Derslere çalışılan veya imtihana girilecek günlerde oruç tutmamak uygun mudur?

Oruçla ilgili çeşitli sual cevaplar

CEVAP
Oruç tutmak, derslere, imtihana engel olmaz. Bilakis destek olur. Mide çok doyarsa insanın kafası o kadar çalışmaz. Aç olanın zekâsı keskin, anlayışı kuvvetli olur. Bu, daha işin tıbbi yönü. Allahü teâlânın rahmeti ihsanı ise ayrı. Onu akıl almaz. Ders için oruç tutmamak haram olur. Ramazan günü oruç tutmak büyük nimettir. Bu nimetten mahrum kalmamalı, oruç tutmayı ganimet bilmelidir. Bir hadis-i şerifte, (Ramazanda bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. (Tirmizî)

Başka zaman ömür boyu oruç tutulsa Ramazanda tutulan bir orucun sevabına kavuşulmaz. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allahü teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle Cehennem ateşinden 70 yıl uzak tutar.)[Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, İbni Mace]

Yemek artığı ve pirinç tanesi
Sual:
 Diş arasında kalan, nohuttan küçük yemek artıklarını yutmanın orucu bozmayacağı bildiriliyor. Peki, nohuttan küçük bir pirinç veya buğday tanesini yutmak orucu niye bozuyor?
CEVAP
Diş arasında kalan yemek artığı, dışarıdan alınmış olmuyor. Pirinç tanesi dışarıdan alınıyor. Oruçluyken, pişmiş bir pirinç tanesi, nohuttan küçük olduğu halde yenirse kefaret de gerekiyor. Pişmemiş pirinç yenirse kaza gerekiyor; ama dinimizin emrine göre, diş arasında kalan pişmiş pirinç tanesi [pilav] yutulursa oruç bozulmuyor. Namaz esnasında yutarsa namaz da bozulmuyor; ama dışarıdan bir pirinç tanesi alıp yutsa namazı bozuluyor. Demek ki, diş arasında kalanı yutmakla, dışarıdan alıp yutmak farklıdır.

Kıt aklımızla dini hükümleri incelemek, mukayese etmek, hikmetini anlamaya çalışmak bir hastalıktır. Bundan çok sakınmalı. Akılla mantıkla din olsaydı, Peygamberler gönderilmez, dini hükümler bildirilmezdi.

Kaza ve kefaret
Sual:
 Oruçluyken, pişmiş bir pirinç veya bir mercimek yenirse kefaret gerekiyor da, bunların pişmemişi yenince niye kaza gerekiyor?
CEVAP
Bunun gibi, az tuz yemek kefaret gerektirirken, bir kaşık tuz yemek kefareti gerektirmez.

Toprak yemek kefareti gerektirmezken, alışmış kimsenin kilermeni denilen toprağı yemesi kefaret gerektirir.

Fındığı kabuğuyla yutmak kefaret gerektirmez, ama kabuğunu çıkarıp içini yutmak, gerektirir.

Pişmemiş pirinç, ilaç ve gıda olarak yenmesi âdet olmadığı için kefaret gerektirmiyor. Demek ki ölçü, ilaç ve gıda olarak yenmesinin, âdet olup olmamasına bağlıdır.

Kilermeni de topraktır, ama ilaç olarak yenirse kefaret gerektiriyor. Aşeren hamile kadınlar veya bazı çocuklar, kil ve kireç gibi toprak yerler. Bunların da bu hususa dikkat etmeleri gerekir.

Sual: Abdest alırken hata ile boğazına su kaçan, orucu bozulduğu için yiyip içse, kefaret mi gerekir?
CEVAP
Orucu kasten bozmadığı için, yalnız kaza gerekir.

Sual: Oruçlu olduğunu unutarak yiyen, sonra bilerek yiyip içmeye devam ederse, kefaret gerekir mi?
CEVAP
Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen kimse, orucunun bozulduğunu zannederek yiyip içmeye devam ederse kaza lazım olur, kefaret lazım olmaz. Eğer unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını bildiği halde, kasten yiyip içmeye devam ederse, hem kaza, hem de kefaret lazım olur.

Sual: Ramazanda birkaç gün oruç tutmadım. Kefaret gerekir mi?
CEVAP
Ramazanda mazeretsiz oruç tutmamak büyük günahtır. Önce tutulmayan oruçlar için tevbe edilir. Sonra gününe gün yani kaç gün tutulmamışsa o kadar gün kaza orucu tutulur. Bir kimse, Ramazan ayında 30 gün oruç tutamasa, tutamadığı gün kadar kaza gerekir, kefaret gerekmez. Kefaret, oruç tutmamanın değil, niyetli iken Ramazan orucunu mazeretsiz bozmanın cezasıdır.

Sual: Sefere çıkacağım diye orucu niyet etmedim. Güneş doğduktan sonra yiyip içtim. Kaza mı kefaret mi gerekir?
CEVAP
Kefaret oruç tutmamanın değil, niyetli orucu kasten bozmanın cezasıdır. Mazeretsiz oruç tutmamak haramdır ama kefareti gerektirmez. İmameyne [imam-ı Ebu Yusuf ile imam-ı Muhammed’e] göre ise, öğleden bir saat önceye kadar niyet etme imkanı varken kasten yiyip içtiği için kefaret gerekir. Ama öğleden sonra yiyip içse idi, niyet etme imkanını kaçırdığı için imameyne göre de kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir. Fetva imameyne göre değil, imam-ı a’zama göredir. Niyetsiz oruç ne zaman açılırsa açılsın kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Sual: Güneş doğduktan sonra niyet eden kimse, bu orucunu öğleden önce veya sonra bozduğunda, kaza mı kefaret mi gerekir?
CEVAP
Niyet imsak vaktinden sonra olduğu için her iki halde de kaza gerekir.

Sual: İmsak vaktinden sonra, seferden memleketine dönse, oruca niyet etse ve bu niyetli orucunu kasten bozsa, kefaret gerekir mi?
CEVAP
Oruca imsak vaktinden sonra niyet ettiği için kefaret gerekmez, kaza gerekir.

Sual: Kasten orucunu bozan kimse, sonradan oruç tutmamayı mubah kılacak bir hâl başına gelse, yine de kefaret gerekir mi?
CEVAP
Öyle bir durum vaki olursa kefaret gerekmez. Mesela kadının hayzı başlasa, yahut oruç tutamayacak kadar hastalansa yalnız kaza gerekir. Fakat sefere çıksa, kefaret gerekir. Çünkü sefere çıkmak semavi bir özür değildir.

Niyetsiz oruç
Sual:
 Gece çalışıyorum. Ramazan orucuna niyet etmeyi unutup yattım. Uyandığımda öğle ezanları okunuyordu. Artık niyet edilmez dediler. Ben de belki bir çaresi vardır diye akşama kadar bir şey yiyip içmedim. Oruçlu gibi durdum. Bu orucu kaza etmem gerekir mi?
CEVAP
Niyetsiz oruç sahih olmaz. Kaza etmek gerekir. Ancak bunun gibi istisnai durumlarda, ibadeti kurtarmak için, zayıf da olsa başka kavil veya diğer hak mezheplerde bir çaresi varsa, o taklit edilerek ibadet kurtarılır. Hanefî mezhebindeki müctehid imamlardan İmam-ı Züfer’e göre, niyetsiz oruç sahihtir. Bu imama göre, niyet unutulmuşsa veya herhangi bir sebeple niyet edilmemişse, o gün orucu bozan bir şey de yapılmadıysa, oruç tutulmuş olur. Böyle zaruri durumlarda İmam-ı Züfer’in kavliyle amel edilir.

Sual: Mastürbasyon kaza gerektirir deniyor. Bana göre kasten orucu bozuyor, ben kefaret gerekir diyorum. Hangi kitapta kaza gerektiği yazılıdır?
CEVAP
Mastürbasyon için yalnız kaza lazım olduğu, Fetava-i Hindiyye, Bahrürraik ve Dürr-ül-muhtar kitaplarında yazılıdır. Kefaret gerektirmez. Akıl ile din olmaz. Dinde nakil şarttır.

Sual: Dayanamayıp orucunu bozana kaza mı gerekir?
CEVAP
Gerçekten dayanamamışsa, kaza gerekir.

Sual: Yemekhanede birkaç kişiyi yerken görüp, biz de dalgınlıkla vakte dikkat etmeden vakit girdi sanıp 16:40 da iftarı açtık. Sonra takvime baktık ki akşam 16:44 deymiş. Kasıtlı bozmadığımız için sadece kaza gerekir değil mi?
CEVAP
Evet kaza gerekir.

Sual: Oruçlu olunca abdestte ağza burna fazla su çekilmese olur mu?
CEVAP
Evet olur.

Sual: Bazı imsakiyeler, Türkiye Takvimi'nden farklıdır. Hangisine uymak ihtiyatlı olur?
CEVAP
İhtiyata riayet etmek tedbirli ve temkinli hareket etmek elbette iyi olur. Türkiye  Takvimi'ne göre hareket edilmelidir. Yoksa oruçlar tehlikeye girer. Türkiye Takvimi'nin hesapları yüz yıldır uygulanan hesaplardır. [Farklı Ramazan İmsakiyeleri kısmında geniş bilgi var.]

Sual: Bazıları diyor ki, Ramazanda orucun ilk gününü tutmazsak diğerlerini de tuttuğumuz zaman gerektiği zaman bozabilirmişiz. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Öyle bir şey yok. Ramazanda her gün oruç tutmak farzdır. Böyle hurafelere inanmamak lazım. İnsan sağlık durumuna göre, ilk günler tutamaz da sonraki günler tutabilir veya ilk günler tutar da hastalanınca diğer günler tutamaz. Bu hallerde ne yapılacağı, nasıl yapılacağı ilmihal kitaplarında vardır. [Böyle hurafelere inanmamak için dinimizi öğrenmemiz lazım. Dinimizi doğru öğrenmek için de, ehli sünnet âlimlerinin kıymetli eserlerinden tercüme edilerek hazırlanan, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz. www.hakikatkitabevi.com adresinden okunabilir ve temin edilebilir.]

Sual: Oruçluyken misvak kullanmak mekruh mudur?
CEVAP
Mekruh değildir. Şafii’de öğleden sonra kullanmamak iyi olur, çünkü ağızdaki kokuyu giderdiği için, öğleden sonra misvaklanmayı mekruh sayarlar. (Oruçlunun ağız kokusu Allah için sevimlidir. Öyle ise Allahü teâlâya sevimli gelen bir şeyi biz niye yok edelim) derler.

Şeytani rüya
Sual: 
Ramazanda şeytani rüya görülür mü?
CEVAP
Görülmez. Nefsani rüya görülür

Şeytanlar bağlanır
Sual: 
Ramazanda şeytanların azgınları mı bağlanır?
CEVAP
Hayır, hepsi bağlanır. Ramazanda günah işleten, nefsimizdir. Bu ayda, şeytanlar bağlı olduğu için, vesvese veremezler. Ramazanda, esnemeler de şeytandan değildir. Asabi esnemeler, yorgunluk, uykusuzluk gibi hallerde meydana gelir.

Sual: Ramazan ayı, niçin bazen 29, bazen 30 gün oluyor?
CEVAP
Ramazan-ı şerif kameri aylardandır. Kameri aylar 29 veya 30 gün olur. Kur’an-ı kerimde, Ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğu bildirilmektedir. (Bekara 183-185) Ramazan ayı otuz çekerse 30, yirmidokuz çekerse 29 gün oruç tutmak farzdır. Bütün farz ibadetler Allahü teâlânın emridir.

Sual: Oruç tutmayan işçiye, Ramazanda yemek verilir mi?
CEVAP
Yemek verilmez, yemek parası verilebilir.

Sual: Yazın kazaya kalmış oruçları, kışın kaza etmek caiz mi?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Hacda şükür kurbanı yerine ceza olarak oruç tutmak caiz mi?
CEVAP
Caiz olmaz. Ancak israfı önlemek için caizdir.

Sual: İmsak vaktinden sonra kazaya niyet edenin orucu nafile mi olur?
CEVAP
Evet.

Sual: Seferdeki kimseye, evine gelince tutmadığı oruçları kaza etmek farz mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Ramazanın son günü, bugün bayram diyenlere aldanıp, orucunu bozana, kaza mı lazım olur?
CEVAP
Kaza lazım olur.

Sual: Erzurumlu, yazın orucu, Adana’da tutsa, daha sevap mı?
CEVAP
Hayır. Sıkıntı kendiliğinden gelirse sevap olur.

Sual: (Başkası yerine oruç tutulmaz) hadisi hangi kitapta var?
CEVAP
Tahtavi haşiyesinin 238. sayfasında var.

Sual: Kaza orucunu davette bozmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Söylentilere inanıp, Ramazan diye, Şabanın 29’unda oruca niyet ettim. Doğrusunu öğrenince bozdum. Kaza gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez.

Sual: Bir kimse akşam namazından önce uyusa veya bayılsa öbür gün öğleyin uyansa hemen oruca niyet edebilir mi?
CEVAP
Artık niyet edemez. Öğleden bir saat önce uyanıp niyet etseydi sahih olurdu; fakat böyle durumlarda İmam-ı Züfer’in kavline uyup, bir şey yiyip içmeden, o andan itibaren niyet ederek, hatta hiç niyet etmeden de orucunu tutabilir.

Sual: Ailemden uzakta başka şehirde talebeyim. Annem telefonda, sahura kalkabiliyor musun dedi, evet kalkıyorum dedim halbuki kalkamadığım çok oldu. Aç olarak oruç tuttuğumu bilip üzülmesin diye böyle söyledim bu yalan caiz olur mu?
CEVAP
Burada yalan caizdir.

Sual: 3 senelik oruç borcu olan, bunu 30’ar gün olarak peş peşe mi tutması lazım?
CEVAP
Hayır. Fırsat buldukça birer ikişer veya üçer beşer tutulur, yani 30 gün birden tutmak gerekmez. 90 gün oluncaya kadar böyle devam edilir.

Sual: Kaza orucum yoktur. Fakat bazı oruçlarım bozulmuş, kabul olmamış diye, oruç tutarken kazaya niyet edilse, mahzuru olur mu? Kaza orucum yoksa, bunlar nafile olur mu?
CEVAP
Kazası olmayanın da kaza namazı kılmasında, kaza orucu tutmasında mahzur yoktur. Kazası yoksa nafile olur.

Sual: Oruca hesapla başlanılan yerlerde, yanlışlık olma ihtimali olacağı için, bayramdan sonra kaza orucu tutmak gerekir mi?
CEVAP
İki gün kaza orucu tutmak gerekir. Çünkü büyük İslam âlimi seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, (Böyle yerlerde bulunan müslümanların bayramdan sonra, dilediği zaman, kaza niyeti ile, iki gün daha oruç tutmaları lazımdır) buyurdu.

Sual: Bu sene yılbaşı Ramazana geldi. Bu ayda kumar oynamak, içki içmek daha kötü değil midir?
CEVAP
Kumar oynamak, içki içmek her zaman haramdır. Fakat mübarek yerlerde ve mübarek günlerde bu haramları işlemek elbette daha büyük günah olur.

Yılbaşı ile Noel birbirinden farklı ise de, 21 veya 25 Aralıktaki Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden, yılbaşı gecesi Hristiyanlar gibi eğlenmek caiz olmaz. Yalnız Hristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek olur. Kâfirlerin yaptıkları ibadetler ve çirkin işleri hariç, mubah olan âdetlerini yapmakta mahzur yoktur. Yani onlara benzemiş olunmaz. (Redd-ül Muhtar)

Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır!

Sual: Bayramın ikinci günü oruç tutmak caiz mi?
CEVAP
Ramazan bayramının ikinci günü oruç tutmak caizdir.

Sual: Kaza orucuna niyet eden bir kimse, cünüp iken, imsak vaktinden sonra kalkıp banyo yapsa orucu yine de tutabilir mi?
CEVAP
Tutabilir. Hatta namaz kılmayan kimse akşama kadar da cünüp dursa orucu yine sahih olur. Fakat namaz kılmadığı için ve cünüp durduğu için büyük günah olur. Yani cünüp oruç tutmakla, oruç bozulmuş olmaz.

Sual: Fecirle imsak vakti aynı şey mi?
CEVAP 
Fecir, sabah namazı vaktidir. İmsak, oruçken yiyip içmeyi kesme zamanıdır.

Sual: Kazaya kalmış Ramazan orucunu bilerek bozan bir kimse kaç gün oruç tutması lazım?
CEVAP
Kaza orucunu bozunca bir gün tutar.

Sual: Ölü veya diri için namaz kılmak, oruç tutmak ve ona bu sevabı yollamak olur mu?
CEVAP
Namazın orucun sevabı ona gönderilir. Bizzat onun için namaz kılınamaz, oruç tutulamaz. Gönderilen sevap da, onun kılmadığı namaz, tutmadığı oruç yerine geçmez.

Sual: Orucun sahih olması için, sahura kalkma mecburiyeti var mı?
CEVAP
Hangi oruç olursa olsun sahura kalkma mecburiyeti yoktur. Kalkmak sünnettir. Kalkılırsa sevap olur.

Sual: Yeni namaza başladım. Oruç da tam olarak bu Ramazan tutacağım. Ancak namaz ve oruç kazalarımı nasıl hesaplayacağım, tam bilmiyorum.
CEVAP
Zannı galibe göre hesaplarsınız.

Sual: El, yüz vücut losyon veya kremlerinde alkol olduğu ve namaz kıldığımız için bu kremleri kullanmamamız gerektiği, oruçluyken de necis olduğu doğru mu?
CEVAP
Hayır o karışım alkoller affedilmiştir.

Sual: Orucun haram olduğu aylar ve günleri yazar mısınız?
CEVAP
Oruç tutmak sadece bayram günleri haramdır. Senede beş gün. Yani dört gün Kurban bayramı, bir gün de Ramazan bayramı. Diğer günler oruç tutulabilir.

Sual: Kaza orucuna yalnız olarak nasıl niyet etmeli ve hangi zamanlar arasında niyet etmeli?
CEVAP 
İlk kazaya kalan Ramazan orucuna demeli. Akşamdan imsak vaktine kadar niyet etmeli.

Sual: Nezri muayyen, nezri mutlak oruçlar nedir?
CEVAP
Vacip oruçlar, muayyen olur. Belli gün oruç adamak böyledir. Mesela pazartesi günü oruç tutmayı adamak, nezri muayyen oruç olur.

Gayr-i muayyen oruçlar: Herhangi bir gün oruç adamak. Mesela (Allah rızası için üç gün oruç tutacağım) demek böyledir.

Sual: İki sene adak orucu yerine yemin kefareti vermek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Bir ay oruç tutmayı adayan, 30 gün peş peşe mi tutar?
CEVAP
Hayır. Farklı günlerde de tutabilir.

Sual: Ebem, bir yıl oruç tutacağım diye adakta bulundu. Tutmadan öldü. Ne lazım?
CEVAP
Bu adak için bir senelik oruç kefareti yapılır.

Sual: 3 gün üst üste oruç tutmayı adamıştım, fakat üçüncü gün, (orucu bozan fakat kefaret gerektirmeyen bir durum neticesinde) orucum bozuldu. Nasıl hareket etmem lazım?
CEVAP
Adak orucunu kasten bozsanız kefaret gerekmez. Yeniden üç gün oruç tutarsınız.

Sual: (İşim olursa iki sene oruç tutacağım) dedim. Fakat Allah rızası için demediğim için oruç tutmam lazım mı?
CEVAP
Evet. Çünkü oruç zaten Allah rızası için tutulur.

Sual: (Şu işi yaparsam bir gün oruç tutacağım) diye söylendiğinde, bu şeyi her yaptığımız sefer için bir gün oruç mu tutmalıyız, yoksa birkaç sefer sözümüzden çıktığımızda da 1 gün oruç tutmak yeterli mi?
CEVAP
Bir gün oruç tutmanız yeter.

Sual: Amerika’dan yola çıkıyorum. Gece yolculuğu yapacağım. Sahur vaktinde uçakta olacağım, hangi ülkeye göre imsak vaktini esas alacağım. Evim Hollanda’da. Eve dönünce Hollanda'nın iftar vaktini mi esas alacağım?
CEVAP 
Çıktığınız ülkenin yani Amerika’nın imsak vakti esas alınır. Gittiğiniz yerin de iftar vakti esas alınır. Yani Hollanda’nın. Güneş batmadan iftar edilmez.

Sual: Biz iki kardeşiz, annem bize hamileyken oruçlarını tutamamış. O zamanki Ramazan imsakiyelerini saklayıp daha sonra (yıllar sonra) o imsakiyelere bakarak sırayla tutmuş. Niyet ederken bunlara göre niyet etmiş. Bunları tekrar tutması gerekiyor mu?
CEVAP
Çok iyi olmuş. Tekrar tutması gerekmez. Fakat imsakiye saklamasa da ilk kazaya kalan diyerek de tutabilirdi. Namazları da öyle kaza etmek gerekir. İlk kılınan kılınınca ondan sonraki ilk olur.

Ezan okunurken oruç açmak
Sual: Ezan okunurken hemen orucumuzu açmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Vaktin girmesi şarttır, ezan erken veya geç okunabilir. Türkiye Takvimi’ndeki vakit girmişse, ezan okunmasa bile orucu açmalı. Sonra namazı kılmalı. Yemeğin namazdan sonra yenmesi daha uygun olur. Vakit girmemişse, ezan okunsa da, top atılsa da orucu açmak caiz olmaz. İmsak vakti yiyip içmek de böyledir. İmsak vakti girmişse, daha ezan okunmasa bile, artık yiyip içmeyi kesmek gerekir. Ezana değil vakte itibar edilir.

Sual: Bazı kimseler, her çeşit gıdayı yiyorlar, fakat et, süt gibi hayvani gıdalar yemeyip kırk gün perhiz yapıyorlar. Buna da oruç diyorlar. Müslümanlıkta böyle bir oruç var mıdır?
CEVAP
Müslümanlıkta böyle bir oruç yoktur. Hristiyanlıkta böyle perhizler vardır. Demek ki onlar, Hristiyanların ibadetlerini yapıyorlar. Gayrı müslimlerin ibadetlerini yapanlar veya yapmadığı halde beğenenler kâfir olur. (Berika)

Üç aylarda oruç tutmak
Sual: 
Kaza borçları üç aylarda tutulabilir mi?
CEVAP
Kaza ve nafile oruçları Receb, Şaban ve diğer aylarda tutmakta mahzur yoktur, fakat kaza oruçlarını, mazeretsiz geciktirmemek iyi olur! Bu aylarda kaza orucu tutan, bu aylarda nafileye verilecek sevablara da kavuşur. (Nevadir-i fıkhiyye)

Receb ve Şaban aylarında kaza orucu veya nafile oruç, her gün veya aralıklı olarak da tutulur. Tek başına Cuma veya Cumartesi günü oruç tutmamalıdır! Perşembe ile Cuma veya Cuma ile Cumartesi birlikte tutulursa mahzuru olmaz.

Receb veya Şaban aylarında oruç tutarken, kazası olan, (İlk kazaya kalan Ramazan orucumu tutmaya) diye niyet eder. Kaza yoksa bile, kaza orucu tutmak yine caizdir.

Sual: 12-14 yaşlarında çocuklarım var. Namaz kılıp oruç tutmaları farz mıdır?
CEVAP
Büluğa erince kız ve erkek çocuğa, namaz, oruç farz olur. Ay hâlinde tutamadığı oruçları, bayramdan sonra kaza eder. Ay hâli sebebiyle kılamadığı namazları kaza etmez. Hazret-i Âişe validemizin naklettiği hadis-i şerifte, hayzlı iken tutulamayan orucu kaza etmek gerektiği, kılınmayan namazları kaza etmek gerekmediği bildirilmiştir. (Buhari) 

Hazret-i Havva validemiz, Ramazan ayında hayz olunca, Allahü teâlâ, namaz kılmamasını ve oruç tutmamasını, hayzlı iken kılamadığı namazları kaza etmemesini, fakat orucu kaza etmesini emretmiştir. (Mevkufat)

Sual: 
Kış günleri kısa olduğu için nafile veya kaza orucu tutmam uygun olur mu?
CEVAP
Evet. Kolaylıklardan istifade etmek iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kışın oruç tutmak, meşakkatsiz elde edilen bir ganimettir.) [Tirmizi]

(Kış mevsimi, müminin baharıdır. Gündüzleri kısadır, oruç tutar, geceleri uzundur, o vakitleri ibadet eder.) [Gunye]

Sual: Maliki’yi taklit eden kadının hayzı 15 gündür. 15 gün oruç tutmayıp sonra mı kaza eder?
CEVAP
Oruçta taklit edilmediği için, Hanefi’deki hayz müddeti geçtikten sonra oruç tutulur.

Sual: Gündüz öğleyin yatarken ihtilam olup, herhangi bir sebeple gusledemeyen kimsenin orucu sahih olur mu?
CEVAP
Eğer öğle namazını kılmamışsa, ikindi vakti girmeden gusledip namazını kılmalıdır. Çünkü zaruretsiz cünüp durmak haramdır. İkindiye kadar gusletmezse, namazını da kılamadığı için ayrıca büyük günaha girer. Su bulma imkânı olamayan teyemmüm eder yine cünüp durmaz. Bilmeden veya kasten cünüp durmakla oruç bozulmuş olmaz. Çünkü cünüp durmak dört mezhepte de, orucun sıhhatine mâni değildir. Fakat orucun sevabı azalır.

Sual: Sadece Cuma günü oruç tutmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
İmam-ı Ebu Yusuf’a göre mekruhtur. İmam-ı a'zama göre mekruh değildir. Bir ibadet için mekruh ve sünnet diyen olunca, bütün müctehid âlimlere uyabilmek için, o işi yapmamak gerekir. Yani Cuma günü bir ihtiyaç olmadan oruç tutmamalı. Perşembe-Cuma veya Cuma-Cumartesi olarak tutmak iyi olur.

Oruç tutamayan namaz kılar
Sual:
 Bir mazeretle oruç tutamayan kimse, mukabele okuyamaz, teravihe gidemez mi?
CEVAP
Oruç, namaz ve mukabele birbirine bağlı ibadetler değil. Bir mazeretle oruç tutamayan Kur’an-ı kerim de okur, mukabele de dinler, namazını kılar, teravihini kılar.

Nafile orucu bozmak
Sual:
 Nafile bir orucu, kasten veya bir özürle bozunca kazası gerekir mi?
CEVAP
Evet, kasten veya bir özürle de bozulsa, yine o orucu kaza etmek vacibdir. Bir özürle orucu bozmak caiz, kasten bozmak ise günahtır.

Şaban’ın son günü oruç
Sual:
 Şaban ayının son günü oruç tutmak, uygun mudur?
CEVAP
Şaban ayının son gününe, yevm-i şek denir; şüpheli gün demektir. Bu günde oruç tutmanın, mekruh, caiz ve caiz olmayan durumları vardır. Bugün tutulan oruç, üç türlü olur:
1- Ramazan orucuna veya (ramazan ise ramazan orucuna, ramazan değilse, nafileye) diye niyet ederek tutulan oruçtur. Bu niyetle oruç tutmak, mekruhtur.

Ramazan orucunu karşılamak gerektiğini sanıp Şabanın son günü oruç tutmak da mekruhtur. Hristiyanlara benzememek için, Şabanın son günü oruç tutmanın mekruh olduğunu bildiren âlimler de vardır.

Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki: (Ramazanı bir-iki gün önce oruç tutmakla karşılamayınız! Devamlı oruç tutan, bu orucu tutabilir.)[Müslim]

2- Nafile oruca veya kaza orucuna niyet ederek oruç tutmak caizdir, mekruh değildir.

3- (Ramazansa, ramazan orucuna; değilse, niyet etmiyorum) diye tutulan oruç, hiç caiz değildir.

Sual: Ramazan orucunu tutarken, aynı zamanda adak ve kaza orucuna da niyet edilebilir mi?
CEVAP

Hayır, sadece Ramazan orucuna diye niyet edilir. Bunun gibi, vaktin farzını mesela öğle namazının farzını kılarken, sünnetine diye de niyet edilmez. Ama sünnet kılarken, ilk kazaya kalmış öğlenin veya başka bir vaktin farzına diye niyet edilir. Bunun gibi, mübarek günlerde nafile oruç tutarken ilk kazaya kalmış ramazan orucuna da niyet edilebilir. Vaktin namazı ile kazaya kalan namaz farklı olduğu gibi, ramazan orucu ile kazası da farklıdır. Nafile oruç tutarken, hem nafileye hem de ilk kazaya kalan Ramazan orucuna niyet edilebilir.

Oruç borcu olan
Sual: 
(Oruç veya namaz borcu olan kız, borçlarını ödemeden evlenemez) deniyor. Bu doğru mu?
CEVAP
Hayır, doğru değildir. Evlenince kocasından izinsiz nafile oruç tutmak uygun olmadığı için, belki oruç borcuyla kocasının evine gitmemeli denmiş olabilir. Namaz borcu bitmeden de evlenebilir.

Sual: Ramazan ayında tutamadığımız oruçları, istediğimiz zaman kaza edebilir miyiz?
CEVAP
Evet, her zaman kaza edilebilir ise de, fırsat buldukça bir an önce kaza etmek iyi olur. Şafii’de ise, gelecek Ramazana kadar kaza edilmezse, hem oruç tutmak, hem de fidye vermek gerekir.

Sual: Unutup yiyip içene, oruçlu olduğunu hatırlatmak gerekir mi?
CEVAP
Eğer oruç yiyen kuvvetliyse söylemek gerekir, söylememek mekruh olur. Zayıfsa, söylememek gerekir. Allahü teâlâ ona unutturup, oruç yedirmiş olabilir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Oruçlu bir kimse unutarak yiyip içerse, bu, Allahü teâlânın ona gönderdiği bir rızıktır, bu orucu kaza etmek gerekmez.) [Dare Kutni]

Kaza orucuna niyet
Sual:
 Hiç oruç kazası olmayan kimse, kaza orucu tutabilir mi? Mübarek günlerde tuttuğu oruçları kazaya da niyet edebilir mi?
CEVAP
Ramazan-ı şerif ayı dışında, Pazartesi, Perşembe günlerinde, her ayın 13, 14 ve 15’inde veya aybaşlarında yahut diğer mübarek günlerde, her zaman, nafile oruç tutarken kazaya da niyet etmek iyi olur. Eğer sahih olmamış oruçlarımız varsa, hem bu oruçlar kaza edilmiş olur, hem de bildirilen mübarek günlerde nafile oruç tutulmuş olur.

Sadece pazar günü oruç tutmak
Sual:
 Cumartesi günü tek olarak oruç tutulmadığı gibi, Pazar günü de Hristiyanlarca kutsal sayıldığına göre, Pazar günü de tek olarak oruç tutmak mekruh olur mu?
CEVAP
Hayır, mekruh değildir. Pazar günü, tek olarak oruç tutmakta hiçbir mahzur yoktur.

Adak oruçları
Sual:
 Muayyen olan ve olmayan adak oruçları nedir? Bunlara ne zaman niyet edilir?
CEVAP
Muayyen oruçlar:
Belli gün oruç adamak böyledir. Mesela pazartesi günü oruç tutmayı adamak, muayyen adak orucu olur. Bunlara, öğleye bir saat kalana kadar niyet edilebilir.

Gayr-i muayyen oruçlar:
Herhangi bir gün oruç adamak. Mesela, (Allah rızası için üç gün oruç tutacağım) demek böyledir. Bunlara, imsak vaktinden önce niyet etmek şarttır.

Adak orucunda niyet
Sual:
 Adak orucunda niyet ne zamana kadar yapılır?
CEVAP
İki türlü adak orucu vardır:
1- Muayyen [Vakti bilinen],
2- Gayri muayyen [Vakti bilinmeyen].

Muayyen [belli] bir günde, mesela Şaban ayının ilk perşembe günü oruç tutacağım diye adakta bulunan kimse, o gün, öğleye yaklaşık bir saat kalıncaya kadar niyet edebilir. Allah rızası için bir gün oruç tutacağım diyen ise, imsak vaktine kadar niyet eder.

Oruçta niyet
Sual: Kaza veya nafile oruçlarda, perşembe günü oruç tutup da, cuma günü de oruç tutmak isteyen, nasıl niyet ederse daha çok sevab alır?
CEVAP
Perşembe günü oruç tutup da, cuma günü de oruç tutmak isteyen, cuma günü oruç tutmak müstehab diyen âlimlere de uymayı düşünürse daha iyi olur.

Belli günlerde oruç
Sual: 
(Orucu pazartesi ve perşembe günleri tutulmalıdır) deniyor. Diğer günlerde tutulan orucun sevabı yok mudur?
CEVAP
Her gün oruç tutmak sevabdır. Cuma günü tek başına oruç tutmak müstehabdır, fakat mekruhtur diyen âlimler de olduğu için, perşembe günüyle veya cumartesi günüyle birlikte tutmak daha uygundur. Cumartesi tek gün hariç, haftanın diğer günleri oruç tutmak da sevabdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Çarşamba ve perşembe günleri oruç tutana, kıyamette Cehennem ateşinden uzak kalacağına dair beraat verilir.) [Ebu Ya'lâ]

(Çarşamba, perşembe, cuma günlerinde oruç tutana Allahü teâlâ, Cennette dışı içinden, içi dışından görünen bir saray verir.)[Taberanî]

(Ameller, pazartesi ve perşembe günleri arz olunur. Ben de, amelimin oruçluyken arz olunmasını isterim.) [Tirmizi]

(Allahü teâlâ, çarşamba, perşembe ve cuma günü oruç tutana cennette, inci, yakut ve zebercetten bir köşkten sonra, ateşten koruma beraatı da verir.) [Taberani, Beyhekî]

(Çarşamba, perşembe, cuma günleri oruç tutanın ve cuma günü de az veya çok sadaka verenin, bütün günahları affedilir, anasından doğduğu gün gibi temiz olur.) [Taberani, Beyhekî]

Ümmü Seleme validemiz anlatır:
Resulullah efendimiz çoğunlukla cumartesi ve pazar günleri oruç tutar ve (Bu iki gün, müşriklerin bayram günleridir, onlara muhalefet etmek için oruç tutuyorum) buyururdu. (İbni Hüzeyme)

Tek başına cumartesi günü oruç tutmak mekruhsa da, pazar günü tek olarak da oruç tutmak mekruh değildir. Görüldüğü gibi haftanın her günü oruç tutmakta bir mahzur yoktur.

İftarı başka ilde açmak
Sual: 
Van’da saat 19.00 da akşam oluyorsa, İstanbul’da bir saat sonra, saat 20.00 de olduğu bir dönemde, bir kimse, İstanbul’da oruç tutarken, iftar daveti için Van’a gitse, orucu Van’ın saatine göre mi, yoksa İstanbul’un saatine göre mi açar? Van’da sahuru yiyen kimse, iftar için İstanbul’a gelse, hangi şehrin saatine göre iftarını açar?
CEVAP
Nerede olursa olsun, iftar açılan yerin saati geçerlidir. Nerede olursak olalım, güneş batınca, orada oruç açılır.

Oruca niyet etmemek
Sual: 
Yarın nasıl olsa kesin diş çektireceğim, iğne vurulacak ve orucum bozulacak. Gece niyet etmeyip yiyip içsem günah olur mu?
CEVAP
Ramazanda oruç tutmamak büyük günahtır. Oruca niyet edilir. Dişçi iğne vurunca oruç bozulmuş olur. Sadece kaza gerekir. Diş çektireceğim kesin dense de, kesin olmayabilir. Sabah evden dişçiye giderken ölebilir. Oruçluyken ölmek büyük nimettir. Gittiğimiz dişçinin işi çıkmış, başka yere gitmiş olabilir veya ölebilir. Deprem olur, binalar yıkılabilir. Bunların hiç biri olmasa bile, diş çekimi yapılmadan orucu bozmak caiz olmaz.

Daha vakit var sanmak
Sual:
 Daha imsak vaktinin bitmesine vakit var sanarak veya güneş battı diye yiyip içilse, sonradan yanlış olduğu anlaşılsa kaza mı, kefaret mi gerekir?
CEVAP
Yalnız kaza gerekir. (Kuduri)

Çünkü bunda kasıt yok, yanılma vardır. Yanılmalarda, kefaret gerekmez. Günaha da girmez. (Mecmua-i Zühdiye)

Ramazanda kaza
Sual: Ramazanda seferde iken, kaza orucu tutmak sahih olur mu?
CEVAP
İmam a'zama göre, kaza orucu olarak sahih olur, İmameyn'e göre, ramazan orucu tutulmuş olur. (Mülteka)
Böyle seferi olan kimse, nasıl olsa mukim olunca, ramazanda tutmadığı orucu kaza edecektir. O hâlde, seferde oruç tutacaksa, kaza değil, ramazan orucunu tutması daha uygundur.

Kaza gerekir
Sual: İhtilam olunca oruç bozuldu sanarak yiyip içene kefaret gerekir mi?
CEVAP
Ramazanda gündüz, uyurken ihtilâm olsa, bir şeye şehvetle bakarken meni gelse, vücuduna krem sürünse, gözlerine sürme çekse orucu bozulmaz. Fakat orucum bozuldu zannederek yiyip içse yalnız kaza gerekir. (Mecma-ul-enhür)

Kefaret gerekmemesinin sebebi, orucum bozuldu diyerek yiyip içmesidir. Bozmadığını bilse kefaret de gerekir.

Oruç tutmaktan vazgeçmek
Sual:
 Akşam veya gece oruca niyet eden kimse, herhangi bir sebeple oruç tutmaktan vazgeçmek istese, ne vakte kadar niyetinden vazgeçebilir?
CEVAP
İmsak vaktine kadar niyetten vazgeçebilir, daha sonra vazgeçemez. İmsak vaktinden önce niyetten vazgeçince, oruca başlanmamış olur.

Oruç ve vesvese
Sual:
 Oruçlu iken; elimize, yüzümüze, dudağımıza, saçımıza, tüm vücudumuza zeytinyağı veya başka gıda olan yağları da, krem gibi sürebilir miyiz? Bunlar gıda maddesi olduğu için, kremden farklı mıdır? Orucumuz bozulur mu?
Oruçlu iken, elimize, yüzümüze, dudağımıza, saçımıza, tüm vücudumuza sürmüş olduğumuz zeytinyağı ve başka gıda olan yağları, bilerek sabunlamasak, hiç sabun kullanmasak böylece abdest alsak orucumuz bozulur mu? Çünkü abdest alırken burnumuza su veriyoruz. Parmağımızı kulağımıza sokuyoruz. Bu sürdüklerimiz, sabunlamadığımız için, su ile birlikte kulağımızdan ve burnumuzdan içeri girip orucumuzu bozar mı? Abdest alırken ağızımıza su alıyoruz. Bu sürdüklerimizi sabunlamadığımız için; elimizden, dudağımızdan suya karışıp ağızımıza girip, tükürüğümüze karışıp, yutup orucumuz bozulur mu?
CEVAP
Hiç biri orucu bozmaz.

Kolonya sürerken
Sual:
 Elimize, yüzümüze kolonya sürünce, ister istemez kokusu ağzımıza, burnumuza giriyor. Bunun oruca bir zararı var mı?
CEVAP
Hayır, oruca da zararı olmaz.

Pazar günü oruç
Sual: 
Pazar günü tek gün oruç tutulmaz mı?
CEVAP
Pazar günü, tek olarak oruç tutmakta hiçbir mahzur yoktur. Ancak Hristiyanlar bu güne tazim ettiği için, bu güne tazim kastıyla tutulursa mekruh olur. Hiçbir Müslüman da, Hristiyanlığa tazim olsun diye pazar günü oruç tutmaz. Böyle bir maksat olmadığı için, pazar günü tek olarak oruç tutmanın mahzuru olmaz.

Tek başına cumartesi günü oruç tutmak mekruhtur.

Cuma günü tek başına oruç tutmak müstehabdır. Mekruh diyen âlimler de olduğu için, ihtiyaçsız cuma günü tek başına oruç tutmamalı. Bir ihtiyaç olunca tek başına cuma günü oruç tutulur. Mesela cuma günü oruç tuttuktan sonra, bir mazeretle, cumartesi tutulamayacaksa, bunun mahzuru olmaz.

Oruç bozulunca
Sual: Ramazanda, orucu bozulan kimse yiyip içebilir mi?
CEVAP
Ramazan günü orucunu herhangi bir sebeple bozan, seferdeyken kendi şehrine gelen yani mukim olan ve hayzı kesilen kadın, hastalık veya başka bir mazeret yoksa, akşama kadar oruçlu gibi durur, yiyip içmez. Fakat hayzı başlayan kadın, oruçlu gibi durmaz, yiyip içer. Oruç tutamayacak bir özrü olanlar, oruç tutamadıkları günler, gizli yiyip içmelidir.

Oruç tutmamak
Sual:
 Ertesi gün sefere çıkacak olanın veya belli bir saatte ilaç içecek, ameliyat olacak olanın, oruca niyet etmeyip, o gün oruç tutmaması, caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, caiz olmaz. Sefere çıkacağı da kesin değildir. Seferden veya ameliyattan önce başka önemli bir işi çıkabilir, hattâ ölebilir. Doktor o gün gelmeyebilir. Daha başka mâni çıkabilir.

Seferî olanın orucunu kazaya bırakması caizse de, bunun için imsak vaktinde seferî olması gerekir. Ramazan orucuna niyetin son zamanı, dahve vaktidir. İmsak vaktinde seferî değilse, imsak vaktinden sonra, dahve vaktinden önce sefere çıkacaksa, imsak vaktinden sonra niyet eder. Böyle niyetle tutulan orucu seferde bozmak mekruh olursa da, kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir.

İlaç içecek veya ameliyat olacak olan da, oruca imsak vaktinden sonra niyet eder, çünkü imsak vaktinden sonra niyet edilen oruç, kasten de bozulsa kefaret gerekmez.

İmsak vaktinden önce niyet edilmişse, önce küçük bir kâğıt parçasını veya çiğ pirinç tanesini susuz yuttuktan yahut kulağına sıvı yağ damlattıktan sonra ilaç alınırsa yine kefaret gerekmez.

Orucu erken açmak
Sual: 
Orucu erken açmanın sünnet olduğu söyleniyor. Burada akşam namazını kılmadan mı yemek yenmesi bildiriliyor?
CEVAP
Orucu erken açmak, yıldızlar görününceye kadar geciktirmemek demektir.

Özellikle ramazanda yemeğin yenmesi uzun süreceğinden, akşam namazını erken kılmak ve yemeği, acele etmeden, rahat yemek için, iftarı açıp, yemeği namazdan sonra yemelidir. Böylece, oruç erken açılmış, namaz da erken kılınmış olur. (S. Ebediyye)

Eğer önce yemek yenirse, namaz gecikmiş, belki de mekruh vakte kalmış olabilir. Namazı vakti girince kılmak daha sevabdır.

Orucu kazaya bırakmak
Sual: Ramazan ayı sıcak ve uzun günlere geliyor. Bazı işlerimiz olduğu gün oruç tutmayıp kışın kısa günlerde kaza etsek bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Çok mahzuru olur. Orucu kazaya bırakmayı mubah kılan özürlerin dışında, kazaya bırakmak haramdır, büyük günah olur. İki hadis-i şerif:
(Ramazanda mazeretsiz bir gün orucunu bozan kimse, ömür boyu oruç tutsa, o günü kaza edemez, yani o orucun sevabına kavuşamaz.) [Buhârî]

(Ramazanda bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir günkü sevaba kavuşamaz.) [Tirmizî]

Hadis-i şerifin birinde (bütün yıl) denirken, diğerinde (ömür boyu oruç tutsa) deniyor. O hâlde, Ramazan-ı şerifte oruç tutmayı ganimet bilmeli. Şer’i bir mazeret olmadıkça, (İşim var, imtihana gireceğim, sahura kalkamadım, havalar sıcak) gibi bir bahane ile orucu kazaya bırakmak asla caiz olmaz.

Oruçlunun öpmesi
Sual:
 Ramazanda oruçlu iken hayızlı hanımını öpmenin bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Veda öpüşü gibi bir öpüş caizdir, şehvetle öpmek ise caiz değildir. Cünüp olmak şüphesi varken öpmek mekruhtur. Öperken cünüp olursa oruç bozulur ve kaza gerekir.

Erkek yaşlı ise, hayızlı hanımına zaten zararı olmadığı gibi, kendine de zararı olmaz. Erkek genç ise ve şehvetle öperse, kendine mekruh olur.

Mâlikî mezhebinde oruçlu iken hanımını öpmek haramdır.

Astım spreyi orucu bozar
Sual: 
Bir zamane hocası, (Abdestten sonra ağızdaki yaşlığı yutmak orucu bozmadığına göre, astım ilaçlarındaki ağızdaki yaşlıktan daha az olan ilaç da orucu bozmaz) diyor. Az ilaç orucu bozmaz mı?
CEVAP
Orucu az ilaç da bozar, toz, duman da bozar. Tozdan, dumandan sakınılması imkânsızsa veya zorsa o zaman bozmaz. İlaç böyle değildir. Az da olsa, onu kendimiz kullanıyoruz. Ağızdaki yaşlığa kıyas etmek yanlıştır. Çünkü İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Bezzaziye'de (Abdestten sonra, ağızda kalan yaşlığı, tükürükle yutmak orucu bozmaz. Çünkü bundan korunmak imkânsızdır) deniyor. (Redd-ül muhtar)

Ağızdaki yaşlığı yutmanın orucu bozmaması, bundan sakınmanın imkânsız olduğu içindir. Astım ilacından korunma imkânımız var. Yanlış kıyas yaparak Müslümanların oruçlarını bozmaktan sakınmalıdır. Eğer astım hastası, ilaç kullanmak zorunda ise, ilacını kullanır, tutamadığı günleri bayramdan sonra kaza eder. Kaza da edemeyecek kadar hasta ise, o zaman fidyesini verir.

Sülük orucu bozar mı?
Sual: 
Sülük, sivrisinek, tahtakurusu gibi haşereler, abdesti ve orucu bozar mı?
CEVAP
Sülük, çok kan emerse, abdesti bozar. Sinek, sivrisinek, pire, tahta biti gibi haşereler, çok emseler de abdest bozulmaz. (S. Ebediyye)

Sivrisinek, tahtakurusu gibi haşereler, kan emerken içeri bir sıvı salgıladıkları bilinmediği için orucu bozmaz. İkincisi, bu haşerelerin, içeri bir şey salgıladıkları bilinse bile, bundan sakınma imkânı olmadığı için, yine orucu bozmaz. Sülüğün, kan emmeden önce veya emerken, içeri bir şeyler salgıladığı söyleniyor. Bu kesin biliniyorsa orucu bozar, bilinmiyorsa bozmaz. İhtiyaten, oruçlu iken sülük kullanmamalıdır.

Tutulamayan oruçların kazası
Sual:
 Babam bu Ramazanda orucunu tutamadı. Bir hocaya, (Kışın kaza edebilir miyim?) diye sormuş, o da, (Öyle kışın kaza etmek diye bir şey yok, tutmadıysa artık fidye verir) demiş. Tutulamayan oruçlar kaza edilmiyor mu?
CEVAP
Elbette kaza edilir. Nakli esas almayan, kafadan konuşan, böyle zamane hocalarına itibar edilmez. Onlar, kitaplara bakarak değil, kafadan konuşurlar. Ramazan orucunu tutamayan hasta, iyi olunca bunları kaza eder. Seferde tutulamayan oruçlar, daha sonra kaza edilir. Kadın, hayzı sebebiyle tutamadığı oruçları daha sonra kaza eder. Bunlar her fıkıh kitabında yazılıdır. Mesela Hindiyye’de, Redd-ül muhtar’da, Halebî’de yazılıdır. Yazılı olmayan kitap yoktur. Hele (Kaza edilmez) diye bir ifade, hiçbir kitapta yoktur. Muteber olmayan kitaplarda bile, (Kaza edilmez) diye yazmaz.

Çok yaşlanıp, ölene kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta oruç tutmaz. Fakir değilse tutamadığı gün kadar fidye verir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)

Bir hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, fidye verir) buyuruluyor. (Nesaî)

Tam İlmihâl’de de diyor ki: Fidye verdikten sonra kuvvetlenirse, Ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar. Fidye vermeden ölürse, iskat yapılması için vasiyet eder. Fakir ise, fidye vermez. Dua eder. Böyle ihtiyar ve hasta, sıcak veya soğuk mevsimde tutamıyorsa, uygun gelen mevsimde kaza eder. (S. Ebediyye)

Âdet edinilen oruçlar
Sual: (Cumartesi veya cuma günü tek olarak oruç tutmak tenzihen mekruhtur. Ancak kişinin âdet edinerek tuttuğu oruç, bu günlere rastlarsa o takdirde mahzuru olmaz) deniyor. Âdet edinmek ne demektir?
CEVAP
Âdet edinmek, bir işi hep belli günlerde yapmak demektir. Mesela, bir kimse, her kamerî ayın başında, ortasında ve sonunda oruç tutuyorsa, böyle oruç tutmayı kendine âdet edinmiş oluyor. Bugünler, cuma veya cumartesi gününe, yevm-i şek denilen Şaban ayının son gününe hattâ nevruz gününe bile rastlasa, o gün oruç tutmak tenzihen mekruh olmuyor. Çünkü bugünleri kastederek oruç tutmuyor, ayın başı, ortası veya sonu diye tutuyor. Onun için mekruh olmuyor. (Redd-ül muhtar)

Yahut (Savm-ı Davud) orucu tutan, yani bir gün yiyip bir gün tutan kimsenin orucu o günlere rastlasa yine mekruh olmaz. Çünkü bu şekilde, yani bir gün yiyip bir gün oruç tutmayı kendine âdet edinmiştir.

Veyahut bir kimse, her kameri ayın 13, 14 ve 15. günleri oruç tutmayı âdet edinse, cumartesi veya nevruz gününe gelse, yine mekruh olmaz.

Cumartesi, nevruz ve oruç tutması mekruh olan günlerde, nâfile oruç tutulamadığı gibi, farz olan kaza orucu da tutulmaz. (Cumartesi gününe rastlasa da, farz oruç tutulur) demek, Ramazan-ı şerifte tutulan farz oruçtur. Ramazan-ı şerif, cumartesi veya nevruza denk gelse de yine o gün oruç tutulur. Bir hadis-i şerif:
(Farz olan Ramazan orucu hariç, yalnız cumartesi günü tek olarak oruç tutmayın!) [Tirmizî, Nesâî]

Cünübün oruç tutması
Sual: Özellikle ramazan ayında, hayzımız bitiyor, imsak vakti çıkmadan yemeğimizi yiyor ve yıkanma imkânı olmadan oruca başlıyoruz, az da olsa cünüp iken oruç tutmuş oluyoruz. Bazen ihtilam olunca da, yemek yüzünden gusletmek gecikebiliyor. Bu durumlarda orucumuz sahih olur mu?
CEVAP
Evet, sahih olur. El-fıkh-ü alel-mezahib-il-erbea’da, (Cünübün, farz veya nâfile oruç tutması sahih olur) diyor. (İslam Ahlakı)

Yıkanma imkânı varken, guslü geciktirip namazı kazaya bırakmak haram olur. Güneş doğmadan önce gusledip namazı kılmak gerekir. Oruç için guslü geciktirmek caiz ise de, namaz kazaya kalacak kadar geciktirmek caiz olmaz.

Sual: Dinimizde yalnız Cuma günleri oruç tutmanın ve yalnız Cuma geceleri teheccüd namazı kılmanın herhangi bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
 Yalnız Cuma günleri oruç tutmak ve yalnız Cuma geceleri teheccüd namazı kılmak mekruhtur.

Sual: Ramazan ayında, özürleri sebebi ile oruç tutamayanlar, bunları kaza etmeden ölürlerse, ne yapmak gerekir?
Cevap: Ramazan ayında orucunu tutamayan misafir, yolcu ve hastaların, bu tutamadıkları orucu, kaza edecek zaman bulmadan ölürlerse, bu oruçların fidyelerinin verilmesi için vasiyet etmeleri lazım gelmez. Çünkü Allahü teâlâ, bunların özürlerini kabul eder.

Kutuplarda oruç tutmak
Sual: Kutuplarda bazen gündüzler çok uzun oluyor. Böyle durumlarda, orada bulunan bir Müslüman nasıl oruç tutacaktır?
Cevap:
 Kutuplarda, birkaç ay devamlı gece, birkaç ay devamlı gündüz olur. Böyle yerlerde oruç tutanlar için, bir külfet yoktur. İslâm dininde güçlük olmadığını ve bir kişiye, yapamayacağı, takat getiremeyeceği şey teklif edilmediğini, Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerimde açıkça bildirmiştir. Mesela, abdest azası dörttür. Bir kimsenin iki ayağı kesik olsa abdest azası üçe iner. Bir kimse, ayakta namaz kılmaya gücü yetmezse, oturarak namazını kılabilir. Buna da gücü yetmezse, ima ile kılabilir. Ramazan ayında, Müslümanlara oruç tutmak farzdır. Fakat, bir kimse hasta olsa veya üç günlükten daha uzak bir yere sefere çıksa, oruç tutmak farzı üzerinden geçici olarak kalkar. Daha sonra, müsait bir vaktinde tutamadığı oruçlarını kaza eder.

Gece ve gündüz müddetleri, iki, üç ay ve daha fazla devam eden, kutup memleketlerinde olanlar da oruç tutarlar. Böyle memleketlerde ve gündüzleri, yirmidört saatten daha uzun olan günlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur. Gündüzü böyle uzun olmayan en yakın bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyulur. Eğer oruç tutmazsa gündüzleri uzun olmayan yere gelince kaza eder.

Sual: Gündüzleri kısa olan yerlerde oruç tutanlarla, gündüzleri uzun olan yerlerde oruç tutanların sevapları aynı mıdır ve burada bir adaletsizlik yok mudur?
Cevap:
 Gündüzleri uzun olan yerlerde oruç tutanların alacağı mükafat elbette farklıdır. Güçlükler arasında ibadet etmek, elbette daha sevaptır. Gündüzleri uzun olan yerlerde, gündüzleri kısa olan yerlere göre birkaç saat fazla oruç tutanlar, amelleri nispetinde ilahi mükafatlara mazhar olacakları için, bu hal, adaletsizlik değildir.

Sual: Uzaya, aya veya diğer gezegenlere giden bir kimse, eğer Müslüman ise, nasıl oruç tutacaktır?
Cevap:
 Aya, uzaya giden Müslüman da sefere, yani yolculuğa niyet etmemişse veya orada ikamet etmeye niyet ederse, bulunduğu yerde gündüzleri çok uzun veya devamlı gündüz olursa, dünyadaki imsak ve iftar vakti belli olan bir yeri esas alır ve saatle başlayıp, saatle bitirerek orucunu tutar. Bütün bunlara rağmen orucunu tutamazsa, dünyaya döndüğü zaman, tutamadığı oruçları kaza eder.

Sual: Ramazan ayı gelince, şeytanlar insanlara musallat olamaz mı?
Cevap:
 Evet, olamazlar. Çünkü Buhârîde bildirilen hadîs-i şerifte;
(Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır) buyurulmaktadır.

Beyaz ve siyah iplikten maksat
Sual: Kur’ânda, yeme ve içme zamanının sonunu bildiren beyaz ve siyah iplikten maksat nedir, ne anlatılmaktadır?
Cevap:
 Konu ile alakalı olarak Rıyâd-un-nâsıhîn kitabında deniyor ki:
“Bakara suresindeki bir âyet-i kerimede mealen; (Beyaz iplik siyahtan ayırt edilinceye kadar yiyiniz, içiniz!) buyurulmuştur. Bu ipliklerin, gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığı olduklarını anlatmak için, daha sonra (Fecrin) kelimesi nazil oldu. Gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığı, iplik gibi birbirinden ayrılınca, oruca başlanacağı anlaşıldı.” Mecma'ul-enhür ve Hindiyyede deniyor ki:
“Hanefî mezhebi âlimlerinin çoğuna göre, ufkun bir yerinde beyazlık başlayınca, İmsak vakti olup, oruca başlanır.”

Bundan 15 dakika sonra beyazlık ufuk üzerine ip gibi yayılınca, sabah namazı vakti başlar. Böyle yapmak ihtiyatlı olur. Yani tedbirli, iyi olur. Namazı da, orucu da, bütün âlimlere göre sahih olur. Oruca ikinci vaktinden sonra başlamışsa, şüpheli olur. Astronomik hesaplar ile birinci vakit bulunmakta ve takvimlere birinci vakit yazılmaktadır. Şimdi, bazı takvimlere ikinci vaktin hatta bundan sonra başlayan kızıllığın yayıldığı zamanın yazıldığı görülüyor. Bu yeni takvimlere uyanların oruçları sahih olmaz. İmsakin iki vakti arasındaki on dakika kadar zamana İhtiyat zamanı denir. Bu zamana temkin demek doğru değildir. İmsaki şüpheli zamana geciktirmenin mekruh olduğunu, Bahr-ür-râık kitabı da bildirmektedir. Hele kızıllığın sonunda başlanılan oruçlar hiç sahih olmaz.

Sual: Günlerin uzun olmasını bahane ederek oruç tutmak istemeyenlere ne söylenebilir, ne anlatılabilir?
Cevap: Orucu, Allahü teâlânın emri olduğuna inanarak ve sevap bekleyerek tutmak lazımdır. Günlerin uzun ve oruç tutmanın güç olmasından şikâyet etmemelidir. Günlerin uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmayı fırsat ve ganimet bilmelidir. Buhârîdeki bir hadîs-i şerifte;
(Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz, vazife bilir ve orucun sevabını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günahları affolur) buyuruldu.

Sual: Çoluk çocuğunun nafakası için ağır işte çalışan bir kimse, orucunu tutmayıp, daha sonra kaza edebilir mi?
Cevap:
 Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Nafakaya muhtaç kimse, çalışınca hasta olacağını anlarsa, orucu bozar. Ücret ile çalışmayı sözleşmiş ise ve iş sahibi, Ramazanda izin vermiyorsa, kendinin ve ailesinin nafakası mevcut olan, orucu bozmaz. Çünkü böyle kimsenin dilenmesi haramdır. Kendinin ve ailesinin nafakasına malik değilse, orucun zarar vermeyeceği başka hafif iş bulması lazım olur. Hafif iş bulamazsa, işinde çalışarak, orucu bozması caiz olur. Bunun gibi, ekin biçen kimseye Ramazan ayının orucu ziyan verirse, yani oruçtan dolayı, ekini biçemeyip, ekin telef olursa yahut çalınırsa veya bina yapılamayıp da yağmurdan yıkılmak tehlikesi muhakkak olursa ve bunları ücret ile yapacak kimse bulamazsa, oruç tutmayıp, bu işlerini yapmak caiz olur. İş bitince, orucunu tutar ve Ramazandan sonra da, tutamadığı günleri kaza eder, günah olmaz. Susuzluktan hasta olması, ölmesi muhakkak olan herkes de, orucu bozup, kaza edebilir, kefaret yapmazlar.”

İşçinin, yolcunun oruç tutması
Sual: Ekmek parası için çalışan işçilerin ve Ramazan ayında yolculuk yapanların, oruç tutmaları gerekir mi, tutamazlarsa ne yapmaları lazımdır?
Cevap:
 Ekmek parası kazanmak için çalışırken hasta olacağını bilen işçinin, hasta olmadan önce orucu bozması caizdir. Üç günlük yola yani 104 kilometre ve daha uzağa gitmek için niyet ederek yola çıkan kimse, misafir, yolcu olur. Böyle misafir, orucunu ertesi gün bozabilir ve Ramazandan sonra kaza eder ise de, eğer yolculuğu zarar etmezse, tutması efdaldir. Yolda ve onbeş günden az kalacağı yerde tuttuğu orucu bozarsa, kefaret lazım olmaz. Misafirliği, yolculuğu bitip evine gelince veya gittiği yerde onbeş gün kalmaya niyet edince, tutmadığı günleri kaza eder. Hasta olmayan ve misafir olmayanların, işçi, asker, talebe olsalar da, oruç tutmaları lazımdır. Tutmazlarsa, günahı büyüktür. Kaza etmeleri lazımdır. Niyetli iken bozarlarsa, kefaret de lazım olur.

Sual: Oruçlu iken, yılan veya akrep sokarsa, ilaç almak için orucu bozmak mı gerekir?
Cevap:
 Bu konuda Bahr-ür-râıkda deniyor ki:
“Zehirli hayvan sokan kimse, ilaç için orucu bozup, Ramazandan sonra yalnız kaza eder.”

Sual: Oruçlu iken başı ağrıyan, ilaç almak için karar veremeyen ve bir doktor da bulamayan kimse, nasıl hareket eder?
Cevap:
 Bu konuda İmâd-ül-islâmda deniyor ki:
“Müslüman mütehassıs tabip, doktor bulamazsa, kendi tecrübesi de yoksa, önce bükülmüş kâğıt parçasını veya çiğ bir pirinç tanesini susuz yutup, sonra yemeli, ilaç almalı, böylece kefaretten kurtulmalıdır.”

Sual: Bazı kimseler, “oruç uzun günlere geldiği için, niyetlenmeyin, kısa günlerde kaza edersiniz” diyorlar. Böyle söylemek doğru olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Behcet-ül-fetâvâda deniyor ki:
“Ramazan-ı şerif, yaz aylarından birine geldiği zaman, din adamı şekline giren birisi, Müslümanlara; 'Oruca niyet etmeyip, oruç tutmaz iseniz ve kışın kısa günlerde kaza ederseniz, caiz olur. Ramazanda oruca niyet etmeden, yer içerseniz, kefaret lazım olmaz' diyerek gençlere, talebeye, işçiye oruç tutturmazsa, bu kimse şiddetle cezalandırılır. Böyle söylemesi menedilir.”

Yaşlı olup oruç tutamayanlar
Sual: Yaşlı ve devamlı hasta olup da oruç tutamayanlar, ne yapmalı, nasıl bir yol takip etmelidir?
Cevap:
 İhtiyar, yaşlı olup, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kazaya kalmış oruçlarını tutamayacak kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yemelidir. Zengin ise, her gün için bir fıtra, yani 1750 gram buğday veya un yahut kıymeti kadar altın veya gümüş para, bir veya birkaç fakire verir. Ramazanın başında veya sonunda toptan hepsi bir fakire de verilebilir. Fidye verdikten sonra kuvvetlenirse, Ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar. Fidye vermeden ölürse, iskat yapılması için vasiyet eder. Fakir ise, fidye vermez, dua eder. Böyle ihtiyar ve hasta, sıcak veya soğuk mevsimde tutamıyorsa, uygun gelen mevsimde kaza eder.

Sual: Oruç tutunca ayakta güçlükle duran kimse, namazlarını oturarak kılabilir mi?
Cevap:
 Oruç tutunca, namazı ayakta kılamayan kimse, oruç tutar ve namazı oturarak kılar.

Sual: Bir kimsenin orucu hata ile bozulsa, yolcu kendi memleketine dönse, bunlar yiyip içebilirler mi?
Cevap:
 Ramazan günü, orucu bozarsa, çocuk baliğ olursa, kâfir Müslüman olursa, misafir, yolcu kendi şehrine gelirse, kadın temiz olursa, akşama kadar oruçlu gibi, sakınmaları lazımdır. Misafir ve kadın, o günü, sonra kaza eder.

Sual: Kazaya kalan oruçları, Ramazandan sonra arka arkaya mı tutmak gerekir?
Cevap:
 Orucun kazası, arka arkaya olduğu gibi, ayrı ayrı günlerde de, bir gün için, bir gün oruç tutmaktır. Aralıklı tutarken, araya başka Ramazan gelirse, önce Ramazanı tutar.

Sual: Oruç tutması haram olan günler var mıdır?
Cevap:
 Fıtır yani Ramazan bayramının birinci günü ve kurban bayramının her dört günü oruç tutmak haramdır. Senenin bu beş gününde oruç tutmak, haramdır, günahtır.

Sual: Uçakla yolculuk yapan bir kimse, eğer oruçlu ise, iftarı neye ve nereye göre yapar?
Cevap:
 Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Alçak yerde olanlar, güneşin gurub ettiğini, battığını görünce, iftar ederler. Yüksekte olan, güneşin gurub ettiğini, battığını görmedikçe, bunlarla yani aşağıdakilerle beraber iftar edemez.”

İbini Âbindin hazretleri orucu tarif ederken yazdığı (Oradan gece başlayınca iftar edilir) hadis-i şerifinin;
“Şark, doğru tarafında karanlık başlayınca iftar edilir” demek olduğunu bildirmektedir. Şark, doğu tarafında karanlığın başlaması, en yüksek yerde ziyanın, güneş ışığının kalmaması demektir.