Vehhabilerin bozuk yönleri

Vehhabilerin bozuk yönleri

Aşağıdaki yazılarda önce vehhabilerin görüşleri yazılmış, sonra bunlara cevap verilmiştir.

1- Allah yarattıklarına benzemez

Vehhabiler, Allah’ı insana benzeterek (Allah Kürsüye oturmuştur) diyorlar. (Feth-ul-Mecid, Abdurrahman bin Muhammed bin Abdulvahhab. s.256. Darusselam Yayınevi Riyad)
Vehhabi İbni Baz diyor ki:
Allah hakkında, organ ve cismi reddetmek yanlıştır. (Tenbihat firreddi ala men teevveles-sıfat İbni Baz s.19 Müftülük Genel Başkanlığı. Riyad)
Allah, kendisinin suretine benzeyen insanı yarattı. (İman ehlinin Âdem’in Rahman suretinde yaratılmasıyla ilgili akidesi [İbni Baz bu kitabı övdü], Mahmud el-Tuveyciri s.76 Dar el-Liva, Riyad)
CEVAP
Allahü teâlâ ne Arş’a ne de Kürsü’ye oturmaz; çünkü oturmak insanların sıfatlarındandır. Allahü teâlâ hâşâ cisim değildir, uzuvlardan da münezzehtir. Yarattıklarına da kesinlikle benzemez. Bir âyet-i kerime meali:
(O’nun eşi ve benzeri yoktur) [Şura 11]
(Eli var, ayağı var, oturur, kalkar) gibi yapılan her türlü benzetmeler, bu âyet-i kerimeye aykırı olur.

2-Allah mekandan münezzehtir

Allah zatiyle Arşın üstündedir. (Hac Dergisi Yıl 49 11. bölüm s. 73–74 H. 1425 Mekke)
CEVAP
Bu da, (O’nun eşi ve benzeri yoktur) mealindeki âyet-i kerimeye aykırıdır. Arş sonradan yaratılmıştır. Allahü teâlâ, mekândan münezzehtir. Bir hadis-i şerif meali:
(Allah ezelde varken O’ndan başka hiç bir şey yoktu.) [Buhari]

3- İstiva

İstivayı istila manasında açıklayan kâfirdir. (Halakatün Memnua, Hüsam el-Akkad, s.26 Darüssahabe Tanta)
Allah Arş’a oturdu. (Nazarat ve Takibat ala mafi kitap el-selefiye, Salih el-Fozan, s.40, Dar el-Vatan, Riyad)
Kürsü Allah’ın ayaklarının bastığı yerdir. (Tefsir Ayet-ül Kürsi, s.19 İbnül Cevzi kütüphanesi)
CEVAP
Bu da, (O’nun eşi ve benzeri yoktur) mealindeki âyet-i kerimeye aykırıdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a istiva edendir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir.) [Hadid 4]
Vehhabiler hem tevili inkâr ediyorlar, hem de bu âyetin ikinci kısmını, yani (Nerede olursanız olun, sizinle beraberdir) kısmını tevil ediyorlar. Allah’ın sıfatları tevil edilmez dedikleri halde, (Nerede olsanız, O sizinle beraberdir) kısmını tevil ederek tezada düşüyorlar. Beraberliği ilmen diye tevil ediyorlar da, istivayı dine uygun tevil etmeye yanaşmıyorlar. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Ehl-i bâtıl, istiva, vech, yed gibi kelimeleri tevil etmedikleri için sapıtmışlardır. İstiva demek, Arşa hükümran olması, Arş’ı hükmü altına alması demektir. (Hükümdar, Irak’ı kansız olarak istiva etti) demek, (Irak’ı kansız olarak ele geçirdi) demektir. (İlcam-ül-avam)

4- Allah’ı hareketten tenzih etmek


Allah yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya hareket eder. (Fetava-i el-Akideh, s.742)
CEVAP
Bu da, (O’nun eşi ve benzeri yoktur) mealindeki âyet-i kerimeye aykırıdır.
(Tatarhaniyye) fetva kitabında, (Milel ve Nihal) kitabında ve bütün muteber kitaplarda (Mücessime) ve (Müşebbihe) fırkaları gibi, (Allahü teâlâ cisim gibidir. Arş üzerinde oturur, iner, yürür) gibi hususlara inananların kâfir oldukları yazılıdır.

5- Allah’ın kelamı

Allah’ın kelamı harf ve sesledir. Allah’ın kelamı neviyle kadim, efradıyla hadis yani sonradan meydana gelmiştir. (Fetavel Akideh s. 72; Nazarat ve Takibat ala ma fi kitap es-Selefiyye, s.23, Riyad)
CEVAP
Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın kelam sıfatı ezelidir. Hiç değişmez. Harfli, sesli değildir. Emir, yasak, haber vermek gibi ve Arapça, Farsça, İbranice, Türkçe, Süryanice olmak gibi değişmesi yoktur. Böyle şekiller almaz, yazılmaz. Zihin, kulak ve dil gibi aletlere, vasıtalara muhtaç değildir. Hangi dil ile söylemek istense, söylenebilir. Böylece, Arapça söylenirse, Kuran-ı kerim denir. (İtikadname)

6- Önceki âlimleri kötülemek

Benim şeyhlerimden hiç kimse, La ilahe illallah’ın manasını bilemedi. (Muhammed bin Abdülvehhab’ın Riyad halkına gönderdiği risale, 2/137-138)
CEVAP
Vehhabiler, kâfirler için gelmiş olan âyet-i kerimeleri yanlış tefsir ederek, kendilerinden başka bütün Müslümanlara müşrik diyorlar. Önceki bütün İslam âlimlerini de cahillikle itham ediyorlar. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ahir zamanda bazıları, sizin ve atalarınızın yolundan ayrılıp, sünnetimden uzak kalacaklar, onlardan uzak durun!) [Müslim]
(Kâfirler, kâfirler için gelmiş olan âyetleri, Müslümanlara yükletirler.) [Buhari]
(Bu ümmetin sonunda gelenler, önceki âlimleri kötülediği, cahillikle suçladığı zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace]

7- Müslümanı tekfir etmek

Ehl-i sünneti tekfir ediyorlar. (Essuhubul Vabile s.39, Acaibul Asar 7/146)
CEVAP
Müslümanı tekfir etmek küfür olur. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(La ilahe illallah diyene, işlediği günahlardan dolayı kâfir demeyin! Buna kâfir diyenin kendisi kâfir olur.) [Buhari]
(Mümine kâfir diyenin, kendisi kâfir olur.) [Buhari]

8- Cehennem sonsuzdur

Cehennem yok olacak ve kâfirlerin azapları sona erecek. (El-kavlul-Muhtar Lifenai el-Nar, Ateşin Faniliği İçin Seçkin Söz, Abdulkerim Elhamid. S.7 Riyad)
CEVAP
Fikir babaları İbni Teymiyye de, kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacağını inkâr ediyor. Cehennem sonsuzdur, kâfirler orada sonsuz kalırlar. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Cehennemde temelli kalırlar, azapları hafifletilmez ve geciktirilmez.) [Al-i İmran 88]
(Orada devamlı kalırlar, azapları hafifletilmez, kurtuluş ümitleri de yoktur.) [Zuhruf 75]

9- Âdem aleyhisselam peygamberdir

Âdem ne nebi, ne de resuldür. (Peygamberlere Cümleten İman etmek, Abdullah bin Yezid, El-Mekteb El-İslami, Beyrut)
CEVAP
İki âyet-i kerime meali:
(Allah birbirinden gelme bir nesil olarak Âdem’i, Nuh’u, İbrahim ailesi ile İmran ailesini [Peygamber] seçip âlemlere üstün kıldı.) [Al-i imran 33]
(İşte bunlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği Peygamberlerden Âdem’in soyundan, Nuh ile birlikte [gemide] taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail’in soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir.) [Meryem 58]
İki hadis-i şerif meali:
(Peygamberlerin ilki Âdem aleyhisselamdır.) [Taberani]
(Resullerin ilki Âdem, sonuncusu ise Muhammed’dir. İsrail oğullarının nebilerinin ilki Musa ve sonuncusu İsa’dır. Kalem ile yazan ilk Peygamber ise İdris’tir.) [Hakim-i Tirmizi]
İmam-ı a’zam hazretleri de buyuruyor ki:
Peygamberlerin ilki Âdem aleyhisselam, sonuncusu Muhammed aleyhisselamdır. (Fıkh-ı ekber)

10- Ebu Cehil ve Ebu Leheb

Ebu Leheb ve Ebu Cehil bile, la ilahe illallah Muhammedün Resulullah dediği halde, evliya ile tevessül eden Müslümanlardan daha çok muvahhid ve imanları daha ihlâslıdır. (Tevhidi nasıl anlarız? Muhammed Başemil s.16, Riyad)
CEVAP
Evliya düşmanlığında ne kadar ileri gitmişler. Ebu Cehil ve Ebu Leheb kâfirleri hâşâ muvahhid ve mümin değildir, Cehennemliktir. Bir âyet-i kerime meali:
(Ebu Leheb alevli ateşte yanacaktır.) [Leheb 3]
Bedir’de Ebu Cehilin başı getirildiğinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Ey Allah’ın düşmanı, seni zelil eden Allahü teâlâya hamd olsun! O, bu ümmetin, Firavunu idi.) [İ. Ahmed]

11- Eş’ariler ve Maturidiler

Eş’ariler ve Maturidiler Ehl-i sünnet vel cemaat olarak adlandırılmayı hak etmez. (İslam’da Meşhur Müceddidler. İbni Teymiye ve Muhammed bin Abdulvehhab s.23 Müftülük Genel Başkanlığı, Riyad) 
Yukarıdaki âlimler, Eş’arileri tekfir etmiştir. (Feth-ul-Mecid, Abdurrahman bin Muhammed bin Abdulvahhab. s.353 Darusselam Yayınevi Riyad)
CEVAP
Eş’arileri tekfir etmek Ehl-i sünneti tekfir etmektir. İslam âlimlerinden Taşköprüzade şöyle yazmıştır:
(Ehl-i sünnet vel-cemaatın kelam ilmindeki reisleri iki zattır. Bunlardan biri Hanefi, diğeri Şafii’dir. Hanefi olanı, Ebu Mensur Matüridi, Şafii olanı ise Ebül Hasen el-Eşari’dir.)
Zebidi de şöyle demiştir:
(Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eşariler ve Matüridiler kastedilir.)

12- Peygambere salevat getirmek


Allahümme salli ala Muhammed tıbbil-kulubi ve devaiha ve afiyetil ebdani ve şifaiha ve nuril-absari ve diyaiha sözü şirktir. (Tevhide Nasıl Hidayet Oldum, Muahmmed Cemil Zeno, s. 83, 89 Darul-Feth Al-Şarika)
CEVAP
Resulullaha salevat getirmeye şirk denmesi de çok çirkindir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor. Ey iman edenler, siz de, teslimiyetle, ona salevat getirin.) [Ahzab 56] (Allah’ın salevat getirmesi yani salât etmesi rahmet etmek, meleklerinki dua etmek, müminlerinkiyse Onun şefaatini talep etmektir.)
Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Bana bir salât getirene, Allah ve melekleri yetmiş salât getirir.) [İ. Ahmed]
(Şefaatime en layık olan, bana en çok salât okuyandır.) [Tirmizi]
(Bana çok salevat getirenin dertleri gider, günahları affolur.)[Tirmizi]

13- La ilahe illallah demek

La ilahe illallah diye zikretmek bid’at ve şirktir. (Yasak Halkalar, Husam el-Akkad.s .25 Dar el-Sahaba, Tanta)
CEVAP
Zikre şirk demek kadar büyük sapıklık olmaz. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Kalbler ancak Allah’ın zikriyle huzur bulur.) [Rad 28]
(Allah’a ve ahiret gününe [inanıp] kavuşmayı arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için Resulullah elbette güzel bir örnektir.)[Ahzab 21]
(Rahmân’ı zikirden yüz çevirene, yanından ayrılmayan bir şeytan musallat ederiz.) [Zuhruf 36]
Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Zikrin efdali, La ilahe illallah, duanın efdali de elhamdülillahtır.) [Tirmizi]
(La ilahe illallahı çok söyleyerek imanınızı tazeleyin!) [Taberani]
(Günde yüz defa La ilahe illallah diyenin yüzü kıyamette ayın 14 ü gibi parlar.) [Taberani]

14- Tasavvuf düşmanlığı

Yahudilerden önce tasavvufla savaşın; çünkü onlarda Mecusi ruhu vardır. (El-Mecmua el-Mufid min akidet el-tevhid, s.102 Mektab Darül-fikr, Riyad)
CEVAP
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlânın, kalbime doldurduğu feyzlerin, nurların hepsini Ebu Bekr’in kalbine akıttım.) [Mektubat-ı Masumiyye]
Hazret-i Ebu Hüreyre de buyuruyor ki:
(Resulullahtan iki türlü ilim öğrendim. Bunlardan birini sizlere bildirdim. İkincisini söylersem, beni öldürürsünüz.) [Buhari]
İmam-ı a’zam hazretleri, ictihadda en yüksek dereceye ulaştığı halde, Cafer-i Sadık hazretlerine talebe oldu. Daha sonra, talebe olduğu iki seneyi kastederek, (Ömrümün son iki senesi olmasaydı, Numan helak olurdu) buyurdu.
Hazret-i Ömer vefat edince, oğlu Abdullah hazretleri, (İlmin onda dokuzu öldü) buyurdu. İşitenlerin buna şaşırdıklarını görünce de, (Fıkıh bilgilerini değil, Allah’ı tanımak ilmini söyledim) buyurdu. (Buhari)
Muhammed Masum Faruki hazretleri de buyuruyor ki:
Tasavvuf marifetlerinin hepsi Resulullahtan gelmektedir. Bunların isimleri sonradan konulmuştur. Resulullahın Peygamber olduğu bildirilmeden önce, kalble zikretmekte olduğunu muteber kitaplar yazmaktadır. (2/59)

15- Peygamberi ve Evliyayı vesile ederek dua etmek

Peygamberin hürmetine demek caiz değildir. (Et-Tevhid, s.70, Riyad)
Mısır’ın en büyük tanrıları Ahmed El Bedevidir. Şam ehli de, İbni Arabî’ye taparlar. Hicaz ve Yemen halkı arasında puta ve kabirlere tapmak küfrü yayılmıştır. (Feth-ul Mecid, s.216–217)
CEVAP
Ahmed Bedevi, Resulullah efendimizin soyundadır. Müslümanların ziyaret edip feyz aldığı türbesinde, İslamiyet’e uymayan hiçbir şey yapılmıyor. (Mirat-ül-Medine, s.1049)
Muhyiddin-i Arabî hazretlerinin büyüklüğünü de, ancak onlar gibi yüksek olan İslam âlimleri anlamıştır. İmam-ı Rabbani hazretlerinin (Mektubat) kitabı, bu yüce Velinin övgüsüyle doludur. Abdülgani Nablüsi hazretleri de (Hadika) kitabında anlatmaktadır.
Kabir ziyaretinde evliya ile tevessül etmeye şirk diyorlar. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kabirdekiler olmasa, yeryüzündekiler yanardı.) [Deylemi]
Yine Peygamber efendimiz, (Allahümme innî es’elüke bihakkıssâilîne aleyke = Ya Rabbi, senden isteyip de, verdiğin kimselerin hatırı için, senden istiyorum, diye dua ediniz)buyururdu. (İbni Mace)
Bir hadis-i şerif meali daha şöyledir:
(Âdem aleyhisselam dua edip dedi ki:
— Ya Rabbi! Muhammed aleyhisselam hakkı için beni affet!
Allahü teâlâ da ona sordu:
— Ey Âdem, Onu daha yaratmadım, Onu nereden biliyorsun?
— Ya Rabbi! Beni yaratınca, başımı kaldırdım. Arşın eteklerinde, La ilahe illallah Muhammedün resulullah yazılmış olduğunu gördüm. Sen isminin yanına, en çok sevdiğinin ismini yazarsın. Bunu düşünerek Onu çok sevdiğini anladım.
— Ey Âdem, doğru söyledin. Mahlûklarımın içinde, en çok sevdiğim Odur. Onun için, seni affettim. O olmasaydı, seni yaratmazdım.)
 [Beyheki]

16- Mübarek gün ve geceler bid’at değildir

Şaban ayının 15’ini namaz ve oruçla geçirmek haramdır. (Et-Tevhid, s.101, Riyad)
Peygamberin mevlidini kutlayarak Yahudiliğe benziyorlar. (Et-Tevhid, s.115-116; Et-Tehziru min el bid'a, s.5, Riyad)
Dini geceleri kutlamak haramdır. (Et-Tevhid, s.120, Riyad)
CEVAP
Kendileri Vehhabiliğin kuruluşunu her sene bir hafta boyunca kutluyorlar.
Peygamber efendimizin doğum gününü kutlamayı Yahudiliğe benzetmeleri çok çirkindir. Bizzat Peygamberimiz kendi doğum gününü kutlamıştır. Hadis-i şerifte, (Beni övmek ibadettir)buyuruluyor. Resulullahı övmek, bid’at değil ibadettir. Mevlid kandilinde, Peygamber efendimizin doğum zamanlarında görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek çok sevabdır. Kendisi de anlatırdı. Eshab-ı kiram da bir yere toplanıp, okurlar ve birbirlerine anlatırlardı. (S. Ebediyye)
Resulullah pazartesi günü oruç tutardı. Sebebini sorduklarında, (Bugün dünyaya geldim. Şükür için oruç tutuyorum) buyurdu. (Hak Sözün Vesikaları)
İslam âlimleri, mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Hazret-i Mevlana, (Mevlid okunan yerden belalar gider) buyurmuştur. Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Hatta Mevlid gecesinin Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildiren âlimler de vardır.
El-mukni, el-miyar ve Tenvir-ül-kulub kitaplarında Mevlid gecesinin Kadir gecesinden kıymetli olduğu bildiriliyor. (Ed-dürer-ül-mesun)
Diğer bütün mübarek gün ve geceler de, hadis-i şerifle bildirilmiştir. Birkaç örnek verelim:
(Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûre günüdür.) [Buhari]
(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim.” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.)[İbni Mace]
(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İ. Asakir]

17- Peygamber efendimizin kabrini ziyaret

Peygamber kabrinin ziyaretiyle ilgili rivayet edilen hadisler yalandır. (Et-Tahkik vel İzah li-Kesir min Mesail el-Hac vel-Umre vez-Ziyare, s.89)
CEVAP
Vehhabileri yalanlayan birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip oldu.) [Beyheki, Dare Kutni, Taberani]
(Kabrimi ziyaret edene şefaatim helal oldu.) [Bezzar]
(Hac edip kabrimi ziyaret eden, beni diri iken ziyaret etmiş gibi olur.) [Taberani, Dare Kutni, İbni Cevzi]
(Hac edip de, beni ziyaret etmeyen, beni incitmiş olur.) [Dare Kutni, İ. Malik]
(Mazeretsiz beni ziyaret etmeyen bana cefa etmiş olur.) [İbni Neccar]
(Kabrimin yanında, benim için okunan salevatı işitirim. Uzak yerlerde okunanlar bana bildirilir.) [İbni Ebi Şeybe]

18- Resulullahın kabrini ziyarete gitmek

Hacı olsa da uzaktan Medine’ye Peygamberin kabrini ziyaret için gelmek haramdır. (Et-Tahkik vel İzah li-Kesir min Mesail el-Hac vel-Umre vez-Ziyare, s.88, 89, 90)
CEVAP
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sadece beni ziyaret için gelen, kıyamette şefaatimi hak etmiş olur.) [Müslim, Taberani]
(Vefatımdan sonra beni ziyaret eden, hayatımda ziyaret etmiş gibidir.) [Beyheki]

19- Kabrin üzerine hurma dalı koymak

Kabre hurma dalı koymak caiz değildir. (Fethul Bari’ye yorum 1/320, Dar-ul Maarife)
CEVAP
Peygamber efendimiz, iki kabrin yanına gelince, bir hurma dalı getirilmesini emretti. Hurma dalını ikiye kırıp, yarısını bir kabre, yarısını da diğer kabrin üstüne koyup, (Bu dal yaş kaldığı sürece azapları hafifler) buyurdu. (İ. Mace)

20- Kadınların kabir ziyareti

Peygamberin kabri de olsa, kadınların kabir ziyareti büyük günahtır. (Fetavel Mühimme, s.149–150, Riyad)
CEVAP
Hayzlı kadın bile kabir ziyareti yapabilir. Hayzlı veya cünübün, kabir ziyaret etmesinde, bir sakınca yoktur. (Hindiyye)
İmam-ı Birgivi buyuruyor ki:
Resulullah, kabir ziyaret eden kadınlara sonradan izin verdi. (Etfal-ül-müslimin)

21- Erkeğin sakalı

Erkeğin sakalını az da olsa kesmesi haramdır. (Et-Tahkik vel İzah li-Kesir min Mesail el-Hac vel-Umre vez-Ziyare, s.16)
CEVAP
Hâlbuki Vehhabiler kendileri sadece çenede sakal bırakırlar.
Sakal âdete ait sünnetlerdendir. Kâfirlerden de sakallı olanlar var idi. Buhari, Müslim, Nesai, Ebu Davud, Tirmizi’nin rivayet ettiği (Sünnet olan on şeyden biri sakal bırakmaktır) hadis-i şerifi sakalın sünnet olduğunu açıkça bildirmektedir. (Redd-ül-muhtar)

22- Âdet dönemindeki kadını boşamak

Âdet dönemindeki boşanma geçerli olmaz. (Fetavel Mer’a, s.137, Riyad)
CEVAP
Hayzlıyken yapılan talak, haram olmakla beraber sahihtir. (Redd-ül-muhtar)

23- Minare yapmak

Camilere minare yapmak münker iştir. (Tevcihat İslamiyye, s.123. İslami İşler Bakanlığı Baskısı, Riyad)
CEVAP
Peygamber efendimiz, ezanın yüksek yere çıkılarak okunmasını emretmiştir. Bu hadis-i şerife istinaden minareler yapılmıştır. (S. Ebediyye)
Eshab-ı kiramdan Mesleme bin Mahled, Mısır’da vali iken, hicri 58 yılında, ilk minareyi yaptırdı. (Mirat-ül haremeyn)

24- Ölüye Kur’an okumak


Kabir başında Kur’an okumak haramdır. (Tevcihat İslamiyye, s.137. İslami İşler Bakanlığı Baskısı, Riyad)
CEVAP
Kabristanda yüksek sesle Kur’an-ı kerim okumak mekruhsa da; kendi işiteceğimiz sesle okumak sünnettir.

Kabristanda, yüksek sesle veya yavaşça, (Sûre-i mülk) okunabilir. Diğer sûrelerin de okunacağı, (Zahîre) kitabında, (kabirlerin yanında Kur’ân-ı kerîm okumanın fazileti) anlatılırken bildirilmektedir. Kâdîhân Hasenin (Hâniyye) fetvalarında yazılı olduğu gibi, meyyitin Kur’ân-ı kerim sesini duyarak rahatlamasını niyet eden kimse, yüksek sesle okur. Böyle niyet etmeyen kimse, yavaş okur. Çünkü, Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimi nasıl okunursa okunsun işitir. (Kıyâmet Ve Âhiret)

Kabristanda Kur’an okumak sünnettir. (Tahtavi)
Mezarlıkta Kur’an okuyup, sevabını ölülere hediye etmeli. (Hindiyye)
Bir hadis-i şerif meali:
(Kabristana giren kimse, Yasin suresini okusa, o gün ölülerin azapları hafifler. Ölülerin sayısı kadar o kimseye sevap verilir.)[Etfal-ül müslimin]

25- Muska takmak

Boyna dua ve âyet asmak haramdır. (Fetavel Mühimme, s.110–111, Riyad)
CEVAP
Eshab-ı kiramdan Abdullah bin Ömer, (Gazap, ceza ve kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve hazır bulunmalarından, Allah’ın âyetlerine sığınırım) yazar ve büluğa ermemiş çocuklarının boyunlarına asardı. (Tirmizi)
Âyet-i kerime ve dua yazılı muskayı muşamba, naylon gibi su geçirmez şeylere sarılı olarak cünübün bile taşıması ve helâya girmesi caizdir. (Halebî, Dürr-ül-muhtar)

26- Müteşabih âyetlerin tevili

Müteşabih âyetleri tevil etmek caiz değildir. (El Kavaid-ul Müsle, s.45 Riyad)
CEVAP
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, mekândan münezzehtir. Ehl-i bâtıl, istiva, vech, yed gibi kelimeleri tevil etmedikleri için sapıtmışlardır. Allah’ın, Arşı istiva etmesi, Arşı hükmü altına alması demektir. (Hükümdar, Irak’ı kansız olarak istiva etti) demek, (Irak’ı kansız olarak ele geçirdi) demektir. Bu sapıklıklarına da (Selefin yolu) diyerek selef-i salihine, [Eshaba ve Tabiine] iftira ediyorlar. Yedullahtaki yed kelimesini el gibi düşünmemeli. Mesela, (Falanca şehir, filanca valinin elinde) denilince, o şehrin valinin elinin içinde değil, onun idaresi altında olduğu anlaşılır. İstiva, vech gibi kelimeler böyle tevil edilir. (İlcam-ül-avam)

27-Tesbih kullanmak

Tesbih kullanmak bid’attir. (El Hediye-tüs Sünniye, s.47 Mısır)
CEVAP
Tesbihleri parmakla saymak ve tesbih kullanmak caizdir. Resulullah, bir kadının çekirdeklerle veya çakıl taşlarıyla tesbih çektiğini gördüğü halde yasaklamamıştır. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbni Hibban, Hâkim)

Türbe yapmak caizdir

Vehhabiler diyor ki:
(Mezarlar üzerine türbe yapmak ve türbelerde namaz kılmak ve orada hizmet ve ibadet edenlere kandil yakmak ve ölülerin ruhlarına sadaka adamak, caiz değildir...

Devamını oku...

Mucizeyi kerameti yaratan Allah’tır

Mucizeyi de kerameti de yaratan Allahü teâlâdır. Bunu inkâr eden kâfir olur.
Mucize, peygamber olduğunu söyleyen kimsenin, doğru söylediğini bildiren şeydir...

Devamını oku...

Vehhabilerin dini, kitabı başka mı?

Vehhabiliği İngilizler kurdurmuştur. Dolayısıyla bunlar dinimizi İngilizlerden öğrendikleri için böyle yanlış veya maksatlı konuşmalarının sebebini iyi anlamak lazım. Şimdi bu hususu kısaca açıklayalım...

Devamını oku...

Mirac mucizesi

Mutezile fırkası, vehhabiler ve bazı bid’at ehli, Peygamber efendimizin bir anda, Cenneti, Cehennemi ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdirememiş, inkâr etmiştir...

Devamını oku...

Kur’an-ı kerim efsane değildir

Mutezile fırkası, vehhabiler ve bazı bid’at ehli, Peygamber efendimizin bir anda, Cenneti, Cehennemi ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdirememiş, inkâr etmiştir...

Devamını oku...

Hazret-i Nuh’un gemisi

Misyoner, Allahü teâlânın kudretine ve mucizeye, keramete inanmadığı için böyle saçmalıyor. Binlerce yıl önce ölmüş insanları Allahü teâlâ diriltmeyecek mi? Kemikleri diriltip insan yapan Allahü teâlâ, insanları 300 veya beş yüz sene uyutamaz mı? Allah’ın kudretinden şüphe edilir mi hiç?...

Devamını oku...

Şeytanın tasarrufuna inanıyorlar da

İnsanların üstünlerinin, yani Peygamberlerin, meleklerin üstünlerinden daha yüksek olduklarını, bu vehhabi kitabı da yazmakta, meleklerin tasarruf ve tesirlerine inanmakta, fakat Allahü teâlânın...

Devamını oku...

Veli, keramet, mürşid ne demektir

İkinci binin müceddidi imam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat kitabının çeşitli mektuplarından alarak aşağıda bildirelim...

Devamını oku...

Vesile arayın

Etkisi kesin olan sebeplere yapışmak farzdır. Mesela, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için, dine uymak ve dua etmek emrolundu. Diğer sebepler ve tesirleri açıkça bildirilmediği için, bunlara uymak sünnet oldu...

Devamını oku...

Allahü teâlânın bu ümmete ikramı

Kerameti inkâr etmek, İslamiyet’ten haberi olmamayı ve çok cahil olmayı açıkça göstermektedir. Eshab-ı kiram hiç keramet göstermedi demek de, alçakça ve çok çirkin bir yalandır...

Devamını oku...

İsrailiyatçıların hezeyanı

Vehhabiler ve bazı mezhepsizler, evliyanın kerametine inanmadıkları için, bu menkıbeleri hangi âlim bildirirse bildirsin inanmıyorlar...

Devamını oku...

Mucize-Keramet-Firaset-İstidraç-Sihir

Harika, enbiyadan meydana gelirse mucize, evliyadan hasıl olursa keramet, müminlerde olursa firaset, fâsıklarda görülürse istidraç, kâfirlerde olana da sihir denir. Birer örnek verelim...

Devamını oku...

Firavun’un çürümeyen cesedi

Mucizeye, keramete inanmayan kimseler çoğalıyor. 19’culardan biri, (Mısırlılar, özel mumyacılık bilgisiyle Firavunların cesedini mumyalayarak korumuşlardır...

Devamını oku...

Evliya olmayan keramet göremez mi?

Evet yanlıştır.
Evliyanın kerameti, nice kimselerin gafletten uyanmasına, hidayete kavuşmasına vesile olmuştur...

Devamını oku...

Keramet sahibi olmak

Önce şunu bilmek gerekir. Sâlih kullarına, keramet, firaset ihsan eden, her şeyi bilen ve her şeyin en iyisini yapan Allahü teâlânın, hâşâ, yanlış bir şey yapabileceğini düşünmek çok tehlikelidir...

Devamını oku...

Bir zındıklık sitesi

Tarikat da, mezhep de yol demektir. Yolun doğrusu da, eğrisi de olur. Mezhepsizlik de, bir yoldur. O zaman şirk olmayan yol yok demektir...

Devamını oku...

Sebeplere yapışmak dinimizin emridir

Her şeyi yaratan, yapan yalnız Allahü teâlâdır. Bir şeyi yaratmak için, başka bir mahlukunu vasıta ve sebep yapması, Allahü teâlânın âdetidir...

Devamını oku...

Sebepler yaratıcı değildir

İmam-ı Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, kendi kudretini sebepler altında gizledi. Kudret sahibi yalnız kendisi olduğunu bildirdiği gibi, sebeplere yapışmayı emir buyurdu...

Devamını oku...

Hazret-i Süleyman hâşâ bilmiyor muydu?

Caiz olduğunu gösteren çeşitli âyet-i kerimeler vardır. Bunlardan biri Neml suresindeki 38. âyet-i kerimedir. Bu âyet-i kerime, Süleyman aleyhisselamın mealen, (Ey cemaatim! Onu kürsisi ile hanginiz getirirsiniz?)...

Devamını oku...

Resulullahın hakkı için

Allahü teâlâ, bazı kullarına, kendinde hak ihsan ettiğini Kur'an-ı kerimde bildirdi. (Müminlere yardım etmek, üzerimize hak oldu) buyurdu. (Rum 47) [Hadika]...

Devamını oku...

Yalnız Senden yardım isteriz

Hayır, şirk olmaz. İnsana yardım etme kuvvetini veren Allahü teâlâdır. Asıl, (Enbiya ve evliya yardım edemez) diyerek Allahü teâlânın kudretinden şüphe eden müşrik olur....

Devamını oku...

Allah’tan başkasına dua

Bu âyet-i kerimede yasak edilen dua, ilim dilinde kullanılan dua demektir. Yani tapınarak yapılan duadır. Bu dua, ancak Allahü teâlâya olur...

Devamını oku...

Sevene atılan kement

(Ölüler yardım etmez) sözü Vehhabi inanışıdır. Enbiya ve evliya ölü değildir. Hatta Allah yolunda ölen müminler bile ölü değildir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayın, onlar Rablerinin yanında diridir, rızklandırılır.) [Al-i İmran 169]...

Devamını oku...

Hürmetine diye dua etmek

Hepsi de caizdir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sözlerine kulak asılmayan nice kimseler görürsünüz ki, bunlar, bir şey için yemin etseler, Allahü teâlâ bu sevgili kullarının hatırı için, o şeyi hemen yaratır.) [Müslim]...

Devamını oku...

Aracı kullanmak

Hiçbir İslam âlimi, o şekilde dua etmenin şirk olduğunu bildirmemiş; aksine, caiz, hatta daha iyi olduğunu bildirmişlerdir. Abdülaziz-i Dehlevi hazretleri Fatiha suresinin tefsirinde buyuruyor ki...

Devamını oku...

Kabirden yardım istemek

Vefat eden evliya zat, yaşayandan daha çok feyz verir, daha çok yardım eder. Şehitler ölü olmadığı gibi, peygamberler ve evliya zatlar da ölü değildir...

Devamını oku...

Eşyalarla bereketlenmek

Çok yanlıştır. Bunlara saygı duymak lazımdır. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah’ın şeâirini tazim etmek, kalblerin takvasındandır.) [Hac 32]...

Devamını oku...

Allah’tan başkasından yardım istemek

Hepsi caizdir. Caiz olmayan tek şey, Allah’tan başkasını yaratıcı bilmek, Allahü teala dilemeden onun kendiliğinden fayda ve zarar verebileceğine inanmaktır...

Devamını oku...

Cenazeyi türbeye götürmek

Hayır, cenazelerin öyle büyük bir zatın kabr-i şerifinin yanına götürülerek bereketlenmesi büyük nimettir. Din büyüklerimiz, (Cenazeyi orada durdurup dua etmeli, bereketlenmeli ve buna mani olmamalı) buyuruyorlar...

Devamını oku...

Muska ve nazar boncuğu

Allahü teâlânın kudretinden şüphe ettikleri için şirk diyorlar. Yemeğe doyurma, ilaca şifa kuvvetini verdiği gibi, âyet okuyana şifa vermez mi? Diriye yardım ettiren Allahü teâlâ, ölüye yardım ettiremez mi?...

Devamını oku...

Vehhabilik son din mi ki

Burada da, Ehl-i sünnet olan müslümanlara iftira etmektedirler. Münafıklar için, kâfirler için, puta tapanlar yani müşrikler için gelmiş âyet-i kerimeleri güya delil göstererek kendileri gibi inanmayan müslümanlara müşrik, kâfir demektedirler...

Devamını oku...

Parçalanıp bölünmenin zararı

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: 
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, bunlardan yalnız biri Cennete girecektir. Bunlar, benim ve Eshabımın yolunda olanlardır.) [İbni Mace]...

Devamını oku...

Mezhebin lüzumu

Bir müctehidin ictihad ederek elde ettiği bilgilerin hepsine, o müctehidin mezhebi denir. Eshab-ı kiramın hepsi derin âlim, birer müctehid idiler...

Devamını oku...

Aynı yere giden dört yol

Bid’at fırkalarını, Ehl-i sünnetin dört doğru mezhebi ile karıştırmamalıdır. Dört mezhep, birbirlerinin doğru yolda olduğunu söyler ve birbirini severler...

Devamını oku...

Allah’tan başkası için hayvan kesmek

Vehhabi Feth-ül mecid kitabında diyor ki:
(Allah’tan başkası için hayvan kesmek haramdır. Keserken, bu ümmetin münafıklarının yıldızlara yaklaşmak için yaptıkları gibi, Besmele ile kesse bile, mürted olurlar...

Devamını oku...

Vehhabiler Hristiyan gibi inanıyor

Hazret-i İsa’nın, göğe çıkıp, Allah’ın sağına oturduğu ve Allahü teâlânın gökte olduğu inancı Hristiyanlığa sonradan sokulmuştur...

Devamını oku...

Yanlış düşünenlere cevaplar

İbni Kayyım, İbni Teymiye’nin talebesidir. Onun açıklaması ölçü olamaz. Çünkü hocasının mücessimeden olduğunu Ehl-i sünnet âlimleri bildiriyor. Dört mezhep imamı ne demiş? İmam-ı Gazali ve İmam-ı Rabbani ne demiş?...

Devamını oku...

İbni Teymiyeci âyetleri değiştiriyor

Vehhabi meali bile şöyle diyor: (Allah, gökten yere kadar her işi yönetir.) [Secde 5] İbni Teymiyeci, gökten yere kadar olanları idare etmeyi, gökten idare diye değiştiriyor...

Devamını oku...

Onun eşi benzeri olmaz

Feraid-ül fevaid kitabında diyor ki: 
Allahü teâlânın zâti sıfatları altıdır: 
1-
 Vücud: Ezelden ebede kadar vardır....

Devamını oku...

Müteşabih nasların keyfiyeti bilinmez

Müteşabih olan âyetlerden üçünün meali şöyledir: 
(Kıyamet günü bütün yeryüzü Allah’ın kabzasındadır [avcundadır]. Gökler Onun sağ eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin şirkinden yüce ve münezzehtir.) [Zümer 67]...

Devamını oku...

Allah mekandan münezzehtir

Bizi yere geçirecek, taş yağmuruna tutabilecek olan elbette Allahü teâlâdır. Ancak burada gökteki ifadesinden oradakinin Allah olduğunu söylemek yanlış olur...

Devamını oku...

Müteşabih âyetleri tevil etmek

Gencin Allah’ta değişiklik olmaz demesi doğrudur. Ama bu onun oturma görüşünün yanlış olduğunu gösterir. Hâşâ Allah Arşta oturuyorsa, onda değişiklik olmayacağına göre hep orada oturuyor demektir...

Devamını oku...

Arş da sonradan yaratıldı

Hristiyan taraftarı görünen Yahudiler, Hazret-i İsa’nın, göğe çıkıp, Allah’ın sağına oturduğu ve Allahü teâlânın gökte olduğu inancını Hristiyanlığa sokmuşlardır...

Devamını oku...

Kur’anda yedi şey bildirilir

Abdülaziz bin Baz tarafından yazılan "Akidet-üs-sahiha" adlı kitap "Doğru İnanç" ismi verilerek Türkçeye tercüme edilerek her yere dağıtılmaktadır...

Devamını oku...

Tanrı Baba demek

Allahü teâlâ mekandan münezzehtir. Onun için (Allah her yerdedir) demek caiz olmaz. (Allahü teâlâ her yerde hazır ve nazırdır) ifadesi mecazdır...

Devamını oku...

Allahın eli ne demektir?

Asla göstermez. Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onun benzeri hiçbir şey yoktur, O hiçbir şeye benzemez.) [Şura 11]...

Devamını oku...

Vehhabilerin tevil ettiği âyetler

Tevil edilmez, görünüşe göre mana verilir demeleri, vehhabilerin sapık görüşlerindendir. Tevil etmek zorunda kaldıkları âyet-i kerimelere birkaç örnek verelim...

Devamını oku...

Hacılara dağıtılan kitaplar

Allah gökte veya Arş’ta demek insana benzetmek olur. Halbuki Kur’an-ı kerimde mealen, (O hiçbir şeye benzemez) buyuruluyor. (Şura 11)...

Devamını oku...

Mübarek geceler bid’at mi?

Cuma, bayram ve kandil günleri ve geceleri, Müslümanların mübarek gün ve geceleridir. Bu mübarek gün ve gecelere kıymet veren Allahü teâlâdır. Peygamberler de insandır...

Devamını oku...

Her şeyden önce doğru itikad

Din kitaplarında bildiriliyor ki:
1- İmam-ı a’zam ve imam-ı Şafii, Ehl-i kıble olana kâfir denilmez buyurdu. Bu söz, Ehl-i kıble olan, günah işlemekle kâfir olmaz demektir...

Devamını oku...

Vehhabinin Şirk kitabı

S. Ebediyye'de deniyor ki:
(Şah Veliyullah-ı Dehlevi'nin dördüncü oğlu Şah Abdülgani gençken vefat etti. Bunun oğlu Şah İsmail 1781'de Delhi’de doğdu...

Devamını oku...

Vehhabilerin bozuk yönleri

Aşağıdaki yazılarda önce vehhabilerin görüşleri yazılmış, sonra bunlara cevap verilmiştir.
1- Allah yarattıklarına benzemez...

Devamını oku...

“Tuhfet-ül ihvan” vehhabi kitabı

Kitabın tamamı dine aykırıdır.
Birincisi, âyet ve hadislere indî yorumlar yapmıştır. Muteber hiçbir İslam âliminden nakil yapmamıştır. Mezhepler üstü, yani mezhepsizce yazmıştır...

Devamını oku...

Yerli Vehhabiler

Âyet-i kerimelerin bir kısmı diğerlerini açıklar. Kur’an-ı kerimde mecaz vardır. Mesela, (Köye sor!) demek (Köylüye sor, köy halkına sor) demektir. (Ali, Veli’yi öldürdü) demek şirk olmaz...

Devamını oku...

Abdünnebi demek

Onların elinde her zaman bir şirk damgası vardır, önlerine gelene rastgele bu damgayı basarlar. Bir Müslümana kâfir demek çok yanlış ve tehlikelidir...

Devamını oku...

Ölülere yardım

Öyle diyen, dört mezhepten birinde değildir. O sözün hiç kıymeti yoktur. Muteber din kitaplarının hepsinde, (Ölü için yapılan hayır hasenatın, okunan Kur’anın, salevatların, tesbihlerin sevabları, edilen dualar ölüye ulaşır) deniyor...

Devamını oku...

Evliya zatlara saldırmak

Onların bu sıkıntıları, Allahü teâlâyı tanıyamayıp Onu, Hristiyanlar gibi, mücesseme fırkası gibi, bir cisim olarak kabul etmelerinden kaynaklanıyor...

Devamını oku...

Başkasına yardım

Elbette yapılır. Âyete ve hadise kendi kafamıza göre mâna vermek çok yanlış olur. Açıklamasıyla okunmazsa büyük yanlışlıklara sebep olur...

Devamını oku...

Vehhâbîlik dini ve İslamiyet

Bu suale bir seferde cevap verilirse çok uzar. Dört yazıyla cevap vermeye çalışalım.Selefîlik, Vehhâbîlik dininin kamufle adıdır. Selefî denilen kimselerin, (Selef-i sâlihîn) denilen büyük zatlarla hiçbir alakası yoktur, hepsi Vehhâbî’dir...

Devamını oku...

Vehhâbî’ye, Vehhâbî denir mi?

Vehhâbîliğin kurucusu İbni Abdülvehhab, yani Abdülvehhab’ın oğlu olduğu için, bu isme nispetle bunlara Vehhâbî ismini Ehl-i sünnet âlimleri koymuştur...

Devamını oku...