Melekler, ilim talebesinin üzerine kanatlarını gerer!
21/05/2025 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Îmân bilgilerinden sonra ilimlerin en güzeli ve
en üstünü, fıkıh ilmidir."
Ahmed Gaznevî hazretleri Hanefî
fıkıh ve usûl âlimidir. Afganistan’da Gazne’de doğdu. 593 (m. 1197) senesinde
Haleb’de vefât etti. “Mukaddimet-ül-Gazneviyye” ismindeki kitabında;
farzlar, vâcibler, sünnet ve edebler, ferâiz, ilim öğrenmek, îmânın esasları,
sular ve çeşitleri, istibrâ ve istincânın fazileti, abdest ve fazileti, misvak
kullanmak, namaz, zekât, Ramazân-ı şerîfin fazileti, İmâm-ı a’zamın büyüklüğü,
fazileti ve menkıbeleri anlatılmaktadır.
İlim öğrenmenin fazileti babında
buyuruyor ki:
“Îmân bilgilerinden sonra
ilimlerin en güzeli ve en üstünü, fıkıh ilmidir. Allahü teâlâ Bekâra sûresi
269. âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruyor ki; (Hak teâlâ dilediği kimseye
faydalı ilim [hikmet] ihsân eder. Kime hikmet verilmişse muhakkak ona çok hayır
verilmiştir. Bu âyet ve öğütleri, ancak kâmil akıl sahipleri anlar.” Kelbî
(radıyallahü anh), buradaki hikmetin fıkıh ilmi olduğunu bildirmiştir.
Neml sûresi 15. âyet-i
kerîmesinde meâlen buyurdu ki: “Biz, Dâvûd ve Süleymân’a (hüküm ve kaza)
ilmi verdik. Onlar da, “Allahü teâlâya hamdolsun ki, (nübüvvet, kitap ve şâir
ilimler ve hikmetle) bizi (kendilerine bu hasletlerin verilmediği) müminlerin
çoğu üzerine üstün kıldı” dediler.” (Tibyân tefsîrinde bildirildiğine göre, bu
âyet-i kerîme; ilmin şerefinin diğer birçok nimetlerden üstün olduğuna
işârettir. Kendilerine ilim verilenler, diğer müminlerin çoğundan faziletli
olurlar.)
Mücâdele sûresi onbirinci
âyetinin sonunda meâlen buyuruluyor ki, “...Allahü teâlâ kendilerine ilim
verilen (ilimleriyle âmil olan) âlimlerin derecelerini yükseltir...” Allahü
teâlâ Zümer sûresi 9. âyetinde meâlen buyurdu ki: “Bilen ile bilmeyen, hiç bir
olur mu? Bilen, elbette kıymetlidir.” İlmin faziletine dâir, daha birçok âyet-i
kerîme vardır.
Hadîs-i şerîflerde de buyuruldu
ki: “Allahü teâlâ bir kuluna hayır murat ederse, onu dinde fakîh kılar ve
onu doğruya (irşâd eder.)"
“Her kim Allahü teâlânın dîninde
fakîh olursa, Allahü teâlâ ona, din ve dünyâ sıkıntılarında kâfidir.”
“Allahü teâlâ,
ilim öğrenmek için yola çıkan kimseye, Cennet yollarından bir yolu
kolaylaştırır. Melekler, ilim talebesinin yaptığı şeyden râzı olarak,
kanatlarını onun üzerine gererler. Semâda ve yeryüzünde bulunanlar ve
denizlerdeki balıklar onun için istiğfarda bulunurlar.”
