"Talebeye, bütün işlerini rehberine bırakmak düşer"
04/11/2025 Salı Köşe yazarı V.T
"Hakîkî gâyeye, ancak bir mürşidin, yol göstericinin, rehberin
sevgisi, rızâsı ile erilebilir."
Şeyhî Mehmed Efendi Nakşibendî şeyhlerindendir.1078
(m. 1668)’de İstanbul’da doğdu. Medrese tahsilini tamamlayarak müderrislik
yaptı. Nakşî şeyhi olan babasının vefatı üzerine Emîr Buhârî Dergâhı’nın
şeyhliğine getirildi. 1144’te (m. 1731) vefat etti. “Vekâyiu’l-fuzalâ” isimli
eserinde evliyanın hayatlarını anlatmaktadır. Bu kitabında şöyle nakleder:
 
Alâeddîn-i Attâr hazretleri, sohbetlerinde
buyurdular ki: “Tasavvuf yoluna taklîd ederek girenin, bir gün hakîkate
kavuşacağına kefîl olurum. Hocam Behâeddîn-i Buhârî, bana kendilerini taklid
etmemi emrettiler. Onları taklîd ettiğim ve hâlen etmekte olduğum her şeyde,
onun eser ve netîcesini görüyorum."
 
"Nefsi terbiye etmekten maksad, bedenî
bağlılıklardan geçip, rûhlar ve hakîkatler âlemine yönelmektir. Kul, kendi
istek ve arzularından vazgeçip, Hakkın yoluna mâni olan bağlılıkları terk
etmelidir. Bunun çâresi şöyledir: Kendisini dünyâya bağlayan şeylerin
hangisinden istediği ân vazgeçebiliyorsa, bunun maksada mâni olmadığını
anlamalıdır. Hangisini terk edemiyorsa ve gönlünü ona bağlı tutuyorsa, onun Hak
yoluna mâni olduğunu anlamalı ve o bağlılığın kesilmesine çalışmalıdır... Bizim
hocamız Şâh-ı Nakşibend, o kadar ihtiyatlı idi ki, yeni bir elbise giyse; 'Bu
elbise falan kimsenindir' diyerek, onu emânet gibi giyerlerdi."
 
"Şuna inanmalı ki: Hakîkî gâyeye, ancak mürşidin,
yol göstericinin, rehberin sevgisi, rızâsı ile erebilir. Bu sebeple, mürşidin
rızâsını, sevgisini talep etmek, müride talebeye düşen başlıca
görevdir."
 
"Müride, bütün işlerini mürşidine bırakmak düşer.
Din işlerini, dünyâ işlerini, her çeşit işini mürşidinin tercihine, tedbirine
vererek, mürşidi yanında kendisinin aslâ bir tercihi, seçmesi kalmaya...”
 
"Bir âlimi ve evliyâyı ziyâret etmekten maksad,
Allahü teâlâya yönelmektir. O büyüklerin rûh-ı şerîflerini tam bir yönelme ile
ziyâret, cenâb-ı Hakk'ın rızâsına kavuşmaya vesîledir. Nitekim görünüşte halka
tevâzu, hakîkatte Hakk'a tevâzudur. Çünkü insanlara Allahü teâlânın rızâsı için
tevâzu göstermek makbûldür, kıymetlidir."
 
"Sâlih zâtların kabirlerine
yakın bulunmanın, iyi yönden çok tesiri vardır. Ancak onların rûhâniyetlerine
yönelmek, kabirlerine yakın olmaktan daha iyidir. Zîrâ, iyi tesirin yakınlık,
uzaklık ile bir bağlantısı yoktur. Her yer aynıdır. Nitekim, bu mânâda
Resûlullah efendimiz; (Her nerede bulunursanız, bana salevât okuyunuz)
buyurdu."


