Bütün fazîletler İslâmiyettedir

03/10/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Hazret-i Süheyb, Hazret-i Habbab ve Hazret-i Ammâr (radıyallahü anhüm) bir gün birlikte yolda gidiyorlardı...

Müşriklerle karşılaştılar...

Müşrikler onları gördü.

Ve alaylı bir tavırla;

"İşte Muhammed'e tâbi olan kimseler" diye istihzâ ettiler.

Hazret-i Süheyb;

"Evet biz, Allahü teâlânın Peygamberine inanan, tâbi olan ve Onun yanında bulunmaktan zevk alan kimseleriz" dedi.

Müşrikler şaşırdı!

O, sözüne devamla;

"Biz Ona inandık, siz inanmadınız. Biz, Onun söylediklerinin hepsinin doğru olduğunu kabul ettik, siz yalanladınız. Bütün fazîletler İslâmiyette, bütün zillet ve felâketler de müşrikliktedir" dedi.

Müşrikler bunu duydular.

Üzerine saldırdılar!

Dövüp hırpaladılar!

Hazret-i Süheyb, Mekke'de kendi gayretleriyle büyük bir servet elde edip “zengin” oldu.

Sonra da hicret etti.

Müşrikler haber aldılar.

Ve yolunu kesip;

"Sen Mekke'ye fakîr geldin. Burada çok mal ve servete kavuştun, şimdi hem kendin gideceksin, hem bunca malı götüreceksin, buna izin vermeyiz" dediler.

Hazret-i Süheyb;

"Ey müşrikler! Bilirsiniz ki, çok iyi ok atarım. Üzerime gelirseniz, sizi önce oklarım, sonra kılıç vururum. Bana bir şey yapamazsınız" deyip meydan okudu onlara!