Abdest ve abdest âzâları hakkında...

25/01/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T

Bedenin, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olması farzdır.

 

Muzafferüddîn İb­nü's-Sââtî hazretleri Hanefi fıkıh âlimidir. 651 (m. 1254)’de Bağdat'a bağlı Dertenk'te doğdu. Bağdat'ta fıkıh, fıkıh usulü, kelâm, ilimlerini tahsil etti. Muvaffakıyye ve Müstansıriyye medreselerinde müderrislik yaptı. 694 (m. 1295)’de Bağdat'ta vefat et­ti. Bir dersinde buyurdu ki:

Tahâret, temizlik demektir. Bedenin, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olması farzdır. Hades, abdestsiz olmak demektir. Yıkaması farz olan yerde iğne ucu kadar ıslanmamış yer kalırsa, abdest sahih olmaz. Derideki mum, iç yağı, hamur, çamur, balık pulu ve bunun dışında, gözün kenârında kalan kir, çapak altına su geçmez ise, abdest ve gusül sahih olmaz.

Gasl, yıkamak, su dökerek, üzerinden akıtmak demektir. Hiç olmazsa, iki damla yere damlamalıdır. Suyu yağ gibi sürmek kâfî değildir. Kar ve yaş bez sürmek, yıkamak olmaz. Abdest alırken, gözlerin, ağzın, burnun içini ve sık sakal ve pire, sinek tersi, kaş, bıyık altındaki deriyi yıkamak farz değildir. Bunların üstü yıkanır. Dirsekleri ve ayağın iki tarafındaki tümsek topuk kemiklerini yıkamak farzdır. Çıplak ayağı yıkamayıp, mesh etmek câiz değildir. Mesh, başka yerde kullanılmadık yaşlığı değdirmektir. Yaş bez, yağmur, kar sürünmesi ile de olur.

Sarkan saçı değil, başı mesh etmek lâzımdır. Başı nezleli olup da, mesh zarar verirse mesh etmez. Abdest aldığını bilip, bozduğunda şüphe eden, abdestlidir. Abdesti bozulduğunu bilip, sonra abdest aldığında şüphe eden, abdestsizdir. Bazı uzvunu yıkayıp yıkamadığında şüphe eden, vesvese edici değil ise, bu uzvu yıkar. Her zaman şüphe ediyor ise, yıkamaz. Abdest bitince şüphe ederse, yıkamaz.

Sık sakalın üstünü yıkamak farzdır. Çeneden sarkan sakalı ve sarkan saçı yıkamak farz değildir. Dudağın görünen kısmını yıkamak lâzımdır. Kabuk altındaki çıban yıkanmaz. Tırnak üzerinde kalan kına da böyledir. Dar yüzüğü oynatmak lâzımdır. Tabandaki yarığa su zarar verirse, merhemin üstü yıkanır. Buna da zarar verirse, yara mesh edilir. Bu da zarar verirse, sargı mesh edilir. Bu da zarar verirse, hepsi terk edilir. Gusülde de böyledir. Zararı olmayanı yapmak lâzımdır. Soğuk su zarar verip, sıcak su vermezse, sıcak su ile yıkamak lâzım olur. İlâç yaranın, yarığın kenârındaki sağlam deriye aşmış ise, bunun altını yıkamak lâzım olur. Göz kapakları üstünü yıkamak da, göz ağrısı yaparsa, böyledir.

Abdestten, gusülden sonra tıraş olunca, traş yerlerini yıkamak lâzım olmaz. Tırnak kesmek de böyledir.