Her Müslüman, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmelidir...

08/01/2023 Pazar Köşe yazarı S.K

Müslüman olmanın ilk şartı, iman etmektir. Doğru iman ise, Ehl-i sünnet itikadına uygun olarak inanmaya bağlıdır. Akıllı olan ve büluğ çağına giren erkeğin ve kadının birinci vazifesi, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazdıkları iman bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmaktır.

Bu imanın esaslarını ve nasıl itikat edileceğini, bizzat Peygamber efendimiz bildirmiştir. İslamiyet’te iman, itikat dendiğinde, Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadı kastedilir.

Eshab-ı kiram, Ehl-i sünnet itikadını Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemden öğrendiler. Tâbiin-i izam da bu bilgileri, Eshab-ı kiramdan öğrendiler. Eshab-ı kiram ve Tâbiin’e 'Selef-i salihin' denir. Daha sonra gelenler, bu bilgileri bu büyüklerden öğrendiler ve kitaplara yazdılar. Böylece, Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadı bizlere kadar nakil ve tevatür yoluyla geldi.

Ehl-i sünnet vel-cemaat ifadesinin açıklaması şöyledir: Sünnet, Resulullah'ın “sallallahü aleyhi ve sellem" bildirdiği yoldur. Cemaat da Eshab-ı kiramdır "radıyallahü anhüm”. Yani Ehl-i sünnet vel-cemaat, Resulullah'ın ve Eshab-ı kiramın yolunda bulunanlar, demektir.

Yeryüzünde bulunan bütün Müslümanlara doğru yolu gösteren ve Muhammed aleyhisselâmın yolunu değişmeden, bozulmadan öğrenmemize sebep olan dört büyük zâttır. Bunlardan, İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe, İmâm-ı Mâlik, İmâm-ı Şâfi’î, İmâm-ı Ahmed bin Hanbel’dir “rahmetullahi aleyhim ecmaîn”.

Bugün, bu dört imamdan birine uymayan bir kimse, doğru yoldan sapmıştır. Bu dört imamın talebesinden ikisi, iman bilgilerinde çok yükseldi. Böylece itikatta mezhep iki oldu. Kur’ân-ı kerîme ve hadis-i şeriflere uygun iman, bu ikisinin bildirdiği imandır. Birisi, Ebû Mensur-i Mâtürîdî, ikincisi, Ebûl Hasen Alî Eş’arî’dir. Bu iki imam, aynı imanı bildirmişlerdir.

Büyük âlim Zebidi "rahmetullahi aleyh" de şöyle demiştir:
"Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eşariler ve Matüridiler kastedilir."

Bazı kimseler Ehl-i sünneti, Matüridiye, Eşariye ve Selefiye diye üç kısma ayırmıştır. Hâlbuki Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında, "Selefiye" denilen bir isim, "Selefiye mezhebi" diye bir yazı yoktur.

Müftiyüssekaleyn Ahmed ibni Kemal Paşa “rahmetullahi teala aleyh” buyuruyor ki:
Ehl-i sünnet vel-cemaat, Resulullah'ın, Eshabının, Tâbiînin, yani selef-i salihinin yoludur. İmam-ı a’zam ve diğerleri de bu yolda idiler. 
Bugün için dört hak mezhebin dışında, Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadında olan yoktur. (Tahtavi, Hadika)
Demek ki bir kimsenin Ehl-i sünnetim diyebilmesi için dört hak mezhepten birinde olması lazımdır.