"Sen iyi bir muhasebeci olursun!"

28/04/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U

İslâm âlimlerinin büyüklerinden büyük Velî Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin yakınlarından bir Âbidîn Bey vardı.

Bu kimse vefat etti bir gün.

Teçhîz ve tekfînini yaptılar.

Sonra onu tabuta kaydular.

Kabrine doğru götürüyorlardı.

Abdülhakîm Arvâsî'nin evi de o yol üzerinde ve o yoldan yüksekçe bir setin üstündeydi.

Nihâyet cenâze geldi.

O evin hizâsından geçerken, Abdülhakîm Efendi, set üstünden bir nazar etti o giden tabuta.

Tabut ânında durdu.

Ve bir miktar bekledi.

Taşıyanlar çok gayret ettilerse de, bir milim götüremediler ileri.

Mıh gibi çakılmıştı sanki.

Büyük velî kısa bir duâ okudu.

Duâ bitince eliyle işâret edip;

“Haydi götürün!” buyurdu

Tabut yürümeye başladı.

● ● ●

Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin Behîk adında bir torunu vardı.

Ve henüz çocuktu.

Bir gün bu torununa;

“Sen büyüyünce ne olacaksın?” diye sordu Mübârek.

O da cevâben:

Kaptan olmak istiyorum” dedi.

O zaman büyük velî;

“Sen, iyi bir muhâsebeci olursun. Hem erkek, akşam olunca erken eve gelmeli” buyurdu.

Aradan yıllar geçti.

Behîk Bey muhâsebeci oldu...