Bir seyahatte yaşanan garip hadise!

28/10/2022 Cuma Köşe yazarı A.U

Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerini sevenlerden ilim ehli biri, bâzı talebesiyle bir yere gidiyordu.

Derken siyah bir yılan gördü yerde.

Bastonuyla vurup öldürdü!

Ama kendisi gözden kayboldu.

Talebeler onu göremeyip merak ettiler.

Bir saat sonra tekrar geldiğinde;

“Merak ettik hocam, ne oldu?” dediler.

Hocaları şöyle anlattı:

Öldürdüğüm o yılan, cinmiş.

Cinler beni tutup denizin dibine indirdiler.

Orada pâdişâhları varmış.

Onun huzûruna çıkardılar.

Yerde, kanlar içinde bir ölü yatıyordu ki, Cinler pâdişâhının oğluymuş meğer.

Pâdişâhları geldi.

Bana hiddetle bakıp;

“Bu gencin suçu neydi ki, onu öldürdün?” dedi.

“Onu ben öldürmedim! Ben, bir yılan öldürdüm” dedim.

Cinler pâdişâhı;

“Öldürdüğün o yılan, benim oğlumdur. Sen de öleceksin” dedi.

Ve Kadıya dönüp;

“Suçunu ikrâr etti. Sen de bunun ölümüne karar ver!” dedi.

Kadı karar verdi.

Müftü de tasdîk etti.

Öldürülmem an meselesiydi.

O anda içimden;

“Yetiş yâ gavs-ı âzam!” dedim.

O anda nûrlu bir zât gelip;

“Dur, onu öldürme! Bu kişi, Gavs-ül âzam'ın yakınıdır” dedi.

Pâdişâh, bu ismi duyunca, kılıcını attı.

Ve bana dönüp;

“Niçin kendini tanıtmadın?” dedi.

Ve serbest bıraktı beni...