İyi huylu insan ruhların gıdası akılların aşısıdır!

05/02/2021 Cuma Köşe yazarı V.T

“Ahlâkı ve anlayışları birbirine zıt olanlarla oturup görüşmek, rûhların kurtlarıdır!.."

 

İbrahim Tennûrî hazretleri Anadolu evliyasının meşhurlarındandır. Sivas'ta doğdu. Konya'da tahsil yaptıktan sonra Kayseri'ye gitti ve müderrislik yaptı orada. Akşemseddin hazretlerine intisab etti ve hilâfet aldı ve halkı irşad etti.  887 (m. 1482)’de vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

“Her bir çirkinlikten daha çirkin bir şey vardır ki, o da bir sofînin (velînin) cimrilik yapmasıdır.” (Bunun manası, hem kendisi iyilik etmez, hem de iyilik edene mâni olur. Bu hâl, herkes için çok kötü olan bir huydur. Hele tasavvuf ehli için, fenâlıkların en fenâsıdır. Bu hâlin kütülüğü, sırf cimrilik olsun diye yapıldığı zamandır. Ancak bir hikmet, fayda düşünüldüğü için yapılıyorsa, o zaman iş değişir. Çünkü bazı kimselere vermemek, Allahü teâlânın adet-i ilahiyyesindendir. Bunu iyi anlamak lazımdır. İşin doğrusunu Allahü teâlâ en iyi bilendir.)

“Ahlâkı ve anlayışları birbirine zıt olanlarla oturup görüşmek, rûhların kurtlarıdır. İnsanın içini kemirirler. Huyları ve anlayışları iyi olanla oturup kalkmak ise, rûhların gıdası, akılların aşısı olur. Aklın bereketlere kavuşarak artmasına sebep olur.”

“Edebe riâyet etmeksizin evliyâya hizmet eden kimse helak olur. Ondan istifâde edemez.”

“Sultanlara akılsızca hizmet eden kimsenin cahilliği, kendisini ölüme götürür.”

“Beraberce oturup kalkılan her kimse ile, ülfet ve muhabbet üzere olmak uygun olmaz. Her ülfet ve yakınlık duyulan kimseye de, sırların kapısı açılıp söylenemez. Yalnız emîn olan, sırları saklayacak kimseye sırlar açılır.”

“Afetlere uğraması az olan kimsenin, vakitleri Allahü teâlâ ile geçer.”

“Kibir, yani büyüklenmek, çok defa zenginlerde bulunur. Tevâzu yani alçakgönüllülük ise, fakîrlerin ahlâkındandır.”

“Gençliğini, Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymayarak geçiren kimseyi, Allahü teâlâ da ihtiyârladığında zelîl eder.”

“Tasavvuf yolunda ilerlemek isteyen bir talebeye şu iki şey mutlaka lâzımdır: Her hâlinde doğruluk ve bütün işlerinde edeb üzere bulunmak...”

“Namaza başlarken elleri kulaklara kaldırıp tekbir almak; Allahtan başka her şeyi arkaya atıp iki dünyâyı bıraktım, yüzümü senin cemâline çevirdim demektir.”