"Azâbı en şiddetli olanlar, peygambere sövenlerdir!"
18/05/2025 Pazar Köşe yazarı V.T
“Kıyâmette azâbı en şiddetli olanlar, peygamberlere, Eshâb-ı kirama ve
Müslümanlara sövenlerdir.”
Ahmed bin Mesrûk hazretleri hadis âlimi ve evliyânın
büyüklerindendir. Bağdâd’da doğdu. 299 (m. 911)’de Bağdâd’da vefât etti.
Cüneyd-i Bağdadî, Muhammed bin Mensûr et-Tûsî, Sırrî-yi Sekatî, Hâris-i
Muhasebî ve başka büyük zâtlardan ilim öğrenip, feyiz aldı.
Buyurdu ki: “Bir zaman bize, şeyh kılıklı, konuşması
düzgün biri geldi. Bu tatlı ifadesiyle, bize tasavvuf yolunu anlatmaya başladı.
Konuşurken, söz arasında; 'Hepiniz kalbine gelen düşünceyi bana
anlatsın' dedi. Benim hatırıma o ihtiyârın Yahûdî olduğu geldi. Fakat bu
durumu söyleyip söylememeyi, yanımda bulunan bir dostuma sordum. O böyle
konuşan birinin Yahûdî olacağını tahmin etmediği için uygun görmedi. Lâkin
benim bu düşüncem, gittikçe kuvvetleniyordu. Ne olursa olsun, bu düşüncemi
kendisine söyleyeyim dedim. Dedim ki: 'Siz hatırımıza gelen düşünceyi
söylememizi istiyorsunuz. Benim kalbime sizin Yahûdî olduğunuz düşüncesi
geldi.' Bunu işitince başını önüne eğip, bir miktar bekledikten sonra
başını kaldırıp, 'Doğru söylüyorsun' dedi ve Kelime-i şehâdet getirip
Müslüman oldu. 'Hak olan din İslâmiyyettir' dedi."
“Bir dostum hastalanmıştı. Kendisini ziyârete gittim.
Baktım ki, fakîrlik ve perişanlık içinde ve hastalık sebebiyle muzdarib bir
hâlde idi. Çok üzüldüm. 'Acaba bu hâlde iken nafakasını nasıl temin
edebiliyor?' diye düşündüm. Bana buyurdu ki: Ey Ebü’l-Abbâs! Böyle
şeyleri hiç düşünme Allahü teâlânın lütufları çoktur."
“Bir kimse Allahü teâlâdan başkasına gönül verirse,
O’ndan başkasında neş’e bulursa, o kimsenin bütün neş’elerinden dertler meydana
gelir. Kim, Allahü teâlânın rızâsı olmayan şeylerle yakınlık kurarsa, bütün bu
yakınlıklar sıkıntıya dönüşür.”
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları: Peygamber
Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“Kıyâmette azâbı en şiddetli olanlar, peygamberlere
sövenlerdir. Sonra Eshâb-ı kirama sövenler ve sonra Müslümanlara sövenlerdir.”
“İnsanları Hak teâlâdan alıkoyanlar istedikleri
ibâdeti yapsınlar. Allahü teâlâ onları bağışlamayacaktır. İnsanların Allahü
teâlâya kavuşmasına vesîle olanları da Allahü teâlâ bağışlayacaktır.”
“Allahü teâlâ bazı kullarına bazı
nimetler ihsân etmiştir. Şayet bu kullar, verilen nimetlerle, başkalarını da
faydalandırırsa, bu nimetler onlarda kalır. Eğer çevresindekileri bu nimetten
mahrûm ederlerse, verilen nimetler onlardan alınır başkalarına verilir.”
