"Sen Rabbini bilir misin?"

25/03/2021 Perşembe Köşe yazarı A.U

Veysel Karânî hazretleri, geceleri hep ibâdet ederdi.

Bâzı geceler;

"Bu, kıyâm gecesidir" derdi.

O gece hep kıyâmda dururdu.

Bâzı geceler;

"Bu, rükû gecesidir" derdi.

O geceyi hep rükûda geçirirdi.

Bâzı geceler de;

"Bu, secde gecesidir" derdi.

Sabaha kadar secdede kalırdı.

Bir gün, Ona sordular:

"Namazda huşû nedir?" 

Buyurdu ki:

"Vücûduna iğne batsa.

Bir şey hissetmemektir!"

Bir gün de Ona;

"Nasılsınız?" dediler.

Buyurdu ki:

"Bir kul ki, sabah kalktığında, akşama sağ çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorsa, onun hâli nasıl olur?"

● ● ●

Bir gün, bir genç nasîhat istedi.

O gence sordu ki:

"Sen Rabbini bilir misin?"

"Bilirim" deyince, buyurdu ki:

“Mâdemki Rabbini biliyorsun.

Başkasını bilmene lüzum yok!"

Bu, gencin hoşuna gitti.

Ve yine nasîhat istedi.

Bu defâ da sordu ki:

"Rabbin seni biliyor mu?"

Genç, "Elbette" dedi.

O zaman buyurdu ki:

"Mâdemki Rabbin seni biliyor.

Gayrinin bilmesine lüzum yok!"

Bir gün de buyurdu ki:

“Yücelmek isteyen mütevâzı olsun.

Şeref arayanlar, ibâdetlere sarılsın.

Zengin olmak isteyen, kanâat etsin!.."