"Bu, nâfile hacdan daha sevaptır!”

13/12/2020 Pazar Köşe yazarı A.D

Devrinin en büyük âlimlerinden olan Abdullah bin Mübârek hazretleri şöyle anlatıyor:

Bir sene, hacca niyetlendik.

Bizi seven bir grup vardı.

Onlarla oturup anlaştık.

Ve nâfile hac için yola çıktık.

Henüz köyden çıkmamıştık ki, bir kız çocuğunu gördük.

Yerlerde bir şeyler arıyordu.

Nihâyet ölmüş bir kuş gördü.

Eğilip o kuşu aldı.

Ben bizzat aldığını gördüm.

Yanına gidip sordum.

“Kızım, bu ölmüş kuşu ne yapacaksın?” dedim.

Kızcağız mahcuptu.

“Yemek yapacağız” dedi.

Kızcağıza dedim ki:

“Ölü kuştan yemek olur mu?”

Zavallı kız başladı ağlamaya.

Beni de ağlattı.

Sonra başını kaldırıp;

Mecburuz amca, zîra babam yok, annem ve bir kardeşim daha var. Üçümüz de, üç günden beri açız” dedi.

Bunları işitince içim yandı.

Gözlerimden yaşlar aktı.

Hac için ayırdığım para vardı.

Hepsini bu kızcağıza verip;

“Bunu annene götür” dedim.

Yavrucak çok sevindi.

Biz, oradan geri döndük.

Yol arkadaşlarım sordular:

“Niçin geri dönüyoruz?”

Ben de onlara;

“Bu zavallıların hâlini öğrenince, nâfile hacca gitmemiz doğru olmaz. Bunları sevindirmek, nâfile hacdan çok daha sevaptır” diye cevap verdim.