Ticarette günahtan kaçmak

Ticaretle iştigal ediyoruz. Harama düşmemek için nelere dikkat etmemiz gerekir?

CEVAP 
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Her sanat ve her ticarette hile yapmamak farzdır. Müşteriye herhangi bir şekilde zarar vermemelidir! Zarar veren her iş, zulüm olur. Zulüm ise haramdır. Her müslüman, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, kâfirlere de yapmamalıdır!

Başlıca dört şey yapmamak lazımdır:
1- Satılan malı, aşırı övmemelidir! 

Çünkü, hem yalan söylemiş, hem aldatmış, hem de zulmetmiş olur. Hatta, doğru olarak da, müşterinin bildiği şeyi söylememelidir! Çünkü, bu da faydasız söz olur. Kıyamette her sözden sual olunacaktır. Yemin ile satmaya gelince, yalan yere yemin etmek haramdır. Yani büyük günahtır. Doğru yemin ederse, az bir şey için Allahü teâlânın ismini söylemek saygısızlık olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Alışveriş yaparken, vallahi böyledir, billahi öyle değildir diye yemin eden kimseye ve “bugün git, yarın gel” diyerek sözünde durmayan sanatkâra yazıklar olsun!) [Deylemi]

(Malını yemin ederek beğendirmeye çalışan kimseye kıyamette merhamet edilmez.) [İ.Gazali]

(Esnafın, pazarcının çoğu facirdir! Çünkü, çok yemin ederek, yalan söyleyerek günaha girerler. Alışverişleri de helal olmaz.) [Hakim]

(Bir esnaf, verdiği sözde durur, alacaklısını sıkıştırmaz, malını fazla övmez ve yalan söylemez ise, kazancı ona mübarek olur.) [Deylemi]

2- Malın kusurunu gizlememelidir!
Malın aybını, kusurunu müşteriden gizlememeli, hepsini, olduğu gibi göstermelidir! Kusuru gizlemek, hıyanettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Satılan bir şeyin kusurunu gizlemek helal değildir. O kusuru bilip söylememek de, kimseye helal olmaz.) [Hakim]

Malın iyi tarafını göstermek, kötü tarafını gizlemek zulüm, hile olur. Resulullah efendimiz, buğday satan bir köylünün buğdayına, mübarek parmaklarını sokup, yaş olduğunu görünce, sebebini sordu. Köylü, yağmurun ıslattığını söyleyince, buyurdu ki:
(Niçin ıslak yerini saklayıp göstermiyorsun? Hile eden bizden değildir.) [Müslim]

Şunu bilmeli ki, hile ile rızk artmaz, aksine malın bereketi gider. Hile ile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felaketle, birdenbire giderek geride yalnız günahları kalır. Bir sütçü, süte su katardı. Bir gün, ansızın sel gelip, ineği boğdu. Adam şaşkın bir halde iken, çocuğu, “Süte kattığımız sular birikerek, gelip ineği götürdü” dedi. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ticarete hıyanet karışınca, bereket gider.) [Müslim]

Bereket demek, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramak demektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan, çok mal vardır ki, sahibinin dünyada ve ahirette felaketine sebep olur. O halde, malın çok olmasını değil, bereketli olmasını istemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(La ilahe illallah diyen, dünyayı dinden üstün tutmadıkça, Allahü teâlânın gadabından, azabından kurtulur. Dini bırakıp, dünyaya sarılırsa, kelime-i tevhidi söyleyince, Allahü teâlâ, yalan söylüyorsun buyurur.) [Beyheki]

3- Ölçüde, tartıda hile yapmamalıdır! 
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Verirken noksan, alırken fazla ölçene acı azaplar yapacağım.)[Mutaffifin 1]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Alışveriş ettiğin zaman de ki: "Dinimizde aldatma yoktur.") [Buhari]

(Muamelesinde hilekârlık eden bizden değildir.) [Buhari]

(Malının kusurunu gizleyene Allahü teâlâ gazap eder, melekler de lanet eder.) [İ Mace]

(Ölçü ve tartıda hile yapılınca, mahsullerde noksanlık baş gösterir.) [Taberânî]

Büyüklerimiz, her aldıklarını biraz noksan, verdiklerini de, biraz fazla ölçüp, (Bu az fark, Cehennem ile aramızda perdedir. Cenneti, birkaç liraya satanlar ve birkaç lira için, Cehennem azabını hak edenler, ne kadar ahmaktır) derlerdi. Malın iyisi ile kötüsünü karıştırıp, hepsini iyi diye satmak haramdır.

4- Satış fiyatında hile yapmamalıdır!
Peygamber efendimiz, (Müslümanların, şehre mal getiren köylüleri karşılayıp piyasa fiyatını gizleyerek, ucuz satın almalarını) yasakladı. (Müslim)

Piyasayı bilmeyenlere yüksek fiyatla mal satmak da haramdır. Hatta, acemi olup, ucuz satan veya pahalı alanlar ile alışveriş etmemelidir! Piyasadaki fiyatı bunlardan gizlemek günahtır. Müşteriye doğru söylemeli, hile yapmamalıdır! Malda bir arıza oldu ise, haber vermelidir! Malı, akraba veya ahbabından, ona yardım olsun diye yüksek fiyatla aldı ise, müşterisine bunu söyleyerek, doğru değerini bildirmelidir! Mesela, on lira etmeyen malı, on liraya aldı ise, o malı satarken, on liraya aldığını söylememelidir! Ucuz aldığı bir malın fiyatı yükselip pahalı satıyor ise, aldığı fiyatı söylemelidir! Hıyanet yapmaktan kurtulmak için, herkes, kendine yapılmasını istemediği şeyleri, başkalarına yapmamalıdır! Çünkü, herkes, dikkat ile, pazarlıkla uğraşarak, tam değerini verip aldığını sanır. O halde, aldatarak satmak, hıyanet ve dolandırıcılık olur.

Sual: Hacizli ve birkaç yıllık vergi borcu olan bir arabam vardı. Bir arkadaşa sattım. Satarken, (Benim arabamın hacizi macizi var. Bütün borçları ile al) dedim. (Aldım) dedi. Sonra vergi borçlarının olduğunu öğrenince, (Bana, vergi borcu da olduğunu söylemedin. Söylemediğin borçları ödemem) dedi. Halbuki ben ona bütün borçları ile satmıştım. Hacizi macizi var demiştim. Vergi borçları macizin içinde idi. Vergi borçlarını da ödemesi gerekmez mi?
CEVAP
Hayır ödemesi gerekmez. Çünkü, Müslümanlıkta aldanmak ve aldatmak yoktur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Satılan malın kusurunu gizlemek ve söylememek helal değildir.) [Hakim]

(Alıcı ile satıcı birbirine doğru söyleyip, nasihat edince, kazançları bereketli olur, malın kusurunu gizleyip, yalan söyledikleri zaman bu bereket kalkar.) [Buhari]

Hacizi macizi ile arabayı almak ve satmak caizdir. Ancak hacizi ne kadar, macizi ne kadar belli olması lazım. Peşin mi, taksitli mi, ne kadar para verilecek bunlar bilinmeden alışveriş sahih olmaz.

Sual: (Saniye şaşmaz) diye saat satıyorum. Kimi beş saniye geri kalıyor veya ileri gidiyor. Alıcı, geri getirince satışı bozmak caiz mi?
CEVAP
Saniye şaşmaz demek, muhayyer demektir. Gelen saatleri geri almak lazım. Doğru olmayan sözü de söylememek gerekir.

Çürük iş yapmak
Sual: 
İmal ettiğimiz malların bazılarında iyi, bazılarında kötü malzeme kullanıyoruz. Hepsini aynı fiyattan satıyoruz. Günah oluyor mu?
CEVAP
Kasten çürük iş yapmak ve yapılan bu hileyi gizlemek haramdır.

Helâl rızık ve helâl iş
Sual: 
İşinin uygunsuzluğu sebebiyle, rızkının helâl olup olmadığından şüphe eden biri ne yapmalıdır?
CEVAP
Helâl rızık ve helâl bir iş için dua etmeli. Peygamber efendimiz, (Cebrail aleyhisselam şu iki duayı bildirdi: Allah’ım, bana helâl rızık ve salih iş nasip eyle!) diye dua ederdi: [Hâkim]

Kötü meslek
Sual:
 (Avukat, haksızı da savunmak, yalan söylemek zorundadır, onun için avukat olmak günahtır) deniyor. Avukat olmak günah mıdır?
CEVAP
Avukat olmak günah değildir. Her meslekte gayrimeşru iş yapılırsa günah olur.

Haksızlığı savunmakla, suçluyu savunmak farklıdır. Diyelim biri trafik kazası yaptı. Suçu, mesela üç ay hapis olsa, ama savunmasını yapamasa, yanlış anlatsa bir yıl hapis cezası alabilir. Avukat, bu suçun cezası üç aydır diyerek gerekli savunmasını yapar. Üç ay ceza alırsa hak etmiş olduğu cezayı alır, mağdur duruma düşmez. Avukat burada suçluyu değil hakkı ortaya koymaya çalışır. Avukatlığın sınırını aşıp yalanı savunan da olur, suçluyu suçsuz çıkarmaya çalışan da olabilir. Bu her meslekte olur. Doktor, hasta olmayan adama rapor veremez mi? Bundan dolayı doktorluğu suçlamak yanlış olur. Memur rüşvet alıp, rüşvet verenin işini kolayca yapabilir. Kabahat memurlukta mı, yoksa rüşvette mi?

Neticede avukat iyi iş de yapar, kötü iş de. Hâkim de öyle, öğretmen de öyle. Suçu mesleğe bulmamalı, suçu o işi yapan yamuk adama bulmak gerekir.

Hile yapan pazarcı
Sual: Pazarcılar, genelde, sebze ve meyvelerin iyilerini öne, eziklerini, kötülerini arkaya koyuyorlar. Müşteriye meyve sebze verirken, biraz da onlardan karıştırıyorlar. Yemin ediyorlar, eksik tartıyorlar. Bunlara çok defa şahit oldum. Böyle yapmaları günah değil midir?
CEVAP
Elbette günahtır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müslümanı aldatan, ona zarar veren ve ona hile yapan bizden değildir.) [İ. Rafiî]

(Pazarcının çoğu fâcirdir! Çünkü çok yemin ederek, yalan söyleyerek günaha girerler. Alışverişleri de helâl olmaz.)[Hâkim]

Pazarcının, esnafın iyisi de övülüyor. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Yalan söylemeyen, sözünden dönmeyen, sattığı malı övmeyen esnafın kazancı makbuldür.) [Deylemî]

(Doğru tüccar, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.)[Tirmizî]

Hile yapmayıp doğru tüccarlardan olmaya çalışmak ve böylece iyilerle beraber olmak ne büyük nimettir.

“Hile eden, bizden değildir”
Sual: Satışa çıkarılan her türlü malın, ayıbını, kusurunu, çürüğünü gizlemek, böylece müşteriyi aldatmak günah değil midir?

Cevap: Malın ayıbını, kusurunu, müşteriden gizlememeli, hepsini, olduğu gibi göstermelidir. Kusuru gizlemek, hıyanettir, zalim, asi olmaktır. Malın iyi tarafını göstermek, karanlıkta göstermek zulüm, hile olur. Resulullah efendimiz buğday satan birisinin buğdayına, mübarek parmaklarını sokup, içinin yaş olduğunu görünce;
-Bu nedir? buyurdu.
-Yağmur ıslatmıştır, deyince;
-Niçin saklayıp göstermiyorsun? Hile eden, bizden değildirbuyurdu.
Birisi, üçyüz dirhem gümüşe bir deve sattı. Devenin ayağında arıza vardı. Eshâb-ı kiramdan Vâsile bin Eska hazretleri orada idi ve o anda dalgındı. Devenin satıldığını anlayınca, alanın arkasından koşup;
-Devenin ayağı arızalıdır dedi. Müşteri deveyi geri getirip, parasını aldı. Satıcı;
-Satışımı niçin bozdun? deyince, Hazret-i Vâsile dedi ki:
-Resulullah efendimizden işittim, buyurdu ki; (Satılan bir şeyin kusurunu gizlemek helal değildir. O kusuru bilip söylememek de, kimseye helal değildir.) Hazret-i Vâsile yine dedi ki:
-Resulullah efendimiz bizden söz aldı ki, Müslümanlara nasihat ve onlara merhamet edelim. Malın kusurunu saklamak, nasihat etmemek olur. Hile ile rızık artmaz, belki, malın bereketi gider. Hile ile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felaketle, birdenbire giderek geride yalnız günahları kalır. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Ticarete hıyanet karışınca, bereket gider.) Bereket demek, az malın çok faydası olması, çok işe yaraması demektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan, çok mal vardır ki, sahibinin dünyada ve ahirette felaketine sebep olur. O hâlde, malın çok olmasını değil, bereketli olmasını istemelidir. Birkaç günlük ömrünün altın ve gümüşünü arttırmak için, ebedi ömrünü ziyana sokmayı kim ister? Böyle düşünen bir satıcı hıyanet yapamaz. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
(Lâ ilâhe illallah diyenler, dünyayı dinden üstün tutmadıkça, Allahü teâlânın gadabından, azabından kurtulurlar. Dini bırakıp, dünyaya sarılırlarsa, bu Kelime-i tevhidi söyleyince, Allahü teâlâ, onlara, "yalan söylüyorsun!" buyurur.)

Şüpheli şeylerden kaçınmalıdır
Sual: Bir Müslümanın alışveriş yaparken neye dikkat etmesi gerekir, herkesle alışveriş yapılabilir mi, seçici olmak gerekir mi?
Cevap:
 Konu ile alakalı olarak, İmâm-ı Gazâlî hazretleri Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:
“Şüpheli şeylerden kaçınmalıdır. Harama yaklaşan zaten asi, fasık olur. Şüphe edilen şeyleri, Ehl-i sünnet kitaplarından öğrenmelidir. Cahil hafızlara, hocalara ve her kitaba güvenmemelidir. Kalbine sıkıntı getiren şüpheliyi almamalıdır. Zalimlerle, hile, hıyanet edenlerle, yemin ile satanlarla, dükkânında haram şey satanlarla alışveriş etmemelidir. Zalimlere, fasıklara veresiye satmamalıdır. Çünkü, öldükleri zaman üzülür. Halbuki, zalimler yani Müslümanlara ve İslâmiyete eli ile, dili ile, kalemi ile zarar yapanlar ölünce üzülmek günahtır. Onlara yardım etmek caiz değildir. Mesela, din ile alay edenlere, yalan yanlış kitaplar yazarak dini yıkmaya uğraşanlara kâğıt satmak günahtır. Velhasıl, herkesle muamele etmemelidir. Doğru insan aramalıdır. Bir zaman vardı ki, bir tüccar, her istediği ile muamele edebilirdi. Çünkü, herkes, alışveriş ilmini biliyor ve bildiğine göre hareket ediyordu. Sonraları öyle zamanlar geldi ki, birkaç kişi ile muamele edilemezdi. Daha sonraları ise, ancak birkaç kimse ile muamele edilebilir oldu. Bir zaman gelmek korkusu vardır ki, alışveriş edecek kimse bulunamayacaktır. Bunu çok zaman önce, söylemişlerdir. Bizler, belki de, büyüklerimizin korktuğu o zamana kaldık. Kim ile olursa olsun, alışveriş edilmektedir. Cahil hafızlar, yangına körükle gidip; 'Bugün dünyanın her tarafı böyle oldu. Her yerdeki mala haram karıştı. Haramdan kurtulmak imkânsız oldu' diyorlar. Bu söz, çok yanlıştır. Hiç de dedikleri gibi değildir. Bunların hepsini kim yapabilir diyerek ümitsizliğe düşmek doğru değildir. Ne kadar yapılabilirse çok kâr olur. Ahiretin dünyadan daha iyi olduğuna inanan kimse, bunların hepsini de yapabilir.”

Sual: Fazla kazanmak için, insanların elindeki malı değerinden aşağıya almak, sattığı malların fiyatını yüksek tutmak için, pahalı olarak almadığı hâlde pahalı olarak aldığını söylemek dinen uygun mudur?
Cevap:
 Müşteriye doğru söylemeli, hile etmemelidir. Malda bir arıza oldu ise, haber vermelidir. Malı, akraba veya ahbabından, ona yardım olsun diye yüksek fiyatla aldı ise, müşterisine bunu söyleyerek, doğru değerini bildirmelidir. Mesela, on lira etmeyen malı, on lira vererek aldı ise, o malı satarken, on liraya aldığını söylememelidir. Ucuz aldığı bir malın fiyatı yükselip pahalı satıyor ise, aldığı fiyatı söylemelidir. Böyle misaller pek çoktur. Böyle hıyanetleri bilmeyerek yapan çoktur. Hıyanet yapmaktan kurtulmak için, herkes, kendine yapılmasını istemediği şeyleri, başkalarına yapmamalıdır. Çünkü, herkes, dikkat ile, pazarlıkla uğraşarak, tam değerini verip aldığını sanır. O hâlde, aldatarak satmak, hıyanet ve dolandırıcılık olur.

Ölçüde, tartıda, hile etmemeli
Sual: Alışveriş yaparken, ölçüde, tartıda hile yapmayı, insanları aldatmayı dinimiz yasak etmemiş midir?
Cevap:
 Bu konuda Kimyâ-i se'âdet’te deniyor ki:
“Ölçüde hile etmemeli, doğru tartmalıdır. Kur’ân-ı kerimde, Mutaffifîn suresi, birinci âyetinde mealen; (Verirken noksan, alırken fazla ölçenlere acı azaplar yapacağım) buyuruldu. Büyüklerimiz, her aldıklarını biraz noksan, verdiklerini de, biraz fazla ölçerdi. Bu az fark, Cehennem ile aramızda perdedir derlerdi. Bunu tam doğru ölçememek korkusundan yaparlardı. Yedi kat yer ve yedi kat gökler genişliğinde olan Cenneti, birkaç kuruşa satanlar ve birkaç arpa tanesi için, Cehennem azabı ile müjdelenenler ne kadar ahmaktır, buyururlardı. Resulullah efendimiz her ne satın alsaydı, parasını biraz fazla verirdi. Fudayl bin îyâd hazretleri, oğlunu, bir şey satın alıp, vereceği altının kirlerini temizlerken görünce; “Ey oğlum! Bu yaptığın iş, sana iki nafile hacdan ve iki umreden daha faydalıdır” buyurdu. Büyüklerimiz buyuruyor ki: Fasıkların en kötüsü, alırken çok, satarken az ölçenlerdir. Manifaturacılardan, kumaşı alırken gevşek, satarken gergin tutup ölçenler de böyledir. Kemiğini, âdetten fazla koyan kasaplar da böyledir. Hububat içine toz toprak karıştırıp satan köylüler de böyledir. Malın iyisi ile kötüsünü karıştırıp, hepsini iyi diye satan pazarcılar da böyledir. Bunların hepsini yapmak haramdır. Velhasıl, alışverişte herkese karşı doğru hareket etmek vaciptir. Hatta, kendine söylenmesini istemediği sözü başkalarına söylememelidir. Böyle haramlardan kurtulmak için de, kendini, din kardeşinden üstün görmemek lazımdır. Bunu da, herkesin yapması güçtür. Bunun için Allahü teâlâ, (Hepiniz Cehennemden geçeceksiniz!) buyuruyor. Amma, herkes Allahü teâlâdan korkusuna göre, oradan çabuk veya geç kurtulacaktır.”

Alacağı bağışlamak

Borçlu fakir ise hediyeniz sadaka olur. Alacağı bağışlamak çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Hiçbir himayenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allahü teâlânın himayesine girmek isteyen, alacağını bağışlasın!...

Devamını Okuyun...

Alışverişte yemin etmek

Doğru da olsa, alışveriş yaparken yemin etmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Malını, yemin ederek beğendirene kıyamette merhamet edilmeyecektir.) [Müslim] Alışverişte "Vallahi böyle...

Devamını Okuyun...

Darasını almak gerekir mi?

Böyle alışverişler sahihtir, fâsid değildir. Hatta biz bir kilo ver dedik, o da 950 gram verse, yine sahih olur. Çünkü 900 gram veya 1100 gram gıdayla poşeti veya kartonu, 10 liraya almış oluyoruz. Bu, götürü alışverişe giriyor...

Devamını Okuyun...

Bereketli olsun

Bereket, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramak demektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan çok mal vardır ki, sahibinin dünyada ve ahirette felaketine sebep olur...

Devamını Okuyun...

Borçluya mühlet vermek

Borcunu gerçekten ödeyemeyenlere mühlet vermek farzdır, çok sevabdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:...

Devamını Okuyun...

Borcu geciktirme cezası

Borcunu vaktinde ödemeyen kimsenin, gelip mühlet istemesi gerekir. Ödeme imkanı olduğu halde, borcunu geciktirmek günahtır....

Devamını Okuyun...

Borç vermekle ilgili çeşitli sorular

Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de diyor ki.Hadis-i şerifte, (En iyiniz, borcunu bir an önce ödeyeninizdir) buyuruldu...

Devamını Okuyun...

Borcu inkâr

İki şahit yanında ödemeliydiniz. Yahut varsa senedi geri almalıydınız. Veyahut borcunuzu gözünüzün önünde sildirmeniz gerekirdi...

Devamını Okuyun...

Bulunan şeyler

Bulunan şeylerle, selin, ırmağın getirdiği ve sokağa atılan şeylerin hükmü farklıdır...

Devamını Okuyun...

Borsa

Caizdir. Hisse senedi almak, bir şirkete ortak olmak demektir; fakat kumar oynar gibi, sürekli bununla meşgul olmamalıdır. 

Devamını Okuyun...

Cuma günü öğle vakti alışveriş

Dünyanın her yerinde mekruhtur...

Devamını Okuyun...

Çekiliş yapmak, kura çekmek

Hayır hiç mahzur yoktur. Çünkü kupon için ayrıca bir para verilmiyor. Ancak, bazı mağazalar da, (Falanca yere bir mesaj atarsan...

Devamını Okuyun...

Alışverişle ilgili çeşitli sorular

Evet...

Devamını Okuyun...

Çocuğun malı ve alışverişi

Çocuğun velisi, çocuğun malını kimseye hediye edemez. Ancak, parası çocuğun olmak üzere satabilir. Veli, kendi parası ile...

Devamını Okuyun...

Çok kazanmak için çok çalışmak

Aynen yazıldığı gibidir. Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını kazanacak ve borçlarını ödeyecek kadar çalışıp kazanmak farzdır...

Devamını Okuyun...

Depozit, Kapora ve Komisyon

Kiracıdan depozit almak caizdir. Alınan bu depoziti daha sonra kiracının izni ile kullanmakta mahzur yoktur...

Devamını Okuyun...

Din istismarı

Dini ticarete alet etmek, en büyük günahlardan biridir. Bu CD’leri, kitapları ve Mushafları satmak, Kur’an-ı kerim öğretilmesine...

Devamını Okuyun...

Dini kitapların ticareti

Mushafı, Kur'an-ı kerim öğretilmesine sebep olmak niyetiyle satmak caiz ve sevap olur. Aldığı para helal olur...

Devamını Okuyun...

Emanet mal

Mecellenin 762. Maddesinde; güvenilen kimseye bırakılan mala Emanet denir deniyor. Emanet de üçe ayrılır...

Devamını Okuyun...

Emekli maaşı ve Nema

Bu kimseler delil olarak, Necm suresinin, (İnsana ancak çalışarak[ihlas ile] yaptığı işler [ahirette] fayda verir) mealindeki âyet-i kerimeyi gösteriyorlar...

Devamını Okuyun...

Eşlerin mal varlığı

Beyiniz, sizin malınızı, siz de beyinizin malını izinsiz harcayamazsınız. İzinsiz harcamak, başkasına vermek günah olur...

Devamını Okuyun...

Faiz

Bugün faizin, içkinin, zinanın haram olduğunu bilmeyen müslüman yoktur. Haramlar zamanla helal olmaz. Şu kadar var ki...

Devamını Okuyun...

Fâsid ve bâtıl satışlar

Fâsid, aslı dine uygun, fakat sıfatı dine uygun olmayan alışveriştir. Fâsid satışlar, caiz değildir ve haramdır...

Devamını Okuyun...

Gayrimüslim ülkelerde

İmam-ı a’zama göre bir ülke üç şartla dar-ül-harb olur:
1- Dar-ül-harbe bitişik olması...

Devamını okuyun...

Hediye ve hükümleri

Hediye, verilen kimsenin olur, izinsiz kullanılmaz...

Devamını oku...

Helal rızık ve helal kazanç

llahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi...

Devamını oku...

Hırsızlık ihtimali olan mal

İhtimal ile hareket edilmez. Almak caizdir...

Devamını oku...

İşçilerin durumu

Hile yapmak caiz olmaz...

Devamını oku...

Kâfire ücretle iş yapmak

Kilise tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi günah değildir. (Bezzaziyye)...

Devamını oku...

Kâr zarar ortaklığı

Gerekmez. Şirketin yalnız kâr ve zararına ortak olmak için para yatırmak caizdir. Yatırılan paranın nereye sarf edildiğini bilmek gerekmez...

Devamını oku...

Kiraya vermek

Müslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken evi boş tutmak israf ve günah olduğu gibi, yüksek fiyatla kiraya vermek de asla uygun değildir...

Devamını oku...

Miras

Hacim veya vezin ile ölçülen ortak malı ölçmeden hediye etmek faiz olur. Ev, tarla, kumaş, ev eşyası gibi şey ise hediye edilir...

Devamını oku...

Ödünç vermek veya almak

Şu üç durumda ödünç istemek caiz olur:
1- Nafaka almak için. Lüzumlu gıda gibi, lüzumlu çamaşır da nafakaya dâhildir...

Devamını oku...

Sigorta

İbadetler, zamana göre, örf ve âdetlere göre, idare şekline göre değişmez. Fakat alışveriş kaidelerinden zamana göre...

Devamını oku...

Sözleşme

Hiç kimse, tek taraflı olarak sözleşmeyi bozamaz. (Aleyhime oldu, ben de bozdum) demek geçersizdir...

Devamını oku...

Şarapçıya üzüm satmak

Üzüm şırasını şarap yaptığı bilinen bir kimseye satmak caizdir; çünkü günah, şıranın kendisinde değildir. [Şıradan pekmez de, sirke de yapılabilir.]...

Devamını oku...

Şartlı satış ve hediye

Hayır, haram olmaz. Hediye sahihtir, hediye verilirken söylenen şartlar ise bâtıl olur. Yani, elma alması gerekmez... 

 Devamını oku...

Tazminat almak

Sadece ölen değil, araba çarparak sakat kalan da tazminat alır. S. Ebediyye’de diyor ki: Yanlışlıkla adam öldürmek...

 Devamını oku...

Ticarette dinini kayırmak

Ticareti, ahiret kazancına mani olan kimse bedbahttır. İnsanın sermayesi, dini ve ahiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için şunlara dikkat etmelidir...

 Devamını oku...

Ticarette günahtan kaçmak

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Her sanat ve her ticarette hile yapmamak farzdır...

 Devamını oku...

Ticarette ihsan

icarette adaletle hareket eden, kendi sermayesini kurtarmış olur. Fakat kâr, ihsan edenedir. Aklı olan, ahiret kârını kaçırmaz...

 Devamını oku...

Ticari terimler

ey = Satmak 
Şira = Satın almak 
Bey ve Şira = Alışveriş...

 Devamını oku...

Vade farkı istemek

Bir malı peşin ucuz, veresiye veya taksitle pahalı satmak caizdir. Vade farkı istemek ise caiz değildir...

 Devamını oku...

Zengin olmak ve iflas etmek

Zengin olmak için illa diploma veya herhangi bir meslek sahibi olma şartı yoktur...

 Devamını oku...

Kredi çekmek ve kredi kartı kullanmak

Zaruret olmasa da, ev nafakadan olduğu için, evi olmayanın kredi ile ev alması caiz olur, fakat zaruretsiz...

 Devamını oku...

Habersiz şeker almak

Orada yemeğe izin verilmiş, kendisi yokken götürmeye izin verdiğini yazsa bile buna yetkisi olmuyor...

 Devamını oku...

Rızkın mahiyeti

Rızkın birkaç anlamı var:
1- Rızk denince yiyecek içecek şey anlaşılır. Çoğulu da erzaktır...

 Devamını oku...

Tarla ve içindekiler

Tarla satılınca, içindeki ekini de satılmış olmaz. İçindeki ürünleri hemen toplaması gerekir...

 Devamını oku...

Değişmekte faiz

Faiz büyük günahtır. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah, alışverişi helal, faizi haram kıldı.) [Bekara 275]...

 Devamını oku...

Maç tahmini mekruh mudur?

Bizim kıyas yapmaya yetkimiz yoktur. Din kitaplarında ne diyorsa o nakledilir. Şeyhlik yapan bir hoca...

 Devamını oku...

Ticarette ırk, din farkı olmaz

Öyle bir şey yok. Dinimizde, ticarette ırk ve din ayrımı yoktur. Her milletten, her dinden insanlarla alışveriş yapmakta...

 Devamını oku...

Mühayee ne demektir?

Mühayee, mülkiyeti ortak olan bir malın getirilerinin ortaklar arasında bölüşülmesi demektir...

 Devamını oku...

Pazarlık sünnettir

Şart değildir. İhtiyaç varsa pazarlık yapılır. Pazarlık sünnettir. Alışverişte Müslümanın aldanması caiz olmadığı gibi...

 Devamını oku...

Teayyün etmek

Önce bu kelimelerin, alışveriş ilmindeki manasını bilmek gerekir.

 Devamını oku...

Mislî ve kıyemî mal

Altın paraların biri eski veya yeni tarihli yahut antika olduğu için değeri farklı olabilir. Bunun için, emanet edilenin aynısını vermek gerekir...

 Devamını oku...

Ticaretin önemi

Dinimizde ticaret de, doğru tüccar da övülmüştür. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir...

 Devamını oku...

Vakıf ve vakıf malı

Vakıf statüsündeki vakıf, alınıp satılmaz ve mülk olarak kullanılmaz, fakat sizinkinin sadece adı vakıftır...

 Devamını oku...

Vekalet ve vekil olmak

Vekalet, bir kimsenin, bir işi yapmak için, başkasını kendi yerine koyması, başkasına iş havalesi demektir...

 Devamını oku...

Haram mal

Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde ve Kâdî-zâde Ahmed efendi, Birgivî vasıyyetnâmesi şerhinde diyor ki...

 Devamını oku...