"Kur'ânı ezberlemek istiyorum efendim"

13/05/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Ebü'l-Berekât Hakkârî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. Lübnan'da Ba'lebek yakınlarında Beyt-i Fâr beldesinde doğdu. Burada küçük yaşta yüksek ilim sâhibi âlimlerin meclislerine devâm etti. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin halîfelerinden olan amcası Adiy bin Müsâfir, o sırada Hakkâri civârında talebe yetiştirmekteydi. Oraya gidip onun sohbetlerinde kemale geldi. İcazet verilerek Hakkâri civarındaki talebelerinin yetiştirilmesi ile vazîfelendirildi. Cizre, Harran, Amid (Diyarbakır) evliyâsının birçokları ile görüştü. On üçüncü asrın sonlarında Hakkâri'de vefât etti. Çok kerametleri görüldü...

Âriflerden Cârullah Ebû Hafs Ömer bin Muhammed Magribî anlatır:

Ebü'l-Berekât Hakkârî hazretlerinin tasarrufları açık, kerâmetleri çok, devamlı Allahü teâlâ ile berâber, halka karşı çok merhametli, insanları kırmayan bir hâli vardı. Bu hâller onun huyu olmuştu. Bir gün Laliş köyündeki zâviyesinde, sohbetiyle şereflenmekteyim. Yufka içinde, kızarmış koyun eti yemek hatırımdan geçti. Çok geçmeden bir arslan ağzında dürülmüş yufka ekmekle kapıdan girdi. Ebü'l-Berekât hazretlerine doğru yürüdü. Ebü'l-Berekât hazretleri beni gösterince; Arslan getirip ekmeği benim önüme koyup gitti. Ekmeğin içinde kızarmış koyun eti vardı. O sırada yukarıdan bir adam indi. Onun inmesi ve ekmeği görmesiyle, benim biraz önceki et yeme arzum tamâmen kayboldu. Ona ikrâm ettik. Hepsini yedi. Ebü'l-Berekât hazretleriyle bir müddet sohbet ettikten sonra, geldiği gibi gitti. Ebü'l-Berekât hazretleri bana, "Yâ Ömer! İstek dediğin bu adamın arzusu gibi olur. Onun isteği öyle şiddetlidir ki, başkalarının isteğini yok eder ve arzu ettiği anda onu yapması gerekir. Şu anda o, tâ Çin'e gitti" buyurdu...

Ebü'l-Fadl Meâli bin Temîmî Mûsulî anlatır:

Yedi sene Ebü'l-Berekât hazretlerine hizmet ettim. Bir gün yemek yedikten sonra elini yıkıyor, ben de su döküyordum. Bana, "İstediğin bir şey var mı?" diye buyurunca; "Evet, duânız bereketiyle Kur'ân-ı kerîmi ezberlemek isterim" dedim. O da; "Allahü teâlâ sana kolaylık versin, her uzağı yakın etsin. Kur'ân-ı kerîmi ezberlemekte yardımcın olsun" diye duâ etti. Ondan sonra Kur'ân-ı kerîmi kısa zamanda hıfzettim. Allahü teâlâ onun duâsı bereketiyle, bana uzak olan yerleri yakın, güç olan şeyleri de kolay eyledi...