"Efendim, duâ buyursanız..."

15/02/2023 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Allah adamlarından ve evliyânın büyüklerinden Necmeddîn-i Kübrâ hazretleri, çok kimselerin hidâyetine vesîle oldu.

Cengiz askeri geldi.

Hârezm’e hücûm etti!

O vakit talebelerine;

"Memleketinize gidiniz. Şarktan (fitne ateşi) geliyor. Her tarafı yakıp yıkacaktır. İslâmiyete bu kadar zararlı fitne görülmemiştir” dedi.

Müminler üzüldüler!

Ve huzûruna gelerek;

"Efendim, duâ buyursanız da bu belâ Müslüman memleketlerinden uzaklaşsa” dediler.

Ama duâ etmedi.

Sebep olarak da;

"Bu, kazâ-i mübremdir, duâ bunu gidermez” buyurdu.

Talebeleri Horasan'a gitti.

Kâfirler şehre girdiler.

O da cihâda çıktı.

Savaşıp “Şehit” oldu.

Bir kâfirin saçını tutmuş, aslâ bırakmıyordu.

Şehâdetinden sonra da kimse o saçı elinden alamadı.

Sonunda saçı kestiler.

O kadar yüksek bir zâttı ki, Allahü teâlânın aşkıyla kendinden geçmişken bir kimseye teveccüh etse, onu “Evliyâ”lık derecelerine yükseltirdi.

● ● ●

Bir gün bir tüccar, onu görmek maksadıyla Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin hânegâhına geldi.

Büyük velîyi gördü.

Huzûrunda oturdu.

Necmeddîn-i Kübrâ hazretleri ona bir teveccüh edip, “Evliyâ”lık mertebesine ulaştırdı.

Sonra da talebe yetiştirmesi için “İcâzet” verip memleketine gönderdi...