"Bu rüyâyı sen göremezsin!"

07/04/2023 Cuma Köşe yazarı A.U

İmâm-ı âzam Ebû Hanîfe hazretleri bir gün odasında uyurken Resûlullah Efendimizi gördü rüyâsında. Sabah uyanınca İbni Sîrîn hazretlerine gidip rüyâsını anlattı ve “Bu rüyânın tâbiri nedir?” diye sordu.

Zîra o, Tâbiînden idi.

Hem âlim bir kişiydi...

Hem rüyâ tâbircisiydi.

İbni Sîrîn cevâbında “Böyle bir rüyâyı sen göremezsin. Bunu ancak Ebû Hanîfe görebilir” dedi.

İmâm-ı âzam hazretleri de;

“Ebû Hanîfe benim” buyurdu.

İbni Sîrîn şaşırdı:

“Sen misin?”

“Evet, benim efendim.”

“Sırtını aç, göreyim.”

Açtı mübârek sırtını. İbni Sîrîn, sırtındaki “ben”i görünce;

“Sen öyle birisin ki Resûlullah Efendimiz, senin hakkında “Ümmetimden biri gelir ki, onun iki omuzu arasında bir ‘ben’ vardır. Allahü teâlâ onunla bu dîni ihyâ eder” buyurmuştur” dedi.

● ● ●

İmâm-ı âzam hazretleri; bir gün mescitte yatsı namazını kılıp çıkmak için bir ayağını dışarı atmış, öbür ayağı mescidin içindeyken, talebesi Züfer bir suâl sordu kendisine.

O da uzun uzun anlattı.

Derken sabah ezânı okundu.

Hazret-i İmâm, ikinci ayağını dışarı atmadan tekrar içeri girdi.

● ● ●

Onu “Allah korkusu” öyle sarmıştı ki, bu korkuyla uyuyamaz, ağlayıp gözlerinden yaş akardı!

Ağlama seslerini, komşuları duyup, ona acırlardı.