“Bu suâle cevap bulamadım!”

05/12/2022 Pazartesi Köşe yazarı A.U

İmâm-ı âzam hazretleri, bir gün evden çıkıp çözdü atını.

Bir yere gidecekti.

Bir ayağını kaldırdı.

Tam üzengiye koymuştu ki, bir genç gelip bir şey sordu kendisinden.

Hazret-i İmâm, öteki ayağını diğer üzengiye koyarken; “Evlâdım, Kur’ân-ı kerîmi baştan sona taradım, bu suâle cevap bulamadım. Yarın gel, cevâbını al” buyurdu.

O genç geldiğinde, “İçtihat” yaparak cevapladı suâlini.

● ● ●

İmâm-ı âzam hazretleri zamânında Vâsıt vilâyetinde bir kimse vardı ki, “Nûmân'ın kölesi” diye tanınmıştı halk içinde.

Bir gün tanıdıkları geldi.

Ve ona sordular ki:

“Sen bu ismi nasıl aldın?”

O da şöyle anlattı:

Annem, beni doğururken vefât etmiş.

Ben, annemin karnında kalmışım.

Bu duruma, cenâzeyi yıkarken vâkıf olmuş insanlar.

Annemin karnında hareket edişimden anlamışlar karnında bebek olduğunu.

Telâşla İmâm-ı âzam hazretlerine koşup;

“Efendim, hâl vaziyet böyledir, ne yapalım?” diye sormuşlar.

İmâm-ı âzam;

“Annesinin karnını sol tarafından yarıp çocuğu alın, çocuk oradadır” buyurmuş

Cerrah da öyle yapmış.

Beni oradan almışlar.

Sonra annemi defnetmişler.

İşte böyle, ben o büyük “İmâm”ın fetvâsıyla hayâta gelmişim dedi.

Ve ekledi:

“Düşünsenize, bu hâli ona sormayıp da, annemi öylece, yâni karnında ben varken defnetselerdi, ben şimdi hayatta olabilir miydim? Velhâsıl ben, Hazret-i İmâm'ın âzâtlı kölesiyim. Bunun için bu isim verilmiş bana.”