"Yâ Ömer! Eve ne bıraktın?"

03/02/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Tebük Harbine gidileceği vakit Eshâb-ı kirâm maddî bakımdan hayli sıkıntıdaydı.

Bırakın silâhı ve bineği.

Ayakkabısı olmayanlar vardı.

Resûlullah buyurdu ki:

“Herkes, gücü nisbetinde bir yardımda bulunsun!”

Kimi altın, gümüş getirdi.

Kimi kılıç, kimi deve.

Kimi de bir avuç hurma.

Efendimiz, bu hurmaya kıymet vermiş ve onu bütün hediyelerin en üstüne koydurmuştu.

Hazret-i Ömer'in malı çoktu.

Kalbinden;

“Bu defâ sadakada Ebû Bekr'i geçebilirim" diye düşündü.

Ve malının yarısını getirdi.

Efendimize teslîm etti.

Resûlullah sordu ona:

“Yâ Ömer, eve ne bıraktın?”

Cevâben dedi ki:

“Bu kadar da evde var yâ Resûlallah.”

Az zaman geçti.

Hazret-i Ebû Bekir geldi.

Bütün malını getirmişti.

Efendimiz, ona da sordu:

“Yâ Ebâ Bekr, eve ne bıraktın?”

Cevâbında;

“Allah ve Resûlünün sevgisini bıraktım yâ Resûlallah!” dedi.

Efendimiz onlara bakıp:

“Aranızdaki fark, cevaplarınız arasındaki fark kadardır” buyurdular.

Hazret-i Ömer der ki:

“Ebû Bekir her işte benden ileriydi.

Şimdi Onu geçmeyi ümit etmiştim.

Ama yanılmışım.

Onu, hiçbir hususta geçemeyeceğimi çok iyi anladım...”