"Bu kanlı elbiseyle nereden gelirsin?"
24/05/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Hindistan evliyâsından Ahmed Abdullah Radulevî hazretleri
“rahmetullahi aleyh” Radûl şehrinde doğdu, aynı yerde vefât etti.
Bu zât, bâzen silâhlarını kuşanıp acele evden çıkar,
bir müddet sonra dönüp gelirdi üstü başı kan içinde.
Hanımı da bu hâli görür, ses çıkarmazdı önceleri.
Ama bir gün yine silâhlarını kapıp hızla çıktı
evden...
Biraz sonra, yine kanlar içinde geldi.
Hanımı dayanamadı artık.
Geldi yanına;
“Efendi” dedi
“Buyur hanım.”
“Kusûra bakma, sormadan edemeyeceğim. Sen, zaman zaman
silâhlanıp gider, sonra kanlı elbiselerle geri dönersin, iyi de, nedir bu hâl,
bunu bana açıklar mısın?”
Büyük velî;
“Olur hanım, söyleyeyim. Ama bir şartla... Ben hayatta
olduğum müddetçe kimseye söylemeyeceksin” buyurdu.
Hanımı;
“Söylemem” dedi.
Büyük velî;
“Dinle öyleyse… Dünyânın herhangi bir yerinde
Müslümanlarla kâfirler harbe tutuşsalar, biz acele gider, müminlere yardım
ederiz. Bu bizim vazîfemizdir, şimdi anladın mı?” buyurdu.
Hanımı;
“Anladım efendi” dedi.
Ve onu daha çok sevdi...
