"İnsanların arasında bulun!"

09/05/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U

Hindistan evliyâsından Nizâmeddîn Evliyâ hazretleri zamânında Nasîrüddîn-i Mahmud" adında biri vardı ki, küçük yaşta kaybetmişti babasını.

 

Annesi ilgilendi onun yetişmesiyle.

 

Derken Nizâmeddîn Evliyâ’yı gördü.

 

Ve açıldı kalp gözü. Zîra o, tek bir “nazar” etmişti.

 

Hem acıyarak.

 

Ve bir kerecik.

 

İşte ne olduysa o anda oldu. O nazarla kiri pası temizlendi kalbinin.

 

Dünyâ muhabbeti çıktı.

 

"Allah sevgisi" girdi.

 

Hâlbuki daha önce kırk üç sene uğraşmış, yine de maksadına ulaşamamıştı.

 

Zîra sırf ilimle olmuyordu bu iş. Bir “Allah adamı”na ihtiyaç vardı.

 

Onlarsız olmuyordu.

 

O da “hocasını” buldu.

 

Kalbi nurlarla doldu.

 

Nasîrüddîn-i Mahmud, bir süre sonra üstâdından izin alıp memleketine geldi yine. Lâkin hayranlarının çokluğundan, günlük vazîfelerini yapamaz oldu.

 

Tekrar üstâdına geldi.

 

Ve huzûruna çıkıp;

 

“Efendim, izniniz olursa insanlardan ayrılıp uzlete çekilmeyi düşünüyor, tenhâda, ibâdetle vakit geçirmek istiyorum” diye arz etti.

 

Büyük velî, ona;

 

“Hayır, buna iznim yoktur. Sakın  insanlardan ayrılıp uzlet etme! Zîra insanlar arasında bulunup onlara hizmet etmen, tenhâda yapacağın ibâdetten kat kat kıymetlidir”  buyurdu.