Çoğunluğa uymak gerekir mi?

Çoğunluğa uymak gerekir mi?

Sual: Her işte, her zaman çoğunluğa uymak yanlış değil midir? Mesela deniyor ki:
1- Çoğu, bir dine inanmadığı için, ben de inanmıyorum.
2- Çoğu, namaz kılmadığı için, ben de kılmıyorum.
3- Çoğu, açık gezdiği için, ben de açık geziyorum.
4- Çoğu, çalgı dinlediği için, ben de çalgı dinliyorum.
5- Çoğu, müzikli ilahi dinlediği için, ben de dinliyorum.
6- Çoğu, kiliseye gittiği için, ben de âyinlere katılıyorum.
7- Çoğu, gayrimüslimlerin Cennete gideceğini söylediği için, ben de öyle inanıyorum.
8- Çok kimse, mezhepler sonradan çıktı dediği için, ben de mezhebi kabul etmiyorum.
9- Hristiyanlar, Müslümanlardan çok olduğu için, Hristiyanlığın hak olduğu doğrudur.
10- Budistler, Hristiyanlardan daha çok olduğu için Budizm haktır.
11- Dünyada dine inanmayan çoğaldığı için, ben de ateistim.
12- Kültürlü ve rütbeli insanlar mason olduğu için, masonluk doğru yolda olmaktır.
13- Bütün dünya ibadete hoparlör karıştırıyor. Bu kadar insan bid'at işleyecek değil ya...
14- Hanefi'de gusülde ağzın içini yıkamak farzdır, ama dolgu dişi olan sayısız insan var. Bunlar cünüp gezmiyor ya...
15- Dünyada İslam halifesi olmadığı halde, halkı Müslüman olan ülkelerin dar-ül-İslam olduğu çok kimsece kabul ediliyor. Çoğunluğun yanılması mümkün müdür?
CEVAP
Yukarıdaki yanlış örneklerde olduğu gibi, çoğunluk örnek gösterilerek, (Herkes böyle yapıyor, ben de yapsam ne çıkar?) demek caiz olmaz.

Sui misal emsal olmaz. Yani kötü şey, yanlış şey örnek gösterilemez. Kötü şeyleri, yanlışları herkes yapsa bile, o şey kötü olmaktan, yanlış olmaktan çıkmaz. İyilik, doğruluk, hak gibi hususlar, her zaman çoğunluğun bulunduğu yerde olmaz.

Kur'an-ı kerimde birçok hususta çoğunluğun, insanların çoğu veya onların çoğu ifadesi kullanılarak yanlış yolda olduğu bildiriliyor. Çoğunluğa uymanın zararlarını bildiren âyet-i kerime meallerinden bazı örnekler:
1- İnsanların çoğuna uyan sapıtır. (Enam 116)
2- Allah'ın mucize yaratabileceğini çoğu bilmez. (Enam 37)
3- Rızkı Allah'ın verdiğini çoğu bilmez. (Sebe 36)
4- İnsanların çoğu kâfirdir. (Nahl 83)
5- Çoğu fâsıktır. (Maide 49, 81,Tevbe 8, Hadid 16, 27)
6- Çoğu müşriktir. (Rum 42)
7- Çoğu inanmaz, iman etmez. (Bekara 100, Hud 17, Rad 1)
8- Çoğu inkârcıdır. (İsra 89)
9- Çoğu gâfildir. (Yunus 92)
10- Çoğu şükretmez. (Bekara 243, Yunus 60, Yusuf 38)
11- Çoğu zanna uyar. (Yunus 36)
12- Çoğu nankördür. (Furkan 50)
13- Çoğu yalancıdır. (Şuara 223)
14- Çoğu Allah'a ortak koşar. (Yusuf 106)
15- Çoğu haktan hoşlanmaz. (Zuhruf 78)
16- Çoğu Kur'andan yüz çevirdi. (Fussilet 4)
17- Kâfirlerin çoğu akıl etmez, kafası çalışmaz. (Maide 103)
18- Ölüleri Allah'ın dirilteceğini çoğu bilmez. (Nahl 38)
19- Kıyametin geleceğine çoğu inanmaz. (Mümin 59)
20- Doğru olan dinin Müslümanlık olduğunu, çoğu bilmez. (Rum 30, Yusuf 40)
21- Kıyametin ne zaman kopacağının bilinmeyeceğini çoğu bilemez. (Araf 187)

Genelde kıymetli şeyler azdır. Birkaç örnek:
1- Verilen nimetlere şükretmek çok iyidir, fakat şükreden azdır. (Sebe 13, Araf 10, Müminun 78, Secde 9, Mülk 23, Bekara 243, Yunus 60 Yusuf 38, Mümin 61, Neml 73) [Şükür, İslamiyet'e uymak demektir. (Mektubat-ı Rabbani)]
2- Hazret-i Nuh'a inanıp, gemisine binip kurtuluşa erenler çok azdı. (Hud 40)
3- İman edip iyi işler yapan, hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç, insanlar zarardadır. Zararda olmayan kimseler ise azdır. (Asr suresi, Sad 24)
4- Gayrimüslimlerden pek azının iman ettiği bildiriliyor. Bu azlar övülüyor. (Bekara 88)
5- Musa aleyhisselamın kavmi, Allah için elbette savaşırız dedikleri halde, savaş emri gelince çok azı savaşa iştirak etti. Bu azlar övülüyor. (Bekara 246)
6- Allahü teala, (Şunları emretseydik pek azı hariç hiç kimse emrimizi dinlemezdi) buyurarak az olan övülmektedir. (Nisa 66)
7- Ehl-i kitabdan çok azının iman edeceği bildiriliyor. Bu az övülüyor. (Nisa 155)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(İyilik çoktur; yapan azdır.) [Hatib]

(Susmak, hikmettir; susan azdır.) [Deylemi]

(Malını hayra harcayıp kurtulacak olan zenginler azdır.) [İbni Mace]

(Akıllı, kibrit-i ahmerden daha azdır.) [Hâkim] (Kibrit-i ahmer, altın gibi az bulunan maddedir.)

(Helâl belli, haram bellidir. Bunların arasında şüpheli olanlar vardır ki, insanların çoğu bunları bilmez.) [Buhari]

Hikmet ehli buyuruyor ki:
1- Halk, çok amelle meşgul olurken sen az da olsa iyi, güzel amelle meşgul ol!
2- Halk, nafile ibadetlerle oyalanırken, sen farzları tam yapmaya çalış!
3- Herkes, dışını süslerken sen, içini, kalbini süsle!
4- Herkes, başkasının ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarınla meşgul ol!
5- Herkes, dünyadaki faydasız şeyleri imar ederken, sen ahiretini imar et!
6- Herkes, insanlara yaranmaya çalışırken, sen Allah’ın rızasını kazanmaya çalış!
7- Herkes, fanilerle dost olurken, sen baki olan Allah ile dost ol!
8- Herkes, bir şeye güvenirken, sen yalnız Allah’a güven!
9- Herkes, nefsini beğenirken sen kötülemeye çalış!
10- Herkes, mal toplarken, sen cömert ol!

Kötüler çok olsa da, onlara uymak doğru değildir. Dinimizin emrine uyan kimse, iyiyi, güzeli, doğruyu bulmuş olur.

Maliki mezhebini taklit

El-fıkhu alel-mezâhib-il-erbe'a’da diyor ki:
“Maliki mezhebinde, seferde, şiddetli yağmurda, karanlıkta, çamurlu gecelerde, Arafât ve Müzdelifede, öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları cem edilir...

Devamını Okuyun...

Şâfii mezhebini taklit

Maliki mezhebi daha kolaydır. Maliki’yi taklit etmenizi tavsiye ederiz. Şâfii’yi taklit eden, sadece Şâfii’deki farzlara uyar, müfsidlerinden kaçar. Bunlar da şunlardan ibarettir...

Devamını Okuyun...

Hanbeli mezhebini taklit

Hanefî mezhebinde, yalnız Arafat meydanında ve Müzdelifede hacıların iki namazı cem etmeleri lâzımdır. Hanbelî mezhebinde ise, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehâza olmasında, abdesti bozan...

Devamını Okuyun...

Hanefi mezhebini taklit

Sadece gusülde, abdestte ve namazda, kendi mezhebinin şartlarına ilaveten Hanefi’nin farzlarına uyup müfsitlerinden kaçar. Diğer hususları aynen Şâfiî gibi yapar. Sünnet ve mekruhlarda kendi mezhebine uyar...

Devamını Okuyun...

Dinimizde eksiklik fazlalık yoktur

Dinimiz yeni inmedi. Dinimizde eksiklik fazlalık yoktur. Bu bakımdan asla reforma ihtiyacı yoktur. Reforma ihtiyaç olan, din olamaz. Hâşâ Allah noksan göndermiş demektir. Bu bakımdan dine yeni bir şey ilave etmek veya çıkarmak dini bozmak olur...

Devamını Okuyun...

Dini yenilemek gerekir mi?

Reform, Fransızca bir kelimedir. Yeniden şekil verme, eski haline döndürme, bozuklukları, kötülükleri düzeltmek için yapılan ıslahat demektir. Bu manalara göre dinde reform üçe ayrılır...

Devamını Okuyun...

Hak ile bâtıl mukayese olmaz

Çağdaş yazar, bir gayrı müslimin, (Fikrini tazelemeyen beyin ölür) sözünü bir nass [âyet ve hadis] gibi eline alıp, dinde reform isteyerek özetle diyor ki:
(Hiçbir din, vahy olduğu şartlarda kalmamıştır...

Devamını Okuyun...

Din, ihtiyaca göre hiç değiştirilir mi?

İslam bilgileri fen ve din bilgileri olmak üzere ikiye ayrılır. Din bilgileri, yalnız nakil ile anlaşılır. Bunların kaynağı, Kur’an-ı kerim ile hadis-i şeriflerdir. His organları ile anlaşılan şeylerin bir sınırı vardır...

Devamını Okuyun...

Hicri takvimle ilgimiz yokmuş!

Üçü de yanlıştır. 

1- Bilindiği gibi hicri kameri bir takvim vardır. Müslümanlar, ibadetlerini bu takvime, yani kameri aylara göre yaptıkları gibi, oruçlarını da bu takvime göre tutar. Her yıl, on gün önce gelerek Ramazan, her sene değişmekte, yaza, kışa, bahara da gelmektedir...

Devamını Okuyun...

Peki bu dini yıkmak değil mi?

Dini insanlar çıkarmadı ki insanlar değiştirsin. Kadının nasıl giyineceğini insanlar tespit edemez ki. Allah’a inanan kimse, O ne demişse Ona inanması gerekir, uyarsa daha büyük nimettir...

Devamını Okuyun...

Birleştirici olmalı

Genelde hiç kimse, bilmediği konularda, uzmanlık alanın dışında konuşmaz. Eğer konu din ise, bilen bilmeyen herkes, fikir yürütür, “Bence böyle olmalı” der. Dini eleştirenlere bakın, dinden hiç haberi yoktur. Kulaktan duyma bilgilerle dine saldırırlar...

Devamını Okuyun...

Dinin ruhuna aykırı imiş

Dinimizde delil dörttür: Kitab, Sünnetİcma ve Kıyas-ı fukaha. Bir hüküm için bu delillere bakılır. Hem kütüb-i sittedeki hadislerde var diyor, hem de, bu hadisler dinin ruhuna aykırıdır diyor...

Devamını Okuyun...

Dinde anarşi çıkarmamalı

Dinimizi yıkmak isteyen yabancıların bir kısmı, “Yalnız Kur’an”, “Kur’andaki din” gibi ifadelerle Peygamber efendimize tâbi olmayı reddederek, dinimizi bozmaya çalışıyorlar...

Devamını Okuyun...

Türkçe Kur'an sözü yanlıştır

Maksadını bilemeyiz ancak bu tür teşebbüsler dinimizi içten yıkmaktır. Bunun yapmak istediğini, diğer reformcular defalarca yapmaya teşebbüs etmiştir. Mesela, bir zamanlar bazı profesörler, dinimizde yapılacak yenilikleri bir rapor halinde hazırlamışlardı. Rapor, özetle şöyle idi...

Devamını Okuyun...

Dinde kolaylıklar var

Kolaylık var, zorluk yok demek, (Dinimizin verdiği ruhsatlardan, kolaylıklardan faydalanın) demektir. Yoksa, (Herkes hoşuna giden şeyleri yapsın, hoşlanmadığı şeyleri yapmasın size güç gelen ibadetleri yapmayın, onları istediğiniz gibi değiştirin) demek değildir...

Devamını Okuyun...

Kadının sesi haram mı?

Kadınların, yabancı erkeklerle lüzumsuz yere konuşmaları, şarkı, hatta Kur’an, mevlid, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır; ancak, alışveriş gibi ihtiyaç olunca, fitneye sebep olmayacak şekilde, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir. (Tergib-üs-salat, Hadika)...

Devamını Okuyun...

Dini bozma gayretleri

Elbette aykırıdır. Kısaca cevap verelim:
1- Kütüb-i sitte’deki hadis-i şeriflerin hepsi sahihtir. İslâm âlimi, Resulullah efendimizin vârisidir, herkesten daha çok Allah’tan korkar ve kitabına uydurma hadis almaz. (Uydurma hadis), bu sözü Allah Resulü söyledi diye iftira etmektir...

Devamını Okuyun...

Reform mu yapılıyor?

20 Haziran 1928 tarihli Vakit gazetesinde, şu haber çıkmıştı:
(Dinimizde yeni hayata, ilerlemeye uygun olarak yapılacak yenilikleri, İstanbul ilahiyat fakültesi profesörleri rapor halinde hazırlamışlardır.)...

Devamını Okuyun...

Modern müceddid

Modern hayattan kasıt ne? Avrupa tarzı, ahlak ve namus tanımayan bir hayat yaşamak mıdır? Öyleyse bu, dini değiştirmek olur. Zamana uygun yaşamak için ise, dini yeniden yorumlamaya, reform yapmaya yani dini değiştirmeye zaten ihtiyaç yoktur. Böyle yapmak dini yıkmak olur...

Devamını Okuyun...

Yeni yorum olur mu?

Şaşıranlar olabilir, ama bu sapıklıkların hepsini Peygamber efendimiz haber vermiştir. Kur’an-ı kerimin yeni mânâlarının olduğunu söylemek, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, Eshab-ı kiramın tamamını ve bütün İslam âlimlerini cahillikle suçlamak olur...

Devamını Okuyun...

Dinin emri zamanla değişir mi?

Evet, açıkça reform yapılmak isteniyor. Zamanın değişmesiyle, örf ve âdete dayanan hükümler değişebilir. Ancak Nass’a, delile dayanan hükümler zamanla değişmez. (Dürer-ül-hükkam)...

Devamını Okuyun...

İslamiyet’i yıkma yolları

Planları ve oyunları çoktur, fakat özellikle, eski âlimlere olan itimadı yıkıp, sonra bu âlimlerin naklettikleri hadisleri uydurma sayıp, daha sonra da, Kur’an-ı kerimi yanlış yorumlayıp dini yıkmaya çalışıyorlar...

Devamını Okuyun...

Bir reformcunun hezeyanları

Maddeler hâlinde cevap veriyoruz:
1- (İlim öğrenmek veya okul yapmak için Cenneti bile feda ederim, haram da olsa, o işi yaparım) diyor. Dine uymak, ilim öğrenmek, Allahü teâlânın rızasını kazanıp Cennete girmek içindir...

Devamını Okuyun...

Reform nerede gerekli?

Bunu reformcuların kendilerine sormak gerekir, fakat niyetleri iyi olsa bile, dinde reform yapmak dinsizlik olur. Dinî hükümleri koyan Allahü teâlâdır. Bir hükmünü değiştirmek, o hükmü beğenmemek olur...

Devamını Okuyun...

İslam’da demek

Elbette yanlıştır ve mezhepsizliktir. Kur’andan, Sünnetten kendi anladığını din sanmak çok tehlikelidir. (Şu mezhebin şu hükmü isabetlidir) diyerek farklı bir yol tutmak da mezhepsizlik olur. 

Devamını Okuyun...

Zekât nisabı değişmeli mi?

Allahü teâlâ (Dininizi tamamladım, eksik bırakmadım) buyuruyor. Namaz, oruç gibi zekât da bir ibadettir. İbadette değişiklik olmaz. Zamanla değişmesi gerekmez...

Devamını Okuyun...

Dinî emirlerle oynamak

Elbette bu, dinimize yapılmış çok tehlikeli bir saldırıdır. Allah'ın emrini beğenmeyip değiştirmek küfürdür. Çünkü Kur’an-ı kerimde Allahü teâlâ, (İki erkek şahit tutun, eğer iki erkek bulunmazsa, doğruluğuna güvendiğiniz bir erkekle iki kadın şahit olmalıdır...

Devamını Okuyun...

Fayda ve zarar veremeyen kim?

Reformistin görüşleri reformdan daha ötedir. Maksadı dînî inançları yıkmaktır. Burada birkaç yanlış var:
1- Âyet-i kerimelerde (Putlara ibadet etmeyin!) deniyor. (Resulümden, evliyamdan, yardım istemeyin!) denmiyor...

Devamını Okuyun...

Her kitap okunmaz

Kitap, bilgi öğrenmek için okunur. Bir şeyin hak veya bâtıl, faydalı veya zararlı, iyi veya kötü olduğunu bilen, o konudaki kitabı niçin okusun? Bilmiyorsa, bâtılı hak, kötüyü iyi, zararlıyı faydalı zannedebilir...

Devamını Okuyun...

Çoğunluğa uymak gerekir mi?

Yukarıdaki yanlış örneklerde olduğu gibi, çoğunluk örnek gösterilerek, (Herkes böyle yapıyor, ben de yapsam ne çıkar?) demek caiz olmaz...

Devamını Okuyun...

Salihlerle beraber olmak

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Doğru yolda gidenleri sevmek, onlarla tanışmak ve görüşmek ve onlar gibi olmaya özenmek ve o büyüklerin sözlerini işitmek ve kitaplarını okumak, Allahü teâlânın nimetlerinin en büyüklerindendir...

Devamını Okuyun...

Kimlerle bulunduğumuz önemli

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnsanlar, dinde çeşitli gruplara bölündüler. Her grup, kendi yolunu doğru sanıp sevinmektedir.) [Müminun 53]...

Devamını Okuyun...

İslam âlimlerinin kitaplarını değiştiriyorlar

Özetini verdiğiniz yazıya göre, merd-i kıpti gibi şecaat arz ediyorlar. Açıkça İslam âlimlerinin kitaplarını değiştirdiklerini ifade edebiliyorlar...

Devamını Okuyun...

Salih âlimlerin önemi

Muteber fıkıh kitaplarından nakleden, mezhebe inanan salih kimselere sormak gerekir. Bunu tespit etmekte de güçlük çekilirse, âlimlerin bildirdiği duayı okumalıdır. Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki...

Devamını Okuyun...

Bozuk kitaplar

Piyasada din aleyhine çok kitap yazılmaktadır. Hepsine cevap vermek için, bir kitap yazmak gerekir. Biz doğruları anlatırız, buna uymayanların yanlış olduğu anlaşılır. Yine de, kısaca cevap verelim...

Devamını Okuyun...

Mezhepsizlerin fikirlerinden bazıları

Sapıklıkları normal görülüyor ki, peşinden gidenler oluyor, fakat o görüşlerin bâtıl olduğunu bilmiyorlar. Onun için, (Bu adamın şu görüşleri yanlıştır) demek yerine, ona Ehl-i sünneti anlatan kitaplar vermeli...

Devamını Okuyun...

Dinimizi yıkma planları

Planları çoktur. Fakat özellikle şu yollarla saldırıyorlar:
Âlimlere olan itimadı yıkmak, Mezhepleri birleştirerek herkesi mezhepsiz yapmak, Eshab-ı kirama olan itimadı sarsmak, halifeleri gözden düşürmek, kapalı ictihad kapısını kırarak açmak, Hadis-i şeriflere olan itimadı sarsmak, meal okumayı teşvik...

Devamını Okuyun...

Mezhepsiz kime denir

Dört mezhepten birine uymayıp, doğru yolda olmayana mezhepsizdendiği gibi, dört mezhebi karıştırıp, kolayına gelen mezhebe göre hareket edene, yani mezhepleri telfîk edene ve dört mezhebi hak bildiği hâlde, bir inanışı, Ehl-i sünnet itikadına uymayan bid’at ehline de mezhepsiz denir...

Devamını Okuyun...

Önce temel bilgi gerekir

Bazı okuyucular, İbni Teymiye’nin veya İbni Sebe’nin yanlış görüşlerinin neler olduğunu soruyorlar. Mesela, (İbni Teymiyeci bir arkadaşımız var. İbni Teymiye’nin hatalarını bildirin de arkadaşımızı vazgeçirelim) diyorlar. Abduh’u, Kardavi’yi veya daha başkalarını soruyorlar...

Devamını Okuyun...

Bölücüleri dışlamak ve lanetlemek

Reşat Halife’ye elçi [Peygamber] diyen mürted biri bir Müslümana şunları diyor:
(Dünyada bir milyar müslüman var deniyor da; ama siz grupları dışlıyorsunuz...

Devamını Okuyun...

Kötüye kötü, kirliye pis demek

Gıybet büyük günahtır, caiz değildir. Hele gerçek âlimleri kötüleyen kâfir olur. Siz soruyu yanlış soruyorsunuz. Şöyle sorulmalıydı: Bazı âlimlere, mezhepsiz, eshab-ı kiram düşmanı falan deniyor...

Devamını Okuyun...

Kâfir olmak bir ayrıntı mıdır?

Bunlar ayrıntı değildir. Meşhur bir harama helal, meşhur bir mubaha haram diyen kâfir olur. Kâfir olmak bir ayrıntı mıdır...

Devamını Okuyun...

Doğru gibi görünen yanlışlar

Kötülemek maksadıyla söylenen böyle sözler, doğru da olsa yanlıştır. Bu konuda söylenenlerden bazı örnekler verelim...

Devamını Okuyun...

Tarihselciler ne yapmak istiyor

Dinde reform gibi, tarihselcilik de, Hristiyan Batı kültürünün problemlerini çözmek için ortaya atılmış bir metot iken, mezhepsizler ve dinsizler Müslümanlıkta da uygulamak istiyorlar...

Devamını Okuyun...

Mezhepsizlerin taktikleri

Doğru bilinirse yanlış meydana çıkar. Doğru tektir, yanlış çoktur. İlim öğrenmek için yanlışları değil, doğruyu öğrenmek gerekir. İki noktadan ancak bir doğru geçer. Sayısız eğri çizgiler çizilebilir...

Devamını Okuyun...

Mezhepsize mezhepsiz demek

Aklı olmayana akılsız, dini olmayana dinsiz, parası olmayana parasız demek ne kadar normalse, mezhebi olmayana da mezhepsiz demek o kadar normaldir...

Devamını Okuyun...

Müctehid taslakları

Hayır, asla böyle bir müctehid sınıfı yoktur. Müctehid olsa bile, kendi ictihadını bildirir, başka ictihada yanlış diyemez. Fakat günümüzde mutlak müctehid değil, mezhepte müctehid de yoktur...

Devamını Okuyun...

Onlar da insanmış

Kendilerini Peygamber ve ilah olarak düşünmezler, ama kendi görüşlerinin isabetli olduğunda ısrar etmeleri taassup ehli birer mezhepsiz olduklarını göstermektedir...

Devamını Okuyun...

Önsöz

Mezhepsizler diyor ki: 

“Bid’at ehlinin hatalarını biz de kabul ediyoruz. Ancak şimdi zamanı değildir. Dinsizler dururken din görevlilerinin hataları ile uğraşmak gıybettir. Hatasız kul olmaz...

Devamını Okuyun...

İbni Teymiye bidat ehlidir

Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi. 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti...

Devamını Okuyun...

Cemalettin Efgani

1838 senesinde Afganistan’da doğup, 1897 de İstanbul'da vefat etti. Din bilgisi azdı. Zındıkların kitaplarını okuyarak dinden çıkmıştır. Bir aralık Ruslar tarafından satın alınarak, ana vatanı olan Afganistan’a karşı casusluk yaptı...

Devamını Okuyun...

Muhammed Abduh

(Mutlak müctehid), mezhep sahibi büyük imam, büyük âlim demektir. Halbuki M. Abduh, İslam âlimlerinin büyüklüğünü, üstünlüklerini bile anlayamayan bir zattır...

Devamını Okuyun...

Reşit Rıza

Reşit Rıza, 1865 yılında Lübnan’da doğdu. 1935’de öldü. Abduh’un talebesidir. (Müncid)...

Devamını Okuyun...

Abdülaziz bin Baz

Vehhabidir. Yazdığı "Akidet-üs-sahiha" adlı kitap "Doğru İnanç" ismi verilerek Türkçeye tercüme edilmiş ve Türkiye’nin her yerinde dağıtılmaktadır. Allah arşta oturuyor diyor...

Devamını Okuyun...

Ali Süavi

Osmanlı Devletinin son zamanlarında yetişen yazar ve ihtilalci idi. Rüşdiyede bir kaç sene okuyan Süavi, medrese tahsili görmemişti...

Devamını Okuyun...

Hasan Sabbah ve Şeyh Bedrettin

Şeyh Bedrettin, Samavne kadısının oğludur. Mısır’da okudu. Bir müddet sonra sapıtıp, müridleri halkın imanlarını bozmaya başladı. Üzerlerine Bayezid paşa gönderilip dağıtıldı...

Devamını Okuyun...

Şevkani kimdir?

Adı Muhammed bin Ali Şevkani’dir. 1834’te vefat etti. Ezhar-ül-fıddave Bahr-ül-zehhar Şii kitaplarının şerhlerini okuyarak, Zeydî mezhebinde yetişti. (Feth-ul-kadir, Cevab-üs-sail)...

Devamını Okuyun...

İbni Hazm

Endülüs felsefecilerinden ve âlimlerindendi. Vezir [bakan] idi. Miladi 994 yılında Kurtuba’da doğdu, 1064’de vefat etti. Felsefeye dalarak, âyet-i kerime ve hadis-i şeriflere, kendi aklına göre mana vermiş, Ehl-i sünnetten ayrılmıştır...

Devamını Okuyun...

Muhammed İkbal kimdir?

İkbal, Pakistan’ın millî şairidir. 1905’te öğrenim için gittiği Avrupa’da üç yıl kaldı ve düşüncelerinde büyük değişiklikler oldu. 1908’de Lahor’a dönerek Felsefe ve İngiliz Edebiyatı öğretmenliği yaptı...


Devamını Okuyun...

Taberi Ehl-i sünnet midir?

Birkaç Taberi vardır. Bid’at ehli olanlarını, Ehl-i sünnet olan İmam-ıTaberi ile karıştırmamalıdır. Ehl-i sünnet olan İbni Cerir Taberi’nin tam ismi, Ebu Cafer Muhammed bin Cerir Taberi’dir...

Devamını Okuyun...