Sadaka-i fıtrın önemi

18/04/2023 Salı Köşe yazarı R.A

“Sadaka”: “Allahü teâlânın rızâsını kazanmak niyetiyle ve karşılık beklemeden, muhtâc olanlara hibe edilen mal, para ve her türlü iyilikte bulunma” ma’nâsına geldiği gibi, “Zekât” ve “Ganîmet” ma’nâlarında da kullanılmaktadır. Yapıldıktan sonra sevâbı devâm eden hayırlı işlere de, “Sadaka-i Câriye” denilir.

Büyük âlim Seyyid Abdülhakîm Arvâsî: “Sadaka; belâları önler, ömrü uzatır, bedene sıhhat verir, malı arttırır” buyurmuştur.

Evliyânın göz bebeklerinden İmâm-ı Rabbânî de: “Ölüler için duâ ve istiğfâr ederek ve onlar için sadaka vererek, imdâdlarına yetişmek lâzımdır” buyurmuştur.

Hicretin 2. yılında, Müslümanlara bedenî ve mâlî ibâdetlerden bazıları emredildi. Bu yılın olaylarından biri, müdâfaa için cihâda, düşmânla harbe izin verilmesidir. [Hicr sûresi, 39-41; Hac sûresi, 39; Bakara sûresi, 190, 192 ve 193]

Bu yılın diğer bir hâdisesi, Müslümânların kıblesinin Kâ’be olmasıdır. [Bakara sûresi, 144]

2. senede, oruç farz oldu;terâvîh namazı kılınmaya başlandı ve sadaka-i fıtır vermek vâcip oldu. 

Kezâ hicretin 2. senesinde Ramazân ayında zekât vermek farz, Zilhicce ayında da, Kurbân kesmek ve Bayram namazı kılmak vâcip oldu.

“Sadaka-i fıtr”“fitre” veya “fıtra” da denilir. Sevgili Peygamberimizhadîs-i şerîflerinde buyurdular ki:

“Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiye [temize çıkarma, temizleme]dir. Fakîrleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.” [Ebû Dâvûd]

“Sadaka-i fıtrı, küçük-büyük, zengin-fakîr herkesin vermesi gerekir.” [Ebû Dâvûd] 

“Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden meydâna gelen günâhları temizler.” [Beyhekî]

“Ramazân orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir.” [Ebû Hafs]

          ***

Hanefî mezhebinde, ihtiyâcı olan eşyâdan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisâbı kadar malı, parası bulunan her hür Müslümânın, Ramazân Bayramının birinci günü sabâhı, tan yeri aydınlanırken, fitre vermesi vâcip olur. (Merâkıl-felâh, Fethul-kadîr, Dâmâd, İbn-i Âbidîn) [Nisâb, 96 gr altın veya bu değerde para, ticâret malı demektir. Hayvânlarda nisâb değişiktir; meselâ koyunda 40, sığırda 30’dur.]

Bayramın birinci günü sabâh namâzı girdiği ânda, nisâb mikdârı kadar mala mâlik olanın fıtra vermesi vâcib olur. O ândan sonra nisâba kavuşanın fıtra vermesi vâcib olmaz. (Fethul-kadîr, Merâkıl-felâh, İbn-i Âbidîn)

Fıtrayı Ramazân-ı şerîfte de, Ramazândan önce ve bayramdan sonra da vermek câizdir. Fakat bayram namâzından önce veri­lince, sevâbı daha çok olur. Şâfiîde Ramazândan önce verilemez. Mâlikî ve Hanbelî'de ise bayramdan sonra vermek lâzımdır; bayramdan önce verilmez. (Bedâyi', Meârifüs-sünen)

Nisâba mâlik değilse fitre vermesi vâcip olmaz; fakat fakîrin de sadaka-i fıtr vermesi iyidir. Diğer üç mezhepte [Şafiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheblerinde], bir günlük yiyeceği olanın da fıtra vermesi farzdır. (Meârifüs-sünen)