Helal rızık ve helal kazanç

Rızık hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP
Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir. Rızık hiç değişmez. Azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez. Bu konudaki âyet-i kerimelerden birkaçının meali şöyle:
(Birçok canlı, rızkını kendi elde edemez. Sizin de, onların da rızkını Allah verir.) [Ankebut 60]

(Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır.) [İsra 30]

Allah’ın kimine çok, kimine az rızık verdiğini çok kimse bilmez. (Sebe’36)

Allah’tan korkana ummadığı yerden rızık gelir. (Talak 2,3)

Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat, bu rızık ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.

İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sahibini arar. Çok fakirler vardır ki, zenginlerden daha iyi, daha mutlu yaşar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızık gönderir. Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ömürleri gibi, rızıklarını da takdir etmiştir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:
(Allahü teâlâ, müminin rızkını ummadığı yerden verir.) [İ. Hibban]

(Allah’tan korkun, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyi sebeplere yapışın. Kötü sebeplere yanaşmayın! Hiç kimse, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez.) [Hakim]

(Eceliniz sizi nasıl takip ederse, rızkınız da öylece takip eder. Rızık için sıkıntı çekerseniz, Allahü teâlânın emrine uygun hareket edin.) [Taberani]

(Allah korkusunu sermaye edinen, rızkına ticaretsiz ve sermayesiz kavuşur.) [Taberani]

(Allahü teâlâya tam tevekkül etseydiniz, sabah aç gidip, akşam tok dönen kuşlar gibi rızka kavuşurdunuz.) [Tirmizi]

(Rızka kavuşan çok hamd etsin!) [Hatib]

Helal rızka kavuşmak isteyen sebeplerine yapışmalıdır! Para kazanmak, malı arttırır. Fakat, rızkı arttırmaz. Rızık, mukadderdir. Yani ezelde ayrılmıştır. Rızık, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Fakat Allah emrettiği için çalışmak lazımdır. Çünkü, Allahü teâlânın işleri, sebepler altında tecelli eder. Âdet-i İlâhiye böyledir. Fakat, bazen, sebebe yapışıldığı halde, iş hasıl olmayabilir. Yahut, sebepsiz de, hasıl olabilir.

Hamd etmek, Allahü teâlâya şükretmek demektir. Her nimetin Allahü teâlâdan geldiğine inanmak lazımdır. Allahü teâlâ, Hazret-i Musa’ya buyurdu ki:
(Kendine verdiğim nimeti, benden bilip kendinden bilmeyen, nimetlerin şükrünü eda etmiş olur. Rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmeyen ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur.)[İ.Gazali]

Çalışmak ibadettir
Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak çok kıymetlidir. Peygamber efendimiz, Hazret-i Muaz ile müsafeha edince buyurdu ki:
- Ya Muaz, ellerin nasırlaşmış.
- Evet ya Resulallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve bu sayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum.
Fahr-i kâinat efendimiz, Hazret-i Muaz’ı öpüp buyurdu ki:
- Bu eli Cehennem yakmaz. (Tibyan)

Yine bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Eshab-ı kiramdan bazıları, bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı ibadettir. Eğer kazanacağı para ile öğünmek, keyf sürmek niyetinde ise, şeytanla beraberdir.) [Taberani]

Görüldüğü gibi bir Müslümanın iyi niyetle çalışması ibadettir. Fakat kâfirin ve her haramı işleyen kimsenin çalışması ibadet olmaz. (Namaza ne lüzum var, çalışmak da ibadettir) demek çok yanlıştır. Böyle söyleyen kâfir olur. Namaz kılan, haramlardan kaçan kimsenin iyi niyetle çalışması ibadettir. (K. Saadet)

Zarardan dönmek gerekir

Zararın neresinden dönülürse kârdır. Rızk endişesiyle, harama el uzatmamalı ve şu hadis-i şeriflerin muhatabı olmamalıdır:
(Bir zaman gelir ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünür, helalini ve haramını düşünmezler.) [Buhari]

(Bir zaman gelir, insanın bütün kaygısı midesi olur, şerefi mal, kıblesi kadın, dini para olur. Böyle kimseler, halkın kötüleridir.) [Sülemi]

Allahü teâlâ, herkesin rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. Rızk değişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Allahü teâlânın 99 isminden biri Rezzak'tır, her varlığın rızkını vericidir. Allahü teâlâ, (Herkesin rızkı bana aittir) buyuruyor. Rızk için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir! Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Yeryüzündeki her canlının rızkı, Allah’a aittir.) [Hud 6]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Rızkı genişleten, daraltan, gönderen yalnız Allahü teâlâdır.) [Redd-ül-muhtar]

(Allah’tan kork, rızkını güzel yoldan ara, helali al, haramı terk et!) [İbni Mace]

(Rızkını gecikmiş sayma! Hiç kimse, rızkına kavuşmadıkça ölmez.) [Hakim]

(Hiç kimse, nasibinden fazla rızka kavuşamaz. Rızkına kavuşup yemedikçe de ölmez. İstemese de rızkı kendisine verilir.) [Hakim]

(Hak teâlâ, Hazret-i Adem'e bin çeşit sanat öğretip buyurdu ki: Neslin, bu sanatlardan biri ile rızkını arasın! Sakın dini geçim vasıtası yapmasın!) [Hakim]

(Allah’ın verdiği rızka kanaat eden mümin kurtulmuştur.) [Müslim]

(En güzel rızk, helale, harama dikkat edilerek kazanılandır.) [Nesai]

Peygamber efendimiz, (Eğer Allah korkusunu kendinize sermaye edinirseniz, rızkınız, ticaretsiz ve sermayesiz gelir) buyurup şu mealdeki âyeti okudu:
(Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve rızkını ummadığı yerden gönderir.) [Taberani-Talak 2,3]

Allahü teâlâ emrettiği için çalışan, rızkını helal yoldan arayan, ezeldeki rızkına kavuşur. Rızkı da bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını haram yoldan ararsa, yine ezelde ayrılmış olan rızka kavuşur. Fakat, bu rızk ona hayırsız, bereketsiz olur, kazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.

Hazret-i Hızır'ın tamir ettiği binanın altındaki altın levhada şunlar yazılı idi:
(Ölüm hak iken gülüp eğlenen, kadere inandığı halde üzülen, rızka Allahü teâlâ kefil iken zahmetlere giren, Kıyamette sorgu-sual varken gaflete dalan, fâniliğini bildiği dünyaya bel bağlayan kimseye nasıl hayret edilmez?)

Rızık endişesi
Dünya sıkıntıları, ahiret rahatlığına sebep olur. Rızık için endişe etmek doğru değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çoluk çocuğu çok ve rızkı az olup, namazlarını, şartlarına uygun olarak kılan ve Müslümanları gıybet etmeyen, Kıyamette benimle birlikte haşr olur.) [M. Masumiyye]

(Hac yolunda ölenlere ve Allah yolunda gaza edenlere müjdeler olsun! Çoluk çocuğu çok ve kazancı az olup, halinden şikayet etmeyerek, evine neşe ile girip, gülerek çıkan kimse de, hacılardan ve gazilerdendir.) [Deylemi]

(Bir Müslüman, helal kazanıp kimseye muhtaç olmaz, komşu ve akrabalarına yardım ederse, kıyamette ayın ondördü gibi parlak olur.) [Beyheki]

(Çalışıp kazanmak her Müslümana farzdır.) [Taberani]

(İbadet on kısımdır, dokuzu çalışıp helal kazanmaktır.) [Deylemi]

(Kimseye muhtaç olmamak ve ana-baba, çoluk-çocuğunu da muhtaç etmemek için işe gidenin her adımı ibadettir.) [Taberani]

(Allahü teâlâ sanat sahibi mümini sever.) [Taberani]

(Çalışmayıp kendini sadaka isteyecek hâle düşüren 70 şeye muhtaç olur.) [Tirmizi]

(Geçimini helalinden kazanmak, Allah yolundaki cihad gibidir.) [Deylemi]

(Cihad, sadece kılıç sallamak değildir. Ana-babaya, evlada bakmak, kimseye muhtaç olmamak için çalışmak da cihaddır. Çalışıp kimseye yük olmayan mücahiddir.) [İ. Asakir]

(Helal kazanmak için sıkıntı çekene Cennet vacip olur.) [İ. Gazali]

(Allahü teâlâ sevdiğine, rızkını yetecek kadar verir.) [Ebuşşeyh]

(Zikrin hayırlısı hafi [gizli] olanı, rızkın hayırlısı ise kâfi olanıdır.) [Beyheki]

İbrahim Edhem hazretleri sırtı ile odun taşıyarak rızkını kazanıyordu. (Kardeşlerin seni hiçbir şeye muhtaç bırakmazken niçin odun çekiyorsun) diye sordukları zaman, "Hadis-i şerifte, (Helal kazanmak için sıkıntı çekenlere, zillete katlananlara Cennet vacip olur)buyurulduğu için bu işi yapıyorum" dedi. (K. Saadet)

Helâl rızık aramak
Sual:
 Rızkımızın artması için, neler yapmalıdır?
CEVAP
Her işin sebeplerine yapışmalı. Helâl rızık için dua ve istigfar etmelidir. Dua kabul olursa, hiç beklenmedik bir yerden rızka kavuşulabilir. Dört hadis-i şerif şöyledir:
(Cebrail aleyhisselam her geldiğinde, “Allah’ım, bana helâl rızık ve iyi bir iş nasip et” diye dua etmemi söylerdi.) [Hâkim]

(İstigfara devam eden, ummadığı yerden rızıklanır.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ, müminin rızkını ummadığı yerden verir.) [Deylemî]

(Çok sadaka verenin rızkı bollaşır ve duası kabul olur.) [İbni Mace]

Rızkın gelmesine sebep olan işleri yapmalıdır: Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sadaka vermek rızkı artırır!) [Deylemî]

(Sıla-i rahim edenin rızkı bollaşır.) [Buhârî]

(Namaz kılmak, rızkın bereketine sebep olur.) [Miftah-ül-Cennet]

(Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar!) [İbni Mace]

(Cömerdin evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir.) [İbni Mace]

(Birbirinize yemek ikram edin ki, rızıklarınızda genişlik olsun.) [İ.Adiy]

(Namaz kılmak, rızkın bereketine sebep olur.) [Miftah-ül-Cennet]

(Hanımıyla [iyi geçinip] şakalaşanın, rızkı artar.) [İ. Lâl]

(Ana babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur.) [İ. Ahmed]

Bazı şeyler fakirliğe yol açar, rızkın güçlükle gelmesine sebep olur. Mesela tırnağı uzun olanın rızkı meşakkatle, sıkıntıyla hâsıl olur. Üç hadis-i şerif:
(Günah işlemek, rızıktan mahrum kalmaya sebep olur.) [İbni Mace]

(Yalan söylemek rızkı azaltır.) [İsfehanî]

(Zina, fakirliğe yol açar.) [Beyhekî]

Rızkın artması, bereketli olması için her mubah işi Besmele ile yapmalıdır.

Atalarımız, (Erken kalkanın nasibi gür olur) der. Sabit ücretli de olsa, bir kimse erken kalksa, nasibi gür olur. Ücretin kendisi değil, bereketi artar. Bereket, az bir şeyden çok faydalanmaktır. Az bir yemek çok kişiye yetmişse, bereketli olmuş demektir. Çok kazandığı hâlde, maaşını yetiremeyen, parasının bereketsizliği sebebiyle borçlanır. Sabah erken kalkmak, hayra, berekete sebep olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sabah uykusu rızka manidir.) [Beyheki]

(Hak teâlâ rızıkları, fecir ile güneşin doğacağı vakitler arasında verir.) [Beyheki]

(Ya Rabbi, işine erken gidenin çalışmasını bereketli kıl!) [Tirmizi]

(Sabah namazını kıldıktan sonra uyumayın, rızkınızı aramaya çalışın!) [Taberani]

(Rızık için çalışmaya erken gidenin işi bereketli olur ve başarı kazanır.) [Bezzar]

Maddî rızıkların dağılması sabah namazından sonra olur. Manevî rızıkların dağılması ise ikindi namazından sonradır. Bu iki vakitte uyumamaya dikkat etmelidir. (El-Envâr)

Rızkı başka maksatla değil, Allah rızası için aramalı. İki hadis-i şerif meali:
(Çocuklar, rızık temin için çalışmaya çıkarsa, Allah yolundadır. Yaşlı ana babasının bakımı için çıkarsa, Allah yolundadır. Kendini haramdan korumak için çıkarsa, Allah yolundadır. Eğer gösteriş ve başkalarına karşı övünmek için çalışmaya çıkarsa, şeytan yolundadır.) [Taberani]

(Öyle bir zaman gelecek ki, Kur’an okuyan nice kimseler, ibadet etmeye çalışırlar, bid’atle de iştigal ederler. Bilmedikleri için müşrik olurlar. Okumalarına ve ilimlerine karşılık rızık alırlar ve dünyayı din karşılığında yerler. İşte bunlar, kör Deccal’ın avenesidir.) [Deylemi]

Rızkınızı güzel yoldan arayın
Sual: Rızkımızı kazanıyoruz diye helale harama dikkat edilmiyor. Rızkı helal yoldan aramak lazım değil mi?
CEVAP
Cenab-ı Hak, her canlının rızkını göndereceğini "Allahü teâlânın rızk vermediği, yeryüzünde bir mahlûk yoktur" buyurarak bildiriyor.

Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın bedeninin ve ruhunun rızkları da bellidir.

Rızk hiç değişmez, azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez.

Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızk, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır.

Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat, bu rızk ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.

Her canlının rızkını Allahü teâlâ verir. Çocuk, ana karnında çalışmaktan aciz olduğu için, göbeğinden ona rızk gönderir. Çocuk dünyaya gelince, rızk olarak, anasının göğsünden süt gönderir. Bir şey yiyebileceği yaşa gelince de, dişlerini yaratır.

Çocuğun ana-babası ölüp, yetim kalırsa, önceden yalnız şefkatle annesi bakarken, sonradan, herkesin kalbini, ona karşı merhametle doldurur. Daha büyüyünce de, çalışmak için kuvvet ve para kazanma arzusu ihsan eder. O kimse, bu arzudan vazgeçip, takva yolunu tutar, kendini yetim haline korsa, ona karşı kalbleri, yine şefkatle doldurur. Herkes, (Bu kimse Allah yolundadır. Her şeyin iyisi buna layık) der. Para kazanırken, kendine, yalnız kendi acırdı. Şimdi herkes acır. Fakat, takva yolundan ayrılır, nefsine uyar ve çalışmazsa, kalblerde ona karşı şefkat hasıl etmez. Böyle kimselerin, tevekkül ediyorum diye çalışmaması, tembel oturması, hiç caiz değildir. Kendini düşünen kimsenin, çalışıp, ihtiyaçlarını elde etmeyi de düşünmesi gerekir. Demek ki, Allah yolunda olup, yetim gibi olana karşı, herkesin kalbinde şefkat, merhamet yaratır.

Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, “Allahü teâlâ emrettiği için çalışmalı, rızk için üzülmemeli” buyurdu. Rızk için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir. Müslüman, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzularına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken, helali haramdan ayırmamak, başkalarının haklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, suç işlemek, dünyaya düşkün olmayı gösterir. Dünyaya düşkün olmak, büyük günahtır. Allahü teâlâ emrettiği için çok çalışıp, çok kazanmak ve Onun emrettiği gibi çalışıp, kazandığını, Onun emrettiği yerlere sarf etmek, ibadet yapmak olur. Çok sevap olur.

Bir kimsenin, (Haram işlere elim yatkın, mubah işleri beceremiyorum)demesi çok yanlıştır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Herkese dünyalıktan nasibi neyse, o şeyler ona kolaylaştırılır)buyuruldu. (Hakim)

Bir kimse kazancını kumardan elde etmeye çalışsa, zamanla kumar işinde mahareti artar. Marangoz, terzi gibi helal bir meslek edinmek isteyene de işleri kolaylaştırılır. Onun için daima helal kazanç yollarını aramalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ey insanlar, Allah’tan korkun ve rızkınızı aramada güzel yol tutun! Çünkü hiç bir kimse, rızkını ele geçirmeden ölmez. O halde Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel yollarla elde edin, helali alın, haramı terk edin!) [İbni Mace]

(Rızkınızı gecikmiş saymayın! Hiç kimse, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez. O halde rızkınızı güzel yoldan arayın, helali alın, haramdan kaçın!) [Hakim]

Helalden kazanmak her Müslümana farzdır
Sual: Kadın, erkek her Müslümanın, kendinin, çoluk çocuğunun nafakası için para, mal kazanırken mutlaka helal olan yolları mı seçmesi gerekir?
Cevap:
 İmâm-ı Gazâlî hazretleri konu ile alakalı olarak Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:
“Helal kazanabilmek için, önce helali öğrenmek lazımdır. Helal ve haram meydandadır. İkisi arasında şüpheli olanları tanımak güçtür. Şüphelilerden sakınmayan, harama düşer. Bunu tanıtmak geniş bir ilimdir. Mü'minûn sûresinin 52. âyetinde mealen;
(Ey Peygamberlerim, helal ve temiz yiyiniz ve bana layık ibadetler yapınız!) buyuruldu. Resûlullah efendimiz bunun için;
(Helal kazanmak her Müslümana farzdır) buyurdu.

Dünyalık kazanmak için çalışmak günah değildir. Dünyalık sevgisi, dünyaya gönül bağlamak günahtır. Resûlullah efendimiz, çeşitli hadîs-i şeriflerinde buyurdular ki:
(Bir kimse, hiç haram karıştırmadan, kırk gün helal yerse, Allahü teâlâ, onun kalbini nur ile doldurur. Kalbine, nehirler gibi hikmet akıtır. Dünya muhabbetini, kalbinden giderir.)

(Haram ile beslenen vücudun ateşte yanması daha iyidir.)

(Malın helalden mi, haramdan mı geldiğini düşünmeyenler, Cehenneme, neresinden atılırsa atılsınlar, Allahü teâlâ, onlara acımayacaktır.)

(İbadet on kısımdır, dokuz kısmı, helal kazanmaktır.)

(Helal kazanmak için yorulup, evine dönen kimse, günahsız olarak yatar. Allahü teâlânın sevdiği kimse olarak kalkar.)

(Allahü teâlâ buyuruyor ki: Haramdan kaçınanlara hesap sormaya utanırım.)

(Bir dirhem faiz almak ve vermek, otuz zinadan daha günahtır.)

(Haram maldan verilen sadaka kabul edilmez. Saklanırsa, Cehenneme gidinceye kadar, ona yolluk olur.)

Hazret-i Ebu Bekir, hizmetçisinin getirdiği sütü içti. Sonra helalden olmadığını anlayınca, parmağını boğazına sokarak kay etti, çıkardı. O kadar zahmetle çıkardı ki, yanındakiler ölüyor sandılar. Sonra da;
“Ya Rabbi! Elimden geleni yaptım. Midemde ve damarlarımda kalan zerrelerden sana sığınırım!” diye yalvardı. Hazret-i Ömer de, Beyt-ülmâla ait zekât develerinin sütünden, yanlışlıkla verilip içtiği zaman, böyle yapmıştı. Abdullah bin Ömer hazretleri buyurdu ki:
“Kambur oluncaya kadar namaz kılsanız ve kıl gibi oluncaya kadar oruç tutsanız, haramdan kaçınmadıkça, kabul edilmez, faydası olmaz.”

Alacağı bağışlamak

Borçlu fakir ise hediyeniz sadaka olur. Alacağı bağışlamak çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Hiçbir himayenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allahü teâlânın himayesine girmek isteyen, alacağını bağışlasın!...

Devamını Okuyun...

Alışverişte yemin etmek

Doğru da olsa, alışveriş yaparken yemin etmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Malını, yemin ederek beğendirene kıyamette merhamet edilmeyecektir.) [Müslim] Alışverişte "Vallahi böyle...

Devamını Okuyun...

Darasını almak gerekir mi?

Böyle alışverişler sahihtir, fâsid değildir. Hatta biz bir kilo ver dedik, o da 950 gram verse, yine sahih olur. Çünkü 900 gram veya 1100 gram gıdayla poşeti veya kartonu, 10 liraya almış oluyoruz. Bu, götürü alışverişe giriyor...

Devamını Okuyun...

Bereketli olsun

Bereket, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramak demektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan çok mal vardır ki, sahibinin dünyada ve ahirette felaketine sebep olur...

Devamını Okuyun...

Borçluya mühlet vermek

Borcunu gerçekten ödeyemeyenlere mühlet vermek farzdır, çok sevabdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:...

Devamını Okuyun...

Borcu geciktirme cezası

Borcunu vaktinde ödemeyen kimsenin, gelip mühlet istemesi gerekir. Ödeme imkanı olduğu halde, borcunu geciktirmek günahtır....

Devamını Okuyun...

Borç vermekle ilgili çeşitli sorular

Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de diyor ki.Hadis-i şerifte, (En iyiniz, borcunu bir an önce ödeyeninizdir) buyuruldu...

Devamını Okuyun...

Borcu inkâr

İki şahit yanında ödemeliydiniz. Yahut varsa senedi geri almalıydınız. Veyahut borcunuzu gözünüzün önünde sildirmeniz gerekirdi...

Devamını Okuyun...

Bulunan şeyler

Bulunan şeylerle, selin, ırmağın getirdiği ve sokağa atılan şeylerin hükmü farklıdır...

Devamını Okuyun...

Borsa

Caizdir. Hisse senedi almak, bir şirkete ortak olmak demektir; fakat kumar oynar gibi, sürekli bununla meşgul olmamalıdır. 

Devamını Okuyun...

Cuma günü öğle vakti alışveriş

Dünyanın her yerinde mekruhtur...

Devamını Okuyun...

Çekiliş yapmak, kura çekmek

Hayır hiç mahzur yoktur. Çünkü kupon için ayrıca bir para verilmiyor. Ancak, bazı mağazalar da, (Falanca yere bir mesaj atarsan...

Devamını Okuyun...

Alışverişle ilgili çeşitli sorular

Evet...

Devamını Okuyun...

Çocuğun malı ve alışverişi

Çocuğun velisi, çocuğun malını kimseye hediye edemez. Ancak, parası çocuğun olmak üzere satabilir. Veli, kendi parası ile...

Devamını Okuyun...

Çok kazanmak için çok çalışmak

Aynen yazıldığı gibidir. Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını kazanacak ve borçlarını ödeyecek kadar çalışıp kazanmak farzdır...

Devamını Okuyun...

Depozit, Kapora ve Komisyon

Kiracıdan depozit almak caizdir. Alınan bu depoziti daha sonra kiracının izni ile kullanmakta mahzur yoktur...

Devamını Okuyun...

Din istismarı

Dini ticarete alet etmek, en büyük günahlardan biridir. Bu CD’leri, kitapları ve Mushafları satmak, Kur’an-ı kerim öğretilmesine...

Devamını Okuyun...

Dini kitapların ticareti

Mushafı, Kur'an-ı kerim öğretilmesine sebep olmak niyetiyle satmak caiz ve sevap olur. Aldığı para helal olur...

Devamını Okuyun...

Emanet mal

Mecellenin 762. Maddesinde; güvenilen kimseye bırakılan mala Emanet denir deniyor. Emanet de üçe ayrılır...

Devamını Okuyun...

Emekli maaşı ve Nema

Bu kimseler delil olarak, Necm suresinin, (İnsana ancak çalışarak[ihlas ile] yaptığı işler [ahirette] fayda verir) mealindeki âyet-i kerimeyi gösteriyorlar...

Devamını Okuyun...

Eşlerin mal varlığı

Beyiniz, sizin malınızı, siz de beyinizin malını izinsiz harcayamazsınız. İzinsiz harcamak, başkasına vermek günah olur...

Devamını Okuyun...

Faiz

Bugün faizin, içkinin, zinanın haram olduğunu bilmeyen müslüman yoktur. Haramlar zamanla helal olmaz. Şu kadar var ki...

Devamını Okuyun...

Fâsid ve bâtıl satışlar

Fâsid, aslı dine uygun, fakat sıfatı dine uygun olmayan alışveriştir. Fâsid satışlar, caiz değildir ve haramdır...

Devamını Okuyun...

Gayrimüslim ülkelerde

İmam-ı a’zama göre bir ülke üç şartla dar-ül-harb olur:
1- Dar-ül-harbe bitişik olması...

Devamını okuyun...

Hediye ve hükümleri

Hediye, verilen kimsenin olur, izinsiz kullanılmaz...

Devamını oku...

Helal rızık ve helal kazanç

llahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi...

Devamını oku...

Hırsızlık ihtimali olan mal

İhtimal ile hareket edilmez. Almak caizdir...

Devamını oku...

İşçilerin durumu

Hile yapmak caiz olmaz...

Devamını oku...

Kâfire ücretle iş yapmak

Kilise tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi günah değildir. (Bezzaziyye)...

Devamını oku...

Kâr zarar ortaklığı

Gerekmez. Şirketin yalnız kâr ve zararına ortak olmak için para yatırmak caizdir. Yatırılan paranın nereye sarf edildiğini bilmek gerekmez...

Devamını oku...

Kiraya vermek

Müslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken evi boş tutmak israf ve günah olduğu gibi, yüksek fiyatla kiraya vermek de asla uygun değildir...

Devamını oku...

Miras

Hacim veya vezin ile ölçülen ortak malı ölçmeden hediye etmek faiz olur. Ev, tarla, kumaş, ev eşyası gibi şey ise hediye edilir...

Devamını oku...

Ödünç vermek veya almak

Şu üç durumda ödünç istemek caiz olur:
1- Nafaka almak için. Lüzumlu gıda gibi, lüzumlu çamaşır da nafakaya dâhildir...

Devamını oku...

Sigorta

İbadetler, zamana göre, örf ve âdetlere göre, idare şekline göre değişmez. Fakat alışveriş kaidelerinden zamana göre...

Devamını oku...

Sözleşme

Hiç kimse, tek taraflı olarak sözleşmeyi bozamaz. (Aleyhime oldu, ben de bozdum) demek geçersizdir...

Devamını oku...

Şarapçıya üzüm satmak

Üzüm şırasını şarap yaptığı bilinen bir kimseye satmak caizdir; çünkü günah, şıranın kendisinde değildir. [Şıradan pekmez de, sirke de yapılabilir.]...

Devamını oku...

Şartlı satış ve hediye

Hayır, haram olmaz. Hediye sahihtir, hediye verilirken söylenen şartlar ise bâtıl olur. Yani, elma alması gerekmez... 

 Devamını oku...

Tazminat almak

Sadece ölen değil, araba çarparak sakat kalan da tazminat alır. S. Ebediyye’de diyor ki: Yanlışlıkla adam öldürmek...

 Devamını oku...

Ticarette dinini kayırmak

Ticareti, ahiret kazancına mani olan kimse bedbahttır. İnsanın sermayesi, dini ve ahiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için şunlara dikkat etmelidir...

 Devamını oku...

Ticarette günahtan kaçmak

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Her sanat ve her ticarette hile yapmamak farzdır...

 Devamını oku...

Ticarette ihsan

icarette adaletle hareket eden, kendi sermayesini kurtarmış olur. Fakat kâr, ihsan edenedir. Aklı olan, ahiret kârını kaçırmaz...

 Devamını oku...

Ticari terimler

ey = Satmak 
Şira = Satın almak 
Bey ve Şira = Alışveriş...

 Devamını oku...

Vade farkı istemek

Bir malı peşin ucuz, veresiye veya taksitle pahalı satmak caizdir. Vade farkı istemek ise caiz değildir...

 Devamını oku...

Zengin olmak ve iflas etmek

Zengin olmak için illa diploma veya herhangi bir meslek sahibi olma şartı yoktur...

 Devamını oku...

Kredi çekmek ve kredi kartı kullanmak

Zaruret olmasa da, ev nafakadan olduğu için, evi olmayanın kredi ile ev alması caiz olur, fakat zaruretsiz...

 Devamını oku...

Habersiz şeker almak

Orada yemeğe izin verilmiş, kendisi yokken götürmeye izin verdiğini yazsa bile buna yetkisi olmuyor...

 Devamını oku...

Rızkın mahiyeti

Rızkın birkaç anlamı var:
1- Rızk denince yiyecek içecek şey anlaşılır. Çoğulu da erzaktır...

 Devamını oku...

Tarla ve içindekiler

Tarla satılınca, içindeki ekini de satılmış olmaz. İçindeki ürünleri hemen toplaması gerekir...

 Devamını oku...

Değişmekte faiz

Faiz büyük günahtır. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah, alışverişi helal, faizi haram kıldı.) [Bekara 275]...

 Devamını oku...

Maç tahmini mekruh mudur?

Bizim kıyas yapmaya yetkimiz yoktur. Din kitaplarında ne diyorsa o nakledilir. Şeyhlik yapan bir hoca...

 Devamını oku...

Ticarette ırk, din farkı olmaz

Öyle bir şey yok. Dinimizde, ticarette ırk ve din ayrımı yoktur. Her milletten, her dinden insanlarla alışveriş yapmakta...

 Devamını oku...

Mühayee ne demektir?

Mühayee, mülkiyeti ortak olan bir malın getirilerinin ortaklar arasında bölüşülmesi demektir...

 Devamını oku...

Pazarlık sünnettir

Şart değildir. İhtiyaç varsa pazarlık yapılır. Pazarlık sünnettir. Alışverişte Müslümanın aldanması caiz olmadığı gibi...

 Devamını oku...

Teayyün etmek

Önce bu kelimelerin, alışveriş ilmindeki manasını bilmek gerekir.

 Devamını oku...

Mislî ve kıyemî mal

Altın paraların biri eski veya yeni tarihli yahut antika olduğu için değeri farklı olabilir. Bunun için, emanet edilenin aynısını vermek gerekir...

 Devamını oku...

Ticaretin önemi

Dinimizde ticaret de, doğru tüccar da övülmüştür. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir...

 Devamını oku...

Vakıf ve vakıf malı

Vakıf statüsündeki vakıf, alınıp satılmaz ve mülk olarak kullanılmaz, fakat sizinkinin sadece adı vakıftır...

 Devamını oku...

Vekalet ve vekil olmak

Vekalet, bir kimsenin, bir işi yapmak için, başkasını kendi yerine koyması, başkasına iş havalesi demektir...

 Devamını oku...

Haram mal

Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde ve Kâdî-zâde Ahmed efendi, Birgivî vasıyyetnâmesi şerhinde diyor ki...

 Devamını oku...