"Ey Busayrî! Kasîdeni dinlemek isterim..."

27/11/2022 Pazar Köşe yazarı V.T

İmâm-ı Busayrî hazretleri İslâm âlimlerinin ve evliyânın meşhûrlarındandır. 1212 (H.609) senesinde Mısır'da Busayr şehrinde doğdu. Ebü'l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin talebesidir. Ebü'l-Abbâs Mürsî de, Ebü'l-Hasan-ı Şâzilî'nin talebesidir. 1295 (H.695) senesinde Mısır'da İskenderiyye şehrinde vefât etti.

İmâm-ı Busayrî hazretleri evliyâlık yolunda çok yüksek derecelerin sâhibi idi. Başta Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) olmak üzere, tasavvuf büyüklerine ve evliyâya olan muhabbet ve bağlılığı pek fazla idi. Eserlerini okuyanlar bunu açıkça görmektedirler. Resûlullah'a olan sevgisini, aşkını anlatan kasîdeleri vardır. Murâdiyye ve Hemziyye ismindeki kasîdeleri meşhûrdur. Sonra gelen İslâm âlimleri, bunları severek okumuşlar, talebelerine okutmuşlar ve ezberletmişlerdir. Sevgili Peygamberimizin üstünlüğünü anlatan, O'nu öven en kıymetli kasîdesi ise, Kasîde-i Bürde'dir. İmâm-ı Busayrî bu kasîdesini yazdıktan sonra, daha çok meşhûr olup, bütün âlimlerin ve evliyânın sevgisine, iltifâtına kavuşmuştur. Bu kasîdenin yazılmasına sebeb olan hâdise şöyle anlatılmaktadır:

"İmâm-ı Busayrî hazretlerine, ömrünün sonuna doğru felç hastalığı geldiğinden, bedeninin yarısı hareketsiz kaldı. Allahü teâlâya, hastalığına şifâ vermesi için Resûlullah'ı vesîle edip çok duâ eyledi. İnsanların en üstünü olan Peygamberimizi öven meşhûr kasîdesini hazırladı. Rüyâda Resûl-i ekreme okudu, çok beğendiler, hoşlarına gitti. Üzerlerinde bulunan mübârek hırkasını çıkarıp, İmâm-ı Busayrî'ye giydirdiler. Bedeninin felçli yerlerini mübârek eli ile sığadılar. Uyanınca, vücûdu sıhhate kavuşmuş idi. Ayrıca Peygamber efendimizin rüyâda giydirdiği hırka-i seâdet de üzerinde idi. Bunun için bu kasîdeye Kasîde-i Bürde denildi. (Bürde; hırka, palto demektir.)

İmâm-ı Busayrî sevinerek sabah namazına giderken, yolda, Allahü teâlânın sevgili kullarından evliyâ bir zâta rastladı. O evliyâ zât, İmâma; "Ey Busayrî, kasîdeni dinlemek isterim" dedi. "Benim kasîdelerim çoktur. Hepsini herkes bilir" dedi. O zât; "Kimsenin bilmediği, bu gece Resûlullah'a okuduğunu istiyorum" deyince, bunu hiç kimseye söylemedim. Nereden anladın?" dedi. O zât da, İmâmın rüyâsını, olduğu gibi haber verdi. O zamanın vezîri Behâeddîn bu kasîdeyi işitince, hepsini okutup saygı ile ayakta dinledi. Hastalara okununca iyi oldukları, okunan yerlerin derdlerden, belâlardan emin oldukları görüldü. Faydalanmak için inanmak ve hâlis niyetle okumak lâzımdır.