Gıybet etmek

Çok sual soruyoruz. Her suali sormanın sakıncası var mıdır?

CEVAP
Belli bir mümin veya zimmi kâfirin aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Gıybet, haramdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz.

Gıybet olunan kimse, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde, hayvanında bulunan bir kusur, arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Duyunca üzüleceği bir sözü yüzüne karşı da söylemek günahtır.

Kapalı söylemek, işaret ile, hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybettir.

Bir müslümanın günahı ve kusuru söylendiğinde, hâfızların, din adamlarının, (Elhamdülillah, biz böyle değiliz) demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birinden bahsedilirken, (Elhamdülillah, Allah bizi hayasız yapmadı) gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur. (Falanca kimse çok iyidir, ibadette şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu) demek de gıybet olur.

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Birbirinizi gıybet etmeyiniz.) [Hucurat 12]

Gıybet, adam çekiştirmek demektir. Birini gıybet etmenin, ölmüş insanın etini yemek gibi olduğu bildirildi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. "Bunlar kim" dedim. Cebrail aleyhisselam, "Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir" dedi.) [Ebu Davud]

(Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir.) [Harâiti]

(Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için yardımcı ol. Ve cemaatı da ondan men etmeye çalış veya oradan kalk git.) [İ.Ebiddünya]

(Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şey gıybettir.) [İbni Asakir]

(Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, yardıma muktedirken ona yardım etmezse, Allahü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder.) [İbni Ebiddünya]

(Bir kimsenin malı az, çoluk çocuğu çok, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz.) [Hatib]

(Falancanın boyu kısadır) diyen birine, Peygamber efendimiz, (Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur) buyurdu. (Tirmizi)

Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendine verilmesine sebep olur. Bunları her zaman düşünmek, gıybet etmeye mani olur. (İslam Ahlakı)

Gıybetin zararı
Sual:
 Gıybetten kurtulmak mümkün müdür?
CEVAP
Evet, gıybeti ve zararını bilen gıybetten kaçıp kurtulur. Mesela yılanı ve zararını bilen, yılanla oynar mı? Yılanı koynuna alıp yatar mı? Gıybetten kurtulmak için:
1- Gıybetin zararını düşünmeli! Gıybet sebebiyle, sevaplarının gideceğini, hatta gıybet ettiği kimsenin günahlarını da yükleneceğini bilmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamette, sevap defteri açılan bir kimse, "Dünyada iken, şu ibadetleri yapmıştım, burada yazılı değil" der. "Onlar, silinip gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı" denir.) [İsfehani]

2- Gıybet, dünyada da alında bir kara lekedir! Kendine dedikoducu dedirtmemelidir. Çünkü Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gıybet edeni dinleyen de günahta ortaktır.) [Taberani]

3- Bir kimse, başka birine kırgınsa, onu kötülemeye çalışır, gıybetini eder. Başkasına kızıp da kendini Cehenneme atmanın ahmaklık olduğunu bilen, gıybet etmez. Gıybet etmekle, ona zarar vermiş olmuyor, kendini felakete atıyor. Üstelik sevmediği kişinin günahlarını alıp, yerine kendi sevaplarını veriyor.

4- Bazen topluluktakileri memnun etmek, onları güldürmek için gıybet edilir. İnsanları memnun etmek için, Allahü teâlânın gazabına maruz kalmayı istemek ne kadar yanlıştır.

5- Gıybet eden, övülmeyi, herkesin kendisinden bahsetmesini ister. Bu bakımdan kendini övmek için dolaylı yolları seçer. Mesela, (Falanca çok geçimsizdir) der. Bu, (Ben geçim ehliyim) demektir. Cömert olduğunu bildirmek için, (Falanca çok cimridir) der. Eğer böyle gıybet edeni dinleyen, akıllı biri ise, kendini bu şekilde övene hiç değer vermez, onun değersiz olduğunu anlar. Bunları dinleyen akıllı değil de, cahil, ahmak biri ise, gıybet ettiği için ona değer verse, ne çıkar? Kazancı ne olur?

6- Başkalarını gıybet edip kusur araştıran kimse, kendi kusurlarını göremez. Halbuki kendi kusurları ile meşgul olan başkalarının kusurlarını göremez. Başkalarının kusurları ile uğraşan birinin, kendi kusurunu görmeyen zavallı bir ahmak olduğu anlaşılır.

7- Kıskanç olan, mal sahiplerini kötüler. (Malı çok ama yemesini bilmez, cimrinin biridir) der. Yahut mevki sahibi için, (Müdür oldu diye kendini bir şey zannediyor) der. Böyle söylemekle, gıybet edilenin ne malı azalır, ne de makamı elden gider. Buna rağmen kıskançlık ateşi, söyleyeni yakıp kavurur. Üstelik, gıybet günahına girdiği için sevaplarını sevmediği kimseye vermeye mahkum olur.

Sual: Dini bir meseleyi öğrenmek için, (Beyim şunu yapıyor, caiz midir?) diye soruyorum. Beyimi gıybet etmiş oluyor muyum?
CEVAP
Hayır. Fakat beyinden bahsetmeyip, (Bir erkek hanımına şöyle yapsa caiz olur mu?) diye sormak daha uygun olur.

Sual: İstişare edene, (O erkeğin veya kızın şu kusuru vardır) demek, yahut, (O malı alma, şu kusuru var) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Gıybet olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Facirin hâlini anlatmaktan çekinmeyin ki halk, onun zararından korunsun.) [Taberani]

Sual: Meşhur lakabı ile bilinenden bahsederken, mesela (Kara Bülent) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Bu lakabı ile çağırılınca üzülmüyorsa gıybet olmaz.

Sual: Arkadaşımı, kötü arkadaşlardan korumak için, (Falan kumarbazdır, diğeri de sarhoştur) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Gıybet olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hayasızdan bahsetmek gıybet olmaz.) [İ.Adiy]

Sual: Birini kasdederek kaş göz hareketi yapmak günah mıdır?
CEVAP
Eğer o, o hareketten dolayı üzülürse gıybet olur, günah olur. Üzülmezse hoşlanırsa günah olmaz, caiz olur.

Sual: Hükümetteki insanlar hakkında konuşmak gıybet olur mu?
CEVAP
Açıkça yanlış yapıyorlarsa söylemek caizdir.

Sual: Savunanlara karşı, cahil şeyhlerin yanlışlıklarını söylemek, kötülemek gerekmez mi? Müslümana bunu bildirmek gıybet olur mu?
CEVAP
Onların liderleri yanlarında kötülenirse, onlar da ehl-i sünnet âlimlerine hücum eder. Buna sebep olmamak lazım. Kendi aranızda kötülükleri söylenir. Zararlarından korunmaya çalışılır. Kötülerin zararından korunmak için kötülüğünü söylemek gıybet olmaz.

Gıybet zinadan kötüdür
Sual: 
Gıybetin zinadan kötü olduğunu bildiren hadise uydurma diyorlar. Bu hadis din kitaplarında yok mudur?
CEVAP
O hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina edip tevbe eder de, [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.) [İbni Ebid-Dünya, Deylemi, Taberani, Beyheki, Tergib ve Terhib, İ. Şarani, İ. Gazali]

İslam âlimlerinin kitaplarında bulunan hadis-i şeriflere itiraz edilmez, dil uzatılamaz. Ancak acaba açıklaması nasıldır, âlimlerimiz ne bildirmişlerdir diye sorulabilir.

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Fitne, katillikten daha kötüdür.) [Bekara 191]

Âyet-i kerimede fitnenin adam öldürmekten daha büyük günah olduğu bildiriliyor. Fitne nasıl olur da katillikten daha kötü denmediği gibi, gıybet nasıl olur da zinadan daha kötüdür denmez. Adam öldürmek bir suç ise, fitne bir çok suçlara sebep olabilir. Fitnenin, birçok anlamı vardır. Daha çok küfür, bozgunculuk, bölücülük, bela, imtihan gibi anlamlara gelir. Fitne, bir çok müslüman kanı dökülmesine veya bir müslüman ülkenin küffârın eline geçmesine sebep olabilir.

Bir kimse, nefsine, şeytana ve kötü arkadaşa uyup zina etmişse, sonra pişman olup bir daha yapmamışsa, Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Ama gıybet, söz taşımak, bir çok fitnelere sebep olabilir. Gıybete kolayca girildiği, zararının sınırı olmadığı için bu şiddetli bir ikazdır.

Gıybet, Kur'an-ı kerimde, ölü kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Bir âyet meali:
(Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Allah'tan korkun.) [Hucurat 12]

Gıybet, söz taşımak ve diğer günahlardan kaçınmak, nefs ile cihad olup, cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir. Gıybetin verdiği zararlar hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Miracda göğüslerinden asılarak azap edilenleri gördüm. “Bunlar, kaş göz işaretiyle alay ve gıybet edenlerdir” dendi. Nitekim Kur’anda, [mealen] şöyle buyuruluyor: (İnsanları arkadan çekiştirip, kaş göz ile alay edenlerin vay haline!) [Hümeze1] (Beyheki)

(Miracda, Cehennemde kokmuş leş yiyenlerin kim olduğunu sordum. “Bunlar, gıybet ederek insanların etlerini yiyenlerdir” dendi.)[I. Ahmed]

(Gıybet ve kovuculuk, kişinin imanını zayıflatarak yok eder.) [İsfehani] 

(Cehennemden en son çıkan, gıybetten tevbe edendir. Cehenneme ilk giren, gıybetten tevbe etmeden ölendir.) [R.Nasıhin]

(Gıybet, etmek leş yemekten daha kötüdür.) [İ.Hibban]

(Biri için söylenen kusur, onda varsa, gıybettir, yoksa iftira olur.) [Müslim]

(Gıybet edenin duası kabul olmaz.) [Şir’a]

(Gıybet eden Cehennemliktir.) [İsfehani]

(Dört kişinin, çektikleri şiddetli azaptan, Cehennemdekiler rahatsız olur. Biri, ateşten bir tabut içindedir, ikincisi bağırsaklarını yerde sürür, üçüncüsü kan ve irin kusar, dördüncüsü kendi etini yer. İlki borçlu olarak öldü. İkincisi idrardan sakınmazdı. Üçüncüsü, müstehcen konuşurdu. Dördüncüsü, gıybet ve kovuculuk ederdi.) [Taberani]

(Beş şey oruç ve abdestte hayır bırakmaz: Yalan, gıybet, söz taşıma, şehvetle harama bakmak, yalan yere yemin etmek.) [Deylemi]

(Oruç, ateşe kalkandır. Gıybetle parçalanmadıkça korur.) [Buhari]

(Gıybet yapmayan Allahü teâlânın güvencesindedir.) [İbni Huzeyme]

(Leş yemek, gıybet ederek, arkadaşının etini yemekten daha hafiftir.) [Ebuşşeyh]

Yeni defnedilen iki ölü için Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Şimdi onların kabirleri ateşle dolduruldu, azap içindedir. Feryatlarını insan ve cinden başka her mahluk işitti. Eğer gizleyebilseydiniz, benim işittiklerimi siz de işitirdiniz. Bunlardan biri, idrardan sakınmazdı, öteki de, insan eti yerdi [gıybet ederdi].) [İ.Ahmed, İbni Cerir]

Resulullah gıybet edene, (Tevbe et, kardeşinin etini yedin) buyurdu. (Taberani, İ. Ebi Şeybe)

Suç işleyerek cezalandırılan birini gıybet edenlere, Resulullah efendimiz, (Şu eşeğin leşinden yiyin. Gıybet etmek, şu eşek leşini yemekten daha kötüdür) buyurdu. (İbni Hibban]

Netice: Resulullah efendimizin (Vârislerim) dediği, Allahü teâlânın güvendiği zatlara yani İslam âlimlerine karşı en azından edebi muhafaza etmeli, din düşmanlarına aldanıp suizan etmemeli. Allahü teâlânın, dinini, soysuzlara karşı bu mübarek zatlar vasıtasıyla muhafaza edip, yaydığını unutmamalı.

Gıybetin kefareti 
Gıybet etmenin kefareti, üzülüp tevbe etmek ve helalleşmektir. Pişman olmadan helalleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Gıybet, üç türlüdür:
1- (Bu gıybet değil, onda olan şeyleri söyledim) demek. Böyle söylemekle, harama helal demiş olur ki, çok tehlikelidir.

2- Gıybet olunan, bunu duymuşsa, tevbe etmekle affedilmez. Onunla helalleşmek de gerekir. Bir hadis-i şerif meali: (Gıybetini yaptığı kişi, gıybet edeni affetmedikçe, mağfiret olunmaz.) [Deylemi]

3- Gıybet olunanın bundan haberi yoksa, tevbe ve istigfar etmekle ve ona hayır dua etmekle affolur. (Ya Rabbi beni de, gıybetini ettiğim kişiyi de affet) diye dua etmelidir! İki hadis-i şerif meali :
(Gıybetin kefareti, gıybet edilenin mağfireti için dua etmektir.)[İbni Lâl]

(Gıybet eden, gıybet edilen için mağfiret dilerse gıybet günahına kefaret olur.) [Hatib]

İhtiyaç halinde gıybeti caiz olanlar
1-
 Bir haksızlığı, bir yolsuzluğu şikayet için, ilgili mercilere bildirmek.

2- Etkili ve yetkili birine, (Falanca, gayrimeşru iş yapıyor, buna mani olun) demek.

3- Bid'at sahibi ile gezen birine, (Onunla gezme, o mezhepsizdir) demek.

4- Şahitlikte, (Falanca şöyle yaptı) demek.

5- İnsanları, açıktan günah işleyenlerden korumak için, mesela (O kumarbazdır) demek.

6- Müslümanları, bid’at ehlinin zararlarından korumak için, bunların kitaplarının ve yazılarının bozukluğunu, sözle veya yazı ile bildirmek. [Bunu yapmak, aynı zamanda dinin emridir.]

Sual: Helal edeceği bilinse, ana babanın gıybeti caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir, günahtır, helâlleşmek gerekir. Ana baba hakkını helâl etse de, gıybet etmek günah olduğu için, ayrıca tevbe etmek de gerekir.

Sual: Kâfiri gıybet etmek de haram mıdır?
CEVAP
Zimmi kâfiri gıybet etmek haramdır, harbi kâfiri gıybet etmek caizdir. Şimdi dünyada zimmi kâfir yoktur. Kim olursa olsun, ağzımızı gıybete alıştırmamalıyız.

[Halifelik döneminde, İslam devletinde yaşayıp, cizye ve haraç veren kâfire zimmi, kendi ülkesinde yaşayan, İslam devletine bağlı olmayan kâfire de harbi denirdi.]

Gıybet edilince
Sual: Bir kimsenin gıybet ettiğini görünce ne yapmalıyız?
CEVAP
Söyleyince kabul edecek biriyse mani olmalı, böyle değilse konuyu değiştirmeye çalışmalı veya orayı terk etmeli. Bunlar da mümkün olmazsa, kalben gıybete razı olmamalıdır.

Gıybet, üç çeşittir
Sual: 
Helalleşmeden affa uğrayan gıybet var mıdır?
CEVAP
Gıybet üç türlüdür:
1- Küfür olan gıybet:
Gıybet edip, (Benimki gıybet değil, onda olanları söyledim) derse, haram olan gıybete helal dediği için küfür olur. Zaten gıybet, onda olanı söylemektir. Onda olmayanı söylemekse iftiradır, daha büyük günahtır. Küfürden tevbe eder gibi, tevbe etmesi gerekir.

2- Duyulan gıybet:
Yaptığı gıybeti, gıybet edilene duyurmaktır. Büyük haram olur. Tevbe etmekle affedilmez, onunla helalleşmek de lazım olur.

3- Duyulmayan gıybet:
Gıybet olunanın bundan haberi olmaz. Tevbe ve istigfar etmekle ve ona hayır dua etmekle affolur. (Berika)

Gıybetle deşarj olmak
Sual:
 Deşarj olmak, rahatlamak gibi faydalı bir niyetle gıybet etmek caiz olur mu?
CEVAP
Deşarj olmak için gıybet etmek caiz olmaz. Zaten herkes deşarj olmak için gıybet eder. Bütün günahlar da buna benzer, deşarj olma isteğinden kaynaklanır. Nefsin gıdası günahlar olduğu için, günah işleyince nefsimiz rahatlar. Hâlbuki salihler günahtan rahatsız olurlar, çünkü günahlar, nefsin gıdası ve kalbin zehridir.

Gıybet edilen kimse, bu konuşmalardan hoşlanmazsa, duyunca üzülecekse gıybet olur. İhtiyaç halinde gıybet caiz olur. Birkaç örnek verelim:
1- Bir haksızlığı, bir yolsuzluğu şikâyet için, ilgili mercilere bildirmek.

2- Etkili ve yetkili birine, kötülüğe mani olması için, (Falanca, gayri meşru iş yapıyor) demek.

3- Bid'at sahibiyle gezen birine, (Onunla gezme, o mezhepsizdir) demek.

4- Şahitlikte, (Falanca şöyle yaptı) demek.

5- İnsanları, açıktan günah işleyenlerden korumak için, mesela (O kumarbazdır) demek.

6- Gıybet edileni bir zarardan önlemek için, bunu önlemeye gücü yeten birine onun yanlış işlerini söylemek. Mesela, sigara veya bira içen çocuğun babasına gidip durumu bildirmek, babası da, onu önleyecek güçte ise, bu şikâyet çocuğun faydasına olacağı için caizdir.

7- Müslümanları, bid’at ehlinin zararlarından korumak için, bunların kitaplarının ve yazılarının bozukluğunu, sözle veya yazıyla bildirmek. [Bunu yapmak, aynı zamanda dinin emridir.]

Yukarıdakilere benzer bir fayda olmadan, sırf deşarj olmak için gıybet caiz olmaz.

Ana babayı gıybet
Sual:
 Helal edeceği bilinse, ana babanın gıybeti caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir, günahtır, helâlleşmek gerekir. Ana baba hakkını helâl etse de, gıybet etmek günah olduğu için, ayrıca tevbe etmek de gerekir.

Ölüyü kötülemek
Sual: (Ölüyü kötülemek gıybettir, günahtır) deniyor. Mesela bid’at ehli veya kâfir bir yazar yanlış şeyler yazıp ölse, onun yanlışlarını söylemek gıybet mi oluyor?
CEVAP
Hayır, günah olmaz. Ölüyü değil, ölülerimizi, yani Müslüman ölüleri kötülemek bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ölülerinizin iyiliklerini söyleyin, kötülüklerinden bahsetmeyin!)[Tirmizî]

Dirileri kötülemek de caiz değil, ama dirilerle helalleşme imkânı vardır, ölüye göre biraz daha hafiftir.

Dine aykırı yazı yazan ölü veya diri Müslümanın da, bu hatasını bildirmek gıybet olmaz. Gıybet nedir, ne değildir?

Gıybet, bir Müslümanın gizli bir kusurunu arkasından söylemektir. Kâfirlerin ve açıkça günah işleyen Müslümanların bu günahlarını bildirmek, Müslümanlara zulmedenlerin ve alışverişte onları aldatanların yaptıkları bu kötülükleri duyurmak, Müslümanları bunların şerrinden sakındırmak, Müslümanlığı yanlış anlatanların ve yazanların bu iftiralarını da söylemek gerektiğinden, gıybet olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Dinsizin gıybeti
Sual: Bir ateist için, (Şu dinsizdir) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Dinsizin zararından korunmak için, (Falanca dinsizdir, şunları yapar) gibi sözler söylemek gıybet olmaz. Yani dinsizliği açıksa, dinsize dinsiz demek gıybet olmaz. Diğer açık işlenen günahların hepsi böyledir. Bir yazar, çıkıyor, (Ben mezhebe uymam) diyorsa, ona mezhepsiz demek gıybet olmaz.

Gıybet edeni tanımamak
Sual: Bir arkadaşın aleyhinde birine bir şey anlatıyorum. Anlattığım arkadaş, gıybetini yaptığım kişiyi hiç tanımıyor. Sadece ben tanıyorum. Gıybet günahı yalnız bana mı olur?
CEVAP
Gıybet edileni tanımadığı için arkadaşınıza günah olmadığı gibi, size de günah olmaz. Gıybet edileni o da tanısaydı, ikinize de günah olurdu.

Gıybet olmaz
Sual: 
Dini yanlış anlatan bir yazarın, dine aykırı yazıları hakkında, (Yanlış yazıyor) diye konuşmak gıybet olur mu?
CEVAP
Müslümanlığı yanlış anlatanların ve yazanların bu iftiralarını söylemek lâzımdır. Bunlar gıybet olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ortalık karışır, yalanlar yazılır, âdetler ibadetlere karıştırılır ve Eshabıma dil uzatıldığı zaman, doğruyu bilenler herkese bildirsin! Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyene olsun.) [Deylemi]

Gıybeti affettirmek için
Sual: 
Bir kimseye, yaptığımız gıybetimiz ulaşmazsa, tevbe etmek yeter mi? Yine de helâlleşmek gerekir mi?
CEVAP
Gıybet edilen kişi, yaptığımız gıybeti duymamışsa, tevbe ve istigfarda bulunmakla ve ona hayır dua etmekle bu günahımız affolur. (İslam Ahlakı)

(Ya Rabbî beni de, gıybetini ettiğim kişiyi de affet!) diye dua etmelidir! İki hadis-i şerif:
(Gıybetin kefareti, gıybet edilenin mağfireti için dua etmektir.)[İbni Lâl]

(Gıybet eden, gıybet edilen için mağfiret dilerse gıybet günahına kefaret olur.) [Hatib]

Gıybetimizi duymuşsa, bunun kefareti, üzülüp tevbe etmenin yanında gidip onunla helâlleşmektir. Pişman olmadan helâlleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Tevbe edip gıybetini yaptığımız kimseyle helâlleşmekle, gıybet günahından kurtuluruz. Gıybetini yaptığımız kimseyle helâlleşirken, üzgün ve pişman olmalıyız. Çünkü riyakâr bir kimse, bazen pişmanlık duymadan gıybetini yaptığı kimseden, takva ehli olduğunu göstermek için helâllik ister. Böylece ikinci bir günah işlemiş olur!

Ölünün gıybeti
Sual:
 Peygamberimiz, (Ölülerinizi hayırla anın, iyiliklerini söyleyin, kötülüklerini açıklamayın!) buyururken, İbni Sebe, Ahmet Kadiyanî, Efganî, Reşat Halife, Mevdûdî gibi kimseler sapık da olsa, bunların yanlışlarını söylemek gıybet olmaz mı?
CEVAP
Bu sicili bozukları anlatmak, gıybet olmaz, sevap olur yani dinin emrine uyulmuş olur. Çünkü İbni Âbidîn hazretleri buyuruyor ki:
Ölmüş de olsa, bid’at ehlinin ve Müslümanlığı yanlış anlatanların bu iftiralarını söylemek lazımdır, gıybet olmaz, emr-i maruf olur. (Redd-ül-muhtar)

İki hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Dine bid’at karıştıranları gıybet etmek günah olmaz.) [İbni Ebi-d-Dünya]

([Gıybet olur zannıyla] fâcirin hâlini anlatmaktan çekinmeyin ki halk, onun zararından korunsun.) [Taberanî]

Demek ki böyle kimselerin bütün yanlışlarını açıklamak gerekiyor. Üç hadis-i şerif:
(Bid’at yayılınca, hakkı bilen, bilgisini açıklasın! Hakkı yani doğruyu bildiği hâlde gizleyene lânet olsun!) [Hatîb]

(Bid’atler yayılıp, sonrakiler, öncekilere lânet edince, doğruyu bilenler herkese söylesin! Söylemeyip gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Asakir]

(Ortalık karıştığı, yalanlar yazıldığı, âdetler ibadetlere karıştırıldığı ve Eshabıma dil uzatıldığı zaman, doğruyu bilenler herkese bildirsin! Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların lâneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği hâlde bildirmeyene olsun.) [Ebu Nuaym, Deylemî]

Bu lânetlere müstahak olmamak için ölü veya diri bütün mezhepsizlerin dine aykırı yanlışlarını çeşitli yollarla anlatıp, Müslümanları bu sapıklıklardan korumak lazımdır.

Gıybet etmek dört çeşittir
Sual: Gıybet kaç çeşittir?
CEVAP
Gıybet dört çeşittir: Küfür, nifak, günah ve mübah olan gıybet.
1- Küfür olan gıybet: Bir kimse, bir Müslümanı gıybet edip de, (Benimki gıybet değil, olanları söylüyorum) derse, harama helâl demiş olur, harama helâl demek de küfürdür.

2- Nifak olan gıybet: Bilinen bir Müslümanı gıybet edip, (Gıybet olmasın diye ismini söylemiyorum) diyerek takva ehli olduğunu göstermek ister. Fakat dinleyenler, kimi gıybet ettiğini biliyorsa bu nifak, yani münafıklık olan gıybet olup haramdır.

3- Günah olan gıybet: Bizi tanıyan bir Müslümanın ismini söyleyerek yapılan gıybettir.

4- Mübah olan gıybet: Bizi tanımayanı gıybet etmek veya tanısa da fâsık ise, zarar vermesin diye bu hâllerini anlatmak mübah olan gıybettir. (Tenbih-ül-gâfilin)

Bid'at ehlinin bid’atlerini, alışverişte hile yapanların bu hilelerini Müslümanlara duyurup, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış anlatanların bu iftiralarını söylemek gıybet olmaz, emr-i maruf olur. (Redd-ül-Muhtar)

Gıybetin zinadan büyük olması
Sual: Gıybet, zinadan kötü olabilir mi? Bu konudaki hadis sahihse, açıklaması nasıldır?
CEVAP
Sahih olan o hadis-i şerif şöyledir:
(Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Zina eden, tevbe eder [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.)[İbni Ebid-Dünya, Deylemî, Taberânî, Beyhekî, Tergib ve Terhib, İ. Şa’rânî, İ. Gazâlî]

İslam âlimlerinin kitaplarında bulunan hadis-i şerifler için uydurma demek çok tehlikelidir. Çünkü Allahü teâlânın ve Resulullah'ın "sallallahü aleyhi ve sellem" övdüğü âlimlere gölge düşürmek, itimadı sarsmaya yol açar. Bu da, dinin yıkılmasına sebep olur. Bu yüzden hadis-i şeriflere inanmayan zındıklar, (Yalnız Kur’an) diye ayrı bir yol tutmuşlardır. Hepsi de (Kur’ana uyalım) diyor, ama hepsinin Kur’andan anladıkları ve tuttukları yol farklıdır. Hangisinin söylediği Kur’an-ı kerime uygun? Sonra niye Resulullah efendimizin açıklamasını beğenmeyip de kendileri âyetlere yorum getiriyorlar?

(Uydurma hadis) demek, uydurulan bir söze, (Bunu Allah Resulü söyledi) diyerek Peygamber efendimize iftira etmektir. Bunu, en günahkâr Müslüman bile yapmaz, nerde kaldı ki hâşâ İslam âlimleri yapsın! Hadis uydurmanın cezasının çok büyük olduğunu bilmeyen âlim olmaz. Bunun için hiçbir İslam âliminin kitabında uydurma hadis olmaz. Şu meşhur ve mütevatir hadis-i şerifi hangi âlim bilmez ki?

(Kasten hadis uyduran, Cehennemdeki yerine hazırlansın!)[Buhârî, Müslim, İbni Mâce, Tirmizî, Beyhekî, Ebu Nuaym, Bezzar, Hâkim, Ukaylî]

Muhammed Hâdimî hazretleri, zina ile ilgili bu hadis-i şerifi şöyle açıklamaktadır:
Bu zina, kadın nikâhlı olmadığı ve hiçbir yakını tarafından ayıplanmadığı zamandır. Böyle değilse, sadece tevbe kâfi gelmez. Çünkü o zaman, işin içine kul hakkı da karışmış olur. Tevbeyle birlikte helâlleşmek de gerekir. Bu da ancak İmam-ı Ebu Yusuf'un kavline göre genelleştirme yoluyla yani zina ettiğini açıkça söylemeden helâlleşme olur. Fetva da böyledir. Helâlleşmek için, zina edenin, zina ettiği kadının yakınlarına, (Âhirette davacı olmaman için, senden bütün haklarını bana helâl etmeni talep ediyorum) demesi gerekir. Çünkü açıkça zina ettiğini söylese, fitneye, fesada yol açabilir. (Berîka)

Gıybet etmemeli, edene mani olmalı
Sual: İnsanlarda var olan hata ve kusurları, onların ardından söylemenin, başkalarına anlatmanın dinimizce bir mahzuru var mıdır?

Cevap: Gıybet, bir Müslümanın veya gayr-i müslimin gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Gıybet etmek haramdır, büyük günahlardandır. Bir kimseyi kötülemek gıybet olur. Gıybet ve iftira söylemek, büyük günah olduğu gibi, bunları dinlemek de haramdır.

Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendisine verilmesine sebep olur. Bunları, her zaman düşünmek, insanın gıybet etmesine mani olur. Gıybet, üç türlüdür:
Birincisinde, ben gıybet etmedim, onda bulunan şeyi söyledim, der. Böyle söylemek, küfür olur. Çünkü, harama, helal demiş olur.

İkincisinde, gıybet olunana duyurmaktır. Büyük haram olur. Tövbe etmekle affedilmez. Onunla helalleşmek de lazım olur.

Üçüncüsünde, gıybet olunanın bundan haberi olmaz. Tövbe ve istiğfar etmekle ve ona hayır dua etmekle affolur.

Yanında gıybet yapıldığını işiten kimse, buna hemen mani olmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Din kardeşine, onun haberi olmadan yardım eden kimseye, Allahü teâlâ dünyada ve ahirette yardım eder.)

(Yanında, din kardeşine gıybet edilince, gücü yettiği hâlde ona yardım etmeyen kimsenin günahı, dünyada ve ahirette kendisine yetişir.)

(Bir kimse, dünyada din kardeşinin ırzını korursa, Allahü teâlâ, bir melek göndererek, onu Cehennem azabından korur.)

Gıybet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa, söz ile, korkunca, kalbi ile reddetmezse, gıybet günahına ortak olur. Sözünü kesmesi veyahut kalkıp gitmesi mümkün ise, bunları yapmalı. Eliyle, başıyla, gözüyle menetmesi kâfi gelmez. Açıkça, sus, demesi lazımdır.

Gıybet etmenin kefareti, üzülmek, tövbe etmek ve onunla helalleşmektir. Pişman olmadan helalleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Ölmüş olanı ve gayr-i müslimi gıybet etmenin de, haram olduğu İbni Âbidînde yazılıdır.

Sual: Müslüman olmayanların dedikodusu yapılabilir mi, onlara yalan söylenebilir mi?
Cevap: Yalan söylemek, dedikodu yapmak, gıybet etmek, iftira, hırsızlık, hile, hıyanet, kalp kırmak, fitne çıkarmak, başkasının malını ondan izinsiz kullanmak, işçinin, taşıyıcının ücretlerini vermemek, devlete isyan etmek, kanunlara karşı gelmek günahtır. Bunları gayr-i müslimlere karşı da, gayr-i müslim memleketlerinde de yapmak haramdır.

Gıybet, küfre en yakın günahlardandır
Sual: Gıybet etmek ne demektir, gıybet etmekle insanın imanının gitme tehlikesi var mıdır?
Cevap:
 Gıybet, küfre en yakın günahlardan biridir. Gıybet, karşı tarafın işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir. Mesela, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir kusur arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Kapalı söylemek, işaretle, hareketle ve yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybettir.

Kim dikkat edip gıybetten, dedikodu yapmak, yani söz taşımak günahlarından sakınmazsa, artık tabii bir hâl alır ve önem vermez olur.

“Ben olanı söyledim, yalan söylemedim, bunun neresi günah?” diyerek günahı hafife alırsa Allah korusun küfre girer. Zaten olanı söylemek gıybettir, olmayanı söylemekse iftira olur. İ̇ftira etmek, nemmamlık yapmak, yani söz taşıyarak ara açmak gıybet etmekten çok daha fenadır.

Gıybet, nemmamlık yani dedikodu yapmak, söz taşımak gibi günahlara önem vermemek küfürdür. Küfür demek, sonsuz Cehennemde kalmak demektir. Küfre tövbe edince iman geri gelir, fakat önceki bütün ibadetleri ve sevapları yok olur. Bunun için küfre girmekten çok sakınmak lazımdır.

Gıybet kanser gibidir, girdiği yeri mahveder, girdiği vücut iflah olmaz. Bugün gıybet, dedikodu maalesef hem erkekler hem de kadınlar arasında salgın hâle gelmiştir. Allahü̈ teâlâ Kur’an-ı kerimin Hucürât sûresi, 12. âyet-i kerimesinde mealen;
(Sû-i zandan kaçınmayı emretmekte, birbirini çekiştirmeyi menetmekte, gıybeti ölü kardeşinin etini yemeğe) benzetmektedir.

Dikkat edilirse, birçok ailelerin, toplumların, milletlerin, hep bu yüzden bölünüp parçalandıkları görülür.

Hiçbir kimsenin dedikodu yaparak aleyhinde konuşmamalı, gıybet etmemelidir. Kötü ve çok günahkâr bildiğimiz birini gıybet ederek, onun günahlarını almamalıdır. Başkasının günahlarını yüklenmek akıl işi midir? Bir kimsenin günahı ve kusuru söylenince;
“Elhamdülillah, Allah bizi böyle hayâsız yapmadı” gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur.

“Falanca kimse, çok iyidir, şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu” demek de gıybet olur.

Sual: İnsanları aldatanları, zulmedenleri, İslâmiyeti yanlış anlatanları, başkalarına söylemek de gıybet olur mu?
Cevap: Bu konuda Redd-ül muhtâr kitabında deniyor ki:
“Gıybet haramdır. Gıybet, bir Müslümanın, din ve dünya işlerindeki gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Bidat sahiplerinin ve açıkça günah işleyenlerin bu günahlarını ve Müslümanlara zulmedenlerin, alışverişte onları aldatanların bu fenalıklarını Müslümanlara duyurarak, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış söyleyenlerin ve yazanların bu iftiralarını söylemek lazımdır, gıybet olmaz.”

Sual: İnsanları aldatanları, zulmedenleri, İslâmiyeti yanlış anlatanları, başkalarına söylemek de gıybet olur mu?
Cevap:
 Bu konuda Redd-ül muhtâr kitabında deniyor ki:
“Gıybet haramdır. Gıybet, bir Müslümanın, din ve dünya işlerindeki gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Bidat sahiplerinin ve açıkça günah işleyenlerin bu günahlarını ve Müslümanlara zulmedenlerin, alışverişte onları aldatanların bu fenalıklarını Müslümanlara duyurarak, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış söyleyenlerin ve yazanların bu iftiralarını söylemek lazımdır, gıybet olmaz.”

 

Aceleceilik

İnsanın fıtratında acelecilik vardır. İki âyet-i kerime meali: (İnsan aceleci [tabiatta] yaratıldı.) [Enbiya 37] (İnsan pek acelecidir.) [İsra 11] Acele işe şeytan karışır. İki hadis-i şerif meali: (Acele şeytandan, teenni...

Devamını Okuyun...

Adalet

Adalet, bir âmirin, memleketi idare için koyduğu kanun, çizdiği hudut içinde hareket etmektir. Zulüm ise bu kanunun, bu hududun dışına çıkmaktır. Adaletin esas tarifi ise, kendi mülkünde olanı kullanmak demektir...

Devamını Okuyun...

Affedici olmak

Af, hak ettiği bir şeyi almayıp sahibine bağışlamak demektir. Allahü teâlâ affedicidir, affedenleri sever. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Affet, marufu emret ve cahillerden yüz çevir!) [Araf 199]. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:...

Devamını Okuyun...

Alay etmek

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Hindistan’daki İslam düşmanlarının azgınlarını görüyoruz. Müslümanlarla alay ediyorlar. Müslümanları kötülüyorlar. Ellerine fırsat geçerse, güçleri yeterse, Müslümanlara her işkenceyi...

Devamını Okuyun...

Az iyiliğe çok sevap

Yanlıştır. Allah rızası için yapılan iyiliklerin, sadakanın, zekatın karşılığı, verenin ihlas derecesine göre, bire ondan bire yediyüze kadar hatta daha fazla olur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Mallarını Allah yolunda...

Devamını Okuyun...

Cimrilik

Bilgili olmak ayrı şey, ilmi ile amel etmek ayrı şeydir. Dünyada yapılan bir iyiliğe ahirette 700, hatta daha fazla sevap verileceğine inanan kimse, cömert olmaya gayret eder. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allah katında...

Devamını Okuyun...

Cömertlik

Cömerdin az ibadeti, cimrinin çok ibadetinden üstün olduğu gibi, cömert cahil de, cimri âlimden üstündür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâ cömerdi, gece gündüz ibadet eden cimriden daha çok sever.) [Tirmizi]...

Devamını Okuyun...

Cübn (Korkaklık)

Cübn, korkaklık demektir. Gadabın, sert davranmanın lüzumlu miktarına (Şecaat) denir. Lüzumundan az olmasına, zayıf olmasına (Cübn) denir. Cübn, kötü huydur. Korkak olan kimse, zevcesine ve akrabasına karşı gayretsizlik...

Devamını Okuyun...

Çalışmak ibadettir

Müminin çalışması ibadettir. Fakat imansızın çalışması ibadet olamaz. Ben namaz kılmam ama bak çalışıyorum, bu da ibadettir demek yanlıştır. Namaz kılmayanın da çalışması ibadet olmaz. Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak...

Devamını Okuyun...

Çok gülmek

Tebessüm etmek, güler yüzlü olmak çok iyidir. Kahkahayla gülmek mekruhtur. Birkaç hadis-i şerif meali: (Eğer Cennet ve Cehennemi görseydiniz, az güler çok ağlardınız.) [Müslim]... Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler...

Devamını Okuyun...

Dilenmek ve istemek

Bir günlük yiyeceği bulunan kimsenin dilenmesi haramdır. Hiç yiyeceği bulunmayıp, sağlam, çalışacak, ticaret edecek halde olan kimsenin de, yiyecek, içecek veya bunları almak için para istemesi, dilenmesi haramdır. Bunun...

Devamını Okuyun...

Doğruluk

Yalancılık ne kadar kötüyse, doğruluk da o kadar iyi, güzel ve faziletlidir. Peygamber efendimize olgunluğun alameti sorulduğunda (Doğru konuşmak ve doğrulukla iş yapmaktır) buyurdu. (İmam-ı Gazali). Sadakat [doğruluk]...

Devamını Okuyun...

Edep - Haya - İffet

Edep, güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, haya, nezaket, zarafet gibi manalara gelir. Mesela terbiyeli çocuk, edepli çocuk demektir. Hadis-i şerifte, (Evladınızı edepli, terbiyeli yetiştirin) buyuruluyor. Dinimiz, baştan ...

Devamını Okuyun...

Fitne çıkarmak

Fitne imtihan demektir. Anarşi, bozgunculuk, günah, şirk, bela ve daha başka manalara gelirse de, ekseriya bölücülük, bozgunculuk anlamında kullanılır. Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki: Fitne, Müslümanlar arasında...

Devamını Okuyun...

Gariplerin kıymeti

Garip kimselerin genelde insanların yanında bir kıymeti yoksa da, Allahü teâlânın katında değeri büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: Garip, gurbette, Allah yolundaki mücahid gibidir. Gariplere ikram ediniz...

Devamını Okuyun...

Gereksiz sual sormak

Sırf öğrenmek niyetiyle Allah rızası için faydalı olan her suali sormak caizdir. (Hazret-i İbrahim’in kestiği koçun etini kim yedi?), (Falanca âlimin anasının adı nedir?), (Hazret-i Yunus’u yutan balık, erkek miydi?) gibi sualler soruluyor...

Devamını Okuyun...

Gıybet etmek

Belli bir mümin veya zimmi kâfirin aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Gıybet, haramdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz. Gıybet olunan kimse, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde...

Devamını Okuyun...

Ahlak ilmini öğrenmek ve güzel ahlak

Konu ile alakalı olarak Kimyâ-i se'âdet kitabında deniyor ki: “Kalbe ait bilgileri, yani ahlak ilmini öğrenmek, her Müslüman erkek ve kadına farz-ı ayndır. Mesela Hıkd yani kin bağlamak, Haset başkasında bulunan nimetin...

Devamını Okuyun...

Haline razı olmak

Sıhhat, afiyet, zenginlik, asalet, güzellik gibi nimetlere sahip olmak ve bunları yaratılış gayesine uygun kullanmak çok iyidir. Fakat bunlar maksatları dışında kullanılırsa çok kötü olur. Bunlar bir bıçak gibidir. İyi iş de yapılır...

Devamını Okuyun...

Haset etmek

Haset, bir kimsenin hayırlı bir işi veya evi, malı, mülkü, ilmi olsa, o kimseden bunların gitmesini, onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Onda olduğu gibi kendisinde de olmasını istemek haset olmaz. Buna gıpta etmek, imrenmek...

Devamını Okuyun...

Hasta ziyareti

Hasta ziyareti sünnettir. Hastanın bakacak kimsesi yoksa vacib-i kifaye olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: Müslümanın, Müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selamını almak, hastalanınca ziyaret etmek, cenazesine gitmek...

Devamını Okuyun...

Havf ve Reca

Allah korkusu ve Allah sevgisi, insanları saadete kavuşturan iki kanat gibidir. İman eden ve imanın tadını bulan da Allahü teâlâyı çok sever. Akıllı insan, nimet sahibinin sevgisini kaybetmekten çok korkar. Ayrıca Ona isyan edip...

Devamını Okuyun...

Hediyeleşmek

Hediyeleşmenin önemi büyüktür. Peygamber efendimiz, insanların birbirleriyle ilgilerini kesmemesi ve irtibatlarının kopmaması için hediyeleşmeyi emreder, hediyenin, alanı sağır ve kör ettiğini bildirirdi. Yani hediye sayesinde...

Devamını Okuyun...

Her kötülüğün tek ilacı

Her türlü günahın tek ilacı vardır. Bu ilaç Kur'an-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Bu ilacı kullanan her müslüman, alışkanlık haline gelen büyük günahlardan mutlaka kurtulur. Ankebut suresi 45. âyet-i kerimesinde Namaz, münker...

Devamını Okuyun...

Hıkd (Kin beslemek)

Hıkd, başkasından nefret etmek, ona karşı kin beslemektir. Kendine nasihat verene kin beslemek haramdır. Onu sevmek, ona hürmet etmek gerekir. Halbuki o, kendisi ile aynı derecede veya daha üstün olana kızar. Bir şey yapmak...

Devamını Okuyun...

Hırsızlık ve gasp

Hırsızlık, büyük günahtır. Kitap, sünnet ve icma ile haramdır. Hırsızlık yapan cezalandırılır. (Maide 38) Hadis-i şerifte de, (Sizden öncekiler, nüfuzlu biri hırsızlık yapınca, serbest bırakırlar, güçsüz biri hırsızlık yapınca...

Devamını Okuyun...

Hıyanet ve Emanete riayet

Hıyanet etmek haramdır. Münafıklık alametidir. Hıyanetin zıddı emanettir, emin olmaktır. Hıyanet, birine kendini emin tanıttıktan sonra, o emniyeti bozacak iş yapmak demektir. Mümin, herkesin malını, canını emniyet ettiği kimsedir....

Devamını Okuyun...

Huy değişir mi?

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin, müminin aynasıdır.) [Taberani]... İnsan kendi kusurlarını zor anlar. Güvendiği arkadaşına sorarak da, kusurunu öğrenir. Sadık olan dost, onu tehlikelerden, korkulardan muhafaza eden kimsedir...

Devamını Okuyun...

İftira etmek

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. (C.3, m.34)... İftira büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan...

Devamını Okuyun...

İnat ve Münakaşa

Hakkı açıklamak niyetiyle de olsa, başkalarını mağlup etmek için yapılan tartışmalar zararlıdır. Bir kimsede tartışmada galip gelme sevgisi, hakkı karşısındakinin ağzından duymaktan daha sevimli gelirse, her kötülüğün...

Devamını Okuyun...

İnsanlara iyilik etmek

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki: Ömür kısadır. Sonsuz olan ahiret hayatında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Akıllı olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünyada, hep, ahirette iyi...

Devamını Okuyun...

İsraf

Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur. İsraf, malı...

Devamını Okuyun...

İstişarenin önemi

Bir iş yaparken ehline sormaya "meşveret" veya "istişare" denir. İstişare sünnettir. Kur'an-ı kerimde mealen, (Yapacağın işi önce meşveret et!) buyuruluyor. (Al-i İmran 159) İyi kimseler övülürken de İstişare ederek...

Devamını Okuyun...

İyi veya kötü çığır açmak

Ölünce amel defterleri kapanır. Fakat iyi veya kötü işte önderlik edenlerin amel defterleri kapanmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Dinimizde iyi bir çığır açana, bunun sevabı ile bununla amel edenlerin sevabı verilir, o çığırda...

Devamını Okuyun...

Kalb kırmak

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, Allahü teâlânın komşusudur. Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun, asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. Çünkü, asi olan...

Devamını Okuyun...

Kanaat etmek

Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir. Kanaat, bileğin emeği, alın teri karşılığı kazanılana razı olmak, başkasının kazancına göz dikmemek demektir. Başkasının...

Devamını Okuyun...

Kibrin dindeki yeri

Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir.) [Müslim]... Fudayl bin Iyad hazretleri, (Tevazu, ister cahilden, ister çocuktan duyulsa da...

Devamını Okuyun...

Kibirlenmek üç çeşittir

Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı ibadeti, namaz...

Devamını Okuyun...

Kibre sebep olanlar

Bu vasıfların biri veya birkaçına sahip olan kimse kibirlenebilir: İlim: Genelde az çok ilmi olanlar, diğer insanları, hayvan gibi, ot gibi görür. Kendini de, kuru fasulye gibi nimetten sayarak kibirlenir. İki hadis-i şerif meali...

Devamını Okuyun...

Kibir alametleri

Kibirden olan işlere birkaç örnek verelim: Sual soramamak kibirden kaynaklanır. Kibirli, sual sormayı, bilmemenin alameti kabul eder. Sual sorarsam, bilmediğim meydana çıkar der. Hep kendisine sual sorulmasını, başkasına...

Devamını Okuyun...

Kibirliye kibirli görünmek

Kibirlenmekle, kibirli görünmek farklıdır. Kibirliye karşı, kibirli görünmek sadaka vermek gibi sevaptır. Hadis-i şerifte, (Kibirliye kibirli görün ki, onu hakir ve küçük düşürmüş olursun) buyuruldu. (İ. Gazali)... Kibir sahibine...

Devamını Okuyun...

Tenkit etme hastalığı

İslam âlimleri, öfkenin, sinirlenmenin, kibirden, kendini beğenmekten ileri geldiğini bildiriyor. Tenkit etmek [eleştirmek], genelde, (Ben bunu biliyorum, sen bilmiyorsun, seni uyarıyorum, bu yanlış yoldan dön) demektir...

Devamını Okuyun...

Tevazu sahibi olmak

Allahü teâlâ, bütün kitaplarda, kibri kötülemiş ve yasak etmiştir. Kur'an-ı kerimde de, (Allah, kibirli olanları elbette sevmez!) buyurmuştur. (Nahl 23)... Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hiç kibredebilir mi? İnsan...

Devamını Okuyun...

Toprak gibi olmak

Toprak tevazu sembolüdür. Dağ gibi başını dik tutmaz. Herkes üstüne basar geçer. Kimseye bir şey demez. Tahammülde de toprak gibi olmalı, insanların sıkıntılarına katlanmalı demişlerdir. Toprak gibi olmak iyidir. Toprak bir seviyedir...

Devamını Okuyun...

Tevazu göstermeye çalışmak

Tevazu göstermekle, tevazu sahibi olmak çok farklıdır. Tevazu sahibi övülmüş, tevazu göstermeye çalışan ise yerilmiştir. Cüneyd-i Bağdadihazretleri, (Tevazu göstermeye çalışmak da kibirdir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden...

Devamını Okuyun...

Kibir ve ucub

Kibir, kendini başkasından üstün göstermek, ucub ise, kusurlarını görmeyip, ibadet ettiği için kendini ve ibadetlerini beğenmek, başkasından kendini üstün bilmektir. Buna egoizm de denir. Hiç kimsenin bulunmadığı yerde insan ucba...

Devamını Okuyun...

İki kötü huy

İmansız gitme tehlikesi olan iki kötü huydan birincisi kibir, ikincisi inattır. İnat, benim dediğim doğru, ben haklıyım demektir. Kibirlenen veya inat eden kâfir olmaz, ama bu iki kötü huy insanı küfre sürükler. İçki, zina, açık gezmek...

Devamını Okuyun...

Kibir ve büyüklenmek

Bu, çok tuhaf bir sorudur. İnsanlar tenkit edilebilir, ama Allah da tenkit edilir mi hiç? Bir okuyucu da Peygamber efendimizin, (Ben peygamberlerin efendisiyim ve şefaat edicilerin ilkiyim) sözü için, (Peygamberimiz niye kendini...

Devamını Okuyun...

Kimseye yük olmamak

Arkadaşla iyi geçinmek için ona yük olmamak gerekir. İmkan dahilinde ihtiyaçları ondan gizlemeli, yardım talebinde bulunmamaya gayret etmelidir! Mal, para gibi şeyler de istememelidir! Bir makama geçmek için ondan...

Devamını Okuyun...

Komşuluk

Komşu hakkı önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin!) [Buhari]... (Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin.) [Şir’a]... Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek]...

Devamını Okuyun...

Kul hakkı

Kul hakkı beş türlüdür: Mali [Parasal]... Nefsi [hayati yönden]... Irzi [Haysiyetle ilgili]... Mahremi [Namusla ilgili]... Dini Mali olan kul hakları: Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak sahte para vermek başkasının...

Devamını Okuyun...

Kumar ve Oyunlar

Piyango kumardır. Kumar ise kesin olarak haramdır. İki âyet-i kerime meali: (Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.) [Maide 90]...

Devamını Okuyun...

Küs ve dargın durmak

Erkek olsun, kadın olsun, dünya işleri için, müminin mümine darılması, onu terk edip uzaklaşması, aradaki bağlılığı, ilgiyi kesmesi caiz değildir. Müslüman olan ve dine uygun yaşayan akrabayı ise, hiç olmazsa haftada veya...

Devamını Okuyun...

Kusurları gizlemek

Evet gizlemelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Kim, bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve...

Devamını Okuyun...

Lakap takmak

Lakap, ya yermek, alay etmek veya övmek, takdir etmek için kullanılır. İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır. Kur’an-ı kerimde...

Devamını Okuyun...

Lezbiyenlik

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, göze tâbidir. Gözler haramdan sakınmazsa, kalbi korumak güç olur. Kalb, harama dalarsa, günahlardan sakınmak güç olur. O halde, imanı olanların, haram işlememesi, harama...

Devamını Okuyun...

Livata (Homoseksüellik)

Erkeğin erkeğe veya kadına arkadan yaklaşmasına livata denir. Eşi ile de livata yapmak büyük günahtır. Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya 74)... Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını Okuyun...

Mal mevki hırsı

Helal malı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekruhtur. Zekâtını vermezse, azaba sebep olur. Hadis-i şerifte, (Paranın kuluna, paraya tapana lanet olsun!) buyuruldu. Dünya malı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri [arzuları]...

Devamını Okuyun...

Malayani

Malayani, ömrü faydasız oyunlarla, boş işlerle geçirmek demektir. Oyunlardan bazıları faydalıdır. Mesela hadis-i şerifte, (Ok atmayı öğrenmek, atını terbiye etmek ve ailesi ile oynamak hariç, faydalı oyun olmaz) buyuruldu...

Devamını Okuyun...

Malı hayra harcamak

1- Peygamber efendimiz, (İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin) buyuruyor...

Devamını Okuyun...