"Bu makâma nasıl geldin?"

13/01/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Cemâleddîn Aksarâyî anlatır:

Hasan-ı Basrî hazretlerine bir kadın geldi ve kendisine;

“Benim kızım öldü. Bir duâ öğretin de, onu okuyup kızımı rüyâda göreyim” dedi.

O da bir duâ öğretti.

Kadın teşekkür edip ayrıldı.

Ertesi gün tekrar geldi.

Ama kadıncağız ağlıyordu!

Büyük zât sordu ki:

“Niçin ağlıyorsunuz?”

Kadın dedi ki:

“Kızımı, rüyâda gördüm.

Cehennemde yanıyordu”

Büyük zât çok üzüldü!

Ve o gece rüyâda Cennete girdi.

Muhteşem bir köşk gördü.

Önünde de bir kız vardı.

Ona yaklaşıp sordu ki:

“Sen hangi peygamberin hanımısın, yâhut kızısın?”

O kız da cevâben:

“Ben, peygamber kızı değilim.

Peygamber hanımı da değilim.

Filânca hanımın kızıyım” dedi.

Büyük velî şaşırdı!

“Annen, senin Cehennemde yandığını söylemişti. Bu makâma nasıl geldin?” buyurdu.

Kız şöyle anlattı:

“Biz, bin kişi azap görüyorduk.

Bir Müslüman kabristana geldi.

Onbir defâ İhlâs-ı şerîf okudu.

Ve sevâbını, bizlere bağışladı.

O anda azâbımız durdu.

Çünkü Hak teâlâ; (Ey melekler! Burada azap görenlerin hepsini affettim. Onları Cennete götürün ve birer makâm verin) buyurdu.

Bana da bu makâm verildi."