"O dergâhı tâmir et!.."

10/04/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Kahire’de yaşayan evliyânın büyüklerinden Metbûlî hazretleri, Resûlullah Efendimizi rüyâsında çok görür ve annesine anlatırdı.

Annesi dinlerdi.

Ve ona derdi ki:

“Er, o kimsedir ki, Resûlullah Efendimizi uyanıkken görür ve görüşür...”

Bir müddet geçti...

Uyanıkken gördü.

Annesi sevindi ve;

“İşte şimdi erlik mertebesine kavuştun” dedi.

Metbûlî hazretleri, kendi dergâhının tâmiri için Resûlullah Efendimizle istişârede bulundu...

Danışıp konuştu.

Efendimiz dinledi.

Ve “Ey İbrâhim! O dergâhı tâmir et. Allahü teâlânın izniyle o dergâh; hacılar, yolcular ve misâfirler için çok güzel bir barınak ve doğudan gelecek her çeşit belâya da kalkan olacak. Burası mâmur olduğu müddetçe, Mısır da mâmur olacaktır” buyurdu.

● ● ●

Metbûlî hazretleri, dergâhının bahçesine hurma ağaçlarını dikerken birkaç yerde “Kuyu” açtırdığı hâlde su bulamayınca zor durumda kaldı.

Düşündü taşındı.

Resûlullaha arz etti.

Server-i âlem; “İnşallahü teâlâ yarın sana Alî bin Ebî Tâlib’i gönderirim. O sana; Hazret-i Şuayb’ın, vaktiyle koyunlarına su verdiği kuyusunu gösterir” buyurdu.

Ertesi gün oldu.

Alâmetler gördü.

Orasını kazdırınca Hazret-i Şuayb aleyhisselâmın kuyusuna rastladı ve onu açtı. O “Kuyu” hâlâ açıktır ve istifâde edilmektedir.