Müslüman, hakiki bayramlara kavuşmaya çalışmalıdır...
11/06/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Cenab-ı Hak hepimize af ve âfiyet ihsan eylesin.
Hakiki bayramlara kavuşarak, böylece Cennete girmemizi nasip eylesin!..
Kurban, Allahü teâlâya bağlılığın ve teslimiyetin bir
nişanesi olarak, Onun rızasını kazanmak için maddi varlığımızı feda ettiğimiz
bir ibadettir
Bayram, sevinmek demektir. Bayramlarda insanları sevindirmek
de çok sevaptır. Müslümanlar, birbirini ziyaret edip hediyeleşmelidir. Hadîs-i
şerîflerde buyuruldu ki: (İnsanlar, kendilerine iyilik edenleri sever) ve (Hediyeleşiniz,
sevişirsiniz!) Hediyenin en kıymetlisi, en faydalısı, güler yüz ve
tatlı dildir. Bid’at sâhiplerinden başka herkese, dosta ve düşmana, Müslümana
ve kâfire, daima güler yüz, tatlı dil göstermelidir. Kimse ile münakaşa
etmemelidir. Münakaşa, dostluğu giderir, düşmanlığı arttırır...
Sevgili Peygamberimiz, (Gülerek
günah işleyenler, ağlayarak Cehennme gideceklerdir) buyurdu. İmâm-ı
Gazâlî hazretleri şöyle haber veriyor. Bir gün Hazret-i Ali “radıyallahü anh”
Efendimiz, bir kalabalığın içinden geçerken, onları eğlence ve neşe içinde
gördü. Böyle eğlenip neşelenmelerinin sebebini sordu. Onlar da “Bugün
bizim bayramımızdır" dediler. Bunun üzerine, Hazreti Ali
Efendimiz de (Günâh işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır) buyurdu.
Müminler için beş yerde, hakiki
bayram olacaktır:
Birincisi, sol yanındaki melek, kötü amel olarak yazmaya
bir şey bulamadığı, yani günah işlemeden geçirdiği zaman, mümin için bayramdır.
İkincisi, sekerât-ül-mevtte, yani ölüm anında, müjdeci
meleklerin gelip, (Merhaba ya mümin! Sen Cennetliksin) diyerek
müjde verdikleri zaman, mümin için bayramdır.
Üçüncüsü, kabre varınca, kabrini Cennet bahçelerinden bir
bahçe bulduğu zaman, mümin için bayramdır.
Dördüncüsü, Kıyamet gününde, Arş’ın altında, peygamberler ve
evliya ile, âlimler ve sâlihler ile birlikte gölgelendiği zaman, mümin için
bayramdır.
Beşincisi, kıldan ince ve kılıçtan keskin ve gecenin
karanlığından daha karanlık, bin yıl iniş ve bin yıl yokuş ve bin yıl düz olan
sırat köprüsü üzerinde, yedi yerde olan suale cevap verip geçerse, mümin için
bayramdır. Eğer bu cevapları veremezse, her birinde, bin yıl azap olunsa,
gerektir.
Sıratta bu yedi sualin birincisi, imandan, ikincisi namazdan, üçüncüsü oruçtan, dördüncüsü hacdan, beşincisi zekâttan, altıncısı kul
hakkından, yedincisi gusül, istibra ve istincâdan ve abdestten
olacaktır...
Peygamber Efendimiz, dünya ve
âhiret saâdeti için af ve âfiyet isterdi. İmandan sonra âfiyetten büyük nimet
olmadığını bildirirdi. Bir hadis-i şeriflerinde buyurdular ki: (Duanın
efdali, dünya ve âhirette Rabbinden af ve âfiyet istemektir. Affa ve âfiyete
kavuşan, dünya ve âhirette kurtuluşa ermiştir.) [Tirmizi]
Cenab-ı Hak hepimize af ve âfiyet
ihsan eylesin. Hakiki bayramlara kavuşarak, böylece Cennete girmemizi nasip
eylesin!..
Okuyucularımızın
geçmiş Kurban Bayramını tebrik eder, dünya ve âhiret saâdetine kavuşmaları için
dua ederim.
