Ayların sultânına kavuştuk...

04/04/2022 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Cuma, günlerin efendisi, Kadir gecesi, gecelerin en fazîletlisi olduğu gibi, "üç aylar"ın sonuncusu olan ramazân ayı da ayların sultânıdır...

 

 

Allahü teâlâya hamd ü senâlar olsun ki, takvîmlere göre, 02 Nisan 2022 (01 Ramazânü'l-mübârek 1443) Cumartesi günü, ayların sultânı mübârek ramazân ayını idrâkle şereflendik.

Cuma günü “Seyyidü’l-eyyâm” (günlerin efendisi), Kadir gecesi “efdalü’l-leyâlî” (gecelerin en fazîletlisi) olduğu gibi, üç ayların sonuncusu olan ramazân ayı da “sultânü’ş-şühûr” (ayların sultânı)dır.

Bilindiği gibi, “Ramazân”, sözlük ma’nâsı i’tibâriyle “yanmak” demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur. Mübârek “Ramazân ayı”nda oruç tutulur, “Terâvîh namazı” kılınır ve “Sahûr”a kalkılır; daha başka bedenî ve mâlî bazı ibâdetler yapılır.

Sevgili Peygamberimiz buyurmuştur ki:

“Ramazân ayı mübârek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazân orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları [bir rivâyette Cennet kapıları] açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytânlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [ya’nî Kadir gecesinin] hayrından mahrûm kalan, her hayırdan mahrûm kalmış sayılır.” [Nesâî]

“Ramazân ayı bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm kalır.” [Taberânî]

Kıblenin Kâ’be-i muazzama olmasından bir ay ve hicret-i nebeviyyeden de 18 ay sonra, Şabân ayının 10. günü, Bedir gazâsından da bir ay önce, oruç farz kılınmıştır.

Yine hicretin 2. senesinde, ramazân ayında, terâvîh namazı kılınmaya başlanmış ve sadaka-i fıtır vermek vâcip olmuştur. 

Bilindiği üzere Sevgili Peygamberimiz, Receb-i şerîf ayının başında, “Ey Allah’ım! Receb ve Şa’bân aylarında bize bereketler ihsân eyle, [bu ayları bizlere bereketli kıl] ve bizi ramazân ayına da ulaştır” meâlinde duâ buyururlardı.

Peygamber Efendimiz yine buyurmuşlardır ki:

“Bir kimse, ramazân ayında oruç tutmayı farz [ya’nî vazîfe] bilir ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur.” [Sahîh-i Buhârî]

“Ramazân orucu farz, terâvîh namazı da sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibâdetle geçirenin günâhları affolur.” [Nesâî]

“Ramazân ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.” [Nesâî]

“Ramazân-ı şerîf ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, mü’minlere istiğfâr etmelerini emreder.” [Deylemî]

“Ramazân ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise Cehennemden kurtuluştur.” [İbn-i Ebi’d-dünyâ]

[Allahü teâlâ, hepimize, bu mübârek ramazân ayının feyiz ve bereketinden lâyıkı vechile istifâde etmeyi nasip buyursun.

Âilece, milletçe ve bütün İslâm âlemi olarak, sıhhat ve âfiyet içerisinde, huzûr, sükûn, emniyet ve âsâyiş üzere, daha nice mübârek ramazân aylarına kavuşmayı da lutfetsin.]