Sıhhatin kıymetini bilmek lazım

24/11/2020 Salı Köşe yazarı R.A

Toplumun sağlığı da, kişinin sağlığı kadar önemlidir. Sağlığı korumak ve seviyesini yükseltmek devletin baş görevi olmalıdır.

 

 

Peygamber Efendimiz, bir hadîs-i şerîfinde buyurmuştur ki:

“İki büyük nimet vardır ki, insanların çoğu bu iki nimet husûsunda aldanmaktadırlar: Sıhhat (sağlık) ve boş vakit.”

Sağlık, dünyâ nîmetlerinin başında gelir. Sıhhati yerinde olmayan kişi, dünyâsı için de, âhireti için de gerekli olan çalışmaları yapamaz.

İslâm dîninin emretmiş olduğu bütün husûslar, sağlığa uygun ve onu koruyucu olan husûslardır. Bunların ehemmiyeti, teknik ve fennin ilerlemesiyle bugün daha iyi anlaşılmıştır. Namaz, oruç gibi ibâdetler, her gün abdest almak ve gerektiğinde gusül abdesti almak, insan sağlığı açısından son derece faydalı işlerdir.

Domuz etinin yenmesinin yasaklanmasıyla da, bu pis hayvândan insana geçen birçok hastalığın önü alınmıştır. Her türlü alkollü içkinin yasaklanması da sağlık ve ictimaî hayâtın sağlamlığı açısından bulunmaz bir hâdisedir.

İslâm dîni, mîdenin tıka-basa doldurulmasını da meneder. Peygamber Efendimiz; “Ümmetim sofraya acıkmadan oturmaz, doymadan kalkar” buyurmuştur.

Sağlık, insanoğlunun önem verdiği en eski konulardan birisidir. Hayâtın başlangıcından beri, hastalık ve ölüm olduğundan, hastalıkları yenmek, acıları dindirmek, bütün toplumlarda başlıca gâyelerden birisi olmuştur. Tıp ilmi, büyük bir hızla ilerlemekte, dün çâresiz gibi görünen dertlere bugün çâre bulunmaktadır.

Peygamber Efendimizin, “Tıp ilmi” husûsunda, Eshâbına öğrettiği husûslar, çok fazladır, bir haylî geniştir. İslâmiyette tıp ilmi, dîn ilminden önce gelmektedir. Çünkü sıhhatsiz ibâdet edilemez. Peygamberimiz, hastalıkların tedâvî yollarını bildirmiştir; buyurmuştur ki: “Ey Allah’ın kulları! Tedâvî olunuz (ilâç kullanınız). Her hastalığın devâsı (ilâcı) vardır. Yalnız ihtiyârlığa (neticesinde ölüme) çâre yoktur.”

Kânûnî Sultan Süleymân Hân:

“Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi” demiştir.

Batı dillerinde Hygiene (Alm.), Hygiene (Fr.), Hygiene (İng.) şeklinde yazılan “Hijyen”: Hayâtın sağlıklı olarak devâmını temin için şahıs ve toplumun sağlığının korunması ve geliştirilmesi ile ilgili bilgileri bir sentez hâlinde uygulayan tıp branşı”dır.

Tıp ilmi iki kısımdır: Biri hijyen, yâni sıhhati korumaktır. İkincisi ise terapötik olup hastaları iyi etmektir. Hijyen, yâni insanları korumak, sağlam kalmağı temin etmek tıbbın birinci vazîfesidir.

Toplumun sağlığı da, kişinin sağlığı kadar önemlidir. Sağlığı korumak ve seviyesini yükseltmek devletin baş görevi olmalıdır. BCG aşısını bulanlardan Calmette“Toplumun sağlığını korumak için harcanan para, toplumun kalkınması için yapılan en değerli yatırımdır” der. Yıllık harcamaların içinde en önemli yeri, sağlık hizmetlerinin alması, bu bakımdan önemlidir.

Hastalıklar, yalnızca insan bünyesinde ortaya çıkan bozukluklardan ve noksânlıklardan husûle gelmez. Hastalıkların meydâna gelmesinde kişinin yaşadığı çevrenin özellikleri de mühim rol oynar.