"Duâ et, zengin olayım!.."

02/04/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Sa’lebe, asr-ı saâdette yaşar.

Bir gün Resûlullaha gider ve;

“Yâ Resûlallah, duâ et de ben zengin olayım” der.

Efendimiz îkaz ederler:

“Hayırlısını iste!”

“Hayır, duâ et zengin olayım. Bıktım bu fakirlikten” der.

Peygamberimize “Hayır” der.

Bu sözüyle küfre düşer zâten.

Efendimiz ikinci kez îkaz eder:

“Sen hayırlısını iste!”

“Hayır, duâ et zengin olayım”

Efendimiz son kez îkaz ederler:

“Bak ben peygamberim, duâ edersem kabul olur. Ama sen üzülürsün, hayırlısını iste!”

O yine der ki:

“Duâ et zengin olayım!..”

Resûlullah duâ buyururlar.

O da, zengin olur.

Malları katlanarak artar.

Sürülerini almaz olur ağıllar.

Şehir dışında bir çiftlik açar.

Artık namaza da gelmez olur.

Ve o sene, zekât (farz) olur.

Resûlullahın emriyle zekât memuru Sa'lebeden zekât ister.

Ancak o; “Düşüneyim” der.

Memur az dolaşır, tekrar gelir.

Sa'lebeninse niyeti bozuktur.

“Ne zekâtı! Siz düpedüz haraç istiyorsunuz. Ben bu malı sizin için mi kazandım?” der.

Dünyasını da âhiretini de yıkar!..

Sonsuz ateşe atar kendini.

Memur döner, durumu arz eder.

Efendimiz buyurur ki:

“Sa'lebeye yazıklar olsun!”