Hayat, hayaldir

31/12/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Konya'da yetişen velilerin büyüklerinden Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, ortanca oğlu Sultân Veled’i çağırdı.

Yanına oturttu.

Hâlini hatırını sordu.

Sonra ona dönüp;

"Ey oğlum! Benim dünyaya gelmemin sebebi, senin dünyaya gelmen içindir. Kalbim, Allahü teâlânın zatı ve sıfatlarıyla ilgili bilgilerle doludur. Bu bilgilerin cümlesini sana öğretmekle vazifeliyim” buyurdu.

● ● ●

Aradan bir gün geçti.

Mescide geldi.

Ve cemaate dönüp;

"Oğlum Sultân Veled, çok talihli ve bahtiyar biridir. Ömrünün, hep rahat ve huzur içinde geçeceğini ümit ediyorum” buyurdu.

● ● ●

Öyle de oldu.

Huzurlu yaşadı.

Sultân Veled, bir gün babası Hazret-i Mevlâna'ya, halvete girmek, yalnız ibadete çekilmek istediğini arz etti.

Babası onu dinledi.

Sonra kendisine;

"Benim çektiğim riyazet ve mücahedeler, hep sizin içindir. Siz zahmet çekmeyin” buyurdu.

● ● ●

Bu zat, bir gence;

“Hayat, hayaldir. Nasıl yaşarsak öyle ölürüz. Dün öldü. Yarın doğmadı. O hâlde bugünü değerlendir. Yoksa, (Sonra yaparım diyenler helak oldu) hadîs-i şerîfine dâhil olursun” buyurdu.

Delikanlı sordu:

“Hocam ben her şeye kızıyorum, ne yapayım?”

Büyük Veli dinledi.

Ve o gence dönüp;

“Ölümü düşün! O zaman kızmazsın” buyurdu.