"Evlenirsen hanımını hoş tut!"

13/10/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U

Ahmet Mekkî Efendi hazretlerinin vefâtından dört yıl sonra, mübârek kabri Ankara'nın Bağlum nâhiyesine nakledilecekti.

Mübârek kabir açıldı.

Zerre kadar çürümemişti.

Taptâze duruyordu.

Şehitlerin vücûdu çürümez.

O da, şehit olarak ölmüştü.

Zîra ömrü İslâma hizmetle geçti.

Nitekim İslâm âlimleri;

"Gece gündüz İslâma hizmeti düşünen kimse yatağında ölse bile şehittir” buyuruyor.

Ahmet Mekkî efendi gibi...

Ahmed Mekkî Efendi, bir akşam müftülükten eve dönüyordu.

Vapurdan inip otobüs durağına doğru yürüdü.

Karaköy'de, tam alt geçide giriyordu.

Bir ara durdu.

Yanındakine dönüp;

“Evlenirsen, hanımını hoş tut. Onu sakın üzme. Hanımlar zayıftır. Üzülünce hasta olurlar” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Sözümü dinlersen rahat edersin.”

O genç, bu nasîhati unutmadı.

Daha doğrusu unutamadı.

Çünkü onlar kalpten konuşur.

Kalpten çıkan da, kalbe girer.

Onun da kalbine kazınmıştı sanki o sözler.

Onu dinledi.

Ve rahat etti...