"Evet, tıpkı söylediğin gibidir!"

01/05/2022 Pazar Köşe yazarı A.U

Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin yıllarca özel hizmetini yapmakla şereflenen Şâkir Efendi şöyle anlatıyor:

Efendi Baba ile, büyük velî Abdülfettâh-i Akrî hazretlerinin kabrini ziyârete gittik.

Ayakkabılarını çıkardı.

Kabristana çorapla girdi.

Sonra bana dönüp;

“Gözlerini yum ve ne gördüğünü bana söyle” buyurdu.

Gözlerimi yumdum.

O anda uzun boylu, heybetli, esmer ve çok nûrânî bir zât belirdi karşımda.

Gördüğümü arz ettim.

Efendi hazretleri;

“Evet, tıpkı söylediğin gibidir. O, İstanbul'daki en büyük üç evliyâdan biridir” buyurdu.

● ● ●

Efendi hazretlerinin yeğeni Fâruk Işık Bey de şöyle anlatıyor:

Bir gün balkondan taş zemîne düşmüştü bizim Nevzât. Koma hâlinde hastâneye yetiştirdik.

Aklî melekesini kaybetmişti.

Çok tabiplere gösterdik.

Bize; “Ümit yok” dediler.

Efendi’ye arz ettik.

“Bana getirin!” buyurdu.

Götürüp şefkatli kollarına teslim ettik Nevzât'ı.

Sevgiyle baktı ona.

Okuyup duâlar etti.

Çok şükür kavuştu şifâya.

Öyle ki, iz bile kalmadı o dertten

Hattâ avukatlık yaptı uzun yıllar...