"Ey kurt! Maksadın nedir?"

09/10/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Alî Semerkandî hazretleri, sığırları kıra salar.

Az sonra bir kurt gelir.

Ve bir sığıra fenâ bakar.

Büyük velî seslenir:

“Ey kurt! Maksadın nedir?”

Kurt dile gelip der ki:

“Maksadım, o sığırı yemektir!”

Mübârek zât buyurur ki:

“Şimdi git, yârın gel ye!”

Kurt geri döner.

Akşam, durumu sâhibine söyler.

Ama inanmaz adam.

Ertesi gün kurt yine gelir.

Ve o sığıra yakın durur.

Büyük zât, kurda der ki:

“Ye, ama derisini delme!”

Kurt da o sığırı yer.

Ama deriye dokunmaz.

Akşam, sırf deri gider geriye.

Adam, bunu görüp deliye döner.

Ve koşup kadıya şikâyet eder.

Kadı, iki tarafı dinler.

Ve sorar bu velî zâta:

“Senin şâhidin var mı?”

Büyük velî, “Evet var” buyurur.

“Kimdir şâhidin?”

“Şu ağaçlar ve taşlardır.”

O anda etrâfta bir gürültü kopar.

Cümle ağaçlar ve taşlar, yerlerinden kopup mahkeme binâsına doğru gelmeye başlar.

Halk, korkudan etrâfa kaçar!

Büyük velî bunu görür.

“Duruuun!” diye seslenir.

O anda hep birden dururlar.

Köylülerin hepsi görür bunu.

İyice anlarlar evliyâ olduğunu.