“Ve küllen vaadallahül Hüsna” âyeti

Eshab-ı kiramın üstünlük sırası

Fitne ve fesat çıkararak bölücülük yapan ehli bid’at ve ehli dalalet, Eshab-ı kirama dört koldan saldırıyorlar. İbni Sebeciler, rafiziler, vehhabiler, mezhepsizler, özellikle üç halifeye insafsızca saldırıyorlar. (Hakkı bildiği halde susanlara lanet olsun) hadis-i şerifi gereğince bu yazıları yazmak zorunda kaldık. 

Âyet ve hadislerde, Eshab-ı kiramın tamamı Cennetlik olarak bildirilmektedir. Bir âyet meali: 
(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal veren ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah yolunda harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı[Cenneti] vaad etmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.) [Hadid 10] 

Âyet-i kerimede fetihten öncekilere Hüsna [Cennet] vaad edildiği gibi, fetihten sonrakiler, o dereceye kavuşmasa bile, onlara da Hüsna söz verilmiştir. Dört halife de fetihten önce, Allah yolunda infakta bulunmuş ve savaşmıştır. Bu âyeti inkâr edip üç halifeye zalim, kâfir gibi sözler söyleyenin kendisi kâfirdir. Piyasada birçok meal vardır. Hepsi de Ve küllen vaadallahül Hüsna âyetini birkaç kelime farkı ile aynısını bildirmiştir. Küllen kelimesini kimisi, hepsi diye, kimi de her biri diye tercüme etmiş. Her biri Cennetlik demek de, istisnasız hepsi Cennetlik demektir. Şimdi meallere bakalım:

Diyanetin mealindeki ifade aynen şöyledir: (Allah, hepsine Cenneti vaad etmiştir.)

Ömer Nasuhi Bilmen’in mealindeki ifade: (Allah hepsine de pek güzel mükafat vaad etmiştir.)

Süleyman Ateş’in mealindeki ifade: (Allah hepsine de en güzel sonucu vaad etmiştir.)

Vehhabilerin dağıttığı mealdeki ifade: (Allah hepsine de en güzel olanı vaad etmiştir.)

Hasan Basri Çantay’ın mealindeki ifade: (Allah her birine en güzel olanı (Cenneti) vaad etti.) 

Tibyan tefsirindeki ifade: (Allah her birine Hüsna’yı (Cenneti) vaad etti.)

A. Fikri Yavuz’un mealindeki ifade: (Allah hepsine Hüsna’yı=Cenneti vaad buyurdu.) 

Hazret-i Osman’a dil uzatan S. Kutub’un ifadesi: (Hepsine de Allah en güzel olanı vaad etmiştir.)

Eshaba saldıran Mevdudi’nin ifadesi: (Allah her birine en güzel olanı vaad etmiştir.)

Elmalılı Hamdi Yazır, Konyalı M. Vehbi, Ali Arslan ve Celal Yıldırım’ın tefsirinde, M. Ali Sabuni Safvetüt Tefasirde ve piyasadaki diğer tefsir ve meallerde de aynı ifadeler geçmektedir. 

Aynı ifade, şu âyette de geçiyor ve oturan Eshab-ı kirama bile Cennetlik deniyor: 
(Oturan müminler ile mal ve canları ile Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, mal ve canları ile cihad edenleri, oturanlardan üstün kıldı. Bununla beraber Allah hepsine de Hüsna’yı [Cenneti] vaad etti.) [Nisa 95]

Eshabın izinden gidenler de Cennetliktir. İşte bir âyet meali: 
(İslam’a girişte, iyilik yarışında öncelik kazanan Muhacirler ve Ensar ile, onların yolunda gidenlerden Allah razı olup, bunlar için, altından ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları Cennetler hazırladı.) [Tevbe 100] (Muhacir; Hicret eden eshab, Ensar; Muhacirlere yardım eden Eshabdır.)

Allah’ın hepsinden razı olduğu insanlar 
Yukarıda, üç halifeye kâfir diyen Rafizilere, Hurufilere, İbni Sebecilere, sahabenin tamamının Cennetlik olduğunu bildiren âyetlerin birkaçını bildirmiş, Ve küllen vaadallahül Hüsna = Allah hepsine de, Hüsna’yı [Cenneti] vaad etmiş olduğunu piyasadaki birçok Türkçe mealden de örnekler vererek yazmıştık. Rafiziler, Hurufiler, İbni Sebeciler âyet ve hadisi kabul etmez. Hazret-i Ali’den önce halife oldular diye ilk üç halifeye, Hazret-i Ali ile savaşan Hazret-i Âişe ve diğer sahabeye hâşâ kâfir diyorlar. Halbuki Kur’an-ı kerimde Eshab-ı kiramın tamamının Cennetlik olduğu yukarıdaki yazımızda bir kere daha ispat edilmişti. Savaşmanın, adam öldürmenin küfür olmadığı Kur’an-ı kerimde açıkça yazılıdır. Ayrıca, şirkten başka, bütün günahları Allah’ın affedeceği de, Hazret-i Vahşi gibi sonradan Müslüman olan kimselerin günahlarının sevaba çevrileceği de bildiriliyor. Onun için Eshab-ı kiramdan herhangi birini kötülemek âyetleri inkâr etmek olur. Peygamber efendimiz de, (Eshabımın kusurları, yanlış hareketleri olacaktır. Ancak Allahü teâlâ, benim hatırım için onların kusurlarını affedecektir) ve (Eshabımın kusurlarını söylemeyin! Kalbleriniz onlara karşı değişir)buyuruyor. 

Adam öldürmek, zina, içki, hırsızlık çok büyük günah iseler de kâfirlik değildir. Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah, dilediğinin; şirkten [küfürden] gayri günahlarını affeder.)[Nisa 48, 116]

(Müminlerden iki taife birbiriyle çarpışırlarsa, aralarını bulun, müminler, elbette kardeştir, kardeşlerinizin arasını bulun.)
[Hucurat 9-10]

Mekke’nin fethinden sonra Müslüman olan Hazret-i Vahşi ve diğerleri, tertemiz birer müslüman, Cennetlik bir sahabi olup, eski günahları da sevaba çevrilmişti. Çünkü Kur’an-ı kerimde açıkça buyuruluyor ki:
(Tevbe edip iman eden ve salih amel işleyenlerin günahlarını sevaplara çeviririm.) [Furkan 70) 
Bu husus kâfir iken Müslüman olan herkes için geçerlidir. Hangi günah olursa olsun, şirk yani kâfirlik dahil, tevbe edilince Allahü teâlâ onu affeder. Bu husus, kıyamete kadar böyledir. 

Resulullah efendimiz, hısımlarına dil uzatanlar için buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ benim için en iyi insanları sahabi, bazılarını da eshar [zevce tarafından hısım] olarak ayırdı. Onlara dil uzatanlara lanet olsun!) [Hakim]

(Rabbim söz verdi ki, kızını aldığım ve kızımı verdiğim aileler, Cennette benimledir.)
 [Deylemi]

Allahü teâlânın zatı gibi sıfatları da sonsuzdur. Razı olması da sonsuzdur. Allah, Eshabdan birkaç sene razı oldu sonra vazgeçti denilemez. Allahü teâlâ, hicret eden ve muhacirlere kucak açan Ensar ile ağaç altında sözleşme yapılan Eshabdan da, razı olmuştur. İşte iki âyet meali: 
(Ağaç altında, sana söz veren müminlerden, Allah razıdır.) [Fetih 18]

(Muhacir ve Ensar ile onların yolunda gidenlerden Allah razıdır.)[Tevbe 100]

(Ağaç altında benimle sözleşenlerden hiçbiri Cehenneme girmez.) 
[Müslim, Ebu Davud, Tirmizi] [Bu sözleşmeye, Biat-ür-rıdvan denir. 1400 kişi idiler. Bu 1400 kişi arasında Hazret-i Ali ile savaşan Eshab da var idi.] 

Allahü teâlâ, sadece cihad eden eshabın değil, evlerinde oturanların da Cennetlik olduğunu bildirmiştir. İşte âyet meali: 
(Müminlerden, oturanlarla mal ve canları ile cihad edenler bir olmaz. Ama Allah hepsine de Hüsna’yı [Cenneti] vaad etti.) [Nisa 95]

Ehl-i beytin fazileti

Ehl-i beyt, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın bütün aile fertlerine denir. Mübarek hanımları, kızı Hazret-i Fatıma ile Hazret-i Ali ve bunların evlatları olan Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin, onların...

Devamını Okuyun...

Ehl-i beyt Cennetliktir

Önce Ehl-i beytin kimler olduğuna bakalım. Âlimler farklı bildirmişlerdir. Ehl-i beyt Resul-i ekremin zevceleri, çocukları ve torunlarıdır. Hazret-i Ali de bunlardandır. O da, Ehl-i beytin akrabasındandır. (Şehzade tefsiri)...

Devamını Okuyun...

Eshabım gökteki yıldızlar gibidir

İkinci binin müceddidi imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Eshab-ı kiramı sevmek, onlara bağlı olmak, insanlar içinden beğenilmiş, süzülüp ayrılmış olan bu çok kıymetli tabakanın hayat tarzlarına imrenip onlar gibi olmaya özenmek...

Devamını Okuyun...

Sahabenin hepsi müctehiddir

Elbette, hepsi müctehiddir. Sekiz muhaddisin [hadis âliminin] bildirdiği bir hadis-i şerif meali şöyledir: Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz. [Taberanî, Beyhekî, İbni Asakir, Hatîb, Deylemî...

Devamını Okuyun...

Eshabın hepsinden Allah razıdır

Hiç birinin kâfir olduğunu göstermez. Hadis-i şerifler ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamaları olmadan okunursa insan dinden çıkabilir...

Devamını Okuyun...

Eshab-ı kiramın her sözü senettir

Ehl-i sünnet âlimleri tefsir ve hadis bilgisini, dört halife içinden, en çok Hazret-i Ali’den almıştır. Çünkü, üç halife önce vefat etti...

Devamını Okuyun...

Eshab-ı kiramın üstünlük sırası

Mevahib-i ledünniyye kitabında deniliyor ki:
Peygamberlerden ve meleklerin üstünlerinden sonra, bütün yaratılmışların en üstünü, Eshab-ı kiramdır...

Devamını Okuyun...

“Ve küllen vaadallahül Hüsna” âyeti

Fitne ve fesat çıkararak bölücülük yapan ehli bid’at ve ehli dalalet, Eshab-ı kirama dört koldan saldırıyorlar...

Devamını Okuyun...

Onlar birbirlerini çok severdi

En kıymetli Peygamber, bizim Peygamberimizdir, en iyi eshab Onun eshabı, en iyi ümmet de Onun ümmeti yani bütün Müslümanlar...

Devamını Okuyun...

Sahabenin kerameti

Eshab-ı kiram, bütün evliya-i kiramdan üstün olduğu halde, kerametlerinden az bahsedilmesinin sebebi, onların kerametlerinin az olması değildir...

Devamını Okuyun...

Hepsi Cennetlik olanlar

Evet hepsi Cennetliktir. Allahü teâlâ, onlara en güzel mükafatı vereceğine yani Cennete koyacağına dair söz verdi...

Devamını Okuyun...

Çömez ve Eshab-ı kiram

Fiyasko, bir teşebbüste, gülünç ve başarısız neticedir. Böyle söylemek, diğer Peygamberlerin fiyaskosu var demektir...

Devamını Okuyun...

Eshabımı kötülemeyin

Böyle söylemek Allah’a ve Resulüne karşı gelmek olur. Yani, Allah ve Resulünün onlara verdiği kıymeti, makamı beğenmemek, itiraz etmek olur...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Ebu Hüreyre

Hazret-i Ebu Hüreyre (radıyallahü teâlâ anh), eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Adı Abdurrahman’dır. Eshab-ı kiram arasında Abdullah bin Ömer’den sonra, en çok hadis bilen budur...

Devamını Okuyun...

Eshab-ı kiram ve Teftazani

Kesinlikle doğru değildir. Bütün Ehl-i sünnet âlimleri gibi, Sadeddin-i Teftazani de, Eshab-ı kiramın üstünlüğünü ve onlara dil uzatılamayacağını kitaplarında bildirmiştir...

Devamını Okuyun...

İctihad hatası

İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Eshab-ı kiram arasında olan savaşları, iyi sebeplerden, güzel düşüncelerden ileri geldi bilmek, dünyalık için, menfaat için bilmemek gerekir, çünkü onların ayrılığı ictihad ve tevil ayrılığıydı...

Devamını Okuyun...

Kâfir Müslüman olmaz mı?

Kur’an-ı kerime inanmadıklarından dolayı lanet ediyorlar. Onlar Eshab-ı kiramın hemen hepsine düşmanlık ediyorlar. Kur’an-ı kerimi Eshab-ı kiram topladığı için, onlara inanmıyorlar...

Devamını Okuyun...

Resulullah’a düşmanlık

Evet, bu hadis-i şerif kendi aleyhine delildir, çünkü (Eshabıma düşmanlık bana olan düşmanlıktan ileri gelir) buyuruluyor. Eshab-ı kiram arasındaki savaşlar, düşmanlıktan dolayı değildi...

Devamını Okuyun...

Eshab-ı kiramı anlamak

Elbette, üstündür. Bu husus âyetle, hadisle ve Ehl-i sünnet âlimlerinin sözbirliğiyle sabittir. Resulullah'ın üstünlüğünü bilemeyen, anlayamayan buna akıl erdiremiyor...

Devamını Okuyun...

İlimde en üstün olanlar

Evet, sahabenin tamamı, sahabeden olmayan ulema ve evliya zatların hepsinden üstündür. Resulullah'ın mucizesini anlayamayanlar, sahabeye bilerek veya bilmeyerek dil uzatıyorlar...

Devamını Okuyun...

Resulullah ile akraba olma şerefi

Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamber efendimiz ile akraba olmak şerefi çok büyüktür. İmanlı olan her akrabası muhakkak Cennetliktir...

Devamını Okuyun...

Peygamberlerden sonra en üstün odur

Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü teâlâ anh), Peygamberlerden sonra insanların en üstünüdür. Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamber efendimizin kayınpederidir...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Ebu Bekir’in dövülmesi

Çeşitli kitaplarda vardır: Resulullah ve arkadaşları oturmuşlardı. O zaman 38 kişiydiler. Hazret-i Ebu Bekir ayağa kalkarak insanları Allah’a ve Resulüne çağıran bir konuşma yaptı...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Ebu Bekir niçin üstün?

Bu, bir bakımdan üstünlüktür. Bir bakımdan üstünlük, her bakımdan üstün olmayı gerektirmez. Hazret-i Ebu Bekir’in çok önemli olan başka üstünlüğü vardır...

Devamını Okuyun...

Anam babam sana feda olsun

Hatice validemizle Peygamber efendimiz evlenecekleri zaman, Hazret-i Hatice, bir şahsı gizlice Server-i kâinatın huzuruna şu haberle gönderdi... 

Devamını Okuyun...

Son Peygamberin veziri olacaksın

Ebu Bekri Sıddık önceleri tüccar idi. Sefer ve ticaret yapardı. Ekseri Şam’a giderdi. Seferde iken, çok tesirinde kaldığı bir rüya gördü...

Devamını Okuyun...

O Sıddıkdır

Hazret-i Ebu Bekir, İslam dininin göz bebeğidir. Muhammed aleyhisselamın dostudur, arkadaşıdır, mübarek kayınpederidir. Bu ikisinden, ikincisidir...

Devamını Okuyun...

Cennet kapılarının hepsinden çağrılan

Ebu Hüreyre hazretleri diyor ki, Resulullah buyurdu ki: 
(Bir kimse eşyadan bir çift şeyi sadaka etse, fisebilillah Cennet kapılarından davet olunur...

Devamını Okuyun...

Babanın taati yanında

Hazret-i Âişe validemiz anlatır: 
Resulullah, bir gece mübarek başını, benim yanıma koymuş, yıldızlara bakıyordu...

Devamını Okuyun...

Artık o nesneler bana gerekmez!

Bayram günü idi. Ebu Bekri Sıddık kıymetli ve gösterişli elbise giymiş ve otuz altınlık bir şal omzuna almış idi. Cebrail aleyhisselam a’ma suretinde gelip, yol üzerinde oturdu...

Devamını Okuyun...

Bilali kâfir elinden sen kurtarırsın

Bilal-i Habeşi müslüman olmuştu, lakin o zaman bir kâfirin kölesi idi. Bir büyük kilise vardı. İçindeki putlara hizmet için, kâfirler bir köylü tayin etmişlerdi...

Devamını Okuyun...

Cennet ehlinin ışığı

Hazret-i Ömer’in hilafeti zamanında, bir gazadan çok mal getirmişlerdi. Hazret-i Ömer ganimet malını taksim eder iken Hazret-i Hasan ve Hazret-i...

Devamını Okuyun...

Damarlarımda bir şey kaldı ise af et!

Ebu Bekri Sıddıkın bir kölesi vardı. Ömrünün sonlarında her akşam iftar vaktinde yemek getirirdi...

Devamını Okuyun...

Ümmetimden bir evliya varsa

Eshab-ı kiramın tamamı evliya idi, hatta diğer evliyanın her birinden de yüksek idi. Hepsi de keramet sahibi idi. Peygamber efendimiz Hazret-i Ömer’e ikram olmak için buyurdu ki...

Devamını Okuyun...

Adalet etmek senin nasibindir

Hazret-i Ömer, Resulullah ile bütün savaşlara iştirak edip, kâfirlere karşı kahramanca savaştı...

Devamını Okuyun...

Resulullah fazla verse idi

Enes bin Malik hazretleri anlatır: 
Resulullahtan, Ebu Bekri Sıddıkın o kadar üstünlüğünü işittim ki, hayrette kaldım. Server-i âlemin vefatından sonra bir gece Onu rüyada gördüm...

Devamını Okuyun...

İslam şerefi yetmez mi?

Hazret-i Ömer hilafeti zamanında, Şam şehrine gitmek icap etmişti. Eshab-ı güzinden bir cemaati de yanlarına alıp, Medine’den yola çıktılar...

Devamını Okuyun...

Sevinmek lazımken niçin ağlarsın?

Resulullah efendimiz Arafat dağında, Kusva adlı devesine binmiş halde dururken, meal-i şerifi (Bugün dininizi ikmal ettim. Size verdiğim nimetleri tamamladım...

Devamını Okuyun...

Kavme imamet eylesin

Hazret-i Âişe validemiz anlatır: 
Resulullahın son hastalığında ağrısı arttı. Buyurdu ki: (Ebu Bekir’e söyleyin, nasa imam olup, namaz kıldırsın.)...

Devamını Okuyun...

Siz halife hanımı olmasaydınız

Hazret-i Ömer bir gün evine geldiğinde, hanımları bir tabak içine koydukları mücevherleri seyrediyorlardı. Nereden geldi bunlar diye sordu...

Devamını Okuyun...

Kaldır bu yemeği

Hazret-i Ömer bir kıtlık zamanında, bir deve kesip, Medine’nin fakirlerine bölüştürün diye emretti...

Devamını Okuyun...

Resulullah seni takdim etmiştir

Resulullahın son hastalığında, vefatları yaklaştığında, cümle eshab-ı kiram hüzünlü ve telaşlı idiler ve muzdarip oldular...

Devamını Okuyun...

Fırat kenarında oğlak zayi olsa

Bir gün Hazret-i Ömer bir cemiyette ağladı. Niçin ağladığı sorulduğunda, buyurdu ki...

Devamını Okuyun...

Rızasına uygun olanı versin

Ebu Bekri Sıddık son hastalığında buyurdu ki:
Hilafeti kime bırakacağım konusunda, tekrar istihare ettim. Allah’tan diledim ki, bana rızasına uygun olanı versin...

Devamını Okuyun...

Kimin itikadı böyle değil ise

Cabir bin Abdullah anlatır: 
Bir bedevi Hazret-i Ali’nin huzuruna gelip dedi ki: Ya emir-el müminin! Bana Ebu Bekir’den haber ver ki, o Cennette midir?...

Devamını Okuyun...

Ömer’in yerini kim tutabilir

Abdurrahman bin Avf der ki, ben Ömer’den acayiplikler gördüm. Ne gördün diye sorulunca buyurdu ki, hayatta olsa, ben söylemeye kadir olmazdım...

Devamını Okuyun...

Bir başabaş kurtulsam

Abdurrahman bin Avf hazretleri anlatır: 
Ömer bir gece bir tulumu su ile doldurup, arkasına almış, Medine-i münevvere köylerine giderken yorulmuş gördüm...

Devamını Okuyun...

Üstünlükte ikinci odur

Hazret-i Ömer (radıyallahü teâlâ anh), Peygamber efendimizin kayınpederidir. Hafsa validemiz onun kızıdır...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Ömer Cennetliktir

Emirülmüminin Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” hakkındaki bu tür sözler uydurma ve iftiradır...

Devamını Okuyun...

Sonra gelenlere rahat koymadın

Hazret-i Ömer, halifeliği zamanında, Medine’nin etrafında bir deve palanı düşmüş, onu alıp, süratle giderken terlemişti...

Devamını Okuyun...

Ömer’i Ömer’e gösteren o kadın kimdir

Bir gün Hazret-i Ömer Medine’de gidiyordu. Bir ihtiyar kadın yol kenarında durmuş idi. Bir başka kadın ona dedi ki, içeri gir, emir-ül müminin Ömer gidiyor...

Devamını Okuyun...

Sana acımasam helal etmezdim

Hazret-i Ömer bir gün, mübarek başını koyup, tam yatacaktı. O sırada bir köle seslenip: Kalk, ya Emir-el müminin. Önce bana insaf eyle! Rabbil âlemin kıyamet günü benim hakkımı senden alır dedi...

Devamını Okuyun...

Bizi bekleyen bu zat kimdir

Hazret-i Ömer zamanında bir kervan, gece vaktinde Medine’ye geldi. Kervandakilerin hepsi kâfir idi. Konakladıkları gibi hepsi uyudular...

Devamını Okuyun...

Bunlar da gazilerin hakkıdır

Hazret-i Ömer halife iken, Hazret-i Numan’ı komutan yapıp, acem diyarına gönderdi. Nihavend ile Hemedanı feth ettiler...

Devamını Okuyun...

Bu çırağ şahsi malım değildir

Bir gece Hazret-i Osman Hazret-i Ömer’in huzuruna vardı. Gördü ki, acele ile mektup yazıyor. Selam verdi, ancak emir-ül müminin cevap vermedi...

Devamını Okuyun...

Vaiz olarak ölüm kâfidir

Hazret-i Ömer’in yüzüğünde Kefa bil-mevt vaızan ya Ömer yazılı idi. Manası, Ya Ömer, vaiz olarak ölüm kâfidir demektir...

Devamını Okuyun...

Mesleme’ye bir iş ederim ki

Hicretin yirmiüçüncü senesi idi. Bir gün Hazret-i Ömer’e, (İran tarafında bir aşiret vardır. Sanatları haramiliktir. Müslümanların yollarını basarlar...

Devamını Okuyun...

Hırkasında oniki yama vardı

Hazret-i Ömer hilafet makamına geçtikten sonra, kızı Hazret-i Hafsa [ki Resulullahın hanımı olup, müminlerin annelerindendir], muhterem babasını görmeye geldi...

Devamını Okuyun...

İyi vaktinde senden cizye aldık

Hazret-i Ömer, halifeliği zamanında kapı kapı gezip dilenen yaşlı bir zimmi gördü. Ona merhamet edip buyurdu ki: Ey pir, iyi vaktinde senden cizye aldık...

Devamını Okuyun...

Düşmandan korkma, Allah’tan kork

Hazret-i Ömer halife iken, İran memleketini feth etmek arzusunda idi. O memlekette İslamiyet yayılsın istiyordu...

Devamını Okuyun...