Misâfiri hiç eksik olmazdı...
26/05/2025 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Evliyânın büyüklerinden Ahmed bin Abdurrahman
es-Sekkaf hazretleri, çok cömert olup, misâfiri eksik olmazdı
evinde.
Ancak kendisi, hanımıyla birlikte
mütevâzı bir hayat yaşıyordu.
Hanımı bir gün hamur yoğururken
şeytan “vesvese” verdi kendisine.
Ve işini yarım bırakıp, koştu
beyinin yanına.
“Efendi.”
“Buyur hanım.”
“Biliyorsun gelenimiz gidenimiz
çok, hattâ beylerin, paşaların hanımları bile geliyor bâzen.”
“Evet, doğru.”
“İyi ama, onları hep şu eski
elbiseyle karşılıyorum. İkinci bir elbisem yoktur. Hani diyorum ki, bir tâne
daha diktirsek. Arada onu da giyerim ha. Ne dersin?”
Mübârek zât sevgiyle baktı ona;
“Hanım! Sen hamur yoğurmuyor
muydun?”
“Evet, ama cevap vermedin.”
“Sen git bak bakalım, hamur ne
vaziyette? Bunu sonra konuşuruz” buyurdu.
Hanım “pekâlâ” dedi.
Ve mutfağa gitti.
Bir de ne görsün?!
Hamur teknesi çil çil “altın”
dolu.
Evet, hamur “altın” olmuştu
teknede.
Kadıncağız bunu görüp, hemen
anladı hatâsını...
Pişmân oldu sözlerine.
Ağlayarak geri geldi!
“A efendi, tövbe ettim... Ne olur
affet. Bir daha senden dünyâlık bir şey istemeyeceğim” dedi.
Geri döndüğünde,
tekne "hamurla” doluydu yine...
