Kurban kesmesi vacip olanlar
21/05/2025 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Elinde mevcut birikmiş parası olmayıp da, evi, arabası olan kimsenin, kurban kesmesi gerekir mi?
Cevap: İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla
olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan her Müslümanın, fıtra vermesi
ve kurban kesmesi vacip olur. Fıtra ve kurban nisabına malik olana zengin
denir. Bunun zekât alması haram olur.
İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri
ne kadar çok olursa olsun, bir ev, bir aylık yiyecek, her yıl üç kat elbise,
çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve
ödeyeceği borçlarıdır. Bu eşyanın mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut
iseler, zekât, fıtra ve kurban için nisap hesabına katılmazlar. Ticaret için
olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, yere
serili olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev eşyası, sanat ve ticaret
aletleri, burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Bunlar fıtra ve kurban için, nisap
hesabına katılır. Oturduğu ev büyük ise, ihtiyacından fazla, kullanılmayan
odaların nisaba katılmaması sahihtir.
Köyde, çölde, şehirde mukim olan,
akıllı, baliğ, hür ve Müslüman erkek ve kadının, ihtiyacından fazla nisap
miktarı malı veya parası varsa, Kurban Bayramı için niyet ederek, belli
günlerde, belli bir hayvanı kesmeleri vacip olur. Şeyhayne göre, babasının,
zengin çocuğu için de çocuğun malından kesmesi lazımdır. Etini bu çocuktan
başkası yiyemez. Çocukdan artan et satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi,
devamlı kullanılabilecek şeyler alınır. Fakat fetva imâm-ı Muhammedin
ictihâdına göredir. Buna göre, babanın çocuğu için kendi malından da, çocuğun
malından da kesmesi vacip değildir.
Sual: Sadece maaşı olan ve
bununla da zar zor geçinen fakat kurban nisabına malik olan bir kimse, kurban
kesecek midir?
Cevap: Aldığı kira veya maaşla güç geçinen bir kimse,
nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin
hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtra
ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından
mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Bir
hadis-i şerifte;
(Hasislerin,
cimrilerin en kötüsü, kesmesi vacip olduğu hâlde kurban kesmeyendir) buyuruldu.
