"Gel, seninle sözleşelim!"

05/01/2021 Salı Köşe yazarı A.U

Ümmü Seleme annemiz, ilk zevci olan Abû Seleme Uhud’da yaralanınca;

“Yâ Ebâ Seleme, gel seninle sözleşelim. Sen ölürsen ben evlenmeyeyim. Ben ölürsem sen evlenme" dedi.

Ebû Seleme dedi ki:

"Sen ölürsen ben evlenmem.

Ben vefât edersem sen evlen!"

Böyle deyip el kaldırdı:

"Yâ Rabbî, Ümmü Seleme'ye, benden sonra, benden daha hayırlı koca nasîp et" diye duâ etti.

Sonra da şehîd oldu!

Ümmü Seleme dul kaldı.

Bir gün Efendimize sordu ki:

"Zevcim Uhud’da şehîd oldu. Ona nasıl duâ edeyim acaba?"

Efendimiz ona şu duâyı öğretti:

"Yâ Rabbî, beni ve onu affeyle. Bana öyle bir koca nasîp et ki, Ebû Seleme’den daha iyi olsun.''

Biraz zaman geçti.

Önce Hazret-i Ebû Bekir.

Sonra da Hazret-i Ömer,

kendisine tâlip oldular.

Ancak ikisini de kabul etmedi.

Resûlullah tâlip oldu.

Ona “hayır” diyemedi.

Ama gelen dünürcüye;

"Resûlullaha hürmetlerimi arz et. Benim kıskançlığım var, çocuklarım da var, ayrıca nikâhta şâhit olacak bir velîm yok" dedi.

Efendimiz, kendisine;

"Allahü teâlâ, kıskançlığını giderir. Çocuklarına gelince, onlara ben bakarım" buyurdu.

Ümmü Seleme çok sevindi.

Ve Efendimizin nikâhıyla şereflendi...