Altın nasihatler...
17/07/2025 Perşembe Köşe yazarı S.A
İbrâhim bin Edhem hazretleri buyurdu ki: "İnsanların çoğu başkalarının
ayıplarını araştırırlar, siz kendi ayıplarınızla meşgul olun!"
İbrahim bin Edhem hazretleri evliyanın
büyüklerindendir. Büyük âlimlerdendir. Onu tanımayan Müslümanların sayısı çok
azdır.
Hangi devlette yaşarsa yaşasın, Müslümanların
çoğunluğu onu tanır. Sever ve rahmetle yâd eder...
Yedi yüz yetmiş dokuz senesinde yani 12 asır önce
vefat etmiş olmasına rağmen, hâlâ unutulmadı. Hikmetli ve güzel sözleri, örnek
halleri insanların takdirini ve hayranlığını kazandı. Bu takdir ve hayranlık
kıyamete kadar da devam edecektir.
Onu örnek alan, Peygamber Efendimizi örnek almış
demektir. Çünkü, O'nun bütün halleri sünnet-i seniyyeye uygun idi.
İbrâhim bin Edhem hazretlerinin hikmetli sözleri pek
çoktur. Bir gün bu mübarek zatı ziyarete gelip, kendilerinden nasihat
istediler. O da onlara şu altın nasîhatleri yaptı:
* İnsanlar, dünya işleri ile meşgul
olurlarken, siz ahiret işleri ile meşgul olunuz! Gayeniz dünya olmasın!
Gayesi dünya olanların ibadetleri çok olsa da sevabı
azdır. Veya hiç yoktur.
"Kalbinde dünya sevgisi olanın ibadetleri
ihlaslı olmaz!"
İçindeki riya, kibir, ucub ve hased gibi kötü
şeylerden uzaklaşamaz. Bunlar da ibadetlerini geçersiz kılar.
Kalbinde dünya sevgisi olmayanın ibadetleri ise;
Allahü teâla için olduğundan, az da olsa kıymetlidir. İnsanların beğenmeleri ve
takdir etmeleri için yapılmadığından ecri de büyük olur.
* İnsanlar, dış taraflarını güzelleştirmek
için çaba harcarlarken, siz içinizle uğraşınız!
Önemli olan kalbin temizliğidir. Böyle temiz kalblere
Rabbimizin sevgisi dolar. Bir kap boşaltılınca içine hemen hava dolduğu gibi...
Bu kalpler nazargâhi ilâhi olur ve şeytanlar ona
yaklaşamazlar!..
* İnsanlar, kasırlarını (evlerini) mamur
etmeye çalışırlarken, siz kabrinizi mamur etmeye bakın!
Dünya evlerinde kalma müddeti, kabirdekine nazaran çok
kısadır. Bir gün bile, bu dünya evlerinde kalabileceğimiz belli değilken;
dünyadaki evimize bu kadar önem veriyoruz. Kıyamete kadar içinde kalmaya mecbur
olduğumuz kabrimizi ihmal ediyoruz.
Buradaki evimizde rahat değilsek; değiştirme imkânımız
vardır. Kabrimizi beğenmezsek değiştiremeyiz de...
"İnsan, ne garip bir varlıktır ki; bırakıp
gideceği muhakkak olan yere bu kadar önem veriyor, gidip kalacağı muhakkak olan
yeri ise hesaba katmıyor."
Kazandığı paraya seviniyor, ömrünün azaldığına
üzülmüyor. Ömür bittikten sonra servetin ne kıymeti vardır?
* İnsanların çoğu başkalarının ayıplarını
araştırırlar, siz kendi ayıplarınızla meşgul olun!
Başkalarının kusurlarını araştırmak, çok büyük
günahtır. Aynı zamanda içinde kul hakkı da vardır. Kıyamet günü sevâplarımızın
elimizden alınmasına sebep olabilir...
İnsanın iki gözü vardır, fakat gördüğü nokta birdir. Başkalarının ayıplarını araştıran kişi, kendi ayıplarını göremez ve ondan da kurtulmaya çalışamaz. Neticede de sıkıntıya girer ve büyük zararlara uğrar...
