Nefsi tanımak ve nefsimizle cihad

Nefsini bilen Rabbini bilir veya nefsini tanıyan Rabbini tanır hadisinin uydurma olduğu söyleniyor. Bu hadis İslam âlimlerinin kitaplarında var mıdır?

CEVAP
Önce şunu bildirelim. Uydurma bir hadis iki sebepten kitaba alınır:
1- Kitabın yazarı haindir, İslamiyet’i içeriden yıkmak için uydurma hadisleri kitabına alır.
2- Kitap yazan hain değildir ama cahil ve gafil olduğu için alır.

Hakiki İslam âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis var denirse, bu büyük zatlar gafillik, cahillik veya hainlikle suçlanmış olur. O mübarek zatlara bunlar nasıl yakıştırılabilir? Bir İslam âlimi uydurma hadisi kitabına alır mı hiç? Cahillik denirse hâşâ İslam âlimi cahil olursa kim âlim olur ki? Gafillik de öyle. Onlar gafil ise biz nasıl müteyakkız [uyanık] oluruz?

Müctehid, bir hadis için sahih değil diyebilir, bu da ancak kendisi için geçerlidir. Bir muhaddis, şu hadis bana göre uydurma dedi diye bizim de uydurma dememiz caiz olmaz, bu haddini bilmemekten, cahillikten, hatta hainlikten ileri gelen bir söz olur. Kur'an-ı kerimde, (Âlimlere sorun) buyuruluyor. Hadis-i şerifte ise, (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir)(Âlim, Allahü teâlânın güvendiği kimsedir)buyuruluyor. Allahü teâlânın güvendiği ve kendilerine sorun dediği vârisi olan âlimler kimdir? Muhaddisler, müfessirler ve fakihler değil midir? Resulullah efendimizin (Vârislerim) dediği âlimler İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani değil ise kimlerdir? Abduh mu? Şevkani mi? Sehavi mi, Kardavi mi? Acluni mi? Mezhep imamları veya bir imam-ı Gazali, bir imam-ı Rabbani eğer Resulullahın vârisi değil ise, başka bir tane vâris gösterilemez. Allah’ın güvendiği, Resulünün vârisi olan âlimlere güvenmeyen, hâşâ onların yalan söyleyeceğini veya Kur'an-ı kerime aykırı hadis nakledebileceğini sanmak ne kadar yanlıştır.

Mezhepsizlerin anladıkları doğru oluyor da, ne diye muhaddislerin, fakihlerin, müfessirlerin anladıkları doğru olmuyor? Onlardan öğrenilen bilgilerle, onlar sorguya mı çekilir? Bu nasıl mantık, bu nasıl ilim, bu nasıl edep böyle? İslam âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis var diyerek din düşmanlarına alet olmaktan, onların tuzaklarına düşmekten çok sakınmalı.

(Nefsini [kendini] tanıyan Rabbini tanır) hadisini imam-ı Münavi, Künuz-üd-dekâık isimli hadis kitabında yazmakta ve Deylemi’de bulunduğunu da bildirmektedir.

İmam-ı Maverdi hazretleri buyurdu ki:
Hazret-i Âişe, (İnsan Rabbini ne zaman tanır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsini tanıdığı zaman) buyurmuştur. (Edeb-üd-dünya)

İmam-ı Rabbani hazretlerinin oğlu Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Men arefe nefsehü, fekad arefe rabbehü = kendini tanıyan rabbini tanır hadis-i şerifinin manası, bir kimse kendi hakikatini, kötülükler ve zıtlıklar ile beraber bilip, her hayır ve kemali, Allahü teâlâya ait bilince çaresiz, Allahü teâlâyı hayır ve kemali ile bilmiş olur. (3/65)

Allahü teâlâyı tanımaktan maksat, Ona, Onun istediği şekilde doğru ibadet etmektir.

Nefsimizle cihad
Sual: 
Nefsle mücadeleyi büyük cihad olarak bildiren hadis uydurma diyorlar. Bu hadis-i şerif, hadis kitaplarında yok mudur?
CEVAP 
Nefsimiz kâfirdir. Gıdası da haramlardır, ibadet etmek istemez, ilah olmak ister. Nefsi tanımayanlar, bunun şerrinden kurtulmayı cihad sanmazlar. Bir hadis-i şerif meali:
(Hak teâlâ buyurdu ki: Nefsine düşmanlık et, çünkü o benim düşmanımdır.) [M.Rabbani]

Nefsini yenmek çok zor ve büyük iştir. Nefsimizi günahlardan temizlemeye, emir ve yasaklara uymaya çalışmak Cihad-ı ekberolarak bildirilmiştir. Kalbin yani ruhun nefse aldanmaması, ona uymaması için, nefs ile yaptığı mücadele büyük cihad olur. İslamiyet her asırda geçerlidir.

Bu büyük imamların naklettiği bu hadis-i şerife uydurma demek, İslâm âlimlerine olan itimadı sarsmaya çalışmak demektir. Seyyid Abdülhakim efendi buyurdu ki:
Hadis ilminde müctehid bir âlim, bazı âlimlerin sahih dediği bir hadise mevdu diyebilir. Müctehidin böyle demesi; “Bu hadisi, Resulullah söylememiştir" anlamında değildir. Bu hadis benim usulüme göre yani sahih olması için aradığım lüzumlu şartları taşımadığından hadis değil, uydurmadır; fakat başka müctehide göre hadis sahih olabilir demektir. Farklı ictihadlar da aynen böyledir. Bana göre yani elimdeki mevcut delillere göre doğrusu bu der; fakat farklı ictihadda bulunan müctehide söz söylemez. Bunun için hiçbir Ehl-i sünnet âliminin kitabında uydurma hadis olmaz.

Resulullah efendimiz, hadis uyduran ve uydurma hadisi nakleden için ağır tehditlerde bulunmuştur. Mesela (Hadis uyduran Cehennemdeki yerine hazırlansın) hadis-i şerifi din kitaplarında var. Böyle bir hadis-i şerif olmasa bile, hangi İslam âlimi kitabına uydurma hadis alır? Mezhepsizler, (Uydurma hadisi kitabına almak, ya ihmallik, ya gafillik ya cahillik veya hainlikten ileri gelir) diyorlar. Peki Kütüb-i sittede, diğer hadis ve tefsir kitaplarında veya İhya’da uydurma hadis var denirse, bu büyük zatlar ihmallik, gâfillik, cahillik veya hainlikle suçlanmış olmuyor mu? O mübarek zatlara bunlar nasıl yakıştırılabilir?

Mısırlı mezhepsizler, (Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis çoktur) diyorlar. Mezhepsizlerin sözleri delil oluyor da, mezhep imamlarının, İmam-ı Gazalinin, İmam-ı Rabbaninin sözü neden delil olmuyor? Onlardan öğrendiğimiz bilgilerle, onları mı sorguya çekeceğiz? Bu nasıl mantık, bu nasıl ilim, bu nasıl edep böyle?

Netice:
(Uydurma hadis)
bu sözü Allah Resulü söyledi diye iftira etmektir. Sıradan bir müslümanın bile hayalinden dahi geçiremiyeceği bu iftirayı, bir ehl-i sünnet âlimi hiç yapabilir mi?

Resulullah efendimizin (Vârislerim) dediği, Allahü teâlânın güvendiği zatlara yani İslam âlimlerine karşı en azından edebi muhafaza etmeli, din düşmanlarına aldanıp suizan etmemeli. Allahü teâlânın, dinini, soysuzlara karşı bu mübarek zatlar vasıtasıyla muhafaza edip, yaydığını unutmamalı.

Sigaraya sabır
Sual:
 Açlık ve susuzluğa sabreden nefsiyle cihad sevabı aldığı gibi, sigarasızlığa sabreden de cihad sevabı alır mı?
CEVAP
Nefsiyle mücadele eden, cihad-ı ekber sevabına kavuşur.

Nefse güvenmek
Sual: 
Ben nefsime güvenirim, günahlara girmem demek doğru mu?
CEVAP
Doğru değildir. Her nefsin istediği kendi aleyhinedir. Nefsimiz hep günah işlemek ister. Özellikle kötü arkadaş vasıtasıyla insana kötülük eder. Nefse elini veren, kolunu alamaz. Nefsimiz Allahü teâlânın düşmanıdır. Nefsi düşman bilip ona göre tedbir alınırsa, zararı asgariye indirilir.

Büyük bir Peygamber iken, Yusuf aleyhisselamın, (Benim nefsim kötü şeyler istemez demiyorum) buyurduğunu, Kur’an-ı kerim bildirmektedir. Yusuf aleyhisselam böyle söylerken, artık başkalarına ne demek düşer?

Peygamberler nefse uyup günah işlemezler, ama nefsimiz, yaratılış itibarıyla günah işlemek ister. Allahü teâlâdan korkan, nefsine uyup günah işlemez.

İbadet yapınca, nefsin kabarması
Sual: İnsan ibadet yapınca, nefsi kabarıyor, günah işleyince de, kendini kötü hissediyor. Bunun sebebi nedir?
Cevap:
 Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine şöyle buyuruyor:
“Soruyorsunuz ki, ibadet yapınca, nefsim kabarıyor, benim gibi iyi kimse yoktur sanıyor. İslâmiyete ters düşen bir şey yapınca da kendimi aciz sanıyorum. Bunun ilacı nedir diyorsunuz. Allahü teâlânın ihsanına kavuşan kardeşim! İkinci olarak bildirdiğiniz ihtiyaç ve aciz olmak, pişmanlıktan ileri gelir ki, çok büyük nimettir. Allah korusun, eğer günah işledikten sonra, pişman olunmazsa, günah işlemek tatlı gelirse, günaha ısrar etmek olur. Pişmanlık, tevbenin bir parçasıdır. Küçük günaha ısrar, büyük günah olur. Büyük günaha ısrar, insanı küfre götürür. İkinci hâliniz, büyük nimettir. Buna şükrediniz ki, pişmanlığınız çoğalsın ve İslâmiyete uymayan işlerden sizi korusun. İbrahim sûresi 7. âyetinde mealen;
(Şükrederseniz, nimetimi arttırırım!) buyuruldu.

Nefsinizin birinci hâli, ucub, yani ibadet yaptığı için kendini beğenmektir. Ucub, korkunç bir zehir, öldürücü bir hastalık olup, ibadetleri ve iyilikleri yok eder. Bunun ilacı, iyi işlerini kusurlu görmeli, bunlardaki gizli çirkinlikleri düşünmeli, böylece, kendinin ve ibadetlerinin kusurlu olduğunu anlamalıdır. Hatta, onları beğenilmeyecek bir hâlde bulmalıdır. Bir hadîs-i şerifte;
(Kur’ân-ı kerim okuyan çok kimse vardır ki, Kur’ân-ı kerim bunlara lanet eder) buyuruldu. Başka bir hadîs-i şerifte;
(Oruç tutan çok kimse vardır ki, onların orucu, yalnız açlık ve susuzluk çekmek olur) buyuruldu.

İnsan, ibadetinin, iyiliğinin çirkin tarafı olmadığını sanmamalıdır. Biraz incelenirse, Allahü teâlânın yardımıyla hepsini çirkin bulur. Böyle kimsede ucub hasıl olabilir ve nefis kendini beğenebilir mi? Bir kimse, amellerini, ibadetlerini kusurlu görünce, bunların kıymeti artar. İbadetlerini, iyiliklerini kusurlu, bozuk görmeye kavuşan bir kimse, öyle bir hâle gelir ki, sağ omuzundaki, iyilikleri yazan meleğin hiçbir şey yazmadığını sanır. Çünkü, yazacağı bir iyilik yaptığını görememektedir. Sol omuzundaki, kötülükleri yazan meleğin durmadan yazdığını sanır. Çünkü, yaptıklarının hepsinin çirkin ve kötü olduklarını görmektedir.”

 

Dünya nedir?

Ölümden önce olan her şeye dünya denir. Bunlardan, ölümden sonra faydası olanlar, dünyadan sayılmaz, ahiretten sayılır...

Devamını oku...

Dünya sevgisi günahların başıdır

Dinimiz, dünyaya da, ahirete de çalışmayı emretmektedir. Kur'an-ı kerimde mealen (Dünyadan da nasibini unutma!) buyuruluyor...

Devamını oku...

Gafletten kurtulmak nasıl olur

Dini kelimelerin sözlük manasına değil, ıstılah manasına bakmak gerekir. Gaflet, Allahü teâlâyı unutmak demektir...

Devamını oku...

Dünya iş ve kazanç yeridir

İnsan, dünyaya oyun ve eğlence için gelmemiştir. Dünya iş ve kazanç yeridir. Peygamber efendimiz, (Dünya ahiretin tarlasıdır)buyurmaktadır...

Devamını oku...

Huzurlu ve mesut olmanın yolu

Dünyada, dertsiz, sıkıntısız insan yoktur. Dünya, mümin için huzur yeri değildir. Azap yeri de değildir...

Devamını oku...

İnsan niçin yaratıldı

Kur’an-ı kerimde, (İnsanları bana kulluk etmeleri için yarattım) buyuruluyor. İnananlar kulluk edip şerefleniyorlar...

Devamını oku...

Herkesin çektiği, kendi cezası

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın feyzleri, nimetleri, ihsanları, yani iyilikleri, her an, insanların iyisine, kötüsüne herkese gelmektedir...

Devamını oku...

Eşit yaratılmayışın sebebi

İnsanın yaratılış gayesi bilinmeyince, dünyadaki hadiselerin sebebi anlaşılamaz...

Devamını oku...

Dünyayı terk etmek

Dünyayı terk etmek çalışmayıp oturmak demek değildir.Dünyayı terk etmek, iki türlü olur...

Devamını oku...

Dünya mümine zindandır

Birinci söz doğrudur. İkinci söz yanlıştır. Allahü teâlâ sevdiklerine sevdiği nispetinde ağır belalar gönderir...

Devamını oku...

Nefs nedir?

Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur...

Devamını oku...

Nefsi temizlemek ve hakiki iman

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Nefs-i emmare, dine inanmaz. Bunun için nefsi tezkiye etmek, kötülüklerden temizlemek ve faziletlerle doldurmak gerekir...

Devamını oku...

Nefsi terbiye etmek için

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, (Şehvetlerinizi, [yani nefsin arzularını] haramlardan almamaya uğraşın ve bu cihadda sebat edin, dayanın) buyuruyor...

Devamını oku...

İzzet-i nefsime dokundu demek

Nefs kelimesi, yirmiyi aşkın anlamda kullanılmakta ise de daha çok iki anlamı vardır. Biri kâfir olan nefstir...

Devamını oku...

Nefsini tanıyan Rabbini tanır

Bir kimse, kendi şahsında Allahü teâlânın zatının varlığını, kendi sıfatlarında, cenab-ı Hakkın sıfatlarını, kendi irade ve tasarrufundan, Onun bütün âlemlerdeki tasarrufunu anlayabilir...

Devamını oku...

Nefsi tanımak ve nefsimizle cihad

Önce şunu bildirelim. Uydurma bir hadis iki sebepten kitaba alınır:
1- Kitabın yazarı haindir, İslamiyet’i içeriden yıkmak için uydurma hadisleri kitabına alır...

Devamını oku...

Nefsin fayda ve zararları

Şeytanı da, nefsimizi de, günahı da yaratan Allahü teâlâdır. Sanki niçin yaratıyor gibi bir sual bu. Hikmetlerini bilmesek de kabullenmekten başka çaremiz yoktur...

Devamını oku...

Nefsi terbiye etmek gerekir

Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını bulunca kullanırlar. Yalnız bedenlerine zarar veren, kendilerini inciten şeylerden kaçarlar...

Devamını oku...

Nefs-i emmare ve akl-ı selim

Nefs-i emmare, şehvetlere kavuşmak ve kızdıkları ile dövüşmek için bir ölçü, bir sınır tanımaz. Yaptığı işler, hep aşırı, hep zararlı olur...

Devamını oku...

Nefsin hevasına uymak

Nefsin sevdiği, istediği şeylere heva denir. Nefsin hevasına, şehvetlerine, isteklerine, lezzetlerine tâbi olmak kötü huyların başında gelir...

Devamını oku...

Nefse hakim olmak

Nefsini terbiye eden ona hakim olur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnanıp nefsini ıslah edene korku ve üzüntü yoktur.) [Enam 48]...

Devamını oku...

Nefsin hilesi çoktur

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Nefs-i emmareden hasıl olan kötülükler, insanın kendi hastalığıdır...

Devamını oku...

Nefsimizle konuşma

Nefs yaratılışta iyi işlerden kaçıcı, kötülüklere koşucudur ve hep tembellik etmek ve şehvetlerine kavuşmak ister...

Devamını oku...

Nefsi hor tutmak

Tevazu göstermek yapmacık ve gülünç olur. Züğürdün hava atmasına benzer. Tevazu sahibi olmak ise tabiidir...

Devamını oku...

Alışverişle ilgili çeşitli sorular

Evet...

Devamını oku...

Nefs ile cihad

İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Nefs, mutmainne olunca, kıl kadar azgınlık, taşkınlık yapmaz...

Devamını oku...

Akıl, kalb, nefs ve beyin

Allahü teâlâ insanda görülmeyen üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs. Varlıklarını eserleriyle yaptıkları işlerle ve dinimizin bildirmesiyle anlıyoruz...

Devamını oku...

İnsanın yeri nedir?

İnsanların dereceleri, bütün mahlûkların tam ortasındadır. İslamiyet’e uyanlar, yükselirler, meleklerden üstün olurlar...

Devamını oku...

Kalb temizliği nasıl olur

Göğsün sol tarafındaki et parçası yürektir. Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir...

Devamını oku...

Kalb, Kâbe’den kıymetli mi?

Evet, üstündür. Kâbe’yi yapan insandır, kalbi ise Allahü teâlâ yaratmıştır. Müminin kalbi için Allah’ın evi denir...

Devamını oku...

Nefse zulmetmek nedir?

Nefs kelimesinin, ruh, can, kan, benlik, iç, kalb, büyüklük, yücelik, irade gibi birçok manası vardır, fakat daha çok iki anlamda kullanılır...

Devamını oku...

Nefsin düşmanlığı

Nefsin gayesi, insanı kâfir yapmaktır. İnsanı en çok, mal ve şöhrete düşkün olmaya zorlar. Mala ve şöhrete düşkünlük, nefisten kaynaklanır...

Devamını oku...

Kalpte iman bulunduğuna alamet

Allahü teâlânın emirlerini yapmamak, günahlardan sakınmamak, kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, İslâmiyete tam inanılmamasıdır...

Devamını oku...

Haramlardan kimler kaçar

Farzları herkes yapabilir, ama haramlardan herkes kaçamaz. Ancak salih kullar kaçar. Dinimizde günah işlememek, ibadet etmekten daha kıymetlidir...

Devamını oku...

Haramdan kurtulmanın en kısa yolu

Her Müslümanın dinimizin emirlerine uyup, yasak ettiklerinden kaçması gerekir. Haramların hepsinden kaçmak çok zordur...

Devamını oku...

Günahtan kaçmak sevaptan önce gelir

Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram işleyerek farz, mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir. (U. Besair)...

Devamını oku...

Günah günahı çeker

Günah işleyene sen haklısın denmez. Maalesef günümüzde ibadetlerde ya hep ya hiç mantığı var...

Devamını oku...

Büyük ve küçük günahlar

Büyük günahların sayısı çoktur. İnsan, her günahtan korkup sakınsın diye, büyük günahların hepsi isim olarak açıklanmamıştır...

Devamını oku...

Mekruh işlemek günah mıdır?

Mekruh ikiye ayrılır: Tahrimen mekruh, tenzihen mekruh.
Tahrimen mekruh: Vacibin terkidir...

Devamını oku...

Günah işlemenin insana zararı

Günah işleyen, dünya ve ahirette büyük sıkıntılara maruz kalır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını oku...

Günaha önem vermemek ne demek

Günahı önemsiz saymanın ne demek olduğu çok kimse tarafından bilinmemekte, bu yüzden günahkarlara kâfir denmektedir...

Devamını oku...

Günah işleyene kâfir denmez

Günah işleyen müslümana kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnete göre, bir insan günah işlemekle kâfir olmaz...

Devamını oku...

Günahkâra şefaat

Bir mümin, çok günah işlese de kâfir olmaz, kâfir olmadığı için şefaate kavuşur. Ahirette yalnız imansızlara şefaat edilmez...

Devamını oku...

Kulun vazifesi ibadet etmektir

Hadis-i şerifler sahihtir. Fakat yanlış yorumlanmaktadır. Evet insan, yalnız ibadeti ile Cennete girmez...

Devamını oku...

Başkasının günahını çekmek

Bu, gıybet etmenin bir cezasıdır. Gıybet eden, gıybet günahı kadar başkalarının günahlarını yüklenir...

Devamını oku...

Kalb ile işlenen günahlar

Kalb ile işlenen altmıştan fazla günah vardır. Bunlardan bazıları kısaca şöyle...

Devamını oku...

Ya hep ya hiç mantığı

Elbette yanlış. Maalesef günümüzde ibadetlerde ya hep ya hiç mantığı var. Ya hep ya hiç imanda olur, günahlarda ve ibadetlerde olmaz...

Devamını oku...

Günahta ısrar nedir

Günahta ısrar demek, hiç pişman olmadan, Allahü teâlâdan çekinmeden günah işlemeye devam etmektir...

Devamını oku...

Ne düşünmeli ki günahtan uzaklaşılsın

Bir kimse, günah işleyeceği zaman, kendisini, Allahü teâlânın hep gördüğünü ve yanında amellerini yazan meleklerin de bulunduğunu düşünmelidir...

Devamını oku...

Elini veren kolunu alamaz

Bir ihtiyaç veya zaruret olmadıkça, sünnetler terk edilmez, mekruh işlenmez. Zaruret varsa, (Zaruretler yasak olan şeyleri mubah kılar)hükmüne göre, sünnet terk edilebilir, mekruh işlenebilir...

Devamını oku...

İyilik ve kötülük

Evet olabilir. Mesela bir iyiliği Eshab-ı kiram işlese, onlara dağlar kadar sevab verilir. İhlası çok olana daha çok sevab verilir...

Devamını oku...

En büyük günah

Hangi ibadet, Allahü teâlânın rızasına kavuşturursa, o en büyük ibadet olur. En büyük günah ise, Allahü teâlânın gazabına sebep olan günahtır...

Devamını oku...

Her şey günah mı?

Hayır, dinimizde her şey günah değildir. Helal olan şeylerin yanında, haramlar çok azdır. Bütün meyveler, sebzeler, zehirli olanları hariç bütün otlar mubahtır...

Devamını oku...

En kötü şeyler

Kötü olan çoktur; fakat bazıları daha kötüdür. Hadis-i şerifte bildirilen birkaçı şöyledir...

Devamını oku...

Günahlar sarhoş etseydi

Hayyam, öteki şiirlerinde şaraba helal diyor; ama bu şiirinde şaraba helal demiyor...

Devamını oku...

Günah ve sevgi

İşin başı Allahü teâlâyı sevip günahlardan kaçmaktır. Allahü teâlâ bir kimseyi severse, iyilere de onu sevdirir...

Devamını oku...

Çirkinin çirkini

Güzelin güzeli olduğu gibi, çirkinin de çirkini olur. İyi işler, güzellikler bazısında daha çok dikkati çeker. Bir hadis-i şerif meali...

Devamını oku...

Bu fetvayı kimden aldın?

Günahı işlemeye karar verince, günaha azmedince sadece karar verme günahı yazılır diyen âlimler varsa da, birçok âlim...

Devamını oku...

Günah işlemeyi düşünmek

Günahı işlemeye karar verince, günaha azmedince sadece karar verme günahı yazılır diyen âlimler varsa da, birçok âlim...

Devamını oku...

Bu fetvayı kimden aldın?

Şiirde, gayrimüslimlerin ürettiği eşarbı almak tenkit ediliyor. Dinimiz, gayrimüslimlerle alışveriş yapmanın caiz olduğunu bildiriyor...

Devamını oku...