Resûlullah'tan altın tavsiyeler -2-

23/11/2021 Salı Köşe yazarı R.A

Hadis-i şerîfte buyuruldu ki: “Nâmûsunu koruyup iffetli ol ki; insanlar yanında rezîl olmayasın.”

 

 

Dünkü makâlemizde, zaman zaman Sevgili Peygamberimize, Sahâbe-i güzînin sorduğu bazı suâller olduğunu söyledik. Bir defasında, bir zâtın, Peygamber Efendimizin yanına gelerek, “Size, dünyâ ve âhiretle alâkalı bazı suâllerim var” dediğini, Peygamberimizin de, o kimseye, “Ne istiyorsan sor” buyurduğunu, aralarında bir muhâvere geçtiğini ifâde edip makâlemizin hacmi nisbetinde bazı maddeleri yazmıştık.

Muhaddis Alî el-Müttekî’nin, “Kenzü'l-Ummâl” isimli muhtevâlı, kıymetli hadîs kitâbında [XVI, 127-129] kaydettiğine göre, o zât suâllerine devam ederek:

“Allah'ın bana kızmasından kendimi korumak istiyorum.”

“Kimseye kızmazsan, Allah'ın gazabından, kızmasından kurtulursun.”

[Bilindiği üzere, bir sahâbî, Peygamber Efendimize gelerek, “bana bir nasîhatte bulun” demiş, Peygamberimiz ona “Lâ tağdab: Gazaplanma (kızma, sinirlenme, hiddetlenme, öfkelenme)” buyurmuştur. Bu suâli, Peygamberimizin dört bir tarafına geçerek, dört defa tekrârlamış, her defasında da aynı cevâbı almıştır.]

“Duâmın kabûl edilmesini istiyorum.”

“Harâmlardan sakınırsan, duâların kabûl olur.”

“Allah'ın beni başkalarının yanında rezîl etmemesini istiyorum.”

“Nâmûsunu koruyup iffetli ol ki; insanlar yanında rezîl olmayasın.”

“Allah'ın ayıplarımı, kusûrlarımı örtmesini istiyorum.”

“Sen, kardeşlerinin ayıplarını örtersen, Allah da senin ayıplarını örter.”

“Benim günâhlarımı ne siler?”

“Gözyaşların, hudû’un (saygıyla Allah'a kulluğun) ve hastalıklar.”

“Hangi sıfatlar (özellikler), Allah yanında daha fazîletlidir?”

“Güzel ahlâk, tevâzu, belâlara sabır ve kazâya rızâ.”

“Allah yanında en büyük günâh hangisidir?”

“Kötü ahlâk ve Allah'ın emirlerine karşı gösterilen cimrilik.”

“Rahmân olan Allah'ın rahmetini ne coşturur?”

“Gizli olarak sadaka vermek ve sıla-i rahim (akrabâyı ziyâret ve görüp gözetmek).”

“Cehennem ateşini ne söndürür?”

“Oruç.” (Alî el-Müttekî, Kenzü'l-Ummâl, XVI, 127-129)

Sevgili Peygamberimiz buyurmuştur ki:

“Üç kimse, İblîs ve İblîsin tâifesinin şerrinden korunurlar:

1- Allahü teâlâyı gece-gündüz zikreden (hâtırlayan) kimse,

2- Seher vakitlerinde istiğfâr eden (günâhlarının bağışlanmasını isteyen) kimse,

3- Allah korkusundan dolayı ağlayan kimse.” (Ebu’l-Ferec Abdurrahmân İbnü’l-Cevzî, Telbîsü İblîs)

Ebû Saîd Muhammed Hâdimî (rahimehüllah) buyurmuştur ki:

“Tekebbür yani kendini büyük görmek kötü huylardandır. Vaktiyle İblîs de öyle tekebbür etti. Meleklere, Âdem aleyhisselâma karşı secde etmeleri emrolununca, (onların arasında bulunan İblîs) ‘Ben, ondan daha üstünüm. Beni ateşten, onu çamurdan yarattın’ diyerek Rabbine karşı geldi…”

Kur'ân-ı kerîmde, şeytânın hîlelerine aldanmamak gerektiğini bildiren pek çok âyet-i kerîme vardır. Bunlardan birinde meâlen buyuruluyor ki:

“Ey îmân edenler, şeytânın yoluna (ve vesveselerine) tâbi olmayın.” (Bakara, 208) [Ayrıca Bakara, 168-169, 268; Nisâ, 60; Mâide, 91; Yâsîn, 60; Fâtır, 6; Zuhruf, 36’ya da bakılabilir.]