Hocasına muhabbetle bakan hak yolundadır

28/01/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Demirtaş Muhammedî hazretleri Halvetiyye evliyâsının büyüklerindendir. Ömer Rûşenî hazretlerinin talebelerinden ve İmâm-ı Şa'rânî hazretlerinin de hocalarındandır. Mısır'da Hüseyniyye beldesinde 1522 (H.929) senesinde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

"İnsanoğlu dünyâya etten bir kanat ile gelir. Üstünde çeşit çeşit nîmetlerin bulunduğu yükseklikler, altta ise Cehennem ateşi vardır. İnsanoğlu bu kanadını iyi besleyip, damarlarını iyi kuvvetlendirmeli ki, kanat zayıf olup, vazîfesini yapamayacak hâle gelmesin ve sâhibini ateşe düşürmesin."

"Kur'ân-ı kerîmi hakîkî olarak dinleyebilmenin, böylece onun mânevî lezzetinden haz alabilmenin ilk mertebelerinden birisi, fânî olan mahlûkların hepsini, gözünden ve gönlünden silmektir."

"Bir talebe, kendisine ilim ve edeb öğreten ve hakîkî âlim olan hocasına edep ve muhabbetle nazar edip bakınca, hak yoluna girmiş olur."

"Mahlûklar arasında hîlekârlık, düzenbazlık olmadığı zaman, Allahü teâlânın tevfîk, yardım ve başarı ihsânları yağmur misâli yağmağa başlar."

"Bir kul, kalbini Allahü teâlâya tevcih edip döndürdüğü müddetçe, Allahü teâlâ onun bütün dağınık işlerini toparlar, bir araya getirir. Fakat kul, Allah korusun, kalbini bir kula tevcih eder, kendisi gibi âciz bir mahlûktan meded umarsa, bütün işleri darmadağınık olur."

"Allahü teâlâyı tanıyan âriflerin, dünyâya düşkün olanlardan kaçıp, onlardan uzaklaşmaları, onların üzerinde dünyâ cîfesinin pis kokusu duyulup, etrâfı rahatsız ettiği içindir."

"Bakış durumlarına göre gözler dört kısımdır. Birincisi; peygamberlerin gözleridir ki, görüşü kuvvetli ve keskindir. Tesirini ilk bakışta gösterir. Bu gözlerin sıhhati tamdır. İkincisi; velî zâtların gözü olup, bunların da sıhhatleri tam olmakla berâber görüşleri birinci kısımdakiler kadar kuvvetli değildir. Üçüncüsü; müminlerden gâfil olanların gözüdür ki, görünüşte var olduğu hissedilir ve görülür. Fakat görüşü zayıftır, tesir etmez. Yâni perdelidir. Dördüncüsü ise; kâfirlerin gözü olup, kördür ve hiçbir hakîkati göremezler."

"Peygamberler, peygamberlere tâbi olup izlerinde yürüyenler, muhabbet ehli olup, Allahü teâlâyı ve O'nun 'Seviniz' buyurduklarını sevenler, ziyandan kurtulup, nîmetlere kavuşmuşlardır."

"Senin, az amel, nûrlu ve parlak bir kalb ile Allahü teâlânın huzûruna çıkman; çok amel, fakat nûrsuz bir kalb ile çıkmandan daha hayırlıdır."