Ehl-i sünnet itikadı

10/01/2021 Pazar Köşe yazarı S.K

Zebidi "rahmetullahi aleyh" buyurdu ki: "Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eşariler ve Matüridiler kastedilir."

 

Büyük âlim ve veli İmam-ı Rabbani hazretleri şöyle buyuruyor: 

"Her Müslüman, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre düzeltmelidir. Hak teâlâdan, yalvararak, bu itikat üzere daim olmayı istemelidir.”

Yine İslam âlimlerinin büyüklerinden Ubeydullah-i Ahrar hazretleri buyuruyor ki:

Bütün kerametler, harikalar bize verilse, fakat kalbimiz Ehl-i sünnet itikadıyla süslenmese, kendimizi mahvolmuş ve hâlimizi harap biliriz. Bütün haraplıklar üzerimize yağsa, ama kalbimiz Ehl-i sünnet itikadıyla şereflenmişse, hiç üzülmeyiz.”

İslamiyet, bütün insanlara yalnız bir tek imanı ve itikadı emretmektedir. Bu imanın esaslarını ve nasıl itikat edileceğini, bizzat Peygamber efendimiz bildirmiştir. Bu itikat, Peygamber Efendimizin  bildirdiği Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadıdır. İslamiyet’te iman, itikat dendiğinde, Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadı kastedilir. 

Eshab-ı kiram, Ehl-i sünnet itikadını Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemden öğrendiler. Tabiin-i izam da bu bilgileri, Eshab-ı kiramdan öğrendiler. Eshab-ı kiram ve Tâbiin’e 'Selef-i salihin' denir. Daha sonra gelenler, bu bilgileri bu büyüklerden öğrendiler. Böylece, Ehl-i sünnet itikadı bizlere kadar nakil ve tevatür yoluyla geldi.

Dört mezhep imamından, İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri, fıkıh bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara ayırdığı ve usuller, metotlar koyduğu gibi, Resulullahın ve Eshab-ı kiramın bildirdiği itikad, iman bilgilerini de topladı ve yüzlerce talebesine bildirdi. Talebesinden, ilm-i kelam, yani iman bilgileri mütehassısları yetişti. Bunlardan İmam-ı a’zamın talebesi olan İmam-ı Muhammed Şeybani'nin yetiştirdiklerinden, Ebu Bekr-i Cürcani dünyaca meşhur oldu. Bunun talebesinden de, Ebu Nasır-ı Iyad, kelam ilminde, Ebu Mensur-i Matüridi'yi yetiştirdi. Ebu Mensur, İmam-ı a’zamdan gelen kelam bilgilerini kitaplara yazdı. Doğru yoldan sapmış olanlarla mücadele ederek, Ehl-i sünnet itikadını kuvvetlendirdi ve her tarafa yaydı.
İmam-ı Eşari de, imam-ı Şafii'nin talebesi zincirinde bulunmaktadır. Bu iki büyük imam, Eshab-ı kiram, Tabiin ve Tebe-i tabiinin bildirdiği itikad ve iman bilgilerini açıklamışlar, kısımlara bölmüşler, herkesin anlayabileceği bir şekilde yaymışlardır.

Bazı kitaplarda, "Eşariyye mezhebi, Matüridiyye mezhebi" diye yazılı ise de, bu, onların kendi çalışmalarına, farklı üslup ve metotlarına verilen isimdir, yoksa ayrı mezhep değildirler. Her ikisi de Ehl-i sünnet itikadını anlatmıştır.

Zebidi rahmetullahi aleyh de şöyle demiştir:
"Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eşariler ve Matüridiler kastedilir."

Bazı kimseler Ehl-i sünneti Matüridiye, Eşariye ve Selefiye diye üç kısma ayırmıştır. Hâlbuki Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında, "Selefiye" denilen bir isim, "Selefiye mezhebi" denilen bir yazı yoktur.