Nefsin fayda ve zararları

Günah diye bir şey olmasaydı, şeytan veya nefsimiz yaratılmasaydı da, herkes Cennete girseydi daha iyi olmaz mıydı?

CEVAP
Şeytanı da, nefsimizi de, günahı da yaratan Allahü teâlâdır. Sanki niçin yaratıyor gibi bir sual bu. Hikmetlerini bilmesek de kabullenmekten başka çaremiz yoktur.

Bu dünyada, her mahlukta, her şeyde, Allahü teâlânın hem rahmet sıfatı, hem de, kahır, gadab sıfatı zuhur etmektedir.

Su, insanların, hayvanların ve bitkilerin yaşamaları için, temizlik için yemek, ilaç yapmak için gerektiği gibi, denizde binlerce insan boğulmakta, sel suları evleri yıkmakta, çok soğuk su içen, hasta olmaktadır. Suyun böyle zararları vardır diye suyu istemeyiz diyebilir miyiz?

Ateş, ekmek, yemek pişirmek için, kışın ısınmak için gerektiği gibi, içine düşeni yakar. Elektrik, çok yerde işimize yaradığı halde, yangına sebep olur, insana çarpınca, hemen öldürür. Her ilaç bir derde deva olduğu halde, fazlası zararlı olur. Her şey böyledir.

İşte nefsimiz de bunlar gibidir. Hem faydalı, hem zararlı tarafları vardır. Nefsin yaratılması, insanların yaşaması, üremesi ve dünya için çalışmaları ve ahiret için cihad sevabı kazanmaları içindir. Allahü teâlâ, nefsi böyle nice faydalar için yarattı. Fakat nefsimiz birçok lezzetlere doymaz. Allahü teâlâ bütün insanlara merhamet ederek, acıyarak, nefse hakim olup, zararlı arzularını önlemeleri için, akıl da yarattı.

Akıl, insan beyni vasıtası ile, his uzuvlarından, ÅŸeytan ve nefsten kalbe gelen arzuları inceleyerek, iyilerini, kötülerinden ayıran bir kuvvettir. Ayırırken yanılmazsa akl-ı selim denir.

Allahü teâlâ, ayrıca Peygamberler göndererek, hangi şeylerin faydalı, iyi ve hangi şeylerin zararlı, kötü olduklarını ve nefsin bütün arzularının kötü olduğunu bildirdi. Akıl, nefsin isteklerini Peygamberlerin iyi dedikleri şeylerden ayırıp, kalbe bildirir, kalb de, aklın bildirdiğini tercih ederse, nefsin arzularını yapmayı irade etmez. Yani beyin vasıtası ile, hareket uzuvlarına bunu yaptırmaz.

Kalb, dinimizin iyi dediklerini, irade eder ve yaptırırsa, insan saadete, mutluluÄŸa kavuÅŸur. Kalbin, iyiden, kötüden birini irade etmesine kesbdenir.

İnsanın hareket organları, beynine, beyni de kalbine tâbidir. Kalbin emrine uygun hareket ederler. Kalb, beyin vasıtası ile his organlarından ve ruh vasıtası ile taraf-ı ilahiden ve akıldan, melekten, hafızadan, nefsten ve şeytandan gelen tesirlerin toplandığı bir merkezdir.

Kalb, akla uyunca, nefsin yaratılmış olması, insanların sonsuz nimetlere kavuÅŸmalarına mani olmaz. Kalbin nefse aldanmaması, ona uymaması, nefs ile cihad-ı ekber olur. Allahü teâlâ cihad edenlere, Cennette yüksek dereceler vereceÄŸini bildiriyor. Nefs, insanların cihad sevabına kavuÅŸmalarına meleklerden üstün olmalarına sebep olmaktadır.

Nefs, iki tarafı keskin bıçak gibidir. Hem de, zehirli ilaç gibidir. Doktorun tavsiyesine göre kullanan, bundan fayda kazanır. Aşırı kullanan helak olur. İslamiyet, nefsin helak edilmesini, yok edilmesini değil, terbiye edilmesini, ondan faydalanılmasını emretmektedir. İnsanlarda nefs olmasaydı, insanlık kalmaz, meleklik hasıl olurdu. Halbuki, beden birçok şeylere muhtaçtır. Yemek, içmek, uyumak, istirahat etmek gerekir. Süvariye hayvan gerektiği gibi, insana da beden gerekir. Hayvana bakmak gerektiği gibi, bedene hizmet etmek de gerekir. İbadetler beden ile yapılmaktadır.

İnsanda, akıl, kalb ve nefs denilen kuvvetler vardır. Aklın ve nefsin yeri beyindir. Kalbin yeri yürektir. Elektriğin aküde, pilde bulunması gibidir. Ruh [can] ise, bedenin her yerinde bulunur. Kalb, nefse uyarsa günah işler. İnsanın azaplara, felaketlere sürüklenmesine sebep, kendisidir. Kalbinin İslamiyet’e uymayıp, nefsine uymasıdır.

Bazı kimseler de şehvet ve öfkeyi yok etmek için açlık çekerek riyazet yapıyorlar. Bu uygun değildir. Çünkü İslamiyet, şehvetin ve öfkenin yok edilmesini değil, her ikisine hakim olup, dine uygun kullanılmalarını emretmektedir. Süvarinin atını ve avcının köpeğini yok etmeleri değil, bunları terbiye ederek, kendilerinden faydalanmaları gerektiği gibidir. Yani şehvet ve öfke, avcının köpeği ve süvarinin atı gibidir. Bu ikisi olmadıkça, ahiret nimetleri avlanamaz. Fakat bunlardan faydalanabilmek için, terbiye ederek, dine uygun kullanılmaları gerekir. Terbiye edilmezler, azgın olup, dinin sınırlarını aşarlarsa, insanı felakete sürüklerler. Riyazet yapmak, bu iki sıfatı yok etmek için değil, terbiye edip dine uymalarını sağlamak içindir. Bunu sağlamak da, herkes için mümkündür.

Muhammed aleyhisselam da (Ben insanım. Herkes gibi ben de kızarım) buyururdu. Ara sıra kızdığı görülürdü. Kızması, hep Allahü teâlâ için olurdu. Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde, (Öfkelerini yenen)kimseleri övmektedir. (Al-i Ä°mran 134)

İnsanlarda nefis yaratılmasaydı
Sual: Allahü teâlâ, kötülüklerin kaynağı olan nefsi yaratmasaydı, insanlar onun aldatmasından kurtulur, kimse kötülük yapmaz, herkes Cennete giderdi. Böyle olsaydı daha iyi olmaz mı idi?

Cevap: Bu dünyada, yaratılan her ÅŸeyde, Allahü teâlânın hem rahmet sıfatı, hem de gadab sıfatı zuhur etmektedir. Su, insanların, hayvanların ve bitkilerin yaÅŸamaları için lazım olduÄŸu gibi, denizde binlerce insan boÄŸulmakta, sel suları evleri yıkmaktadır... AteÅŸ, ekmek, yemek piÅŸirmek, kışın ısınmak için lazım olduÄŸu gibi, içine düşeni yakmaktadır... Elektrik, çok yerde iÅŸimize yaradığı hâlde, yangına sebep olmakta, insana çarpınca, hemen öldürmektedir. Her ÅŸey de böyledir. Nefis de bunlar gibidir. Hem faydalı, hem zararlı tarafları vardır. Nefsin yaratılması, insanların yaÅŸaması, üremesi ve dünya için çalışmaları ve ahiret için cihat sevabı kazanmaları içindir. Allahü teâlâ, nefsi böyle nice faydaları için yarattı...

Allahü teâlâ bütün insanlara acıyarak, nefse hakim olup, zararlı arzularını önlemeleri için, akıl da yarattı. Akıl, insan beyni vasıtası ile, his uzuvlarından, şeytandan ve nefisten kalbe gelen arzuları inceleyerek, iyilerini kötülerinden ayıran bir kuvvettir. Allahü teâlâ, ayrıca Peygamberler göndererek, hangi şeylerin faydalı, hangi şeylerin zararlı olduklarını ve nefsin bütün arzularının kötü olduğunu bildirdi. Akıl, nefsin isteklerini, Peygamberlerin iyi dedikleri şeylerden ayırıp, kalbe bildirir, kalp de, aklın bildirdiğini tercih ederse, nefsin arzularını yapmayı irade etmez, beyin vasıtası ile, hareket uzuvlarına bunu yaptırmaz. Kalp, İslâmiyetin iyi dediklerini, tercih eder ve yaptırırsa, insan saadete kavuşur.

Kalbin, iyiden, kötüden birini tercih etmesine Kesb denir. Ä°nsanın hareket organları, dimağına, beynine, dimaÄŸ da kalbine tabidir. Kalp, dimaÄŸ, beyin vasıtası ile his organlarından ve ruh vasıtası ile taraf-ı ilahiden ve akıldan, melekten, hafızadan, nefisten ve ÅŸeytandan gelen tesirlerin toplandığı bir merkezdir. Kalp, akla uyunca, nefsin yaratılmış olması, insanların sonsuz nimetlere kavuÅŸmalarına mani olmaz. Kalbin nefse aldanmaması, ona uymaması, nefis ile Cihad olur. Nefis, insanların cihad sevabına kavuÅŸmalarına, meleklerden üstün olmalarına sebep olmaktadır.

Nefis, iki tarafı keskin bıçak gibidir
Sual: İnsanlarda, kötülükler deposu olarak bildirilen nefis yaratılmasaydı, insanlar için daha faydalı olmaz mı idi?
Cevap:
 Ä°slâm dini, rahat ve huzur içinde yaÅŸamak için lazım olan ÅŸeylerden ve dünya lezzetlerinden faydalı olanları yasak etmiyor. Bunların elde edilmesinde ve kullanılmasında, akla ve dine uymayı emrediyor. Ä°slâm dini insanların dünyada da, ahirette de rahat ve huzur içinde yaÅŸamasını istiyor. Bunun için, akla uymayı emrediyor, nefse uymayı ise yasak ediyor. Akıl yaratılmasaydı, insan hep nefsine uyar, felaketlere sürüklenirdi. Nefis olmasaydı, insan, yaÅŸaması, üremesi, medeni bir hayat için lazım olan ÅŸeyleri kazanmak için çalışmasında kusur eder ve nefisle cihat sevabından mahrum kalırdı. Meleklerden daha üstün olmak yolu kapalı kalırdı. Hadis-i ÅŸerifte buyuruldu ki:
(Ahirette olacaklardan, sizin bildiklerinizi hayvanlar bilselerdi, yemek için et bulamazdınız!) Yani hayvanlar ahiretteki azapların korkusundan dolayı, yemekten, içmekten kesilirlerdi. Bir deri, bir kemik kalırlardı. Ä°nsanlarda nefis olmasaydı, hayvanlar gibi, korkudan, yiyemez, içemez, yaÅŸayamazlardı. Ä°nsanların yaÅŸayabilmeleri, nefislerinin gafleti ve dünya lezzetlerine düşkün olması iledir. Nefis, iki tarafı keskin bıçak gibidir. Hem de, zehirli ilaç gibidir. Tabibin, doktorun tavsiyesine göre kullanan, bundan fayda kazanır. Aşırı kullanan helak olur. Ä°slâmiyet, nefsin yok edilmesini deÄŸil, terbiye edilmesini, ondan istifade edilmesini emretmektedir.

Sual: Kötülüklerin kaynağı olarak bilinen nefsin, insanda yaratılmasının sebebi, hikmeti nedir?
Cevap:
 Ä°nsanlarda nefs olmasaydı, insanlık kalmaz, meleklik hasıl olurdu. Halbuki, beden birçok ÅŸeylere muhtaçtır. Yemek, içmek, uyumak, istirahat etmek lazımdır. Süvariye hayvan lazım olduÄŸu gibi, insana da beden lazımdır. Hayvana bakmak lazım olduÄŸu gibi, bedene hizmet etmek de lazımdır. Ä°badetler beden ile yapılmaktadır. Birisinin geceleri uyumayıp, hep namaz kıldığı söylendiÄŸinde, Peygamber efendimiz;
(Ä°badetlerin kıymetlisi, az olsa da devamlı yapılanlardır) buyurdu. Çünkü ibadetin devamlı yapılmasında, kulluÄŸa alışmak vardır.

 

Dünya nedir?

Ölümden önce olan her şeye dünya denir. Bunlardan, ölümden sonra faydası olanlar, dünyadan sayılmaz, ahiretten sayılır...

Devamını oku...

Dünya sevgisi günahların başıdır

Dinimiz, dünyaya da, ahirete de çalışmayı emretmektedir. Kur'an-ı kerimde mealen (Dünyadan da nasibini unutma!) buyuruluyor...

Devamını oku...

Gafletten kurtulmak nasıl olur

Dini kelimelerin sözlük manasına değil, ıstılah manasına bakmak gerekir. Gaflet, Allahü teâlâyı unutmak demektir...

Devamını oku...

Dünya iş ve kazanç yeridir

Ä°nsan, dünyaya oyun ve eÄŸlence için gelmemiÅŸtir. Dünya iÅŸ ve kazanç yeridir. Peygamber efendimiz, (Dünya ahiretin tarlasıdır)buyurmaktadır...

Devamını oku...

Huzurlu ve mesut olmanın yolu

Dünyada, dertsiz, sıkıntısız insan yoktur. Dünya, mümin için huzur yeri değildir. Azap yeri de değildir...

Devamını oku...

İnsan niçin yaratıldı

Kur’an-ı kerimde, (Ä°nsanları bana kulluk etmeleri için yarattım) buyuruluyor. Ä°nananlar kulluk edip ÅŸerefleniyorlar...

Devamını oku...

Herkesin çektiği, kendi cezası

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın feyzleri, nimetleri, ihsanları, yani iyilikleri, her an, insanların iyisine, kötüsüne herkese gelmektedir...

Devamını oku...

Eşit yaratılmayışın sebebi

İnsanın yaratılış gayesi bilinmeyince, dünyadaki hadiselerin sebebi anlaşılamaz...

Devamını oku...

Dünyayı terk etmek

Dünyayı terk etmek çalışmayıp oturmak demek değildir.Dünyayı terk etmek, iki türlü olur...

Devamını oku...

Dünya mümine zindandır

Birinci söz doğrudur. İkinci söz yanlıştır. Allahü teâlâ sevdiklerine sevdiği nispetinde ağır belalar gönderir...

Devamını oku...

Nefs nedir?

Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur...

Devamını oku...

Nefsi temizlemek ve hakiki iman

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Nefs-i emmare, dine inanmaz. Bunun için nefsi tezkiye etmek, kötülüklerden temizlemek ve faziletlerle doldurmak gerekir...

Devamını oku...

Nefsi terbiye etmek için

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, (Åžehvetlerinizi, [yani nefsin arzularını] haramlardan almamaya uÄŸraşın ve bu cihadda sebat edin, dayanın) buyuruyor...

Devamını oku...

Ä°zzet-i nefsime dokundu demek

Nefs kelimesi, yirmiyi aşkın anlamda kullanılmakta ise de daha çok iki anlamı vardır. Biri kâfir olan nefstir...

Devamını oku...

Nefsini tanıyan Rabbini tanır

Bir kimse, kendi şahsında Allahü teâlânın zatının varlığını, kendi sıfatlarında, cenab-ı Hakkın sıfatlarını, kendi irade ve tasarrufundan, Onun bütün âlemlerdeki tasarrufunu anlayabilir...

Devamını oku...

Nefsi tanımak ve nefsimizle cihad

Önce şunu bildirelim. Uydurma bir hadis iki sebepten kitaba alınır:
1- Kitabın yazarı haindir, Ä°slamiyet’i içeriden yıkmak için uydurma hadisleri kitabına alır...

Devamını oku...

Nefsin fayda ve zararları

Şeytanı da, nefsimizi de, günahı da yaratan Allahü teâlâdır. Sanki niçin yaratıyor gibi bir sual bu. Hikmetlerini bilmesek de kabullenmekten başka çaremiz yoktur...

Devamını oku...

Nefsi terbiye etmek gerekir

Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını bulunca kullanırlar. Yalnız bedenlerine zarar veren, kendilerini inciten şeylerden kaçarlar...

Devamını oku...

Nefs-i emmare ve akl-ı selim

Nefs-i emmare, şehvetlere kavuşmak ve kızdıkları ile dövüşmek için bir ölçü, bir sınır tanımaz. Yaptığı işler, hep aşırı, hep zararlı olur...

Devamını oku...

Nefsin hevasına uymak

Nefsin sevdiÄŸi, istediÄŸi ÅŸeylere heva denir. Nefsin hevasına, ÅŸehvetlerine, isteklerine, lezzetlerine tâbi olmak kötü huyların başında gelir...

Devamını oku...

Nefse hakim olmak

Nefsini terbiye eden ona hakim olur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Ä°nanıp nefsini ıslah edene korku ve üzüntü yoktur.) [Enam 48]...

Devamını oku...

Nefsin hilesi çoktur

Ä°mam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Nefs-i emmareden hasıl olan kötülükler, insanın kendi hastalığıdır...

Devamını oku...

Nefsimizle konuÅŸma

Nefs yaratılışta iyi işlerden kaçıcı, kötülüklere koşucudur ve hep tembellik etmek ve şehvetlerine kavuşmak ister...

Devamını oku...

Nefsi hor tutmak

Tevazu göstermek yapmacık ve gülünç olur. Züğürdün hava atmasına benzer. Tevazu sahibi olmak ise tabiidir...

Devamını oku...

Alışverişle ilgili çeşitli sorular

Evet...

Devamını oku...

Nefs ile cihad

İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Nefs, mutmainne olunca, kıl kadar azgınlık, taşkınlık yapmaz...

Devamını oku...

Akıl, kalb, nefs ve beyin

Allahü teâlâ insanda görülmeyen üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs. Varlıklarını eserleriyle yaptıkları işlerle ve dinimizin bildirmesiyle anlıyoruz...

Devamını oku...

İnsanın yeri nedir?

İnsanların dereceleri, bütün mahlûkların tam ortasındadır. İslamiyet’e uyanlar, yükselirler, meleklerden üstün olurlar...

Devamını oku...

Kalb temizliği nasıl olur

Göğsün sol tarafındaki et parçası yürektir. Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir...

Devamını oku...

Kalb, Kâbe’den kıymetli mi?

Evet, üstündür. Kâbe’yi yapan insandır, kalbi ise Allahü teâlâ yaratmıştır. Müminin kalbi için Allah’ın evi denir...

Devamını oku...

Nefse zulmetmek nedir?

Nefs kelimesinin, ruh, can, kan, benlik, iç, kalb, büyüklük, yücelik, irade gibi birçok manası vardır, fakat daha çok iki anlamda kullanılır...

Devamını oku...

Nefsin düşmanlığı

Nefsin gayesi, insanı kâfir yapmaktır. İnsanı en çok, mal ve şöhrete düşkün olmaya zorlar. Mala ve şöhrete düşkünlük, nefisten kaynaklanır...

Devamını oku...

Kalpte iman bulunduÄŸuna alamet

Allahü teâlânın emirlerini yapmamak, günahlardan sakınmamak, kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, İslâmiyete tam inanılmamasıdır...

Devamını oku...

Haramlardan kimler kaçar

Farzları herkes yapabilir, ama haramlardan herkes kaçamaz. Ancak salih kullar kaçar. Dinimizde günah işlememek, ibadet etmekten daha kıymetlidir...

Devamını oku...

Haramdan kurtulmanın en kısa yolu

Her Müslümanın dinimizin emirlerine uyup, yasak ettiklerinden kaçması gerekir. Haramların hepsinden kaçmak çok zordur...

Devamını oku...

Günahtan kaçmak sevaptan önce gelir

Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram iÅŸleyerek farz, mekruh iÅŸleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir. (U. Besair)...

Devamını oku...

Günah günahı çeker

Günah iÅŸleyene sen haklısın denmez. Maalesef günümüzde ibadetlerde ya hep ya hiç mantığı var...

Devamını oku...

Büyük ve küçük günahlar

Büyük günahların sayısı çoktur. İnsan, her günahtan korkup sakınsın diye, büyük günahların hepsi isim olarak açıklanmamıştır...

Devamını oku...

Mekruh işlemek günah mıdır?

Mekruh ikiye ayrılır: Tahrimen mekruh, tenzihen mekruh.
Tahrimen mekruh: Vacibin terkidir...

Devamını oku...

Günah işlemenin insana zararı

Günah işleyen, dünya ve ahirette büyük sıkıntılara maruz kalır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını oku...

Günaha önem vermemek ne demek

Günahı önemsiz saymanın ne demek olduğu çok kimse tarafından bilinmemekte, bu yüzden günahkarlara kâfir denmektedir...

Devamını oku...

Günah işleyene kâfir denmez

Günah işleyen müslümana kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnete göre, bir insan günah işlemekle kâfir olmaz...

Devamını oku...

Günahkâra şefaat

Bir mümin, çok günah işlese de kâfir olmaz, kâfir olmadığı için şefaate kavuşur. Ahirette yalnız imansızlara şefaat edilmez...

Devamını oku...

Kulun vazifesi ibadet etmektir

Hadis-i şerifler sahihtir. Fakat yanlış yorumlanmaktadır. Evet insan, yalnız ibadeti ile Cennete girmez...

Devamını oku...

Başkasının günahını çekmek

Bu, gıybet etmenin bir cezasıdır. Gıybet eden, gıybet günahı kadar başkalarının günahlarını yüklenir...

Devamını oku...

Kalb ile işlenen günahlar

Kalb ile işlenen altmıştan fazla günah vardır. Bunlardan bazıları kısaca şöyle...

Devamını oku...

Ya hep ya hiç mantığı

Elbette yanlış. Maalesef günümüzde ibadetlerde ya hep ya hiç mantığı var. Ya hep ya hiç imanda olur, günahlarda ve ibadetlerde olmaz...

Devamını oku...

Günahta ısrar nedir

Günahta ısrar demek, hiç pişman olmadan, Allahü teâlâdan çekinmeden günah işlemeye devam etmektir...

Devamını oku...

Ne düşünmeli ki günahtan uzaklaşılsın

Bir kimse, günah işleyeceği zaman, kendisini, Allahü teâlânın hep gördüğünü ve yanında amellerini yazan meleklerin de bulunduğunu düşünmelidir...

Devamını oku...

Elini veren kolunu alamaz

Bir ihtiyaç veya zaruret olmadıkça, sünnetler terk edilmez, mekruh iÅŸlenmez. Zaruret varsa, (Zaruretler yasak olan ÅŸeyleri mubah kılar)hükmüne göre, sünnet terk edilebilir, mekruh iÅŸlenebilir...

Devamını oku...

İyilik ve kötülük

Evet olabilir. Mesela bir iyiliği Eshab-ı kiram işlese, onlara dağlar kadar sevab verilir. İhlası çok olana daha çok sevab verilir...

Devamını oku...

En büyük günah

Hangi ibadet, Allahü teâlânın rızasına kavuşturursa, o en büyük ibadet olur. En büyük günah ise, Allahü teâlânın gazabına sebep olan günahtır...

Devamını oku...

Her şey günah mı?

Hayır, dinimizde her şey günah değildir. Helal olan şeylerin yanında, haramlar çok azdır. Bütün meyveler, sebzeler, zehirli olanları hariç bütün otlar mubahtır...

Devamını oku...

En kötü şeyler

Kötü olan çoktur; fakat bazıları daha kötüdür. Hadis-i şerifte bildirilen birkaçı şöyledir...

Devamını oku...

Günahlar sarhoş etseydi

Hayyam, öteki şiirlerinde şaraba helal diyor; ama bu şiirinde şaraba helal demiyor...

Devamını oku...

Günah ve sevgi

İşin başı Allahü teâlâyı sevip günahlardan kaçmaktır. Allahü teâlâ bir kimseyi severse, iyilere de onu sevdirir...

Devamını oku...

Çirkinin çirkini

Güzelin güzeli olduğu gibi, çirkinin de çirkini olur. İyi işler, güzellikler bazısında daha çok dikkati çeker. Bir hadis-i şerif meali...

Devamını oku...

Bu fetvayı kimden aldın?

Günahı işlemeye karar verince, günaha azmedince sadece karar verme günahı yazılır diyen âlimler varsa da, birçok âlim...

Devamını oku...

Günah işlemeyi düşünmek

Günahı işlemeye karar verince, günaha azmedince sadece karar verme günahı yazılır diyen âlimler varsa da, birçok âlim...

Devamını oku...

Bu fetvayı kimden aldın?

Şiirde, gayrimüslimlerin ürettiği eşarbı almak tenkit ediliyor. Dinimiz, gayrimüslimlerle alışveriş yapmanın caiz olduğunu bildiriyor...

Devamını oku...