“Evlât, bir ihtiyacın mı var?”

12/04/2022 Salı Köşe yazarı A.U

Edirne Evliyâsından Velî Dede'nin birçok kerâmetleri vardır.

Biri şöyle:

Bir gece evine (hırsız) girer.

Ancak, adam ne bilsin bu evin, bir evliyâ zâta âit olduğunu.

Bir şeyler almak ister.

Ama hiçbir şey alamaz.

Daha doğrusu eşyalar gelmez.

En son, bu mübârek zâtın (cübbesi) ilişir gözüne.

Kuvvetle çeker.

Onu da alamaz.

Sanki bütün eşyalar, oldukları yere yapışmıştır.

Yahut çakılmıştır çiviyle.

Hiç böyle şey görmemiştir

Çaresiz eli boş çıkar.

Tam kapıdan çıkmıştır ki Velî Dede seslenir:

“Evlât, bir ihtiyacın mı var?”

Sesi duyup geri döner.

Mahçup ve başı yerdedir!

Velî Dede, cübbesini gösterip;

“Al şunu, hediyem olsun” der.

Adamcağız, ürkek adımlarla gider ve hafifçe tutar cübbeyi.

Cübbe kolaylıkla gelir eline.

Hayretten donakalır!

Zîra az önce, olanca kuvvetiyle asılmış ama ayıramamıştır onu yerinden.

İşte o zaman anlar bir evliya zatın evine girdiğini.

Pişmanlık içindedir.

Diz çöküp tövbe eder huzûrunda.

Ertesi gün dergâhta alır soluğu.

Katılır dervişler arasına...