“Hanım, bu bardaklar da ne?..”

18/05/2022 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin çok sevdiklerinden Şâkir Efendi şöyle anlatıyor:

Efendi ile sabah namazını kıldık.

Beni imâm yapmışlardı.

Zevcem de çay yapmış bize.

Ve bardakları hazırlamış.

Namaz bitince sofaya geçtik.

Tepside bir sürü bardak vardı.

Koşup sordum hanıma:

“Hanım, ne bu bardaklar?”

“Ne olmuş ki?”

“Biz iki kişiyiz, sen bir sürü bardak koymuşsun tepsiye.”

“Nasıl iki kişisiniz?”

“Basbayağı, Efendiyle ben.”

“Ama siz namaz kılarken baktım.

Onlarca cemaat vardı arkanızda”

İkimiz de bir şey anlamamıştık!..

● ● ●

Efendi hazretleri, Bayezid Câmii'nde vaaz ediyordu bir gün.

Hac mevsimiydi.

Bir ara cemaate; “Şu anda yüz binlerce Müslüman kutsal topraklarda. Siz de orada olmak ister miydiniz?” diye sordu.

Cemaat, sevinçle;

"Elbette, çok isterdik" dediler.

“Yumun gözlerinizi!” buyurdu.

Yumunca, bir anda orada oldular.

Kimi sa'y yapıyordu, kimi tavaf.

Kimi vakfeye durmuştu.

Kimi de şeytan taşlıyordu.

Bir ara “Açın gözlerinizi!” diye bir ses duydular.

Açtıklarında yine Bayezid Câmii'nde buldular kendilerini...