Ya faydalı konuşunuz yâhut da susunuz!..

15/02/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T

Kendisini küfürden muhâfaza etmesi için, Allahü teâlâya çok duâ etmelidir.

 

Cemâlüddîn Muhammed İdrîsî hazretleri hadis âlimidir. 568 (m. 1173)’de Mısır'da Saîd şehrinde doğdu. Devrinin büyük âlimlerinden fıkıh ve hadis ilmi tahsil etti. Kahire'de Ömeriyye Medresesi'nde mü­derrislik yaptı. 649 (m. 1251) senesinde orada vefat etti. Envâru ulüvvi'l-ecrâm isimli bir eseri vardır. Bu kitabında şunları nakleder:

Müslüman, îmanın yok olmasına sebep olacağı söz birliği ile bildirilmiş olan şeyleri amden [istekle] söyler veya yaparsa (mürted) olur. Mürtedin, mürted olmadan önceki ibâdetleri ve sevapları yok olur. Tekrar îmana gelirse, zengin ise, yeniden hac etmesi lâzım olur. Namazlarını, oruçlarını, zekâtlarını kaza etmesi lâzım olmaz. Mürted olmadan önce, kazaya bırakmış olduklarını kaza etmesi lâzımdır. Çünkü, mürted olunca, önceki günahlar yok olmaz. Mürted olanın nikâhı fesholur, gider. Kestiği, leş olur, yenmez. Îmanının gitmesine sebep olan şeyden tevbe etmedikçe, yalnız (Kelime-i şehâdet) söylemekle veya namaz kılmakla, Müslüman olmaz. Mürted olacak şeyi yaptığını inkâr etmesi de tövbe olur. Tövbe etmeden ölürse, Cehennem ateşinde ebedî olarak azap görür. Bunun için, küfürden çok korkmalı, az konuşmalıdır. Hadis-i şerifte, (Hep hayırlı, faydalı konuşunuz. Yâhut susunuz!) buyuruldu.

Ciddî olmalı, latîfeci, oyuncu olmamalıdır. Dîne, akla, insanlığa uygun olmayan şeyler yapmamalıdır. Kendisini küfürden muhâfaza etmesi için, Allahü teâlâya çok duâ etmelidir. Hadis-i şerifte, (Şirkten sakınınız. Şirk, karıncanın ayak sesinden daha gizlidir) buyuruldu. Bu hadis-i şerifteki şirk, küfür demektir. Bu kadar gizli olan şeyden korunmak nasıl olur denildiğinde, ("Allahümme innâ ne'ûzü bike en-nüşrike-bike şey'en na'lemühu ve nes-tagfirüke limâ lâ-na'lemühu" duâsını okuyunuz!) buyuruldu. Bu duâyı sabah ve akşam çok okumalıdır.

Kâfirlerin, Cehennem ateşinde sonsuz azap görecekleri, Cennete hiç girmeyecekleri söz birliği ile bildirilmiştir. Kâfir, dünyada sonsuz yaşasaydı, sonsuz kâfir kalmak niyetinde olduğu için, cezâsı da sonsuz azâptır. Allahü teâlâ, her şeyin hâlıkı, sahibidir. Mülkünde dilediğini yapması hakkıdır. Ona, niçin böyle yaptın demeye kimsenin hakkı yoktur. Bir şeyin sahibinin, o şeyi dilediği gibi kullanmasına zulüm denmez. Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde, zâlim olmadığını, hiçbir mahlûkuna zulüm yapmadığını bildirmektedir.