Şeytân köpek, nefis ise kaplan gibidir!..

09/05/2024 Perşembe Köşe yazarı S.A

Köpek kovalayınca kaçar. Başka taraftan yine gelir. Bu defâ da aldatamaz ise vazgeçer. Nefis ise kaplan gibidir. Saldırması, ancak öldürmekle biter.

 

 

Allahû teâlâ herkesin kalbine bir melek vazifelendirmiştir. Bu melek insana iyi düşünceler ilhâm eder. Şeytân da, insanın kalbine kötü düşünceler, vesveseler getirir. Helâl yiyen kimse, ilhâm ile vesveseyi birbirinden ayırır. Haram yiyenler ayıramaz. İnsanın nefsi de, kalbine kötü düşünceler getirir.

 

İlhâm ve vesvese devamlı olmaz. Nefsin kalbe verdiği kötü düşünceler ise, devâmlıdır, gittikçe artar. Vesvese, duâ edilirse, dine uygun yaşanırsa azalır ve zamanla yok olur...

 

Nefsin arzuları, ancak kuvvetli mücâdele ile azalır, yok olur. Şeytân, köpek gibidir. Köpek kovalayınca kaçar. Başka taraftan yine gelir. Bu defâ da aldatamaz ise vazgeçer. Nefis ise kaplan gibidir. Hedefine ulaşamadıkça vazgeçmez. Saldırması, ancak öldürmekle biter.

 

İnsan, şeytanın vesvesesine uymazsa, bundan vazgeçer. Başka vesvese başlar. Bazen çok hayırlı işe mâni olmak için, az hayırlı olan şeyleri yaptırmak ister. Büyük günâha sürüklemek için, küçük hayır yaptırmaya teşvik eder.

 

Şeytânın yaptırmak istediği hayırlı iş, insana tatlı gelir ve acele ile yapmak ister. Meselâ nâfile namazlarla meşgul edip, farzları yaptırmaz. Sağa sola çok sadaka verdirip zekât verdirmez. Hadis-i şerifte;
(Acele etmek şeytandandır. Beş şey bundan müstesnâdır: Borcunu ödemek, cenâze hizmetlerini çabuk yapmak, misafiri doyurmak, günâh işleyince hemen tevbe etmek, kızını zamanı gelince evlendirmek) buyuruldu. Yani namazını kılan ve günâh işlemeyen, nafakasını helâlinden kazanan birini bulunca kızını bekletmemelidir.

 

İlhâm olunan şeyler insan için en kıymetli şeylerdir. İslâmiyete uygundur. Şeytandan gelen vesvese ise dinden uzaklaşmaya sebep olur.

 

İnsan, ilhâm olunan şeyleri yapmalıdır. Dikkat edilecek husus ilhâmın cinsini anlamaktır. Bu da İslâmiyete uygun olup olmadığına bakılır. Karar vermekte zorlanırsa, salih bir âlime sorulur. Salih olmayan, namazını kılmayan, dine uygun yaşamayan kötü din adamına sorulmaz...

 

Kalbe gelen düşünce, nefse acı gelirse, yapmak istemezse hayır olduğu anlaşılır. Tatlı gelir, hemen yapmak isterse, şer olduğu anlaşılır... Meleklerden gelenler ile, şeytanlardan gelenlerin tamamı kalbe girer. İnsanın aklı da hakemlik yapar. Akl-ı selim sahibi meleklerden gelenlere itibar eder, onları beğenir ve yapar. Dünyada da ahirette de mesut olur. Akl-ı selim sahibi olmayan ise bunları beğenmez ve yapmaz iki cihanda da büyük sıkıntılarla karşılaşır.

 

Yol ayırımında olan her insan bu iki yoldan birini seçmeye mecburdur...